IŞIMA a. Işımak eylemi.
—Fiz. Bir kaynaktan, dalga biçiminde, bir olasılıkla parçacık eşliğinde enerji iletimi (Bk. ansik. böl.) || Bir ortamda enerji iletimi gerçekleştiren dalgalar ve bir olasılıkla onlara eşlik eden parçacıklar bütünü. || Işıma basıncı, elektromanyetik bir ışıma nın, yayılma doğrultusu üzerinde yer alan yansıtıcı ya da soğurucu bir yüzeye uyguladığı basınç. (Eşanl. işinim BASINCI.) [Bk. ansikl. böl ] || Elektromanyetik ışıma, elektromanyetik dalgalara ya da bir olasılıkla onlara eşlik eden fotonlara dayanan ışıma. (Bk. ansikl. böl.) || Görünür ışıma, doğrudan görsel duyum oluşturmaya elverişli optik ışıma. || İyonlaştırıcı ışıma, bir maddeden geçerken doğrudan ya da dolaylı olarak iyonlar oluşturan ışıma. (Bk. ansikl. böl. Polim.) || Optik ışıma, dalga boyları, X ışınlarının geçiş bölgesi ile radyo dalgalarının geçiş bölgesi, yani bir nanometre (10" 9 m) ile bir milimetre (10" 3 m) arasında yer alan elektromanyetik ışıma. (Morötesi ışıma, görünür ışıma ve kızılaltı ışıma, optik ışıma bölgesinde yer alır.) || Tanecik ışıması, temel olarak, elektron, proton, nötron, atom çekirdeği gibi parçacıklardan oluştuğu düşünülen ışıma.
—Jeofiz. Yer ışıması, Yer’in uzaya doğru, kızılaltı bölgede, 4 /ım'den büyük ve maksimum 11 ym dalga boyunda yayımladığı ışıma. (Gökyüzü açık ve hava kuru olduğunda 100 W • m"2’ye ulaşan ve yeryüzünün gece sıcaklığını 6°C kadar düşüren bu ışıma, nemli havada önemli ölçüde azalır: su buharı ışımayı kısmen soğurur ve her doğrultuda yeniden yayınlayarak "sera etkisi" oluşturur.)
—Petr. san. Işıma bölgesi, bir arıtma fırınında, brülörlerin alevinden doğrudan ışıyan ısıyı kullanan bölüm.
—Telekom. Bir antenin ışıma yeğinliği, bir antenin, belli bir doğrultuyu merkez alan çok küçük bir uzay açı altında yayımladığı ışıma gücü ile bu uzay açının değeri arasındaki oran, (ideal izotrop antenin ışıma yeğinliği, yayımlayacağı varsayılan ve aldığı güce eşit olan toplam gücün 4jr ye bölümüne eşittir.)
—ANSİKL. Fiz,
• Işıma basıncı, Bu basınç, ışımanın, her birinin devinim miktarı p = hv/c olan (h Planck değişmezi, v ışıma frekansı, c ışık hızı) fotonlardan oluştuğu varsayılarak açıklanabilir. Fotonlar bu devinim miktarının bir bölümünü, karşılaştıkları yüzeye aktarır ve böylece bir basınç kuvveti uygular. Bu basınç, elektromanyetik dalgalar kuramı çerçevesinde de açıklanabilir. Elektromanyetik dalganın elektrik alanı, yüzeyin yüklü parçacıklarını devinime geçirir; dolayısıyla dalganın manyetik alanı devinim halindeki bu parçacıklara, söz- konusu yüzeye dik bir kuvvet uygular. Güneş’e Yer uzaklığında bulunan ve yansıtma çarpanı p olan bir yüzeye dik olarak düşecek güneş ışıması, yüzey üzerinde
—Polim. İyonlaştırıcı ışımalar (a, 0, y, X ve hızlandırılmış elektronlar). İyonlaştırıcı ışımaların polimerler üzerinde çok büyük bir etkisi vardır. Zincir kopmaları ve köp- rüleşmelere (köprüleme) yol açtıkları ölçüde özelliklerinde önemli değişiklikler oluşturmak için, İyonlaştırıcı ışımaların yalnız küçük moleküller üzerinde değişiklikler yaratabilen miktarları yeterlidir.
AB gibi bir polimerde (A ve B, zinciri oluşturan parçalar) köklerin aşağıdaki sürece göre oluştuğu düşünülür:
Bunun dışında başka biçimler de görülebilir; nitekim CD, karışımın başka bir makromolekülü (ya da bir polimerin destekleyicisi) olduğunda, şöyle bir tepkime meydana gelir:
Sponsorlu Bağlantılar
—Jeofiz. Yer ışıması, Yer’in uzaya doğru, kızılaltı bölgede, 4 /ım'den büyük ve maksimum 11 ym dalga boyunda yayımladığı ışıma. (Gökyüzü açık ve hava kuru olduğunda 100 W • m"2’ye ulaşan ve yeryüzünün gece sıcaklığını 6°C kadar düşüren bu ışıma, nemli havada önemli ölçüde azalır: su buharı ışımayı kısmen soğurur ve her doğrultuda yeniden yayınlayarak "sera etkisi" oluşturur.)
—Petr. san. Işıma bölgesi, bir arıtma fırınında, brülörlerin alevinden doğrudan ışıyan ısıyı kullanan bölüm.
—Telekom. Bir antenin ışıma yeğinliği, bir antenin, belli bir doğrultuyu merkez alan çok küçük bir uzay açı altında yayımladığı ışıma gücü ile bu uzay açının değeri arasındaki oran, (ideal izotrop antenin ışıma yeğinliği, yayımlayacağı varsayılan ve aldığı güce eşit olan toplam gücün 4jr ye bölümüne eşittir.)
—ANSİKL. Fiz,
• Işıma basıncı, Bu basınç, ışımanın, her birinin devinim miktarı p = hv/c olan (h Planck değişmezi, v ışıma frekansı, c ışık hızı) fotonlardan oluştuğu varsayılarak açıklanabilir. Fotonlar bu devinim miktarının bir bölümünü, karşılaştıkları yüzeye aktarır ve böylece bir basınç kuvveti uygular. Bu basınç, elektromanyetik dalgalar kuramı çerçevesinde de açıklanabilir. Elektromanyetik dalganın elektrik alanı, yüzeyin yüklü parçacıklarını devinime geçirir; dolayısıyla dalganın manyetik alanı devinim halindeki bu parçacıklara, söz- konusu yüzeye dik bir kuvvet uygular. Güneş’e Yer uzaklığında bulunan ve yansıtma çarpanı p olan bir yüzeye dik olarak düşecek güneş ışıması, yüzey üzerinde
(1 + p) 10"5 pascal değerinde bir basınç doğurur. Bu basınç, özellikle yapay uyduların çalışmasında ve Güneş yakınından geçen kuyrukluyıldızlardın kuyruğunda, gözle görülür etkiler oluşturur. Hertzsprung-Russell diyagramının temel dizisinde yer alan sıcak yıldızlardın kararlılığını sağlayan da bu basınçtır.
• Elektromanyetik ışımalar. Bu ışımaların ayırtedici özelliğini, birbirine sıkı sıkıya bağlı değişken iki alanın (manyetik alan ve elektrik alanı) varlığı oluşturur; bu alan- lar, boşlukta c = 300 OOO km/sn'ye. rnad- desel bir ortamda, n ortamın kırılma indisi olmak üzere cin'ye eşit sonlu bir faz hızıyla yayılır. "Tekrenkli” denen sinüzoidal bir elektromanyetik ışımanın ayırtedici özelliği, v ile gösterilen bir frekans ya da boşlukta X = eh ye eşit bir dalga boyudur. 1891'deX ışınının ve 1896’da radyoaktifliğin bulunuşuna kadar yalnızca optik ışımalar ve 1877'de Hertz'in denediği radyoelektrik ışımalar biliniyordu. —Polim. İyonlaştırıcı ışımalar (a, 0, y, X ve hızlandırılmış elektronlar). İyonlaştırıcı ışımaların polimerler üzerinde çok büyük bir etkisi vardır. Zincir kopmaları ve köp- rüleşmelere (köprüleme) yol açtıkları ölçüde özelliklerinde önemli değişiklikler oluşturmak için, İyonlaştırıcı ışımaların yalnız küçük moleküller üzerinde değişiklikler yaratabilen miktarları yeterlidir.
AB gibi bir polimerde (A ve B, zinciri oluşturan parçalar) köklerin aşağıdaki sürece göre oluştuğu düşünülür:
AB (AB)? + e bunu aşağıdaki tepkime izler:
(AB) ® + e - (AB)* - A' + B' (*, uyarılmış bir durumu gösterir).
CD + e - (CD)® bunu aşağıdaki tepkime izler (AB)?+ (CD)?- (AB) * + (CD) *— A" + B + C + D . Bir polimerin ışınlanması sonunda, bu polimerin yapısına göre köprüleşmiş ya da parçalanmış bir ürün elde edilir. Polietilen, polipropilen, poliakrilatlar, poliakrila- mit, polivinilklorür, poliamitler, poliesterler, polivinilpirrolidon, doymamış elastomerler, polisiloksanlar, polivinilalkol ve poliakrolein gibi ürünlerde köprüleşme, poliizobutilen poli (a-metilstiren), polimetakrilatlar, polimetakrilamit, poliviniliden klorur, selüloz ve türevleri, politetrafluoroetilen ve poliklorotrifluoroetilen gibi malzemelerde ise parçalanma yeğlenir. Vinil polimerlere gelince, tekornatmalı malzemelerin köprülenmesine karşın, iki ornatmalılar en azından parçalanır. Aynı eğilim, morötesi ışımanın yol açtığı parçalanmalarda da gözlenir. Oksijen eşliğinde, zincirler boyunca oluşan kökler, çoğu kez aşılanmış polimerlerin elde edilmesinde yararlanılan peroksit ya da hidroperoksitlerin kaynağını oluşturur Polimerlerin İyonlaştırıcı ışımalara karşı gösterdiği duyarlık, bu malzemelerin kimi alanlarda kullanılmasını engeller, ancak onun bu özelliğinden, polimerlerin ağlaştırılarak ya da aşılanarak değiştirilmesinde yararlanılır.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.

Işıma Nedir?
