Arama

İcma Nedir ?

Güncelleme: 22 Kasım 2016 Gösterim: 1.395 Cevap: 1
perlina - avatarı
perlina
Ziyaretçi
22 Kasım 2016       Mesaj #1
perlina - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  icma.jpg
Gösterim: 350
Boyut:  17.6 KB

İcma

(Arapçada “görüş birliği”), İCMA-İ ÜMMET olarak da bilinir, İslam müçtehitlerinin hukuki bir soruna ilişkin olarak aynı yargı üzerinde birleşmeleri. Kuran ve sünnetten sonra İslam hukukunun (fıkıh) üçüncü kaynağıdır.

Sponsorlu Bağlantılar
İcma, yalnız bazı hukuki sorunlarla ibadetlerde söz konusu olabilir. Tanrı’nın varlığı, peygamberlik gibi inanca ilişkin konular için icma gerekmez. Kıyametin zamanı gibi ancak Tanrı’nın bilgisi içinde olan ve gayb (bilinmeyen, görülmeyen) kapsamı içindeki şeyler de icma ile bilinemez. Gene, bilimle kavranabilecek konularda da icmanın bir anlamı yoktur. İcma zayıf bir kanıt üzerine varılan görüş birliğidir; işlevi de zayıf kanıta kesinlik kazandırmaktır.

İcmanın gerçekleşebilmesi için aynı dönemde yaşayan bütün İslam müçtehitlerinin konuya ilişkin düşüncelerini bildirmiş olması gerekir. Ama bunun olanaksızlığı çoğu bilgini bazı sınırlamalara götürmüştür. Örneğin ehl-i sünnet bilginlerine göre bid’at ehli bilginler icmaya katılamazlar. Buna karşılık Şii mezhepler için ancak ehl-i beyt (Hz. Muhammed’in ev halkı) imamlarının, müçtehitlerinin icması bağlayıcılık taşır.

İslam bilginlerine göre icma sırasıyla üç dereceye ayrılır: Her müçtehidin tartışılan hukuki soruna ilişkin olarak aynı yargıyı benimsediğini açıkça söylemesiyle oluşan açık (sarih) icma, bir dönemde belli bir yargıya ulaşan müçtehidin bunu açıklamasından sonra öbür müçtehitlerin karşı çıkmamalarıyla oluşan sükuti icma, aynı konuda görüş bildiren müçtehitlerin ayrıntılarda ayrılmakla birlikte temel konuda birleşmeleriyle oluşan dolaylı icma.

İcmanın, İslamın temel kaynaklan olan Kuran ve sünnetten bir kanıta, nassa dayanması, bir senedi olması zorunludur. Nasslanın ortaya koyduğu kesin ve açık bir yargı temelde icmayı gereksiz kılar. Kıyasın icma için dayanak olup olmadığı tartışma konusudur. Ortaya çıkan üç görüşten birincisine göre, kıyasın kişilere göre değişmesi ve bir kanıt oluşu üzerinde icma bulunmaması nedeniyle üzerine icma kurulamaz. İkinci görüşe göre kıyas, Kuran ve sünnete dayanan bir kanıt olduğundan icmaya dayanak olabilir. Bu iki karşıt görüşü uzlaştırmaya yönelik üçüncü görüşe göre, ancak gerekçesi hakkında açık bir nass olan kıyas icma için dayanak olabilir.

Bazı hukukçular icmanın varlığının kesinlik kazanması için ahad haberle (tek kişinin aktardığı haber) aktarılmasını yeterli görür. Buna karşılık büyük çoğunluk kuşkuya yer vermeyecek bir kesinlikte saptanmış olması gerektiğini savunur.
Bütün koşullara uygun biçimde oluşan ve saptanan icma, İslam hukukunun yargı temellerinden biri durumuna gelir. Böyle bir icmaya muhalefet edilmesi caiz olmadığı gibi, yasal bir anlamı da olmaz. Bilginler icmanın böylesine kesin ve bağlayıcı bir kanıt oluşunu Kuran ve sünnetten getirdikleri nasslarla kanıtlarlar. Kuran, “müminlerin yolu”ndan ayrılanların Cehennem’e gireceklerini bildirir (Nisa 115). Buradaki “müminlerin yolu” bilginler tarafından icma olarak yorumlanır. Birçok hadis de ümmetin hata ve sapıklık üzerinde birleşmeyeceğini, Müslümanların genel olarak iyi kabul ettiği şeylerin Tanrı katında da iyi olacağını dile getirir. Bu hadisler de ümmetin yargısı anlamına gelen icmanın bağlayıcılığının kanıtları sayılır.

Kaynak: Ana Britannica

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 22 Kasım 2016 17:26
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
22 Kasım 2016       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
İCMA
a. (ar. icmâ). Esk.
Sponsorlu Bağlantılar
1. Dağınık unsurları bir araya getirme, toparlama.
2. icma-yı ümmet, din bilginlerinin, dinle ilgili bir konuda görüş birliğinde olmaları.

—ANSİKL. isi. huk. icma İslam hukukunun kaynaklarından biridir. Bu hukukun temel kaynağı olan Kuran ve sünnette açık bir kurahn bulunmaması durumunda İslam hukuku bilginlerinin görüşlerine başvurulur. icma, belirli bir dönemdeki hukuk bilginlerinin bir sorun konusundaki görüş birliğidir. İslam bilginleri bir sorun konusunda görüş birliğine varınca bu icma sayılır ve itiraz edilemez bir kanıt olarak görülürdü. Hz. Muhammet'in ölümünden sonra, İslam hukukunun temel kaynaklarında sorunları çözmeye yeterli kural bulunmadığı zamanlarda icma önemli bir kaynak olarak ortaya çıktı, icma üç yolla meydana gelirdi: kavli, fiili, takriri ya da sükuti. Bir dönemin tüm İslam bilginleri bir sorun ko.ıusunda aynı düşüncede olduklarını sözleriyle bildirmişlerse kavli bir icma oluşurdu. Aynı bilginler eylemleriyle düşüncelerini belirtmişlerse fiili icma söz konusu olurdu. Bu bilginler bir sorunun çözümünü öğrenö ses çıkarmamış olurlarsa takriri ya da sükûti bir icmanın meydana geldiğini gösterirdi.

Kaynak: Büyük Larousse

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM