Ziyaretçi
KENAR Far. ken¥r
MsXLabs.org & TDK, Türk Dil Kurumu
1. Bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı veya yakını, kıyı, yaka:
- O sırada karşı taraçadaki kadın elinde pirinç tası olduğu hâlde taraçanın kenarına kadar geldi. -O. V. Kanık.
2. Bir şeyi çevreleyen çizgi.
3. Pervaz, çizgi, antika, baskı vb. çevre süsleri:
- Bu mendilin kenarı ötekinden daha sade.
4. Merkezden uzak olan, kuytu, ıssız, sapa, tenha yer:
- Ağır, ihtiyar misafirler kenarda bir odadan çıktılar. -M. Ş. Esendal.
5. Yan.
6. mat. Bir biçimi sınırlayan çizgilerden her biri:
- Bir üçgenin kenarları.
MsXLabs.org & TDK, Türk Dil Kurumu
Sponsorlu Bağlantılar
1. Bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı veya yakını, kıyı, yaka:
- O sırada karşı taraçadaki kadın elinde pirinç tası olduğu hâlde taraçanın kenarına kadar geldi. -O. V. Kanık.
2. Bir şeyi çevreleyen çizgi.
3. Pervaz, çizgi, antika, baskı vb. çevre süsleri:
- Bu mendilin kenarı ötekinden daha sade.
4. Merkezden uzak olan, kuytu, ıssız, sapa, tenha yer:
- Ağır, ihtiyar misafirler kenarda bir odadan çıktılar. -M. Ş. Esendal.
5. Yan.
6. mat. Bir biçimi sınırlayan çizgilerden her biri:
- Bir üçgenin kenarları.
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.