ÜÇLÜ sıf.
1. Birbirinin aynı ya da benzeri üç öğeden oluşan: Üçlü priz.
2. Üç tarafı, üç ülkeyi, üç kişiyi ilgilendiren bir şey için kullanılır: Üçlü bir anlaşma. Üçlü ilişki.
—Arit. Üçlü sayılama, üç sayısının taban olduğu sayılama.
—Balıkç. Üçlü ağ -» FANYA'LI AĞ. || Üçlü çırpma, üç ağızlı iğne.
—Bina Üçlü engel, konkurhipiklerde, yani engel atlama yarışlarında üç değişik tipten oluşan engel türü. Bu engeli, at, her arayı iki fule yaparak geçmek zorundadır.
—Biyol. Üçlü ucube, birleşik üç bireyden oluşmuş ucube.
—Çekird. fiz. Üçlü parçalanma, bir nükleer parçalanmada, genellikle olduğu gibi iki ağır parçacık yayımlanacak yerde, üç ağır parçacığın yayımlandığı durum.
—Ed. üçlü uyak 7 TERZA RİMA.
—Fiz. ve Tayfölç. Üçlü hal, kuvantal kuramda, 3'e eşit çokluluk hali. (Bk. ansikl. böl.)
—Havc. Üçlü iniş takımı, başlıca öğeleri ağırlık merkezinin arkasında bulunan, yerdeki dengesi öndeki öğeyle sağlanan ve pist üzerinde yol alabilmek için yönlendirilebilir bir ya da iki tekerlekle donatılmış iniş takımı.
—Isıl mot. Üçlü yakıt, üç bileşenin (genellikle etil katılmamış benzin, etil alkol ve benzol) eşit oranda karışımından oluşan yakıt. (Özellikle Fransa'da, şekerpancarı artıklarının damıtılması sırasında elde edilen büyük miktarlardaki alkolü değerlendirmek için imal edilen bu yakıt, oktan indisi kuramsal olarak 100'ün üstünde olmasına rağmen gittikçe daha az kullanılmaktadır.)
—Kardiyol. Üçlü ritim, düzenli iki normal kasılmaya bir ekstrasistolün eklenmesiyle ortaya çıkan kalp ritmi. || Üçlü ses, kalbin normal seslerine eklenen ve sistolün ortasında duyulan ses. (Mitral kapağın düşüklüğünden ileri gelir ve telesistolik bir üfürümle birlikte algılanır. Perikart yapışıklığına bağlı kalp dışı bir üfürüm de söz konusu olabilir.)
—Kim. Üçlü bağ, iki atom arasında ortaklaşa kullanılan üç çift elektronun oluşturduğu kimyasal bağ. (Paralel üç çizgiyle gösterilir.) || Üçlü bileşik, üç elementten oluşan bileşik. (Örneğin sülfürik asit değerle ifade edilen ve katı, sıvı, gaz evrelerinin birlikte dengede bulundukları durum.
—Krist. Üçlü eksen, bir kristalin bakışım ekseni; kristal, bu eksen çevresinde 120° döndürüldüğünde kendi üzerine biner. (Bir küpün, karşılıklı iki köşesini birleştiren köşegenler üçlü eksendir; aynı şekilde bir kalsitin ana bakışım ekseni de bir üçlü eksendir). || Üçlü sistem, ROMBOEDRİK' SİSTEM'in eşanlamlısı.
—Küm. kur. Bir E kümesi üzerinde üçlü bağıntı, ExExE descartesçı çarpımının bütün altkümeleri.
—Metalürj. Üçlü alaşım, bileşiminde üç ayrı element bulunan alaşım. || Üçlü hadde, üç merdaneli tersinmez bir hadde makinesi türü. (Haddelenecek ürün, önce üst ve orta merdanenin arasından geçirilir ve daha sonra ikinci bir haddeleme pasosu için bu kez ters yönde orta ve alt merdanelere gönderilir.)
—Opt. Üçlü mercek, üç mercekten oluşan bileşik büyüteç.
—Oy. Üçlü bahis, Türkiye Jokey kulübü'rv j ce düzenlenen at yarışlarında, aynı (genellikle son) koşuda ilk üç sıraya girecek atları sıralı olarak tahmin etmeye dayanan1 ve kupon doldurularak, gerek hipodromdan, gerek bayilerden oynanan müşterek bahis oyunu. (1989 İstanbul sezonunda, hipodromda bulunan özel makinelerden, son koşu dışındaki önceden saptanmış belirli bir koşu için, ikili ve çifte bahiste olduğu gibi, bilet satın alınarak oynanan, miktarı sıralıya göre düşük olsa da ilk üç atı sırasız olarak bilenlerin de kazançlı sayıldığı ve kazançlı biletlere ödemenin anında yapıldığı yeni bir üçlü bahis oyunu başlatılmıştır.) || Üçlü ganyan, Türkiye Jokey kulübü'nce düzenlenen at yarışlarında, genellikle son koşu hariç, birbirini izleyen üç koşunun birincilerini tahmin etmeye dayanan ve kupon doldurularak oynanan müşterek bahis oyunu.
—Patol. Üçlü nabız, sfigmografla kaydedilen eğrinin iniş çizgisinde bir tepe ve iki diş bulunan nabız.
—Sil. Bir topun, batarya mevzisinde 120°' lik bir açıyla çok yönlü olarak atış yapmasını sağlayan üç ayaklı kundağı için kullanılır.
—Termodin. Üçlü nokta, bir gaz diyagramında aynı maddenin üç fazının dengesini gösteren nokta (herhangi bir veri yoksa, çoğu kez katı, sıvı ve gazları sözkonu- sudur); bu dengenin oluştuğu sıcaklık ve basınç koşulları.
—a.
1. Birlikte olan, birlikte yaşayan, birlikte eğlenen vb üç kişilik topluluk: Neşeli bir üçlü. Kan koca ve âşık, klasik üçlü.
2. Oy. Üzerinde üç sayısı olan oyun kâğıdı: Sinek üçlüsü.
—Bot. Yaprakları üçer üçer dizilmiş olan.
—Ed. Üç dizeli şiir bendi. (Örn: Eğin türkülerindeki bentlerin kavuştak dışındaki bölümü, terza" rima’daki bentler vb)
—Elektron. Renk üçlüsü, renkli televizyon sistemlerinde kullanılan, üç renkli maskeli bir tüpün dibinde, eşkenar bir üçgenin köşelerinde yer alan kırmızı, mavi ve yeşil ışılparçacıklardan oluşmuş üçlü grup.
—Elektrotekn. Üçfazlı bir havai hatta, üç
—Fiz. ve Tayfölç. Bir tayfta, komşu üç tayf çizgisinden oluşmuş bütün. (Bk. ansikl böl)
—Koregr Bir dansın, birinci bölümünkin- den farklı bir tema üzerine yazılmış ikinci bölümü: Menuet ve üçlü. Scherzo ve üçlü.
—Küm. kur. Üç E, F, G kümesi verildiğine göre ExFxG çarpımının elemanı.
—Mit. Aynı külte bağlı üç tanrı ya da tanrıçadan oluşan grup. (Bk. ansikl. böl.)
—Müz. Diatonik ıskalada üç derecelik aralık. (Basit aralık olarak ele alınan üçlünün çevirimi altılıdır. Majör üçlü 2 ton, minör üçlü ise 1 ton ve 1 diatonik yanmton içerir; ayrıca eksiltilebilir ya da artınlabilir.)
—Üç vokal ya da enstrümantal parti için fiçöer yapılmış beste (XVII. yy.'da ve XVIII. yy.’ın başlarında, genellikle 2 alto ve bir bas için düzenlenen üçlüye, yardımcı olarak icra edilebilecek rakamlanmış bir sürekli bas partisi eklenebilirdi.) || Üç solocu tarafından çalınmak üzere yapılmış oda müziği bestesi: Telli çalgılar üçlüsü, piyanolu üçlü. || Üç partili bir yapıtı seslendiren üç çalgıcıdan oluşan topluluk. (Eşanl. TRİO)
—Oy. Üzerinde üç işaret bulunan oyun kâğıdı. || Domino taşının ya da zarın, üzerinde üç nokta bulunan yüzü. || Aynı renkten birbirini izleyen üç kâğıdın bir araya gelmesi. fTERSA. ÜÇLÜ FİLO da denir) || Majör üçlü, aynı renkten en büyük üç kâğıdın bir araya gelmesi. || Papaz üçlüsü, kız üçlüsü, en büyük kâğıtları bir papaz ya da bir kız olan üçlü.
—ANSİKL. Fiz. ve Tayfölç. İki tanım arasındaki bağ, bir üçlü hale açısal momente ilişkin üç yönlenmenin ve genellikle çok az farklı 3 enerji düzeyinin denk düşme siyle açıklanır. Bundan da, göz önüne alınan elementin tayfında, bu üç düzeyden ya da bu üç düzeye doğru geçişlere denk düşen, birbirine yakın 3 tayf çizgilik grup ların var olduğu sonucu çıkar.
—Mit. Eski Mısır'da üçlü, aile modeli üze rine kuruluydu: baba-tann, ana tanrıça ve oğul-tanrı. Kutsal üçlü Memfis’te tann Ptah, tanrıça Sekhmet ve tanrı Nefertum' dan (lotustan çıkan çocuk), leb de ise tanrı Amon, tanrıça Mut ve tann Khonsu'dan (başının üzerinde bir ay kursu taşıyan çocuk) oluşuyordu. Üçlü gruplandırmanın, büyük bir olasılıkla başlangıçta, zamanla önem kazanmış yerel bir tanrının (özellikle nomos merkezinin tannsı; baba-tann niteliğini kazanır) çevresinde öbür yerel tannlann"‘toplanma"sına olanak tanıdığı düşünülûr. Bu, halkın sevdiği tanrıları bir sistem içinde toplamaya yönelik basit bir bağdaştırma yöntemidir Roma'da, iupiter, iuno ve Minerva'dan oluşan Capitolium üçlüsü' nün Capitoli- um’da üç sahınlı ortak bir tapınağı vardı. G.Dumözil öbür roma üçlülerine de dikkati çekti: Capitoliumöncesi dönemde iupiter, Mars, Ouirinus üçlüsü; pleblere özgü Ceres, Libet, Ubera üçlüsü. Üçlü İtilaf ya da Üçlü antant.
1. Birbirinin aynı ya da benzeri üç öğeden oluşan: Üçlü priz.
Sponsorlu Bağlantılar
—Arit. Üçlü sayılama, üç sayısının taban olduğu sayılama.
—Balıkç. Üçlü ağ -» FANYA'LI AĞ. || Üçlü çırpma, üç ağızlı iğne.
—Bina Üçlü engel, konkurhipiklerde, yani engel atlama yarışlarında üç değişik tipten oluşan engel türü. Bu engeli, at, her arayı iki fule yaparak geçmek zorundadır.
—Biyol. Üçlü ucube, birleşik üç bireyden oluşmuş ucube.
—Çekird. fiz. Üçlü parçalanma, bir nükleer parçalanmada, genellikle olduğu gibi iki ağır parçacık yayımlanacak yerde, üç ağır parçacığın yayımlandığı durum.
—Ed. üçlü uyak 7 TERZA RİMA.
—Fiz. ve Tayfölç. Üçlü hal, kuvantal kuramda, 3'e eşit çokluluk hali. (Bk. ansikl. böl.)
—Havc. Üçlü iniş takımı, başlıca öğeleri ağırlık merkezinin arkasında bulunan, yerdeki dengesi öndeki öğeyle sağlanan ve pist üzerinde yol alabilmek için yönlendirilebilir bir ya da iki tekerlekle donatılmış iniş takımı.
—Isıl mot. Üçlü yakıt, üç bileşenin (genellikle etil katılmamış benzin, etil alkol ve benzol) eşit oranda karışımından oluşan yakıt. (Özellikle Fransa'da, şekerpancarı artıklarının damıtılması sırasında elde edilen büyük miktarlardaki alkolü değerlendirmek için imal edilen bu yakıt, oktan indisi kuramsal olarak 100'ün üstünde olmasına rağmen gittikçe daha az kullanılmaktadır.)
—Kardiyol. Üçlü ritim, düzenli iki normal kasılmaya bir ekstrasistolün eklenmesiyle ortaya çıkan kalp ritmi. || Üçlü ses, kalbin normal seslerine eklenen ve sistolün ortasında duyulan ses. (Mitral kapağın düşüklüğünden ileri gelir ve telesistolik bir üfürümle birlikte algılanır. Perikart yapışıklığına bağlı kalp dışı bir üfürüm de söz konusu olabilir.)
—Kim. Üçlü bağ, iki atom arasında ortaklaşa kullanılan üç çift elektronun oluşturduğu kimyasal bağ. (Paralel üç çizgiyle gösterilir.) || Üçlü bileşik, üç elementten oluşan bileşik. (Örneğin sülfürik asit değerle ifade edilen ve katı, sıvı, gaz evrelerinin birlikte dengede bulundukları durum.
—Krist. Üçlü eksen, bir kristalin bakışım ekseni; kristal, bu eksen çevresinde 120° döndürüldüğünde kendi üzerine biner. (Bir küpün, karşılıklı iki köşesini birleştiren köşegenler üçlü eksendir; aynı şekilde bir kalsitin ana bakışım ekseni de bir üçlü eksendir). || Üçlü sistem, ROMBOEDRİK' SİSTEM'in eşanlamlısı.
—Küm. kur. Bir E kümesi üzerinde üçlü bağıntı, ExExE descartesçı çarpımının bütün altkümeleri.
—Metalürj. Üçlü alaşım, bileşiminde üç ayrı element bulunan alaşım. || Üçlü hadde, üç merdaneli tersinmez bir hadde makinesi türü. (Haddelenecek ürün, önce üst ve orta merdanenin arasından geçirilir ve daha sonra ikinci bir haddeleme pasosu için bu kez ters yönde orta ve alt merdanelere gönderilir.)
—Opt. Üçlü mercek, üç mercekten oluşan bileşik büyüteç.
—Oy. Üçlü bahis, Türkiye Jokey kulübü'rv j ce düzenlenen at yarışlarında, aynı (genellikle son) koşuda ilk üç sıraya girecek atları sıralı olarak tahmin etmeye dayanan1 ve kupon doldurularak, gerek hipodromdan, gerek bayilerden oynanan müşterek bahis oyunu. (1989 İstanbul sezonunda, hipodromda bulunan özel makinelerden, son koşu dışındaki önceden saptanmış belirli bir koşu için, ikili ve çifte bahiste olduğu gibi, bilet satın alınarak oynanan, miktarı sıralıya göre düşük olsa da ilk üç atı sırasız olarak bilenlerin de kazançlı sayıldığı ve kazançlı biletlere ödemenin anında yapıldığı yeni bir üçlü bahis oyunu başlatılmıştır.) || Üçlü ganyan, Türkiye Jokey kulübü'nce düzenlenen at yarışlarında, genellikle son koşu hariç, birbirini izleyen üç koşunun birincilerini tahmin etmeye dayanan ve kupon doldurularak oynanan müşterek bahis oyunu.
—Patol. Üçlü nabız, sfigmografla kaydedilen eğrinin iniş çizgisinde bir tepe ve iki diş bulunan nabız.
—Sil. Bir topun, batarya mevzisinde 120°' lik bir açıyla çok yönlü olarak atış yapmasını sağlayan üç ayaklı kundağı için kullanılır.
—Termodin. Üçlü nokta, bir gaz diyagramında aynı maddenin üç fazının dengesini gösteren nokta (herhangi bir veri yoksa, çoğu kez katı, sıvı ve gazları sözkonu- sudur); bu dengenin oluştuğu sıcaklık ve basınç koşulları.
—a.
1. Birlikte olan, birlikte yaşayan, birlikte eğlenen vb üç kişilik topluluk: Neşeli bir üçlü. Kan koca ve âşık, klasik üçlü.
2. Oy. Üzerinde üç sayısı olan oyun kâğıdı: Sinek üçlüsü.
—Bot. Yaprakları üçer üçer dizilmiş olan.
—Ed. Üç dizeli şiir bendi. (Örn: Eğin türkülerindeki bentlerin kavuştak dışındaki bölümü, terza" rima’daki bentler vb)
—Elektron. Renk üçlüsü, renkli televizyon sistemlerinde kullanılan, üç renkli maskeli bir tüpün dibinde, eşkenar bir üçgenin köşelerinde yer alan kırmızı, mavi ve yeşil ışılparçacıklardan oluşmuş üçlü grup.
—Elektrotekn. Üçfazlı bir havai hatta, üç
—Fiz. ve Tayfölç. Bir tayfta, komşu üç tayf çizgisinden oluşmuş bütün. (Bk. ansikl böl)
—Koregr Bir dansın, birinci bölümünkin- den farklı bir tema üzerine yazılmış ikinci bölümü: Menuet ve üçlü. Scherzo ve üçlü.
—Küm. kur. Üç E, F, G kümesi verildiğine göre ExFxG çarpımının elemanı.
—Mit. Aynı külte bağlı üç tanrı ya da tanrıçadan oluşan grup. (Bk. ansikl. böl.)
—Müz. Diatonik ıskalada üç derecelik aralık. (Basit aralık olarak ele alınan üçlünün çevirimi altılıdır. Majör üçlü 2 ton, minör üçlü ise 1 ton ve 1 diatonik yanmton içerir; ayrıca eksiltilebilir ya da artınlabilir.)
—Üç vokal ya da enstrümantal parti için fiçöer yapılmış beste (XVII. yy.'da ve XVIII. yy.’ın başlarında, genellikle 2 alto ve bir bas için düzenlenen üçlüye, yardımcı olarak icra edilebilecek rakamlanmış bir sürekli bas partisi eklenebilirdi.) || Üç solocu tarafından çalınmak üzere yapılmış oda müziği bestesi: Telli çalgılar üçlüsü, piyanolu üçlü. || Üç partili bir yapıtı seslendiren üç çalgıcıdan oluşan topluluk. (Eşanl. TRİO)
—Oy. Üzerinde üç işaret bulunan oyun kâğıdı. || Domino taşının ya da zarın, üzerinde üç nokta bulunan yüzü. || Aynı renkten birbirini izleyen üç kâğıdın bir araya gelmesi. fTERSA. ÜÇLÜ FİLO da denir) || Majör üçlü, aynı renkten en büyük üç kâğıdın bir araya gelmesi. || Papaz üçlüsü, kız üçlüsü, en büyük kâğıtları bir papaz ya da bir kız olan üçlü.
—ANSİKL. Fiz. ve Tayfölç. İki tanım arasındaki bağ, bir üçlü hale açısal momente ilişkin üç yönlenmenin ve genellikle çok az farklı 3 enerji düzeyinin denk düşme siyle açıklanır. Bundan da, göz önüne alınan elementin tayfında, bu üç düzeyden ya da bu üç düzeye doğru geçişlere denk düşen, birbirine yakın 3 tayf çizgilik grup ların var olduğu sonucu çıkar.
—Mit. Eski Mısır'da üçlü, aile modeli üze rine kuruluydu: baba-tann, ana tanrıça ve oğul-tanrı. Kutsal üçlü Memfis’te tann Ptah, tanrıça Sekhmet ve tanrı Nefertum' dan (lotustan çıkan çocuk), leb de ise tanrı Amon, tanrıça Mut ve tann Khonsu'dan (başının üzerinde bir ay kursu taşıyan çocuk) oluşuyordu. Üçlü gruplandırmanın, büyük bir olasılıkla başlangıçta, zamanla önem kazanmış yerel bir tanrının (özellikle nomos merkezinin tannsı; baba-tann niteliğini kazanır) çevresinde öbür yerel tannlann"‘toplanma"sına olanak tanıdığı düşünülûr. Bu, halkın sevdiği tanrıları bir sistem içinde toplamaya yönelik basit bir bağdaştırma yöntemidir Roma'da, iupiter, iuno ve Minerva'dan oluşan Capitolium üçlüsü' nün Capitoli- um’da üç sahınlı ortak bir tapınağı vardı. G.Dumözil öbür roma üçlülerine de dikkati çekti: Capitoliumöncesi dönemde iupiter, Mars, Ouirinus üçlüsü; pleblere özgü Ceres, Libet, Ubera üçlüsü. Üçlü İtilaf ya da Üçlü antant.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.