PIHTILAŞMA a. Kanın sıvı durumdan yarı katı duruma geçmesi (çözetti-yarı katı dönüşümü). [Bk. ansikl. böl. Fizyol.)
—Fizs kim. Fiziksel (sıcaklık değişimi) ya da kimyasal işlemlerle (asittik değişimi, tuz katılması vb.) hazırlanan bir kolloidin ya da bir polimer çözeltisinin iki ayrı faza ayrılması. (Bk. ansikl. böl.)
—Fizyol. Aşırı pıhtılaşma, kanın pıhtılaşması sırasında trombin oluşum hızının anormal artışı. (Trombozları kolaylaştırdığı sanılmaktadır.)
—Hematol. Pıhtılaşma etmeni I, FİBRİNOJEN’in eşanlamlısı. || Tüketim pıhtılaşma bozukluğu, pıhtılaşma etmenlerinin anormal tüketimine bağlı olarak yaygın damar içi pıhtılaşması gibi uygunsuz biçimde doğan bir pıhtılaşma süreci sonucunda ortaya çıkan pıhtılaşma. (Biyolojik olarak, pıhtılaşma etmeninde, özellikle etmen V'te ve fibrinojende azalma, trombosit sayısında azalma ve fibrinojenin parçalanma ürünlerinin ortaya çıkması İle belirgindir.) [Eşanl. KOAGÜLOPATİ ]
—Sütç. Sütün mayalanması sırasında kazein peltesinin oluşumu.
—ANSİKL. Fizs. kim. Pıhtılaşma terimi, çok eskiden beri bilinir ve çok çeşitli etkilerle ortaya çıkar:
1. pıhtılaşma, kolloıdal asıltılarda bileşenlerin parçacıklarının birbirlerini çekerek temas etmeleri ve birbirleriyle tersinmez olarak kaynaşmaları sonunda görülür. Birbirini iten yüklü parçacıkların pıhtılaşması bunun çarpıcı bir örneğidir. Bir çözeltiye tuz katıldığında, elektrostatik itmeler azalır ve parçacıklar birbiriyle temas ederek yumaklaşır (MAKLAŞMA) ya da büyük bir olasılıkla pıhtılaşır;
2. biyolojik moleküllerin (proteinler gibi) çözeltilerinde, pıhtılaştırma etkeni, molekülleri tıkız durumdan daha gevşek bir duruma getirerek yapılarını değiştirir; yapısı bozulan bu moleküller, daha sonra kendi aralarında birleşerek çöker. Pıhtılaşma, genellikle kent sularının işlenmesinde uygulanan ilk aşamadır.
—Fizyol. Kan pıhtılaşması. Bu değişim, plazma fibrinojeninin, ince bir ağ halinde polimerleşerek kan hücreleri ile serumu hapseden, suda erimez fibrine dönüşme sinden ileri gelir. Fibrinojenin fibrine dönüşmesi, trombinin enzim etkinliğinin sonucudur; trombinin kendisi de ya kanın endotelyumsuz bir yüzeye değmesi (endojen ya da özsel [entrensek] etkinleşme yolu) ya da bazı doku ürünlerinin etkisiyle (ekzojen ya da dışsal [ekstrensek] etkinleşme yolu) başlayan birçok enzim tepkimelerinin sonucudur. Böylece ekzojen ya da endojen olsun bir dizi etkinleşmeden sonra etkinsiz protrombını etkin trombine dönüştüren protrombinaz oluşur. Pıhtılaşma mekanizmaları için gerekli çeşitli zincir parçalarına pıhtılaşma etmenleri denir. Bu etmenlerin her biri romen rakamıyla belirlenen bir sayıyla gösterilir: I, fıbrınojen; II, protrombin; III, dokusal etmen; IV, kalsiyum; V, proakselerin; VI, adlandırılmamıştır; VII, prokonvertin; VIII, antıhemofilik A etmeni; XI, plazma tromboplastin öncesi ya da PTA; XII, Hageman etmeni; XIII, fibrini sabitleştiren etmen.
—Patol Yaygın damar içi pıhtılaşma, kanın damar içinde uygun olmayan bir biçimde pıhtılaşması. Bazı patolojik durumlarda dolaşımda trombinin ortaya çıkmasına bağlı olduğu sanılmaktadır. Mikroskobik pıhtıların oluşumu sonucu fibrinolitık sistem etkinleşir ve pıhtılaşma bozukluklarının eklenmesiyle ortaya çıkan ikincil fibrinofiz önemli kanamalara neden olabilir.
Sponsorlu Bağlantılar
—Fizyol. Aşırı pıhtılaşma, kanın pıhtılaşması sırasında trombin oluşum hızının anormal artışı. (Trombozları kolaylaştırdığı sanılmaktadır.)
—Hematol. Pıhtılaşma etmeni I, FİBRİNOJEN’in eşanlamlısı. || Tüketim pıhtılaşma bozukluğu, pıhtılaşma etmenlerinin anormal tüketimine bağlı olarak yaygın damar içi pıhtılaşması gibi uygunsuz biçimde doğan bir pıhtılaşma süreci sonucunda ortaya çıkan pıhtılaşma. (Biyolojik olarak, pıhtılaşma etmeninde, özellikle etmen V'te ve fibrinojende azalma, trombosit sayısında azalma ve fibrinojenin parçalanma ürünlerinin ortaya çıkması İle belirgindir.) [Eşanl. KOAGÜLOPATİ ]
—Sütç. Sütün mayalanması sırasında kazein peltesinin oluşumu.
—ANSİKL. Fizs. kim. Pıhtılaşma terimi, çok eskiden beri bilinir ve çok çeşitli etkilerle ortaya çıkar:
1. pıhtılaşma, kolloıdal asıltılarda bileşenlerin parçacıklarının birbirlerini çekerek temas etmeleri ve birbirleriyle tersinmez olarak kaynaşmaları sonunda görülür. Birbirini iten yüklü parçacıkların pıhtılaşması bunun çarpıcı bir örneğidir. Bir çözeltiye tuz katıldığında, elektrostatik itmeler azalır ve parçacıklar birbiriyle temas ederek yumaklaşır (MAKLAŞMA) ya da büyük bir olasılıkla pıhtılaşır;
2. biyolojik moleküllerin (proteinler gibi) çözeltilerinde, pıhtılaştırma etkeni, molekülleri tıkız durumdan daha gevşek bir duruma getirerek yapılarını değiştirir; yapısı bozulan bu moleküller, daha sonra kendi aralarında birleşerek çöker. Pıhtılaşma, genellikle kent sularının işlenmesinde uygulanan ilk aşamadır.
—Fizyol. Kan pıhtılaşması. Bu değişim, plazma fibrinojeninin, ince bir ağ halinde polimerleşerek kan hücreleri ile serumu hapseden, suda erimez fibrine dönüşme sinden ileri gelir. Fibrinojenin fibrine dönüşmesi, trombinin enzim etkinliğinin sonucudur; trombinin kendisi de ya kanın endotelyumsuz bir yüzeye değmesi (endojen ya da özsel [entrensek] etkinleşme yolu) ya da bazı doku ürünlerinin etkisiyle (ekzojen ya da dışsal [ekstrensek] etkinleşme yolu) başlayan birçok enzim tepkimelerinin sonucudur. Böylece ekzojen ya da endojen olsun bir dizi etkinleşmeden sonra etkinsiz protrombını etkin trombine dönüştüren protrombinaz oluşur. Pıhtılaşma mekanizmaları için gerekli çeşitli zincir parçalarına pıhtılaşma etmenleri denir. Bu etmenlerin her biri romen rakamıyla belirlenen bir sayıyla gösterilir: I, fıbrınojen; II, protrombin; III, dokusal etmen; IV, kalsiyum; V, proakselerin; VI, adlandırılmamıştır; VII, prokonvertin; VIII, antıhemofilik A etmeni; XI, plazma tromboplastin öncesi ya da PTA; XII, Hageman etmeni; XIII, fibrini sabitleştiren etmen.
—Patol Yaygın damar içi pıhtılaşma, kanın damar içinde uygun olmayan bir biçimde pıhtılaşması. Bazı patolojik durumlarda dolaşımda trombinin ortaya çıkmasına bağlı olduğu sanılmaktadır. Mikroskobik pıhtıların oluşumu sonucu fibrinolitık sistem etkinleşir ve pıhtılaşma bozukluklarının eklenmesiyle ortaya çıkan ikincil fibrinofiz önemli kanamalara neden olabilir.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.