YEL a.
1. Esinti; rüzgâr.
2. Tkz. Romatizma ağrısı.
3. Tkz. Bağırsakta oluşan gaz.
4. Yel ese eyyam ola, işlerin yoluna girmesi için uygun koşulların ortaya çıkmasının beklendiğini anlatır. || Yel gibi, büyük bir hızla: Yel gibi geçti yanımızdan. || Yel üfürdü sel götürdü, hiçten nedenlerle yok olup giden mal için kullanılır. || Yel yeperek ya da yepelek (yelken kürek), telaş ve aceleyle. || Yele vermek, boşuna harcamak, savurup telef etmek.
YEL a. (fars. yet). Esk. Pehlivan, yiğit.
1. Esinti; rüzgâr.
Sponsorlu Bağlantılar
3. Tkz. Bağırsakta oluşan gaz.
4. Yel ese eyyam ola, işlerin yoluna girmesi için uygun koşulların ortaya çıkmasının beklendiğini anlatır. || Yel gibi, büyük bir hızla: Yel gibi geçti yanımızdan. || Yel üfürdü sel götürdü, hiçten nedenlerle yok olup giden mal için kullanılır. || Yel yeperek ya da yepelek (yelken kürek), telaş ve aceleyle. || Yele vermek, boşuna harcamak, savurup telef etmek.
YEL a. (fars. yet). Esk. Pehlivan, yiğit.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.