Arama

Yemleme Nedir?

Güncelleme: 22 Mart 2016 Gösterim: 1.006 Cevap: 6
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
24 Haziran 2015       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
YEMLEME a.
1. Yemlemek eylemi.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Bir kimseyi aldatıp kandırmaya, elde etmeye yönelik biçimde davranma: Bu tür ziyafetlerle onu yemlemeye çalışıyordu.

—Balıkç. Oltaya yem takma eylemi. || Balıkları bir araya toplayıp avlamak amacıyla belli bir atana yem saçma. || Beslemek amacıyla akvaryumdaki balıklara yem verme.

—Esk. sil. Eskiden ağızdan doldurmak ateşli silahlara konulan barut: ağız otu. || Yemleme haznesi, bir imla hakkı (toz melinit) taşıyan ve ateşleme fitili ile patlayıcı arasında aracı görevi yapan çift cidarlı hazne.
Kaynak: Büyük Larousse

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
24 Haziran 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
YEMLEMEK g. f.
1. Bir hayvanı yemlemek, ona yem vermek, onu beslemek: Ahırdaki inekleri, öküzleri, atları yemle mek.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Tkz. Bir kimseyi yemlemek, o kimseyi elde etmek için kandıracak biçimde davranmak.
3. Esk. Topları yemle mek, onlara ağız otu koymak.

—Balıkç. Oltayı, iğneyi yemlemek, oltaya iğneye yem takmak. || Balığı yemlemek, akarsuyun ya da gölün belli bir yerine yemler atarak balıkları buraya toplamaya
çalışmak.

—Balığa sahici ya da yalancı bir yem atmak.

yemlenmek edilg. f.
1. Yemlemek eylemine konu olmak
2. Tkz. Para harcamadan başkasının sırtından geçinmek.

Kaynak: Büyük Larousse

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
22 Mart 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
yemleme
isim

1 . Yemlemek işi.
2 . Tuzağa veya oltaya takılan yem.
3 . mecaz Bir kimseyi elde edecek, kandıracak biçimde davranma:
"Hacı Ömer, beni bir kere de bir söz rüşveti ile yemlemeye çalıştı."- R. N. Güntekin.
4 . eskimiş Ağızotu.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
22 Mart 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
yemleme ingilizcesi

1. feeding (an animal) (with dry feed).
2. baiting (a hook or trap); putting bait down in (a place).
3. priming (a gun).
4. making (someone) an empty promise.
5. priming, primer (for a gun).
6. bait.
7. empty promise.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
22 Mart 2016       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
yemlemek
(-i durum ekiyle kullanılan fiil)

1 . Hayvana yem vermek, beslemek.
2 . mecaz Bir kimseyi elde edecek, kandıracak biçimde davranmak:
"Harcadığım zamana ve çabaya karşılık elime tek kuruş geçmediği gibi, Kâmil Beyi yemleyebilmek için bir yığın da masrafa girmiştim."- S. Dölek.
3 . Yem takmak:
"Paraketelerimizi yemledik, çeki düzen verdik..."- Halikarnas Balıkçısı.
4 . eskimiş Toplara ağızotu koymak.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
22 Mart 2016       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM
yemlemek ingilizcesi

1. to feed (an animal) (with dry feed).
2. to bait (a hook or trap); to put bait down in (a place).
3. to prime (a gun).
4. to make (someone) an empty promise.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
22 Mart 2016       Mesaj #7
Safi - avatarı
SMD MiSiM
yemlenmek
(nesne almayan fiil)

1 . Yemlemek işi yapılmak.
2 . teklifsiz konuşmada Para harcamadan bir başkasından geçinmek:
"Fakat asıl tasarladığı şey sadece ziyafetlerde yemlenmek."- R. H. Karay.
SİLENTİUM EST AURUM