Rum Nedir?
SMD MiSiM
RUM a. (ar. Ram, Romalı'dan).
1. Anadolu ve Kıbrıs'taki hellen kökenli ortodoks hıristiyanlara verilen ad. (Bk. ansikl. böl.)
2. Ad tamlamalarında, Rumlar’a ait, onlarla ilgili olanı belirtir: Rum kilisesi.
—Esk.
1. Bizans İmparatorluğu topraklarına müslümanların verdiği ad.
2. Anadolu.
3. OsmanlI Imparatorluğu’nda Fener patrikhanesi'ne bağlı ortodoks hıristiyanlara verilen ad.
—Ed. Rum şairleri, Anadolu'da yetişen divan şairlerine verilen ad. (Rum'un şuarası, şuarayı Rum da denir.) [Bk. ansikl. böl.]
—Tar. Rum ateşi, Antikçağ ve Ortaçağda kullanılan ve esas maddesi gûherçile ve bitüm olan yanıcı bileşim. (Bk. ansikl. böl.)
♦ sıt. Rum asıllı kimse için kullanılır: Rum müzisyen.
—ANSİKL. Bizans kentini yeniden kurduktan sonra burada oturmaya başlayan Roma imparatoru Constantinus I (Büyük), Bizans'a halkın rağbetini artırmak için şehre yerleşen herkese bir ayncalık olarak roma yurttaşlığı haklarının tümünü tanıdı. Böylece Doğu Roma imparatorluğu (Bizans) sınırları içinde oturanlara zamanla “romalı" denmeye başlandı. Arapçaya "rumi" biçiminde geçen bu terim dolayısıyla imparatorluğun egemen olduğu yerler, özellikle Küçük Asya (Anadolu) “Memaliki rum" ya da "Diyarırum" diye anıldı. Sonraları aynı ülkelerin bulunduğu bu topraklara sahip olan osmanlı hükümdarlarına müslüman kaynaklarında "Roma imparatoru” anlamında "padişahı rum” (rum padişahı) demek gelenekleşti. Öte yandan, OsmanlIlar da Sivas’a "Vilayeti rum” (Rum vilayeti) adını verdiler. Ayrıca, imparatorluk sınırları içinde yaşayan ve hellen ya da yunan ırkından olan kişilere da bugün bile kullanıldığı gibi "rum milleti" ve konuştukları dile de “rumca" dendi. Nitekim ortodoks patriğine "rum patriği", yönetimindeki tapınaklara da "rum kilisesi" adı verildi. Araplar' la İranlIlar osmanlı topraklarına “Diyarırum" ya da "iklimi rum”, Bizans' ın mirasçısı olarak Osmanlılar'a da "Rumi" dediklerinden, kimi bilim adamları da "Mollayı Rum", "Mevlana Celalettin Rumi" gibi adlarla anıldılar.
—Ed. Tezkirelerde Türkistan, İran, Rumeli kökenli şairlere karşılık Anadolu şairleri bu adla anılır: "Rum şairlerinden ve Türkllbaret nâzımlanndan Necati" (Rum şairlerinden ve türkçe sözlerle şiir yazanlardan Necati) [Latifi],
—Tar. Çinliler tarafından bulunduğu sanılan, ardından haçlı seferleri döneminde Araplar, Türkler ve BizanslIlar tarafından yeniden keşfedilen rum ateşi, arbaletler, mancınıklar ya da savaş makineleriyle fırlatılıyor ve suda sönmeme özelliği dolayısıyla deniz savaşlarında kullanılıyordu. Atıldıktan sonra havada çizdiği mermiyolu boyunca alevi arkasında bir kuyruk oluşturuyor ve ıslığa benzer bir ses çıkarıyordu. Rum ateşini Philippe Auguste, Dieppe'te ingilizler'e karşı kullandı.
1. Anadolu ve Kıbrıs'taki hellen kökenli ortodoks hıristiyanlara verilen ad. (Bk. ansikl. böl.)
Sponsorlu Bağlantılar
—Esk.
1. Bizans İmparatorluğu topraklarına müslümanların verdiği ad.
2. Anadolu.
3. OsmanlI Imparatorluğu’nda Fener patrikhanesi'ne bağlı ortodoks hıristiyanlara verilen ad.
—Ed. Rum şairleri, Anadolu'da yetişen divan şairlerine verilen ad. (Rum'un şuarası, şuarayı Rum da denir.) [Bk. ansikl. böl.]
—Tar. Rum ateşi, Antikçağ ve Ortaçağda kullanılan ve esas maddesi gûherçile ve bitüm olan yanıcı bileşim. (Bk. ansikl. böl.)
♦ sıt. Rum asıllı kimse için kullanılır: Rum müzisyen.
—ANSİKL. Bizans kentini yeniden kurduktan sonra burada oturmaya başlayan Roma imparatoru Constantinus I (Büyük), Bizans'a halkın rağbetini artırmak için şehre yerleşen herkese bir ayncalık olarak roma yurttaşlığı haklarının tümünü tanıdı. Böylece Doğu Roma imparatorluğu (Bizans) sınırları içinde oturanlara zamanla “romalı" denmeye başlandı. Arapçaya "rumi" biçiminde geçen bu terim dolayısıyla imparatorluğun egemen olduğu yerler, özellikle Küçük Asya (Anadolu) “Memaliki rum" ya da "Diyarırum" diye anıldı. Sonraları aynı ülkelerin bulunduğu bu topraklara sahip olan osmanlı hükümdarlarına müslüman kaynaklarında "Roma imparatoru” anlamında "padişahı rum” (rum padişahı) demek gelenekleşti. Öte yandan, OsmanlIlar da Sivas’a "Vilayeti rum” (Rum vilayeti) adını verdiler. Ayrıca, imparatorluk sınırları içinde yaşayan ve hellen ya da yunan ırkından olan kişilere da bugün bile kullanıldığı gibi "rum milleti" ve konuştukları dile de “rumca" dendi. Nitekim ortodoks patriğine "rum patriği", yönetimindeki tapınaklara da "rum kilisesi" adı verildi. Araplar' la İranlIlar osmanlı topraklarına “Diyarırum" ya da "iklimi rum”, Bizans' ın mirasçısı olarak Osmanlılar'a da "Rumi" dediklerinden, kimi bilim adamları da "Mollayı Rum", "Mevlana Celalettin Rumi" gibi adlarla anıldılar.
—Ed. Tezkirelerde Türkistan, İran, Rumeli kökenli şairlere karşılık Anadolu şairleri bu adla anılır: "Rum şairlerinden ve Türkllbaret nâzımlanndan Necati" (Rum şairlerinden ve türkçe sözlerle şiir yazanlardan Necati) [Latifi],
—Tar. Çinliler tarafından bulunduğu sanılan, ardından haçlı seferleri döneminde Araplar, Türkler ve BizanslIlar tarafından yeniden keşfedilen rum ateşi, arbaletler, mancınıklar ya da savaş makineleriyle fırlatılıyor ve suda sönmeme özelliği dolayısıyla deniz savaşlarında kullanılıyordu. Atıldıktan sonra havada çizdiği mermiyolu boyunca alevi arkasında bir kuyruk oluşturuyor ve ıslığa benzer bir ses çıkarıyordu. Rum ateşini Philippe Auguste, Dieppe'te ingilizler'e karşı kullandı.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
