IŞIK
—
Ota Işık anahtan, motorlu bir taşıtın aydınlatma aygıtlarını çalıştırmaya yarayan anahtar. ll
Araba ışıklan, karayolu taşıtlarında aydınlatmada, işaretlemede ve işaretleşmede kullanılan çeşitli ışık aygıtlarına verilen genel ad.
—
Işık organı, kafadanbacaklı yumuşakçalarda (batipelajik kalamarlar), kabuklularda (Euphausiaceae) ve bazı kemiklibalıklarda beden örtüsü üzerinde bulunan, ışık veren organ. (Eşanl. föidfor.) ll
Işıktan kaçan, ışıkta kalmamaya dikkat hayvanıar için kullanılır (Gececi hayvanlar, toprak altında yaşayanlar, özellikle de böcekler.)
—
Balıkç. Işığa bağımlılık.
Dip balıkları ve dibe yakın yaşayan balıklar besinlerini bulabilmek için güneş ve ay ışığından yararlanırlar Gene yaşam koşulları gereği 100-150 m derinliğe inen balıklar ve birkaç mantar türü dışında kalan bütün canlılar, zaman zaman da olsa, yaşamsal etkinliklerini gerçekleştirebilmek için ışığa gereksinim duyarlar. Hatta bazı omurgalı ve omurgasızlar uzun süren çok bulutlu karanlık günlerden sonra yüzeye iyice yaklaşarak güneş ya da ay ışığı altında hareketsiz yatarlar. Işığa bağımlılık kuramını amerikalı J. A. Knight geliştirdi. Bu bilim adamına göre günde dört etkinlik dönemi vardır: bunlardan ikisi uzun, ikisi kısa sürer. Knight, gelgit tablolarıyla büyük benzerlik sergileyen ve yıldaki bütün günler için uzun ve kısa etkinlik dönemlerini veren tablolar hazırlamıştır.
—Bot. Işık, yeşil bitkiler için enerji kaynağı ve birtakım tepkimeleri başlatan bir uyarıcı olarak etki gösterir.
Enerji kaynağı olarak ışık
genellikle yapraklarda bulunan, yeşil renkli klorofildi yüzeyler tarafından emilir. Bitkiler bu yüzeyleri ışığa doğru çevirirler. Yeşil ışık sadece emilmekle kalmaz, yansır ve yapraklara yeşil bir görünüm verir. Diğer ışıklar, kloroplastların içinde gerçekleşen bir dizi hızlı endotermik tepkimeyle glusit ve protein bireşimine katılır. (FOTOSENTEZ.)
Etkili uyana olarak ışık,
bazı türlerin (marul, sinirotu, huş, kılıçotu) filizlenmesini kolaylaştırırken bazı bitkilerinkini (hezaren) güçleştirir. Işık, bütün organların büyümesini de etkiler: ışıkta kalan saplar, karanlıkta yetişenlerden daha kısa, daha kalın ve daha dayanıklı olur. Işık, aynı zamanda farklı büyüme (ışığayönelim) sayesinde çeşitli organların yönelmesini de etkiler (hatta yeşil ve morötesi ışık bile). Klorofilin oluşması için her zaman gereklidir; nitekim karanlıkta kalan organlar beyazlaşır (marul göbeği). Gözeneklerin açılıp kapanmasında rol oynayarak solunum ve terlemeyi de uyarır. Günlük ışık değişmelerinin ritmiyle çiçek açmayı etkiler (fotoperiyot'luk). Hücre düzeyinde, kloroplastların uyarlanmasını sağlar: ışık zayıf olduğu zaman onu almak için açılıp yayılır, ışık şiddetli olduğu zaman onun zararlı etkisinden sakınmak için yön değiştirir.
—Fizyd. Işık yokluğu insanda niktalofobiye kadar varan doğrudan ruhsal etkiler yaratabilir. Hatta bazı durumlarda, organizma kendini savunmak için, bünyesinde porfirin şeklinde ışıkduyariaştırıcı öğeler oluştururken birtakım fizyolojik bozukluklara da uğrayabilir. Işık fazlalığı ise, tersine göz kamaşması, deri yanıkları ya da güneş çarpması ve kızarıklık gibi fiziksel (LÜSİT), fotofobi gibi ruhsal, melanin artışı gibi organizmanın kendini savunmasına yönelik ya da içsalgı işlevleriyle ilgili olgulara yol açar.
Diğer canlılarda olduğu gibi insan için de bir gereksinim olan ışık, sabit bir değer değildir; doğal yasalara uygun olarak etkinlik için ışığı, yani gündüzü, dinlenme için karanlığı, yani geceyi öngören günlük bir çevrim izler. Aktinoterapi, aktinoloji ve daha geniş olarak fotobiyoloji çerçevesinde de ışığın işleviyle ilgili sayısız inceleme sürdürülmekte ya da geliştirilmektedir.
—Havc. Seyrüsefer ışıkları. Gece uçuşu yapan uçaklar, öteki uçaklara göre konumlarını belirlemek ve kaçınma manev- ralannı kolaylaştırmak için, üç ışık yakmak zorundadır; arkada bir beyaz ışık, sol kanadın ucunda bir kırmızı ışık, sağ kanadın ucunda da bir yeşil ışık bulunur; ayrıca yerde bulunan ve gece yola çıkan bütün uçaklar genellikle kuyruk takımının tepesine yerleştirilen, kırmızı çakan bir ışık taşımak zorundadır. Bazen bu ışığın yerini sisli havalarda daha iyi görülen ve kanatların ucuna yerleştirilen beyaz çakan ışıklar alır.
—Mit. Işığın türk mitolojisinde önemli bir yeri vardır. Gökten ışık inmesi daha çok Uyguriar’da, özellikle VIII. yy.’da mani dininin kabulünden sonra yaygınlaşan bir motiftir. Şamanlıkta da gökten ışık inmesi motifine rastlanırsa da, bu Uygurlar’daki kadar önemli ve yaygın değildir Bu yüzden mani dinine "ışık dini” de denilmiştir. Kimi mitoloji kahramanlarının, gökten inen ışıkla annelerinin hamile kalması sonucu doğduklarına inanılır (Alankova efsanesi). Aynı temaya Çin efsanelerinde de rastlanmaktadır. K. Çin'de Liao sülalesini kuran çitan asıllı Abaoci de annesiyle birleşen böyle bir ışıktan doğmuştur denirdi.
—Opt.
Işık kuramları
Işık XIX. yy.'a değin optikte, parçacık kuramı ve dalga kuramı biçiminde ortaya çıkan tartışmaların odak noktası oldu; XX. yy. başında çağdaş fiziğin iki kuramının oluşmasında önemli rol oynadı: Einstein'in görelilik kuramı ve kuvantum fiziği. Birinci kuramda, ışık boşlukta yayım kaynağının deviniminden bağımsız olarak değişmez c hızıyla yayılır. İkinci kuramda ışığın iki görünümü (tanecik ve dalga) W = hv bağıntısıyla (h Planck değişmezi) birbirine bağlıdır; bu bağıntı bir fotonun W enerjisini ona eşlik eden dalganın v frekansının bir fonksiyonu olarak verir. Günümüzde kuvantum fiziği, özellikle alanların kuvantum kuramı (Dirac, Feynman), ışıktan yararlanarak çeşitli olayları duyarlı bir biçimde açıklamayı sağlar.
Işık üretimi.
Işık genelde ya akkorluğa (yalnızca ısıl kökenli ışıma) ya da ışıldamaya başvurularak üretilir. Bu iki yöntem özellikle aydınlatmada kullanılır. İlgi çekici özellikte bir başka ışık kaynağı türü de laserdir.
Işığın ayıriedici özellikleri
Işık genellikle karmaşıktır, yani her biri boşluktaki dalga boyuyla nitelenen birçok ya da sonsuz ışınımdan oluşur. Güneş’ten gelen ışığın prizmayla aynştırılmasının nedeni işte bu dur. Her dalga boyu ya da eşdeğeri olan her frekans, Güneş ışığı için mordan kızıla kadar yayılan basit ya da tekrenkli bir ışınımı karşılar Işığın çeşitli bileşenleri ışık tayfını oluşturur. Tayf kesiksiz olduğu kadar tersine belli sayıda çizgi ya da şerit içerebilir. Güneş ışıkları gibi beyaz ışıklar görünür bölgenin tüm dizisini taşıyan basit ışınımlardan oluşur. Birtakım kaynaklar ya da filtrelerle tekrenkli ışıklar elde edilebilir. Karmaşık bir ışığın tekrenkli bileşenlerini belirleme tayfölçümün, bunların göreli yeğinliklerini saptama spektrofotometrinin, renkli karmaşık ışıkların incelenmesi ise renkölçümün konusunu oluşturur. Bir ışık, daha doğrusu bir ışık demeti göze belli bir etki yapan, belli bir enerji iletir. Bu enerjinin etkisini ve enerjiye bağlı büyüklükleri (enerji akışı ve ışık akışı, aydınlatma, yeğinlik, ışıltı) inceleme ve ölçme, algılanışlarına göre ışıkları niceliksel olarak karşılaştırma ışınölçüm ve ışıkölçüm alanına girer.
Işık fiziği
Işık insan için olduğu kadar genel anlamda bütün canlı varlıklar için de temel bir olaydır. Her şeyden önce enerji ve bilgi taşıyan bir etkendir. Örneğin Güneş’in ışıma enerjisi, ısıl enerjiye (atmosferi, karaları ve denizleri ısıtma, Güneş toplayıcıları ve fırınları vb.), kimyasal enerjiye (fotosentez, özellikle fotoğrafçılıkta fotokimyasal tepkimeler) ya da elektrik enerjisine (fotoseller, fotopiller) dönüştürülebilir. Işık bilgiyi çeşitli biçimlerde taşır. Aydınlatılan nesnelerin yaydığı ışımayı alan optik sistemler (göz, ayna, mercekler, büyüteç, dürbün, mikroskop vb) yansıma ya da kırılmayla büyütülmüş, küçültülmüş ya da yaklaştırılmış görüntüler verir.
Öte yandan bir kaynağın yayımladığı ve belli bir ortamla etkileşen ışık, cam bir prizma ya da bir ağ kullanılarak dağılımla bileşenlerine ayrıştırılabilir. Böylece oluşan tayf çok kez hem kaynağın ışık yayımını (alev, elektrik boşalması), hem de ışığın geçtiği ortamca soğurulmasını belirleyen tayf çizgileri içerir ve her ikisi üstünde bilgi verir: atomların, moleküllerin, iyonların yapılan ve halleri üzerine önemli bilgiler veren tayfgözlem işte bu olguya dayanır. Işığın yararlanılan öteki özellikleri şunlardır: kimi ortamlardan geçen ışık demetinin polarma değişimi (döndürme gücü); ölçübilimde ışık girişimleri; devinim halindeki bir kaynağın yayımladığı ışımanın frekans değişimi (Doppler-Fizeau etkisi) vb. Işık ayrıca bilgi iletmede de kullanılır (optik lifler).
Kaynak: Büyük Larousse