KADEH a. (ar. kadeh).
1. içki içmek için kullanılan cam, kristal vb. bardak (içilen içkiyi belirten bir tamlayanla da kullanılır):—Kadehiniz boşalmış, doldurayım mı? Rakı, likör, şampanya kadehi.
2. Kadehteki içki: —Kaç kadeh içtiniz? Son kadehi de içip kalktı.
3. Kadeh arkadaşı, içki arkadaşlığı yapan, birlikte içki içilen kimse. || Kadeh kaldırmak, bir kimse, bir durum ya da bir şeyi onurlandırmak ereğiyle hep birlikte kadehleri içmeden önce yukarı doğru kaldırarak "şerefe” demek. || Kadeh tokuşturmak, içki içerken bir sevgi göstergesi olarak içmeden önce kadehleri karşılıklı birbirine değdirmek.
—Esk. Kadeh-keş, kadeh çeken; içki içen, sarhoş. || Kadeh-şiken, kadeh kıran; sarhoş. || Kadeh-nuş, kadeh içen; içki düşkünü: ‘ ’Ezvâka sarıldılar kadeh-nûş olarak'' (Y. K. Beyatlı).
—Esk. bot. Kadeh-i meryem, saksıgüzeli.
—ANSİKL. Ed. Divan edebiyatında cam, ayak, sağar, sağrak, peymane ve piyale sözcükleriyle eşanlamlı olarak kullanılır. Bezm denilen içki meclisinin araçların- dandır. Kadehsiz meclis düşünülemez. Bade (şarap, mey) ve ilgili öteki sözcüklerle birlikte anılır; ayrıca sevgilinin ağzına (dehen, dehan) benzetilir. Kadehteki şarap nasıl acı ise, sevgilinin de ağzı sövgü ile, acı sözlerle doludur ve bu sözler âşığın beklediği şeydir. Sevgilinin ağzı kadeh, dudakları kadehin kenarlarıdır. Kimi zaman dudaklar bu içki meclisinde mezedir. Aşk şarap olarak hayal edildiğinde şarabı sunan kadeh, sevgilinin dudaklarıdır. Güneş’in ve Ay'ın kadehe benzetilmesi ise Güneş'in ve Ay'ın durmadan dönmesi, rengi, parıltısı ve şekli dolayısıyladır. Şekil ve renk bakımından gül ve lale kadehe; kadeh de gönüle benzetilir: '‘Hem kadeh hem bade hem bir şuh sakidir gönül / Ehl-i aşkın hâsılı sahibmezakıdır gönül (Gönül hem kadeh, hem şuh bir saki, hem de şaraptır. Sözün kısası gönül âşıkların en ince zevklisidir)
1. içki içmek için kullanılan cam, kristal vb. bardak (içilen içkiyi belirten bir tamlayanla da kullanılır):—Kadehiniz boşalmış, doldurayım mı? Rakı, likör, şampanya kadehi.
Sponsorlu Bağlantılar
3. Kadeh arkadaşı, içki arkadaşlığı yapan, birlikte içki içilen kimse. || Kadeh kaldırmak, bir kimse, bir durum ya da bir şeyi onurlandırmak ereğiyle hep birlikte kadehleri içmeden önce yukarı doğru kaldırarak "şerefe” demek. || Kadeh tokuşturmak, içki içerken bir sevgi göstergesi olarak içmeden önce kadehleri karşılıklı birbirine değdirmek.
—Esk. Kadeh-keş, kadeh çeken; içki içen, sarhoş. || Kadeh-şiken, kadeh kıran; sarhoş. || Kadeh-nuş, kadeh içen; içki düşkünü: ‘ ’Ezvâka sarıldılar kadeh-nûş olarak'' (Y. K. Beyatlı).
—Esk. bot. Kadeh-i meryem, saksıgüzeli.
—ANSİKL. Ed. Divan edebiyatında cam, ayak, sağar, sağrak, peymane ve piyale sözcükleriyle eşanlamlı olarak kullanılır. Bezm denilen içki meclisinin araçların- dandır. Kadehsiz meclis düşünülemez. Bade (şarap, mey) ve ilgili öteki sözcüklerle birlikte anılır; ayrıca sevgilinin ağzına (dehen, dehan) benzetilir. Kadehteki şarap nasıl acı ise, sevgilinin de ağzı sövgü ile, acı sözlerle doludur ve bu sözler âşığın beklediği şeydir. Sevgilinin ağzı kadeh, dudakları kadehin kenarlarıdır. Kimi zaman dudaklar bu içki meclisinde mezedir. Aşk şarap olarak hayal edildiğinde şarabı sunan kadeh, sevgilinin dudaklarıdır. Güneş’in ve Ay'ın kadehe benzetilmesi ise Güneş'in ve Ay'ın durmadan dönmesi, rengi, parıltısı ve şekli dolayısıyladır. Şekil ve renk bakımından gül ve lale kadehe; kadeh de gönüle benzetilir: '‘Hem kadeh hem bade hem bir şuh sakidir gönül / Ehl-i aşkın hâsılı sahibmezakıdır gönül (Gönül hem kadeh, hem şuh bir saki, hem de şaraptır. Sözün kısası gönül âşıkların en ince zevklisidir)
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.

Kadeh Nedir?
