TESELLİ a, (ar. sütü'dan teselli).
1. Bir kimsenin acısını dindirme, üzüntüsünü hafifletme; avutma: Acılı bir dosta bir teselli mektubu yollamak.
2. Bir kimseyi avutan şey ya da kimse; avunç: Tek tesellisi, yakınlarının onu affetmiş olmalarıydı. Kocası ölünce teselliyi çocuklarında buldu.
3. Teselli bulmak, avunmak. || (Birini) teselli etmek, (birine) teselli vermek. avutmak. || Teselli mükâfatı, yarışma ya da benzeri bir etkinlikte kazanamayanları yüreklendirmek için verilen ufak ödül; Milli piyango'da büyük ikramiyeyi bir rakam değişikliğiyle kaçıran kimseye verilen belli ve az miktardaki para
--Esk. Teselli-âmiz. teselli-bahş. avutan, teselli veren. || Teselli-napezir, avutma kabul etmeyen, avunmasız. || Teselli-pezir, avutula- bilir. || Teselli-yab, avunan, teselli edilen.
1. Bir kimsenin acısını dindirme, üzüntüsünü hafifletme; avutma: Acılı bir dosta bir teselli mektubu yollamak.
Sponsorlu Bağlantılar
3. Teselli bulmak, avunmak. || (Birini) teselli etmek, (birine) teselli vermek. avutmak. || Teselli mükâfatı, yarışma ya da benzeri bir etkinlikte kazanamayanları yüreklendirmek için verilen ufak ödül; Milli piyango'da büyük ikramiyeyi bir rakam değişikliğiyle kaçıran kimseye verilen belli ve az miktardaki para
--Esk. Teselli-âmiz. teselli-bahş. avutan, teselli veren. || Teselli-napezir, avutma kabul etmeyen, avunmasız. || Teselli-pezir, avutula- bilir. || Teselli-yab, avunan, teselli edilen.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.