OĞUL, -ğlu a.
1 . Anne ya da babaya göre erkek çocuk (Karşt. KIZ): Oğlum çok sakin bir çocuktur. Bir oğlu, iki kızı var.
2. Yaşlı kimselerin genç erkeklerle konuşurken kullandıkları hitap sözü (oğlum biçiminde de kullanılır): Hayat sandığın kadar kolay değil be oğulI Oğlum, bana biraz yardım eder misin?
3.... oğlu .. .. bir kimseye yakıştırılan bir niteliği pekiştirmek jçin kullanılır: Eşşek oğlu eşek. Er oğlu er.
4. Hanedan, soy adlarını belirtmekte kullanılır (genellikle çoğul): Os- manoğulları. Aydınoğulları.
—Arıc. Toplumsal böceklerde, özellikle arılarda, herhangi bir nedenle, yeni bir topluluk kurmak için ana koloniden ayrılan grup. (Oğullar genellikle işçilerle bir ya da birkaç kraliçeden oluşur; balarlarında, çoğu zaman eski kraliçe [anaarı] kovandan kovulur, termitlerdeyse yeni bir koloni kurmak üzere oğul vermeye girişenler kral ve kraliçe çiftidir.) [Bk. ansikl. böl.) || Oğul kutusu, arıcının kullandığı kovan modeline uygun tipte yarım kovan. (Örneğin, esas kovanlar on çerçeveli ise, oğul kovanı beş çerçevelidir. Oğul kutuları, oğul nakil ve satışlarında kullanılır.) || Oğul torbası, çok yüksek bir yere konmuş oğulu almak için kullanılan ve ağzı büzülebilen beztorba. || Oğul verme, bazı böceklerin, özellikle balansı, yabanarısı, karınca ve termit gibi toplum halinde yaşayan böcekler aşırı ölçüde artınca bunların bir kısmının yeni bir topluluk kurmak üzere yuvadan ayrılması. (Bk. ansikl. böl.) || ikinci oğul, ilk oğuldan sonra alınan oğul. || ilk oğul, kovanın verdiği birinci oğul. || Son oğul, gün dönümünden (22 haziran) sonra çıkan oğul. (En zayıf oğuldur, verimli olmaz.) || Torun oğul, aynı yıl alınan oğulun verdiği oğul. || Yapay oğul almak, kovanın kendiliğinden oğul vermesini beklemeden yavrulu çerçevelerden bir kısmını (4-5 çerçeve) üzerindeki arılarla birlikte ayrı kovana göçürmek.
—Hırist. Tanrı'nın oğlu, Teslis’in ikinci kişisi, İsa. || insan oğlu, Isa’nın, kendi kendisini belirtmek için birçok yerde kullandığı deyim.
—Kur. tar. Kul oğlu -KULOĞLU.
—ANSİKL. Arıc. Kovan oğul verdi demek, arıların bir kısmı kovandan ayrılarak kovanın dışında toplandı demektir. Bir kovan art arda birçok oğul verebilir.
Kovanı terk eden oğul yakındaki bir ağaca, yüksekçe bir ota ya da çalıya, hatta büyücek bir taşa tutunur; ama hiçbir yere tutunmadan kilometrelerce uzaklaşabilir de (oğulun azması). Kimi yörelerde, azan oğulu durdurmak için üzerine kum, kül, su atılır, ardından teneke çalınır, vb. Ağaca konmuş oğulu toplamak için altına boş bir kovan konur, gerekirse kovanın içine hafifçe şeker şerbeti çilenir. Oğul bir çalılığa tünemişse ardından duman verilerek kovana doğru itilir. Her iki halde de önceden kovanın içine boş çerçeveler, hatta olanak varsa larva gümeçleriyle dolu bir iki çerçeve yerleştirilir. Yeni kovama yerleşen koloni yeniden işe koyulur ve ertesi yılın baharına kadar çalışmaya girişir; ertesi yıl o da oğul verir, ilk oğul genellikle 2 ila 4 kg çeker; ikinci oğullar 1 500 kg’ı, üçüncülerse 0,500 kg’ı nadiren geçer.
• Oğul verme. Anaarı kış soğukları başlayınca yumurtlamayı keser, ilkbahar gelince yeniden yumurtlamaya başlar; kovandaki arı sayısı bir süre sonra önemli miktarda artar. Arıların bir kısmının kovanın gerisinde üzüm salkımı gibi sıkışık bir durumda kümelendiği görülür. Bu durum kovanın oğul vereceğine işarettir. Nitekim kovanda karakteristik bir olay başlar: bir anaarı gümeci (petek gözü) açılmak üzeredir. Eski anaarı, bu olaydan önce konutu terk edecek, giderken de taraftarlarını (10 000 ila 40 000 arı) peşine takacaktır: işte oğul verme budur. Buna ilk oğul denir. Eğer topluluk gene kalabalık kalırsa ikinci, ardından üçüncü bir oğul oluşabilir ve her biri yeni doğmuş olan bir anaarıyla kovandan ayrılır. Yeni anaarılar henüz doğmamış oldukları için oğul verme gerçekleşmeyebilir de. Bu durumda görevdeki anaarı gelecekte kendisine rakip olacak anaarıları arar, doğmamış olanları iğneleyerek öldürür, yeni doğmuş olanla da öldüresiye bir savaşa girişir. Üstün gelen anaarının çevresi hemen hizmetçi arılarla dolar ve rakibinin cesedi temizlikçi arılar tarafından dışarı atılır.
1 . Anne ya da babaya göre erkek çocuk (Karşt. KIZ): Oğlum çok sakin bir çocuktur. Bir oğlu, iki kızı var.
Sponsorlu Bağlantılar
3.... oğlu .. .. bir kimseye yakıştırılan bir niteliği pekiştirmek jçin kullanılır: Eşşek oğlu eşek. Er oğlu er.
4. Hanedan, soy adlarını belirtmekte kullanılır (genellikle çoğul): Os- manoğulları. Aydınoğulları.
—Arıc. Toplumsal böceklerde, özellikle arılarda, herhangi bir nedenle, yeni bir topluluk kurmak için ana koloniden ayrılan grup. (Oğullar genellikle işçilerle bir ya da birkaç kraliçeden oluşur; balarlarında, çoğu zaman eski kraliçe [anaarı] kovandan kovulur, termitlerdeyse yeni bir koloni kurmak üzere oğul vermeye girişenler kral ve kraliçe çiftidir.) [Bk. ansikl. böl.) || Oğul kutusu, arıcının kullandığı kovan modeline uygun tipte yarım kovan. (Örneğin, esas kovanlar on çerçeveli ise, oğul kovanı beş çerçevelidir. Oğul kutuları, oğul nakil ve satışlarında kullanılır.) || Oğul torbası, çok yüksek bir yere konmuş oğulu almak için kullanılan ve ağzı büzülebilen beztorba. || Oğul verme, bazı böceklerin, özellikle balansı, yabanarısı, karınca ve termit gibi toplum halinde yaşayan böcekler aşırı ölçüde artınca bunların bir kısmının yeni bir topluluk kurmak üzere yuvadan ayrılması. (Bk. ansikl. böl.) || ikinci oğul, ilk oğuldan sonra alınan oğul. || ilk oğul, kovanın verdiği birinci oğul. || Son oğul, gün dönümünden (22 haziran) sonra çıkan oğul. (En zayıf oğuldur, verimli olmaz.) || Torun oğul, aynı yıl alınan oğulun verdiği oğul. || Yapay oğul almak, kovanın kendiliğinden oğul vermesini beklemeden yavrulu çerçevelerden bir kısmını (4-5 çerçeve) üzerindeki arılarla birlikte ayrı kovana göçürmek.
—Hırist. Tanrı'nın oğlu, Teslis’in ikinci kişisi, İsa. || insan oğlu, Isa’nın, kendi kendisini belirtmek için birçok yerde kullandığı deyim.
—Kur. tar. Kul oğlu -KULOĞLU.
—ANSİKL. Arıc. Kovan oğul verdi demek, arıların bir kısmı kovandan ayrılarak kovanın dışında toplandı demektir. Bir kovan art arda birçok oğul verebilir.
Kovanı terk eden oğul yakındaki bir ağaca, yüksekçe bir ota ya da çalıya, hatta büyücek bir taşa tutunur; ama hiçbir yere tutunmadan kilometrelerce uzaklaşabilir de (oğulun azması). Kimi yörelerde, azan oğulu durdurmak için üzerine kum, kül, su atılır, ardından teneke çalınır, vb. Ağaca konmuş oğulu toplamak için altına boş bir kovan konur, gerekirse kovanın içine hafifçe şeker şerbeti çilenir. Oğul bir çalılığa tünemişse ardından duman verilerek kovana doğru itilir. Her iki halde de önceden kovanın içine boş çerçeveler, hatta olanak varsa larva gümeçleriyle dolu bir iki çerçeve yerleştirilir. Yeni kovama yerleşen koloni yeniden işe koyulur ve ertesi yılın baharına kadar çalışmaya girişir; ertesi yıl o da oğul verir, ilk oğul genellikle 2 ila 4 kg çeker; ikinci oğullar 1 500 kg’ı, üçüncülerse 0,500 kg’ı nadiren geçer.
• Oğul verme. Anaarı kış soğukları başlayınca yumurtlamayı keser, ilkbahar gelince yeniden yumurtlamaya başlar; kovandaki arı sayısı bir süre sonra önemli miktarda artar. Arıların bir kısmının kovanın gerisinde üzüm salkımı gibi sıkışık bir durumda kümelendiği görülür. Bu durum kovanın oğul vereceğine işarettir. Nitekim kovanda karakteristik bir olay başlar: bir anaarı gümeci (petek gözü) açılmak üzeredir. Eski anaarı, bu olaydan önce konutu terk edecek, giderken de taraftarlarını (10 000 ila 40 000 arı) peşine takacaktır: işte oğul verme budur. Buna ilk oğul denir. Eğer topluluk gene kalabalık kalırsa ikinci, ardından üçüncü bir oğul oluşabilir ve her biri yeni doğmuş olan bir anaarıyla kovandan ayrılır. Yeni anaarılar henüz doğmamış oldukları için oğul verme gerçekleşmeyebilir de. Bu durumda görevdeki anaarı gelecekte kendisine rakip olacak anaarıları arar, doğmamış olanları iğneleyerek öldürür, yeni doğmuş olanla da öldüresiye bir savaşa girişir. Üstün gelen anaarının çevresi hemen hizmetçi arılarla dolar ve rakibinin cesedi temizlikçi arılar tarafından dışarı atılır.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.

Oğul Nedir?
