NASIL soru sıf.
1. Bir nesne ya da kimse hakkında bilgi almak için kullanılır: Hastanız bugün nasıl? Onu tanıyor musunuz, nasıl bir adam? Havalar nasıl?
2. Şaşkınlık ya da kızgınlıkla sorulag bir şeyi belirtir: Bu nasıl iş? Bu nasıl yönetim?
3. Nasılsınız?, hal hatır sormak için kullanılan kalıp söz.
♦ be.
1. Bir eylemin yapılma biçimini, yolunu ve aracını sorar: Nasıl yaptınız? Bu nasıl yazılır? Bu problemi nasıl çözmeli? Bu parayı nasıl ödeyeceksin? Bunun nasıl çalıştığını bilmiyorum.
2. iyi işitilmeyen bir sözü yineletmeye yöneltir.
3. Bir işin iyi yapılıp yapılmadığını, güzel olup olmadığını vb. sorar: Nasıl, yemek güzel olmuş mu? Yeni elbisemi nasıl buldun?
4. Soruyla birlikte eylemin yapılmasından duyulan şaşkınlığı ve kızgınlığı ya da eylemin olanaksızlığını, zorunluluğunu vurgular: Bu yükü nasıl kaldırır (kaldıramaz)? Nasıl gitmem (kesinlikle giderim)? Bana haber vermeden bunu nasıl yaparsın? Evin yıkılmasına nasıl izin verdi bilmiyorum.
5. Düz cümlelerde bir eylemin aşırılığını belirtir: Onu nasıl seviyorum bitsen.
6. Bir soru cümlesinden önce, bir şeyin söyleyen kimsenin iddia ettiği gibi sonuçlandığını belirtir; sana dememiş miydim, gördün mü?: Nasıl, kim haklıymış anladın mı?
7. Düz cümlelerde bir eylemin kesinlikle olacağını belirtir: Bakın nasıl gelecek. Nasıl başarılı olacak göreceksin.
8. Nasıl oldu, şaşma, pişmanlık vb. bildirmekte kullanılır: Nasıl oldu da söylemeyi unuttum. Nasıl oldu yüreğime inmedi. || Nasıl olmuşsa, bilinmeyen ya da herhangi bir nedenle: Nasıl olmuşsa bize de gelmişler. || Nasıl olur, olanaksız, hiç olamaz anlamında kullanılır: Nasıl olur, bu kadarcık çocuk böyle bir iş yapamaz. || Nasıl olsa, mutlaka, er ya da geç, her durumda: Nasıl olsa bizi bulurlar.
♦ a. Yapılan ya da yapılmış olan bir şeyin yapılış biçimi, koşulları: Bir şeyin nedenini nasılını bilmek.
1. Bir nesne ya da kimse hakkında bilgi almak için kullanılır: Hastanız bugün nasıl? Onu tanıyor musunuz, nasıl bir adam? Havalar nasıl?
Sponsorlu Bağlantılar
3. Nasılsınız?, hal hatır sormak için kullanılan kalıp söz.
♦ be.
1. Bir eylemin yapılma biçimini, yolunu ve aracını sorar: Nasıl yaptınız? Bu nasıl yazılır? Bu problemi nasıl çözmeli? Bu parayı nasıl ödeyeceksin? Bunun nasıl çalıştığını bilmiyorum.
2. iyi işitilmeyen bir sözü yineletmeye yöneltir.
3. Bir işin iyi yapılıp yapılmadığını, güzel olup olmadığını vb. sorar: Nasıl, yemek güzel olmuş mu? Yeni elbisemi nasıl buldun?
4. Soruyla birlikte eylemin yapılmasından duyulan şaşkınlığı ve kızgınlığı ya da eylemin olanaksızlığını, zorunluluğunu vurgular: Bu yükü nasıl kaldırır (kaldıramaz)? Nasıl gitmem (kesinlikle giderim)? Bana haber vermeden bunu nasıl yaparsın? Evin yıkılmasına nasıl izin verdi bilmiyorum.
5. Düz cümlelerde bir eylemin aşırılığını belirtir: Onu nasıl seviyorum bitsen.
6. Bir soru cümlesinden önce, bir şeyin söyleyen kimsenin iddia ettiği gibi sonuçlandığını belirtir; sana dememiş miydim, gördün mü?: Nasıl, kim haklıymış anladın mı?
7. Düz cümlelerde bir eylemin kesinlikle olacağını belirtir: Bakın nasıl gelecek. Nasıl başarılı olacak göreceksin.
8. Nasıl oldu, şaşma, pişmanlık vb. bildirmekte kullanılır: Nasıl oldu da söylemeyi unuttum. Nasıl oldu yüreğime inmedi. || Nasıl olmuşsa, bilinmeyen ya da herhangi bir nedenle: Nasıl olmuşsa bize de gelmişler. || Nasıl olur, olanaksız, hiç olamaz anlamında kullanılır: Nasıl olur, bu kadarcık çocuk böyle bir iş yapamaz. || Nasıl olsa, mutlaka, er ya da geç, her durumda: Nasıl olsa bizi bulurlar.
♦ a. Yapılan ya da yapılmış olan bir şeyin yapılış biçimi, koşulları: Bir şeyin nedenini nasılını bilmek.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.

Nasıl Nedir?
