Arama

Yed Nedir?

Güncelleme: 21 Mart 2016 Gösterim: 1.243 Cevap: 2
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
22 Haziran 2015       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
YED a. (ar. söze.). Esk.
1. El: "... kendisine dehalet ve iltica edenleri, düşmanları yedine teslim etmeği..." (Cevdet Paşa, XIX. yy.).
Sponsorlu Bağlantılar
2. Kuvvet, kudret, iktidar.
3. Yardım.
4. Araç, vasıta.
5. Mülk.
6. Yed-be-yed, elden ele. || Yed-i adi, adaletin, hakkın eli: "Hlni râhin ve mürlekin bil -ittifak yed-i adle vaz’ etseler caiz otur" (Mecellei ahkâm-ı adliye’den). || Yed-i bey- za, beyaz el; Musa’nın eli. || Yed-i emin II Yed-i kahhar, kahredici el: "O zaman sen yed-i kahhar-ı hamiyetle iyâr olarak ehl i taaddiye verirsin hüsrân" (Tev- fik Fikret). || Yed-i kudret, gücün, kudretin eli: "Anun fethi durur şahid yed-i kudret- de beyzâya" (Ahmedi Dai, XV. yy.). || Yed -i lehv, eğlence, oyun eli: "Ey tıflı hayali! Yed-i lehvinde kadınlık / bin şekle girer hırpalanır, âciz ü mağlûb, / gûyâ bir oyuncak" (Tevfik Fikret). || Yed-i tair ya da yed -üt-tair, kanat. || Yed-i tasarruf, sahip olma, sahiplik. || Yed-i tula, uzun el; bir alanda eksiksiz bilgi sahibi olma. || Yed-i vahid, tekel: "Ol vakit Devtet-i aliyyede yed-i vâhid usulü câri olarak..." (Cevdet Paşa, XIX. yy.). || Yed-ullah, Tanrı’nın kudreti. || Yed -üd-dehr, zamanın eli. || Yed-ür-rih, rüzgârın şiddeti.

—Din. Yed-i beyza, Musa peygamberin Firavun ve kavmi karşısında gösterdiği mucizelerden biri. (Bk. ansikl. böl.)

—İsi. huk. Yed-i emin, ya da yed-i adil, güvenilir kişi, ihtilaflı şeyin korunması ve idaresi kendisine bırakılan kimse || Yed-i husumet, aksinin iddia edilmesine karşın bir malı mülk olarak elinde bulunduran kimse. (Bir kimse bir başkasının elinde bulunan bir malın kendisine ait olduğunu ileri sürer, malı elinde bulunduran da malın kendi mülkü olduğunu iddia ederse bu yed-i husumettir.) || Yed-i mürtehin, bir malı rehin olarak elinde bulunduran kimse. (Rehin alanın borç ödeninceye kadar rehin aldığı şeyi sahibine geri vermeme yetkisi vardır.) || Yed-i niyabet, sahibinin izniyle bir malı elinde bulunduran kimse.

—ANSİKL. Kuran'da beş ayrı yerde bildirildiğine göre, Musa peygamber Firavun ve sihirbazları karşısında peygamberliğini kanıtlamak için çeşitli mucizeler gösterdi. Bunlardan biri de yed-i beyza'dır. Musa, Tanrı’nın buyruğu ile elini koltuğunun altına sokup çıkardığında, elinin çevreye ışık saçtığı görüldü, bu nedenle Musa’nın eline en beyaz el anlamına yed-i beyza denildi. Bu mucize dolayısıyla tasavvufta sufinin keramet ve gösterdiği olağanüstülüklere de mecaz yoluyla yed-i beyza denir.

Kaynak: Büyük Larousse

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
21 Mart 2016       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
yed
(Türkçe’de çok defa müzekker gibi kullanılır).
Sponsorlu Bağlantılar
1.El, Fars. dest.
2.mec. Zor, güç, kuvvet, kudret.
3.İmdat, yardım.
4.Yed-be-yed - Elden ele, doğrudan, muamele için dolaşmayarak.
Yed-i beyzâ - Hz. Mûsâ’nın mucize olarak beyaz bir el göstermesi.
Yed-i tasarrufuna, yed-i zabtına geçirmek - Eline geçirmek.
Yed-i vâhid - İnhisar, tekel.
Zilyed - Elde eden, bir malı ele geçirip tasarruf etmekte olan.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
21 Mart 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
YED:
  • El.
  • Mc: Kuvvet, kudret, güç.
  • Yardım.
  • Vasıta.
  • Mülk.
SİLENTİUM EST AURUM