SUÇLAMAK g. f.
1. Bir kimseyi (bir şeyle) suçlamak, bir suçu, bir hatayı, kınanması gereken bir eylemi, bir davranışı o kimseye yüklemek; itham etmek: Bir memuru, görevini ihmal etmekle suçlamak. Bir kimseyi, işlemediği bir cinayetle suçlamak.
2. Bir kimseyi, bir şeyi (soyut) suçlamak, cansıkıcı bir durumdan, bir olaydan, o kimseyi, o şeyi sorumlu tutmak: Babanı suçlayarak hatalarını örtemezsin. işleri ne zaman iyi gitmese kaderini suçlar.
3. Kendini suçlamak, bir şeyin kötü sonucundan kendini sorumlu görmek, suçluluk duymak.
♦ suçlanmak edilg. f. Bir şeyle suçlanmak, suçlamak eylemine konu olmak, itham edilmek: Zimmetine para geçirmekle suçlanmak.
1. Bir kimseyi (bir şeyle) suçlamak, bir suçu, bir hatayı, kınanması gereken bir eylemi, bir davranışı o kimseye yüklemek; itham etmek: Bir memuru, görevini ihmal etmekle suçlamak. Bir kimseyi, işlemediği bir cinayetle suçlamak.
Sponsorlu Bağlantılar
3. Kendini suçlamak, bir şeyin kötü sonucundan kendini sorumlu görmek, suçluluk duymak.
♦ suçlanmak edilg. f. Bir şeyle suçlanmak, suçlamak eylemine konu olmak, itham edilmek: Zimmetine para geçirmekle suçlanmak.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.