SAKATLAMAK g. f.
1. Bir kimseyi, bir organını sakatlamak, o kimseyi bir süre ya da yaşam boyu bir ya da birden çok organını kullanılmaz duruma sokmak; bir organını yaralamak, işlemez duruma getirmek: Acemi bir sürücü bir yayaya çarparak onu sakatladı. Düştü ve sol bacağını sakatladı.
2. Bir şeyi sakatlamak, onu bozmak: Bir kumaşı sakatlamak.
—Bine. Aşırı güç sarf ettirmek ve gerekli bakımı yapmamak yüzünden, atta özürler ortaya çıkmasına yol açmak.
♦ sakatlanmak edilg. f. Organlarından birini bir süre için ya da yaşam boyu kullanamaz duruma gelmek, gelmiş olmak: Düşüp sakatlandı, o günden beri topallıyor. Ayağı sakatlanmak.
1. Bir kimseyi, bir organını sakatlamak, o kimseyi bir süre ya da yaşam boyu bir ya da birden çok organını kullanılmaz duruma sokmak; bir organını yaralamak, işlemez duruma getirmek: Acemi bir sürücü bir yayaya çarparak onu sakatladı. Düştü ve sol bacağını sakatladı.
Sponsorlu Bağlantılar
—Bine. Aşırı güç sarf ettirmek ve gerekli bakımı yapmamak yüzünden, atta özürler ortaya çıkmasına yol açmak.
♦ sakatlanmak edilg. f. Organlarından birini bir süre için ya da yaşam boyu kullanamaz duruma gelmek, gelmiş olmak: Düşüp sakatlandı, o günden beri topallıyor. Ayağı sakatlanmak.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.

Sakatlamak Nedir?
