Sulu Nedir?
SMD MiSiM
SULU sıf.
1. İçinde su bulunan: Sulu yemekler.
2. Suyu çok olan; çokça su salan: Sulu limon. Sulu meyve. Sulu yoğurt.
3. İçine su katılmış, sulandırılmış: Sulu süt.
4. Kenarına su çekilmiş, işlenmiş giysi için kullanılır: Etekleri sulu bir elbise giymek.
5. Sulu boya - SULUBOYA. || Sulu gözlü, sulu zırtlak, olur olmaz her şeye ağlayan, gözyaşını tutamayan kimse için alay yollu söylenir.
—Anat. Sulu sicim, gözün ön odasında, kornea ile mercek ve gözbebeği arasında bulunan sıvı madde.
—Bine. Sulu engel, genişliğine atlanan bir engel türü. İçinde su ve önünde 50 cm'yi geçmeyen bir çalı bulunur. Genelde "havuz engel" denir.
—Bot. Sulu ortam, salt sudan oluşan ya da çok su bulunan ortam. (Bk.ans/k/.böl.)
—Kim. Sulu çözelti, çözücüsü su olan çözelti.
—Zootekn. Sulu yem, kök ve yumru gibi yüksek oranda su içeren ve evcil hayvanlara yedirilen yem.
sıf. ve a. Arg. Yakışıksız ve yersiz sözler söyleyen, şakalar yapan ya da çevresindekilere tatsız iltifatlarda bulunan, yılışan kimse için kullanılır: Sulunun biridir, onunla doğru dürüst konuşulmaz. Sulu adam, dün gece iyice sapıttı.
—ANSİKL. Bot. Sulu ortam bitkilerin yapısı, fizyolojisi ve dağılımı üzerinde çok bü> yük etki gösterirse de morfolojileri üzerinde fazla etkili olmaz. Yoğunluğuyla, aydınlığındaki ve sıcaklığındaki değişikliklerle etkili olur.
Arkhimedes itkisinin atmosfere göre bin kat fazla olduğu suda, su bitkileri destek dokusundan (pekdoku ve sertdoku) yoksundur; nadiren dik olan saplar genellikle yumuşaktır ve akıntıların yönüne göre dalgalanır. Tamamen su içinde bulunan yapraklar çeşitli biçimlerde olabilir, ama genellikle çok az kalındır; yapıları son derece basit ve hücre çeperleri incedir; yapraklarda gözenek bulunmaz, ya da yüzen yaprakların yalnız üst yüzünde bulunur. Suyun ve mineral tuzların soğurulması bütün yüzeylerde yapıldığından, bunun sonucu olarak, hem kökler çok az gelişir ya da hiç kök bulunmaz, hem de damarlar hiç odunlaşmadığından, damar dokuları önemli ölçüde azalır. Bütün organlarda, fakat özellikle saplarda ve yapraklarda boşluklu sistem çok gelişir (toplam hacmin % 70'i) ve bitkinin gaz alışverişinde önemli rol oynar. Aydınlık bitkilerin sulardaki dağılımını koşullandırır. Tatlısularda klorofilli bitkiler, yüzeye gelen ışığın % Tinden fazlasını alan katmanda toplanır; denizlerde güneş ışığını doğrudan alabilen ve 50 m derinliğe kadar inen öfotik bölge normal bir fotosenteze olanak verir ve klorofilli bitki bulunan kesim yalnız bu kesimdir. Göllerde, sıcaklık değişikliklerinin genliği göz önüne alındığında, fitoplanktonun ancak üst katmanda yaşayabileceği anlaşılır (epilimniyon). Üstün yapılı su bitkilerinde, tohumsuz üreme, eşeysel üremenin zararına büyük bir önem kazanır; çünkü çiçektozlarının su içinde taşınması hemen imkânsızdır. Bununla birlikte, fazla derin olmayan kılardaki birçok tür yüzeyde çiçek açar ve böylece hava yoluyla yapılan bir tozlaşmadan yararlanır (örneğin nilüfer, susümbülü, vallisneria, hasırotu, su düğünçiçeği vb.)
1. İçinde su bulunan: Sulu yemekler.
Sponsorlu Bağlantılar
3. İçine su katılmış, sulandırılmış: Sulu süt.
4. Kenarına su çekilmiş, işlenmiş giysi için kullanılır: Etekleri sulu bir elbise giymek.
5. Sulu boya - SULUBOYA. || Sulu gözlü, sulu zırtlak, olur olmaz her şeye ağlayan, gözyaşını tutamayan kimse için alay yollu söylenir.
—Anat. Sulu sicim, gözün ön odasında, kornea ile mercek ve gözbebeği arasında bulunan sıvı madde.
—Bine. Sulu engel, genişliğine atlanan bir engel türü. İçinde su ve önünde 50 cm'yi geçmeyen bir çalı bulunur. Genelde "havuz engel" denir.
—Bot. Sulu ortam, salt sudan oluşan ya da çok su bulunan ortam. (Bk.ans/k/.böl.)
—Kim. Sulu çözelti, çözücüsü su olan çözelti.
—Zootekn. Sulu yem, kök ve yumru gibi yüksek oranda su içeren ve evcil hayvanlara yedirilen yem.
sıf. ve a. Arg. Yakışıksız ve yersiz sözler söyleyen, şakalar yapan ya da çevresindekilere tatsız iltifatlarda bulunan, yılışan kimse için kullanılır: Sulunun biridir, onunla doğru dürüst konuşulmaz. Sulu adam, dün gece iyice sapıttı.
—ANSİKL. Bot. Sulu ortam bitkilerin yapısı, fizyolojisi ve dağılımı üzerinde çok bü> yük etki gösterirse de morfolojileri üzerinde fazla etkili olmaz. Yoğunluğuyla, aydınlığındaki ve sıcaklığındaki değişikliklerle etkili olur.
Arkhimedes itkisinin atmosfere göre bin kat fazla olduğu suda, su bitkileri destek dokusundan (pekdoku ve sertdoku) yoksundur; nadiren dik olan saplar genellikle yumuşaktır ve akıntıların yönüne göre dalgalanır. Tamamen su içinde bulunan yapraklar çeşitli biçimlerde olabilir, ama genellikle çok az kalındır; yapıları son derece basit ve hücre çeperleri incedir; yapraklarda gözenek bulunmaz, ya da yüzen yaprakların yalnız üst yüzünde bulunur. Suyun ve mineral tuzların soğurulması bütün yüzeylerde yapıldığından, bunun sonucu olarak, hem kökler çok az gelişir ya da hiç kök bulunmaz, hem de damarlar hiç odunlaşmadığından, damar dokuları önemli ölçüde azalır. Bütün organlarda, fakat özellikle saplarda ve yapraklarda boşluklu sistem çok gelişir (toplam hacmin % 70'i) ve bitkinin gaz alışverişinde önemli rol oynar. Aydınlık bitkilerin sulardaki dağılımını koşullandırır. Tatlısularda klorofilli bitkiler, yüzeye gelen ışığın % Tinden fazlasını alan katmanda toplanır; denizlerde güneş ışığını doğrudan alabilen ve 50 m derinliğe kadar inen öfotik bölge normal bir fotosenteze olanak verir ve klorofilli bitki bulunan kesim yalnız bu kesimdir. Göllerde, sıcaklık değişikliklerinin genliği göz önüne alındığında, fitoplanktonun ancak üst katmanda yaşayabileceği anlaşılır (epilimniyon). Üstün yapılı su bitkilerinde, tohumsuz üreme, eşeysel üremenin zararına büyük bir önem kazanır; çünkü çiçektozlarının su içinde taşınması hemen imkânsızdır. Bununla birlikte, fazla derin olmayan kılardaki birçok tür yüzeyde çiçek açar ve böylece hava yoluyla yapılan bir tozlaşmadan yararlanır (örneğin nilüfer, susümbülü, vallisneria, hasırotu, su düğünçiçeği vb.)
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
