Arama

Kadastro Nedir?

Güncelleme: 11 Şubat 2016 Gösterim: 8.896 Cevap: 5
AndThe_BlackSky - avatarı
AndThe_BlackSky
VIP VIP Üye
19 Temmuz 2011       Mesaj #1
AndThe_BlackSky - avatarı
VIP VIP Üye
İsim: kadastro
İspanyolca. catastro

Sponsorlu Bağlantılar
Bir ülkedeki her çeşit arazi ve mülk yerinin, alanının, sınırlarının ve değerlerinin devlet eliyle belirlenip plana bağlanması işi:

Birleşik Sözler:
Kadastro memuru.
Kadastro çalışmaları.
Kaynak: TDK


Son düzenleyen AndThe_BlackSky; 25 Haziran 2013 14:49
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
AndThe_BlackSky - avatarı
AndThe_BlackSky
VIP VIP Üye
19 Temmuz 2011       Mesaj #2
AndThe_BlackSky - avatarı
VIP VIP Üye
Kadastro Nedir?
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar
300px Land surveyor

1850'lerde ABD'de odometre kullanan bir mesahacı

Kadastro, bir bölgedeki özel arsaların kaydıdır; bu arsalar sistematik şekilde numaralandırılır, her birinin çevresi ve parsel tanımlayıcısı büyük ölçekli haritalarda gösterilir, hem haritada hem de kayıt defterinde bu arsanın niteliği, büyüklüğü, değeri ve onunla ilgili hukukî haklar belirtilir. Gündelik dilde kadastronun birkaç anlamı vardır: Birincisi, özel arsaların bir kamu kuruluşunda tutulan kayıtlarıdır. İkinci anlamı bu kayıtları tutan ve onları idare eden kuruluşun adıdır. Üçüncü anlamı bu kuruluşun yaptığı işlerdir. Türk Kadastro Kanunu'nda kadastro "taşınmaz malların sınırlarının arazi ve harita üzerinde belirtilerek hukuki durumlarının ve üzerindeki hakların tespit edilmesi işlemi" olarak tanımlanmıştır. Sıfat hali "kadastral"dir. Kadastral haritalara güncel dilde tapu haritası veya kadastro paftası da denir. Kadastrolar dünyada çoğu ülkede, tapu sicili gibi başka belgelerin eşliğinde kullanılır.

Etimoloji

Kadastro, Fransızca "Cadastre", o dile de İtalyanca "catastro" sözcüğünden gelmiştir. Catastro sözcüğünün kaynağı Yunanca κατάστιχον ([katastikhon], defter veya kayıt) ve ondan önce κατά στίχον ([kata stikhon] "çizgi üzerinden") sözcükleridir; yani kadastro arsa sınırlarını belirleyen köşe taşları arasındaki düz çizgiler ve mesafeler boyunca ilerlemek kavramından türetilmiştir. Bizans İmparatorluğunda toprak vergisinin adı katastikon olmuş, Venedik Cumhuriyeti kendi vergi sistemi için Bizans sistemini uygulamış ve bu adı catasticon olarak yeniden İtalyancalaştırmıştır.

Amaç

Kadastro kayıtlarının üç amacı vardır: 1) ödenecek emlak vergisi miktarını belirlemek için bir toprağın değerini kaydetmek, 2) mülkiyet haklarının korunması için toprağın boyutlarını ve sınırlarını belirlemek, 3) imar planlaması ve kırsal kalkınma için bir temel oluşturmak. Farklı ülkelerde bu amaçların hangisinin önde geldiğine bağlı olarak kadastronun farklı anlamları, farklı kurumlaşmaları olabilir. Örneğin eski Doğu Bloğu ülkelerinde özel mülkiyet olmamasına rapmen kadastro daireleri vardı, bunların amacı beş yıllık kalkınma planlarına destek olmaktı; bu ülkelerin kadastro kayıtlarında toprak kalitesi, su kaynakları ve yollara yakınlık, iklim şartları gibi bilgiler bulunurdu. Batı Avrupa'da kadastronun amacı toprak vergisinin toplanmasını sağlamakken, Britanya'da esas amaç mülkiyet haklarının korunmasıdır.
Bu amaçlara hizmet eden üç tip kadastro bilgisi olabilir: 1) malî kadastro: toprağın değeri, 2) hukuki kadastro: toprak üzerindeki haklar. 3) geometrik kadastro: toprağın ölçümleri, parçaları, gösterimi ve konumu hakkında bilgiler. Çoğu ülkede bu bilgilerin üçü de kaydedilir.
Toprak değeri genelde alım-satım bilgilerine dayalıdır ama ihtiyaca göre bazen toprağın değeri yeniden belirlenebilir.
Hukuki kadastro bilgilerinde örneğin ipotekli bir arsada hem arsanın sahibi hem de ipotek sahibi belirtilebilir, bir derebeylik sisteminde hem toprağın sahibi hem de üzerinde çalışan çiftçi belirtilebilir, başka durumlarda geçiş veya kullanım hakları, mülkiyetten ayrı olarak kaydedilebilir. Geometrik kadastro bilgilerini elde etmek için haritacılık ve yazılı metinlerdeki arazi tariflerine dayanılır. Yazılı kayıtların olmaması halinde yerel yetkililerin sözlü ifadesine de dayanılabilir.

503px Plan terrier

Fransa'da Maine-et-Loire'da 1750'den kalma bir derebeylik arazı planı.

Tarih

Kişilerin topraklarının sınırlarının bilinmesi gereği çok eskilere dayanır. MÖ 3000 yıllarında Nil vadisindeki tarım haklarının düzenlenmesi için kayıtlar mevcuttur.
Girsu'da (Mezopotamya'da) M.Ö. 2300 yıllarına ait bir kil tablette bir grup toprak parselinin planları, yüzölçümleri ve tasfirleri bulunmuştur. Etrüsk medeniyeti hakkındaki Etrusca disciplinabelgelerinde, şehirlerin kurulmasında kadastro işlemlerinin dinî ve töresel bir bağlam içinde yapıldığı yazılıdır.
Sümer kralı Şulgi, Ur şehri için bir toprak kayıt sistemi kurmuştur.
Roma eyaletlerinde toprak vergisi capitatio terreno nun toplanmasında vergi amaçlı toprak birimlerine "capitatio" (veya capist) denirdi. Bu toprak birimlerin kaydına (bir başka görüşe göre, bir bölgedeki toprak sahiplerinin kaydına) Capitastrum denirdi. Orta çağlarda bu kayıtlar capitastrum olarak adlandırılırdı ve bu sözcük sonra catastrum olarak değişmiştir.
Orta Çağlarda Avrupa'da kadastronun amacı, vergi toplamak amacıyla kilise topraklarının, derebeylerinin, çiftçilerin toprakların büyüklüğünü belirlemekti. Bu kayıtlar mülkü tasvir edip yaklaşık büyüklüğünü belirtmenin yanı sıra, bazen basit planlar da içerirdi. Derebeyi için çalışan vasallar durumunda toprağın sahibi olan derebeyi ve onu çalıştıran çiftçinin adları da kaydedilirdi. İngiltere'deDomesday Book bunun ilk örneklerindendir. I. William emriyle 1086'da İngiltere'nin her tarafında toprak sahiplerinin ne kadar toprak ve hayvan sahibi olduğu belirlenmişti. Bu kitaba dayanarak kimin ne kadar vergi ödeyeceği belirlenmişti.
Araplar'ın 10. yy'da Sicilya'yı istilasında defter adı verilen basit bir toprak kayıt sistemi başlatılmıştır. Bu sistem Güney İtalya'nın Normanlar tarafından istilasından sonra Catalogus baronum olarak geliştirilmiştir.
Fransız ihtilaline kadar Fransa'daki kadastro çalışmaları yerel amaçlar (derebeyi için) için kullanılırdı. VII. Charles, XIV. Louis ve XV. Louis, merkezî bir kadastro oluşturmaya gayret etmelerine rağmen politik direnme, ekonomik imkasızlıklar ve ölçüm araçlarının yetersizliği nedeniyle bunu gerçekleştirememişlerdir. Yerel kadastro kayitlari vardi ama herbiri farklı esaslara göre çalışırdı. İlk defaNapolyon, Fransa'daki 100 milyon toprağın herbirini kaydettirmiştir. Avrupa'daki millî kadastro sistemleri Napolyon'un girişimiyle ilk defa Avrupada 15 Eylül 1807'de başlamıştır. İlk haritalı kadastro kayıtları 18. yüzyılda Savoya Dükalığı'nda hazırlanmıştır.
Osmanlılarda toprak kayıtları tahrir defterlerinde tutulurdu. Bu defterlerde vergi mükellefleri ve onların mülkleri hakkında bilgiler tutulurdu.

515px Cadastre napoleonien Lezignan

Lézignan, Hautes-Pyrénées civarında Napolyon kadastrosu için toprak kullanımını gösteren kadastral harita (1809). Etiketler, yukardan aşağı, kır, kullanılabilir toprak, otlak, bağ/bahçe, maki, orman, kestane ağaçları, kayalık, bataklık.

Kadastral harita

Kadastral harita, bir bölgedeki tüm emlağın (arsa ve binaların) haritasıdır ve kadastro kayıtlarının parçasıdır. Tapu dairesindeki kayıtlı mülklerin konumu ve sınırların resmî kanıtı sayılır. Haritada arsaların sınırları ve kayıt numaraları, belediye sınırları, binalar ve arazinin kullanım amacı kaydedilebilir.
Türkiye'de kadastral haritalar parsel, ada gibi parçalara bölünebilir. Kadastro parseli, sınırları belli bir mülkiyet arazisidir. Kadastral ada çevresi doğal kadastral ada ve yapay sınırlarla çevrili olan yere kadastral ada denir. İmar uygulaması yapılınca kadastro parsellerinin yerine imar parselleri gelir. Kadastral yollar, imar planı olmayan bölgelerde kadastro haritalarındaki kimsenin mülkiyetinde olmayan alanlardır. İmar planı yapıldığında imar planları genelde bu yollara göre oluşur.
Kadastro haritaları altyapı yatırımlarının belirlenmesinde, uzun vadeli jeolojik ve ekolojik çalışmalarda da gözününe alınır, eğer toprak mülkiyeti, incelenen olguda bir rol oynuyorsa. Kadastro haritalarında bölge isimleri, parsel ve tapu numaraları, mevcut yapıların yerleri bitişik yol ve sokak isimleri, belli sınırları uzunlukları ve daha eski haritalara referenslar bulunur.
Standart topografik kadastral haritalar, planimetre ayrıntıları ve özellikle mülkiyet sınırlarını ayrı, yükseklik bilgilerini (eşyükseklik eğrisi) ayrı, göstermek üzere iki kalıp halinde ve birbirleri ile çakıştırılabilir nitelikte üretilen paftalardır. Haritada doğal sınırlar (yol, kıyı, nehir gibi) ve binalar da belirtilebilir. Modern kadastro haritalarında ise coğrafi bilgi sistemleri kullanılmaktadır. Kadastral harita yapmak için arazide saha ölçüm yapan kişilere mesahacı denir.
Kadastral haritalarin üretilmesi için arazi ölçümleri yapıldığı gibi havadan fotoğraf alımı da kullanılır. Bu ölçümler geodezik ve fotogrametrik bilgisayar programlarla haritalara dönüştürülür.

Tapu kayıtları ile ilişki

Tapu, bir emlağın mülkiyetinin kime ait olduğunu gösteren belgedir. Kadastro ise o emlağın büyüklüğünü ve konumunu tanımlar. Çeşitli ülkelerde tapu ve kadastro idaresi arasındaki ilişkiler farklıdır.
  • Alman sisteminde tapu, kadastral sisteme bağlıdır. Her arsanın sahibi merkezi bir kurumda kayıtlıdır, devlet o arsanın sahibinin kim olduğunu kayıtlarında tutar. Kadastronun amacı toprak ve parselleri tespit etmektir, bu yüzden kadstro dairesi çevre bakanlığı (veya benzeri) bir bakanlığa bağlı olur.
  • Fransız/Latin/ABD sisteminde arsanın özellikleri tapu belgesi üzerinde kaytılıdır. Alım satım yapıldıktan sonra yeni mal sahibi tapusunu kaydettirir. Tapuda belirtilen arsa özellikleri kadastrodakini tutmayabilir. Kadastro kaydı toprak kaydından ayrı olarak yapılan bir işlemdir. Arazi ölçümlerinin esas amacı vergilendirmedir, bu yüzden kadastro dairesi maliye bakanlığına bağlıdır.
  • İngiliz sisteminde tapu ve kadastro kayıt sistemi bütünleşmiştir. Arsanın tespiti tapu işleminin parçasıdır.
Vikipedi Özgür Ansiklopedi

Son düzenleyen AndThe_BlackSky; 25 Haziran 2013 14:52 Sebep: Sayfa düzeni
buz perisi - avatarı
buz perisi
VIP Lethe
6 Temmuz 2012       Mesaj #3
buz perisi - avatarı
VIP Lethe
Kadastro
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

Bir toprak parçasındaki taşınmaz malların biçimlerinin, yerlerinin ve hukuksal durumlarının resmî makamlarca saptanması işi. Kadastrosu yapılmayan toprakların tapu sicilleri sağlıklı ve yeterli değildir. Türkiye'de kadastro çalışmaları 1912'de başlamış, fakat henüz tamamlanamamıştır. Bu nedenle, hukuksal açıdan birçok toprak anlaşmazlıkları doğmaktadır. Kadastro işlemleri, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'ne bağlı il ve ilçe örgütleri eliyle yürütülmekte, bu konudaki anlaşmazlıklar kadastro komisyonları ve kadastro mahkemeleri tarafından çözümlenmektedir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
In science we trust.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
11 Şubat 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
KADASTRO a. (ital. catastro).
1. Med. huk. Taşınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirleyerek hukuki durumlarını saptamak için yapılan işlemlerin tümü. (Bk. ansikl. böl.)
2. Kadastro mahkemesi, kadastrosu yapılan yerlerdeki taşınmaz malların durumlarıyla ilgili hukuki uyuşmazlıkları çözümleyen mahkeme. (Bk. ansikl. böl.)

—Tar. Toprak vergisinin adalet ilkesine dayalı olarak saptanabilmesi amacıyla bireylere ilişkin özel toprakların genişlik ve çeşidini, durum ve değerini belirleme işlemi. (Bk. ansikl. böl.)

—ANSİKL. Med huk. Kadastro taşınmazmalların plan, kroki, kayıt, defter ve kütükler gibi belgelerle sınırlarını saptar. Kadastro düzenli bir tapu sicili sistemi kurmak amacıyla yapılır. Türkiye'de kadastro işlemleri Tapu ve kadastro genel müdürlüğü tarafından yürütülür. Kadastrosu yapılacak bölgeler ana plana uygun olarak Tapu ve kadastro genel müdürlüğü' nün önerisi ve ilgili bakanın onayı ile belirlenir. Kadastrosuna başlanacak bölgeler en az bir ay önceden Resmi gazete, radyo ya da televizyonda, varsa yerel gazetede duyurulur. Kadastro bölgesindeki her köy, belediye sınırları içindeki her mahalle kadastro çalışma alanıdır. Kadastro işlemini yapacak ekip, en az iki kadastro teknisyeni, mahalle ya da köy muhtarı ile üç bilirkişiden oluşur. Kadastro teknisyenleri hazır bulunan mal sahipleri önünde, varsa harita, tapu ve vergi kayıtlarıyla öteki belgeleri bilirkişi ve muhtarın bilgisinden de yararlanarak inceler ve her taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenler. Kadastro tutanağında taşınmaz mallar sınırlandırılır ye hak sahipleri belirlenir. Kadastro tutanağı düzenlendikten sonra yapılan tespitlere itiraz edilebilir, itirazlar kadastro komisyonunda incelenir. Çözümlenemeyen konularda kadastro mahkemesi görevlidir. Kadastro müdürü tutanaklara dayanarak askı cetvelleri düzenler. Bunları otuz gün süre ile ilan ettirir, itirazı olanlar ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açabilirler. Süre geçtikten sonra dava açılmayan kadastro tutanaklarındaki sınırlandırma ve tespitler kesinleşir, Kadastro müdürünün onayladığı kesinleşmiş tutanaklarla kadastro mahkemesinin kesinleşmiş kararlan en geç üç ay içinde tapu kütüklerine kaydedilir. Kadastrosu tamamlanan çalışma alanı içinde kalan eski tapu kayıtlarına dayanılarak kadastro ve tapu sicil müdürlüklerinde işlem yapılamaz.
Kadastro mahkemesi 21 haziran 1987 tarih ve 3402 sayılı Kadastro kanunu’na göre her kadastro bölgesinde tek yargıçlı ve asliye mahkemesi niteliğinde kurulur. Kadastro mahkemesi taşınmaz mal mülkiyetine ve sınırlı ayni haklara, tapuya tescil ya da şerh verilecek öteki haklara sınır ve ölçü uyuşmazlıklarına, kadastroya ve tapu sicilini ilgilendiren benzeri davalara ve özel kanunlarla kendisine verilen işlere bakar; kadastroyla ilgili veraset uyuşmazlıklarını çözümler, istendiğinde veraset belgesi verir.

—Tar. Eskiçağlardan beri var olan kadastro çalışmalarına Kaldeliler'den kalma tabletlerde (İ.Ö. 4000), Nil'in taşması sonucu balçık altında kalan verimli toprakların her yıl sınırlarını saptamak için eski Mısırlılar’ın kullandıkları papirüs tomarlarında ve özellikle toprak parçalarının yüzölçümlerini, oralarda oturanların adlarıyla ödedikleri kira bedellerini gösteren Roma imparatorluğu dönemindeki belgelerde rastlanır. OsmanlI devletinde arazi hukukunu düzenleyen kurallar, Murat I döneminde (1360-1389) ortaya çıkan tımar yöntemiyle başladı. Birçok düzensizliğe yol açan tımar yöntemi, Bayezit I (Yıldırım) döneminden (1389-1402) başlayarak zamanla yerini muhassıllıklar ve mültezimliklere bıraktı. Yaptıkları hizmet ya da ödedikleri paranın karşılığı olarak devlete ait bazı topraklar üzerinde tasarruf hakkı edinen tımar ve zeamet sahipleriyle mültezim ve muhassıllar, bu toprakları kullanıma vererek karşılığında "âşâr” denen bir vergi alırlardı. Topraklarını kullanan kişilere verdikleri tasarruf belgeleri de "sipahi”, "mültezim”, “muhassıl senedi” ya da “temessükü” adıyla anılırdı. Tapu yazımına ilişkin kayıtlara Süleyman I (Kanuni) döneminde (1520-1566) başlandıysa da toprak hukuku ancak 1858 Arazi kanunu çıktıktan sonra köklü kurallara bağlandı. Daha öncesine ilişkin kanun hükmündeki irade ve fermanlar, tarifname ve talimatnameler bu yasayla yeniden düzenlenip mülki arazi; miri arazi; vakıf arazisi; kamu yararına ayrılmış metruk arazi; kimsenin yararlanmadığı ölü arazi olarak beşe bölündü. Bunlardan kayıtları şeriye mahkemelerince tutulan mülki arazi sahiplerine "şeri hüccet" denen belgeler verildi. Arz sahibi yetkisiyle işlemleri sipahi, mültezim ve muhassıllar tarafından yürütülen miri arazi, askeri amaçlara ayrıldı. Mütevelliler de vakıf arazisi için temessük senetleri verdiler. Defteri hakani nazırı Kâni Paşa döneminde (1871-1873) taşınmaz malların yazımları yapılarak sahiplerine tapu senetleri verilmeye başlandı. Bu nedenle Kâni Paşa Türkiye’de tapu sisteminin kurucusu sayılır. O güne kadar tutulmuş tüm kayıtların tapu dairelerine devredilmesi ve araziyle ilgili işlemlerin bundan böyle bu dairelerce yürütülmesi buyruldu (1874). Tapu ve kadastro işlerinde çalıştırılacak elemanları yetiştirmek üzere İstanbul'da Tapu ve Kadastro mektebi âlisi adıyla bir okul kuruldu (1911). Defteri hakani nazırı Mahmut Esat Efendi, “Emvali gayrımenkule ve tahriri hakkında kanunu muvakkat" adı altında çıkarttığı yasayla (5 şubat 1912) ilk kadastro çalışmalarını başlattı. Birinci Dünya savaşı, çalışmalara ara verilmesine neden oldu. Cumhuriyet döneminde yeniden başlayan çalışmalar sonunda 22 nisan 1925 tarih ve 658 sayılı yasayla Tapu genel müdürlüğü’ne bağlı bir kadastro örgütünün kurulmasına karar verildi. Yurttaşlık yasası'nın (Medeni kanun) yürürlüğe girmesi sonucu (1926) Osmanlı devletinin taşınmaz mal tasarrufuna ilişkin kuralları köklü bir değişime uğradı. Taşınmaz mal tasarrufunun Yurttaşlık yasası'nın aradığı nitelikteki sicillere bağlanması için 2613 sayılı Kadastro ve Tapu tahriri yasası çıkarıldı (11 aralık 1934). Lise ayarında bir meslek okulu durumuna getirilen İstanbul'daki Tapu ve kadastro mektebi, Kadastro meslek okulu adını alarak Ankara'ya taşındı (1936). İstanbul Devlet mühendislik ve mimarlık akademisinde harita ve kadastro mühendislerini yetiştirecek bir bölüm açıldı (1949). Bu bölümde fotogrametri dersi okutmak üzere dışardan yabancı uzman öğretmenler getirtildi (1950). Arazinin havadan fotoğraflarını çekmek için dört aygıt satın alınarak bunlardan biri İstanbul Devlet mühendislik ve mimarlık akademisine yerleştirilirken (1952), üçü de Tapu ve Kadastro genel müdürlüğü'ne verildi. Böylece Fotogrametri dairesi çağcıl yöntemlerle çalışmalarına başladı (1956). Özellikle 1970’li yıllarda İBM 1620 elektronik hesap makineleri (bilgisayar) hizmete girdikten sonra tüm hesap işlemlerinin programlı olarak bu modern aygıtlarda yapılmasıyla, kadastro çalışmaları daha kesin bir belirginlik kazandı. İstanbul Devlet mühendislik ve mimarlık akademisi’ni bitirenlerden doktorasını verenler, İstanbul ve Karadeniz üniversitelerinde açılan Jeodezi ve fotogrametri bölümlerinde öğretim üyesi oldular. Böylece yetişen teknik kadro ve kurulan çağdaş teknoloji sayesinde Türkiye, çok yönlü kadastro çalışmalarını yürütebilecek bir düzeye ulaştı.

Kaynak: Büyük Larousse
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
11 Şubat 2016       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
kadastro
isim (kada'stro) İtalyanca catastro
  • Bir ülkedeki her çeşit arazi ve mülklerin yerinin, alanının, sınırlarının ve değerlerinin devlet eliyle belirlenip plana bağlanması işi.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
kadastroya geçmek
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
11 Şubat 2016       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM
kadastro ingilizcesi

cadastral survey.
–sunu çýkarmak /ýn/ to make a cadastral survey of (an area).
– dairesi government office where cadastral records are kept.
–ya geçmek (for property) to be registered in a cadastre.
– haritasý cadastral map.
– krokisi cadastral sketch.

– memuru
1. official who surveys and appraises land.
2. official in an office for cadastral records.

– planý cadastral plan.

Benzer Konular

3 Ekim 2006 / Pollyanna Meslekler
10 Şubat 2012 / _Yağmur_ Arşive Kaldırılan Konular