Arama

Mide Nedir?

Güncelleme: 2 Mayıs 2016 Gösterim: 2.099 Cevap: 5
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
15 Ocak 2016       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
MİDE a. (ar. mide).
Ad:  midenedir.jpg
Gösterim: 606
Boyut:  10.1 KB

1. Sindirim kanalının yemekborusuyla onikiparmak bağırsağı arasında bulunan kısmı. (Bk. ansikl. böl. Anat. ve Fizyol.)
Sponsorlu Bağlantılar
2. Karın bölgesi; karın: Bir kimsenin midesine yumruk atmak.
3. Yeme isteği; iştah: Zayıflığına aldanma, onda bir mide var şaşarsın.
4. Tkz. Zevk: Kadında mide olsaydı, bu adamı seçmezdi.
5. Mide bölgesinde oluşan şişkinlik.
6. Mide bulandırıcı, çok kötü ya da çok çirkin şey için kullanılır. || Mide bulandırmak, bir kimseyi etkileyerek onda kusma duygusu uyandırmak; kuşkulandırmak; kuşkuya düşürmek: Belki önemli değil ama söyledikleri mide bulandırıyor. || Mide fesadına uğramak, abur cubur şeyleri çokça yiyerek sindirim düzenini bozmak. || Midesi ağzına gelmek, pis, kötü bir kokunun ya da iğrenç bir görünümün etkisiyle öğürmek, tiksinmek: Kapıyı açınca gördüğü manzara karşısında midesi ağzına gelecek gibi oldu. || Midesi almamak, yeme isteği duymamak, iştahsız olmak. || Midesi bozulmak, ishal olmak ya da yediklerinden midesi rahatsız olmak.|| Midesi bulanmak, kusacakmış gibi olmak; bir işin olumsuz biçimde sonuçlanabileceğinden kuşkulanmak. || Midesi ekşimek, kaynamak, yanmak, yenilen yemeklerin etkisiyle midede rahatsızlık duymak. || Midesi kaldırmamak, götürmemek, kabul etmemek, yediği şeylerden nelerin midesini rahatsız ettiği denemelerle anlaşılmak; çirkin bir durumdan, kötü bir şeydan rahatı kaçmak, bunların karşısında tedirginlik duymak. || Midesi ezilmek, kazınmak, açlık duymak, içi ezilmek. || Midesinden bağlanmak, bir kimseye çıkarlarına göre hizmet eden kimseler için söylenir.|| Midesine düşkün, yiyip içmeyi seven, çok yemek yiyen, obur. || Mideye oturmak, yenilen bir şey sözkonusuysa, sindirilememek, sindirim güçlüğü yaratmak. || Mideyi bastırmak, hafif şeyler yiyerek açlığını gidermeye çalışmak.

—Anat. Mide kapısı. Mideyi onikiparmak bağırsağından ayıran delik. (Eşanl. PiLOR.) || Mide kapısı atardamarı, karaciğer atardamarının, mide kapısının üst kenarında iki dala ayrılarak mide atardamar ağının uç dallarıyla ağızlaşan dalı. || Mide -epiploon atardamarları, mide ve epiplo ona sayısız dallar veren ve ağızlaştıktan sonra midenin büyük eğrisi boyunca bir yay çizen iki atardamar (sağdaki mide-onikiparmak bağırsağı atardamarından, soldaki dalak atardamarından doğar). || Mide-karaciğer bağı, midenin sağ kenarını karaciğere bağlayan küçük epiploonun iki yaprağına verilen ad. || Mide -onikiparmak bağırsağı atardamarı, karaciğer atardamarından doğan ve dallanarak pankreas başı çevresinde bir ağ oluşturan atardamar.

—Cerr. Mide ameliyatı, midenin tümünü ya da bir bölümünü almak için yapılan cerrahi müdahale (Eşanl. GASTREKTOMİ.) [Bk. ansikl. böl.] || Mide-bağırsak ağızlaşması, mideyi incebağırsakla ağızlaştırma ameliyatı. (Eşanl. GASTROENTEROSIOMİ.) || Mide plastiği, mide üzerinde yapılan çeşitli plastik ameliyatlara ve özellikle ülser yüzünden delinmiş midenin onarılmasına verilen ad. (Eşanl. GASTROPLASTİ.)

—Eczc. Mide ortamına dirençli ilaç, mide özsuyunun etkisine direnç gösteren ve ancak bağırsaklarda eriyen ilaç (jelül, kapsül, vb.)

—Fizyol. Mide özsuyu, mide mukozasındaki borucuğumsu bezlerce salgılanan ve sindirimi sağlamakta rol oynayan sıvı. (Bk. ansikl. böl.)

—Karş. anat. Bütün omurgalılarda ön ve arka bağırsağı, yani amfibyumlardan itibaren mide ve bağırsağı, memelilerde mide ve onikiparmak bağırsağını ayıran sınırı belirleyen dar yer, kapakçık ya da büzgen.

—Patol. Mide ağnsı, sindirim bozukluğuyla birlikte olsun olmasın, mide bölgesinde duyulan ağrı. (Mide ağrıları midedeki bir hastalığın [iltihap ülser kanser vb] belirtisi olabilir. Aynı zamanda pankreas hastalıklarında, enine kalınbağırsak hastalıklarında ya da sadece bazı sinirlilik hallerinde görülürler [mide krampları].) [Eşanl. GASTRALJİ.] || Mide-bağırsak düşüklüğü, mide ve bağırsağın aşağıya sarkması. (Mide-bağırsak düşüklüğü çoğunlukla içorgan kaslarının gerginliğindeki genel bir azalmadan ileri gelir. Ağrılara, şişkinliklere ve kabızlığa neden olabilir.) [Eşanl. GASTROENTEROPTOZ ] || Mide-bağırsak iltihabı, GASTROENTERİT'in eşanlamlısı. || Mide düşüklüğü, aşıcı bağlarının gevşemesinden dolayı midenin aşağıya doğru sarkması. (Eşanl. GASTROPTOZ) || Mide iltihabı, GASTRİT'in eşanlamlısı. || Mide kanaması, daha çok mide ülseri ve kanseri ya da kanamalı gastrit yüzünden midede meydana gelen kanama. (Başlıca belirtileri, kan kusma [hematemez] ve dışkıda siyah kan bulunmasıdır [melena].) [Eşanl. GASTRORAJİ ] ]| Mide kapısı kasılması, GASTROPİLOROSPAZM'ın eşanlamlısı.

—Zool. Mide taşı, bazı sürüngenlerin, kuşların ya da suda yaşayan memelilerin yuttuğu, yenilen besinlerin parçalanmasını kolaylaştıran taş. (İkinci Zaman'da yaşamış bitkicil dinozorların fosilleri arasında fosil mide taşları da bulunmuştur.) || Önayaklı kabukluların midesinde bulunan kireçli yumru. (Kabuk değiştiren hayvan, örteneğini sağlamlaştırmak için gerekli kireci bu yumrudan sağlar.)

—ANSİKL. Anat. ve Fizyol. Mide, iki bölümü birbiriyle dar bir açı yaparak birleşen büyük bir J biçimindedir: "dikey bölüm" ya da "inen bölüm" denen üst bölüm de üst üste binişmiş iki parçadan oluşur: yukarıda (hava kesesi biçimindeki) büyük kabartı ve aşağıda, küçük kabartı ile sona eren gövde; "yatay bölüm" denen alt bölüm, onikiparmak bağırsağından mide kapısı (pilor) ile ayrılır Midenin iki yüzü (ön ve arka yüz) ve iki kenarı vardır: içbükey olan sağ kenar ya da küçük eğri kenar ve dışbükey olan sol kenar ya da büyük eğri kenar. Midenin yemekborusuna açılan ucuna "mide ağzı" ya da "kardiya" denir. Midenin biçimi insandan insana değişir; yeri üst karın bölgesindedir; sağda karaciğer, solda dalak, yukanda diyafram, aşağıda enine kalınbağırsak, arkada pankreas bulunur; pankreas ile mideyi birbirinden epiploon arka-boşluğu ayırır.
(çok güçlü), mukozaaltı ve mukoza tabakaları. Seröz zar karınzarından yapılmıştır. 1 ila 2 mm kalınlığındaki kas tabakası uzunlamasına, dairesel ve eğik liflerden oluşur. Mukozaaltı tabakası gevşek bağdokudan oluşur. Mide özsuyunu salgılayan mukoza tabakası, kapalı sümüksü uçlu hücrelerle kaplı prizmamsı bir epitelyumdan meydana gelir. Epitelyumun üzerinde, ele alınan mide bölgesine göre farklılık gösteren salgı bezleri vardır: midenin dörtte üç üst bölümünde fundus bezleri; mide kapısı bölgesinde, küçük eğri kenar boyunca az ya da çok yukarıya doğru mide kapısı tipinde bezler. (Mide ülserleri yalnız mide kapısı mukozası alanında görülür.) Mukozanın derin bölümü mukoza kaslarıyla (birbirine geçmiş kas lifleri) sınırlıdır.
Midenin çalışması.
1. Mekanik çalışma. Besin deposu görevi yapan mide, sığamsal hareketlerle besinlerin karışıp çalkalanmasını sağlar. Midenin boşalması kademelidir; mide içindeki basınç onikiparmak bağırsağının içindeki basıncı aşınca mide kapısının açılmasıyla gerçekleşir.
2. Kimyasal sindirim işlevi. Sindirim'in ana öğesi olan mide salgısı üç evreyi kapsar. Besinlerin görülmesi ve çiğnenmesiyle başlayan beyinsel salgı evresi vagus sinirlerine bağlıdır. Mide evresi besinlerin antrum (mide kapısından hemen önceki alan) mukozasına değmesinden hemen sonra başlar; değme antrum tarafından gastrin adlı bir hormonun salgılanmasını başlatır. Mide asitliği mide içeriğinin sterilizasyonunu, besinlerdeki demirin iyonlaşma ve indirgenmesini ve özellikle mide özsuyunda bulunan pepsin'in etkinleşmesini sağlar. Pepsin proteinleri hidroliz ederek polipeptitlere ayırır (etin, yumurtanın, vb. sindirimi). Mide mukozası ayrıca B12 vitamininin soğurulması için gerekli olan entrensek etmeni de içerir.

Mide hastalıkları. Hazımsızlık mide özsuyunun salgılanmasında^ bir bozukluğa (hiperklorhidri ya da hipoklorhidrı) bağlıdır.
Mide yaraları, karın kaslarında kasılma ve radyografide karınzarı boşluğunda hava bulunması (pnömoperiton) şeklinde belirti verir; acilen ameliyat edilmesi gereklidir.
Yabancı cisimlerin yutulması özellikle çocuklarda sık görülen bir kazadır. Yabancı cisimlerin birçoğu, bazen geç de olsa, doğal yollardan kolaylıkla atılır. Eğer cismin doğal yollardan geçişi olanaksızsa, röntgende yer belirlendikten sonra ameliyatla alınması gerekir.
Mide kanamaları, kanlı kusma ve / ya da siyahımsı dışkı (melena) biçiminde belirti verir. En sık görülen nedenleri mide ülseri ve mide kanseri ve kanamalı gastrittir.
Mide iltihabı, gastrit’de denen hastalık halidir.
Mide ülseri, mide mukozasında madde kaybıyla belirgin çok yaygın bir hastalıktır. En çok orta yaşlı erkeklerde görülür ve nedenleri tam olarak aydınlatılmamıştır; ruhsal etmenlerin (sürmenaj, kaygılar, stres, vb.); bazı ilaçların (özellikle iltihap önleyiciler), alışkanlıkların (alkolizm, tütün bağımlılığı) etkisi bilinmektedir; damarlan madaki işlevsel bir bozukluğun sık bir neden olabileceği sanılmaktadır. Ülser, bir ila birkaç hafta boyunca, yemeklerden iki ila üç saat sonra ortaya çıkan, kramp ya da burulma biçiminde bir ağrıyla belirti verir. Sonra ağrı diner ve çoğunlukla birkaç ay duyulmaz; bir süre sonra, krizler arasındaki ağrılar (gündüz boyunca) tamamen ortadan kaybolacak şekilde yeniden ortaya çıkar. Midenin röntgenle incelenmesi, ülser odağını ortaya çıkarır. Kanserleşme riski nedeniyle muhakkak gastroskopi yapılmalıdır. Korkulan diğer ihtilaflar kanama ve delinmedir, ilaçla tedavi özellikle sağlık ve perhiz koşullarına uymayı (tütün, alkol, kahve alışkanlıklarının bırakılması, duygusal şoklardan uzakdurulmasimetidini kapsar; ülser yapabilen ııaçıar (iltihap önleyiciler) yasaklanır. Cerrahi girişime, ilaçla tedaviye dirençli ülserlerde ve iltihaplar ortaya çıktığında başvurulur.
Onikiparmak bağırsağı ülseri, mide ülserinden daha sık görülür, ama kansere dönüşme riski yoktur. Ağrı çok geç, yemeklerden beş altı saat sonra ortaya çıkar ve yeniden bir şey yemekle diner, ilerleyişi dönemsel olup, aralarda tam iyileşme devreleri vardır. Korkulan ihtilaflar kanama ve onikiparmak bağırsağı soğanının büzüşmesidir, ilaçla tedavi (mide ül- serininkiyle aynıdır) beslenme bozuklukları, ishal, "dumping sendromu" gibi ihtilaflar doğurabilecek olan cerrahi tedaviye yeğ tutulur.
Mide urları. Mide kanseri sindirim kanalı kanserlerinin en sık görülenidir Bir ülseri taklit eden ağrılar, kusmalar ya da genel durumun giderek bozulması biçiminde kendini belli eder Bazen röntgen muayenesinin kuşkulandırdığı urun görülmesini sağlayan ve lezyonun yapısı hakkında tek kesin bilgiyi verebilecek doku incelemesi için biyopsiye olanak veren fibroskopi teşhisi doğrular Tedavi cerrahidir: midenin kısmen ya da tamamen çıkarılması (gastrek- tomi). Midenin iyicil urları nadirdir


Kaynak: Büyük Larousse

Son düzenleyen Safi; 2 Mayıs 2016 05:22
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
2 Mayıs 2016       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
—Karş. anat. Omurgalılarda, mide, tek kat epitelyumlu mukozasıyla ve içindeki boşluğun, kardiya düzeyinde birdenbire genişlemesiyle daha önde bulunan yemek- borusundan ve yutaktan ayrılır. Bir büzgenkas ya da bir kapakçık bu geçiş yerini belirleyebilir. Mideye özgü tipik salgı bezleri ilk kez sürüngenlerde ortaya çıkar. Bunlardan önce balıklarda ve amfibiyumlarda klorhidrik asit ve başta proteaz ve lipaz olmak üzere çeşitli enzimler salgılayan yalın salgı bez hücreleri bulunur. Mideden bağırsağa geçiş mide kapısında gerçekleşmekte olup, burası genellikle bir büzgenkas ya da kapakçıkla belirlenir ve bağırsak epitelyumu mide epitelyumundan hücrelerin tepesinde bulunan küçük villuslarla ayrılır. Memelilerde, mide bezleri üç tiptir: etçillerle primatlarda bulunmayan, kısa kardiya bezleri; basit tüpçük- ler halinde dizili, ana hücreleri zimojen ve kenar hücreleri daha iri olup, bir klorhidrik asit öncüsü salgılayan fundus bezleri; dallanmış tüpçükler şeklindeki mide kapısı bezleri. Kuşlarda, mide iki parça halindedir; bezsi bir ön keseyi (bezli mide), mukozası ileri derecede keratinleşmiş kaslı bir mide (katı) izler. Taneciklerle beslenen kuşların besinleri depoladıkları kursak bir yemekborusu cebidir Gevişgeti- renlerde, yalnız şirden bölümü mide sayılır; diğer üç mide parçası: börkenek, işkembe ve kırkbayır, yemekborusundaki- ne benzeyen çok katlı bir epitelyumla kaplıdır.
Omurgasızlarda, sindirim kanalının yeteri kadar farklılaştığı her durumda, mukozasında sindirim bezleri ya da hücreleri olan her genişlemeye mide adı verilir, fakat kuşkusuz şubeler arasında hiçbir benzerlik yoktur. Solucan ya da sülüklerde olduğu gibi, mide işlevine sahip olmayan bölgelere de mide denildiği olur. Bilindiği kadarıyla omurgasızlar arasında gerçek mide ancak yumuşakçalarda, eklembacaklılarda, denizyıldızlarında ve gömleklilerde bulunur.
Sponsorlu Bağlantılar

—Cerr. Genişletilmiş mide ameliyatı, midenin tümüyle birlikte komşu lenf ve hücre dokularının çıkarılmasıdır; yalnız mide kanserlerinde uygulanır. Tam mide ameliyatı, çevredeki dokulara dokunmadan midenin tümüyle çıkarılmasıdır. Kısmi mide ameliyatı, midenin bir bölümünün çıkarılmasıdır; mide ve onikiparmak bağırsağı ülserlerinin tedavisinde uygulanır. Bu ameliyatta hemen her zaman mide kapısı da birlikte çıkarılır. Mide-bağırsak kanalının devamlılığını sağlamak üzere mide, ya onikiparmak bağırsağı ile ağızlaştırılır (gastro-duodenostomi ya da Pöan aıneliyatı) ya da midenin kalan parçası incebağırsakla birleştirilir (ağızlaştırmanın yöntemine göre Polya ya da Finsterer ameliyatları).

—Fizyol. İnsanda mide özsuyunun salgılanan miktarı alınan besinlere göre değişir (günde ortalama 1,5 litre). Mide özsuyu renksiz, az akıcı, 1,001 ila 1,01 yoğunlukta, çok basit (pH=1-1,5 arası) bir sıvıdır; % 1 ila 3 klorhidrik asit içerir. Bundan başka klorür (Na, K, Ca) ya da fosfat (Ca, Mg, Fe) halinde madensel maddeler ve iki enzim taşır. Bu enzimlerden biri olan pepsin, asit ortamda proteinleri etkileyerek polipeptitlere dönüştürür; İkincisi labferment'tır, mide özsuyunun sütü pıhtılaştırmasını sağlar.

Kaynak: Büyük Larousse

SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
2 Mayıs 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Mide (Gaster, Ventriculus)
Mide diafragmanın altında, karın boşluğunun sol üst kısmında yer alan sindirim kanalının en geniş bölümüdür. Ösofagus ile duodenum arasında yer alır. Vücudumuzun epigastrik ve hipokondrium bölgesinde ve 2. bel omurları hizasındadır. Ön yüzün sağ tarafı karaciğerin visseral yüzü ve karın ön duvarıyla sol tarafı ise diafragma aracılığıyla sol akciğerin tabanı, kalp; 7, 8 ve 9. kaburga ve interkostal aralıklarla komşuluk yapar. Arka yüz diafragma, dalak sol böbrek, sol böbrek üstü bezi, pankreas ve transvers kolonla komşuluk yapar. Bu organlar, mideye uygun mide yatağı olarak adlandırılan çukurluğu oluşturur.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
2 Mayıs 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
mide
anatomi (mi:de) Arapça

1 . Omurgalılarda, sindirim sisteminin, yemek borusu ile onikiparmak bağırsağı arasında besinlerin sindirime hazır duruma getirildiği omurgasız hayvanlarda sindirim kanalının bu bölgeye karşılık olan parçası.
2 . mecaz Karın, karın bölgesi.
3 . mecaz Yemek yeme isteği.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
mide bulandırmak
midesi almamak (kaldırmamak, kabul etmemek veya götürmemek)
midesi bulanmak
midesi ekşimek (kaynamak veya yanmak)
midesi (veya içi) ezilmek (veya kazınmak)
mideye oturmak
mideyi bastırmak

Birleşik Sözler
mide ağzı
mide fesadı
mide kapısı
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
2 Mayıs 2016       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Mide
  • Sindirim kanalının yemek borusuyla onikiparmakbağırsağı arasında bulunan kısmı.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
2 Mayıs 2016       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM
mide ingilizcesi
  • stomach, belly.
  • – ağzı anat. cardia, cardiac orifice.
  • –si ağzına gelmek 1. to feel like vomiting. 2. to be revolted by something.
  • –si almamak /ı/ to have no appetite for.
  • –yi ateþlemek slang to hit the booze, bend the elbow.
  • – bağırsak yangısı path. gastroenteritis.
  • –yi bastırmak (for a snack) to assuage one´s hunger pangs.
  • –sini bozmak /ın/ (for something) to give (one) indigestion, upset (one´s) stomach.
  • – bozukluğu indigestion.
  • –si bozulmak to have indigestion.
  • –sini bulandırmak /ın/ 1. to make (one) sick at one´s stomach, turn (one´s) stomach. 2. to make (someone) suspect that something has gone (or will go) wrong.
  • –si bulanmak 1. to feel sick at one´s stomach, feel nauseated. 2. to be revolted by something. 3. to suspect that all is not well, smell a rat.
  • – bulantısı nausea.
  • –sine dokunmak /ın/ to give (one) indigestion, upset (one´s) stomach.
  • – dolgunluğu feeling of overfullness (in the stomach).
  • –si ekşimek to have heartburn.
  • – ekşimesi heartburn, pyrosis.
  • – ezikliği slight feeling of hunger.
  • – fesadı indigestion.
  • – fesadına uğramak to get indigestion, get an upset stomach.
  • – genişlemesi path. tympanites.
  • – iltihabı/yangısı path. gastritis.
  • –si kaldırmamak/götürmemek/kabul etmemek /ı/ 1. to be unable to eat (a food) (because one finds it revolting or indigestible). 2. to be revolted by, be unable to stand (something).
  • – kanaması gastric bleeding.
  • –si kaynamak to have indigestion; to have heartburn.
  • –si kazınmak to feel very hungry, be ravenous.
  • –yi kurtarmak slang to assuage one´s hunger.
  • – onarımı gastroplasty.
  • –ye oturmak (for food) to sit heavily on one´s stomach.
  • – spazmı gastric spasm.
  • – suyu gastric juice.
  • – şişkinliği bloated feeling (in the stomach).
  • – ülseri path. gastric ulcer.
  • –si yanmak to have heartburn.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

1 Mayıs 2016 / Misafir Tıp Bilimleri
2 Mayıs 2016 / Misafir Tıp Bilimleri
30 Temmuz 2011 / Misafir Soru-Cevap
12 Kasım 2016 / Misafir Tıp Bilimleri