Akis Nedir?

AKİS, 1. Yankı; yansı: Seslerin dağlardaki aksı Işığın duvardaki aksi.
2. Bir cismin yansıtıcı bir yüzeye düşen görüntüsü: Aynadaki, sudaki aksine bakmak.
3. Bir şeyin başka bir şey, bir topluluk üzerinde bıraktığı iz; etki, yankı: Şiirlerinde çocukluğunun akisleri vardır. Olayın akisleri hâlâ sürüyor.
4. Akis_ bulmak, olumlu yanıt almak. || Akis uyandırmak, tepki yaratmak, ilgi uyandırmak: Bu romanı da ilk romanı gibi geniş akisler uyandırdı.
Ed. Aks-i tam,bir tümcede, bir dizede sıralanmış sözcükleri, ifadenin bittiği yerden başlangıca doğru yeniden sıralayarak yeni bir tümce, yeni bir dize oluşturma sanatı. Örnek: "Didem ruhunu gözler gözler ruhunu didem / Kıblem olalı kaşın kaşın olalı kıblem Nazîm. || Aks-i müfret, harfleri tersinden okunduğunda anlam taşıyan sözcüklerle yapılan sanat. (Eşanl. kalb. Arap asıllı Türk abecesiyle yazılmış "ateş" sözcüğündeki harflerin tersinden okunuşunun "şitâ" sözcüğünü oluşturması gibi. Örnek: "Işk odunu gönülde yakıp ol oda ısın / Kalb i şitâyı âteş ile lâle-zâr kıl-Ahmet Dai”. || Aks-i nakıs, anlatımda eksiltmeler, eklemeler yapılarak uygulanan akis sanatı. Örnek: "Hiç mümkün olur mu rencsiz gene / Çok kimseye erdi gençsiz renc Şeyh Galip". —Mat. Evirtimin eski adı.