Arama

Tasarım Nedir?

Güncelleme: 30 Ocak 2019 Gösterim: 52.630 Cevap: 3
HayLaZ61 - avatarı
HayLaZ61
VIP BuGS_BuNNY
23 Kasım 2007       Mesaj #1
HayLaZ61 - avatarı
VIP BuGS_BuNNY

TASARIM

Ad:  tasarım.JPG
Gösterim: 260
Boyut:  17.4 KB

1. Bir şeyi zihinde biçimlendirme, kurma; tasarımlanan biçim; tasavvur.
Sponsorlu Bağlantılar
2. DİZAYN'nn eşanlamlısı.

—Bilş. Bilgisayar destekli tasarım (B.DT), araştırma bürolarında, yeni bir ürünün tasarımı için kullanılabilen bilişim tekniklerinin tümü.

—Fels. Zihne duyu ve bellek yoluyla sağlanan bilgi.

—İş örgüt. Tasarım bölümü, bir firmada ürünleri tasarlamak, özelliklerini belirlemek ve planlarını çizmekle görevli bölüm.

—Mim. ve inş. Bir yapıyı, çeşitli katların planları, kesit ve görünüşlerle tanımlayan çizimlerin tümü.

—Ruhbil. içeriği öznenin yaşadığı dünyanın bir nesnesine, bir durumuna, bir sahnesine vb. bağlanan ve bir algı, zihinsel bir imge, vb. gibi kısa süreli öznel olay. || Kimi kuramlarda ilk anlamdaki tasarımları ve daha genel olarak sözün anlaşılması, akılyürütme, imgelem etkinliği, vb. gibi zihin etkinliklerini açıklamak amacıyla varsaydıkları ruhbilimsel ya da bilişsel yapı. || Uzaysal (desenler, şekiller) ya da sözdizimsel (formüller, diller) bir örgütlenmeleri olabilmekle birlikte nesnel (bir zihnin dışında) bir varoluşları olan ve temel bağıntılarını koruyarak bir başka yapı "tasarımlama”ya yönelik yapılaşmış göstergeler topluluğu. || Toplumsal tasarım, toplumsal ruhbilimde bir topluluk ya da grubun toplumsal gerçeklikleri düşünme ya da imgeleme biçimini adlandırmak için kullanılan kavram.

—Topbil. Kolektif tasarımlar, toplum üyeleri tarafından paylaşılan toplumsal bir gerçekliği düşünme ve o gerçekliğe göre davranma biçimlerini adlandırmak için Durkheim tarafından önerilen terim. (Bugün daha çok toplumsal tasarım terimi kullanılmaktadır.)

—ANSİKL. EJİlş. Bilgisayarın mühendise, teknisyene, genelde tasarımcıya sağladığı destek, araştırma bürosunun can sıkıcı görevlerini hafifletmeyi ve tasarımcının yaratıcılığını kolaylaştırmayı amaçlar: gerçekte çoğu kez yeni bir ürünün tasarımı, genelde var olan ürünleri taklit etmek, bunlar üzerinde küçük ölçüde birkaç değişiklik yapmak ve son olarak hemen hemen ikinci planda yer alacak şekilde, araştırılan ürün için yeni bileşenler yaratmak olarak düşünülebilir. Bu durumda bilişimin rolü, doğal olarak, en çok yinelenen ve en genel evreler düzeyindedir; dolayısıyla B.D.T. her şeyden önce, üretilecek nesneyi gösteren planların tanımlanmasına yardımcı olur: bu durumda operatör alfasayısal klavyesi olan bir grafik ekran önünde çalışır ve bu ekran genellikle üzerinde herhangi bir noktanın belirlenmesini sağlayan doğrudan bir grafik giriş olanağıyla (örneğin ışık kalemi ya da grafik tablet) donatılmıştır; tasarımcı, belli bir anda yapılması mümkün olan işlemler listesinden oluşmuş bir menüden kumandalar seçerek, yapmak istediğini tanımlar: örneğin yeni bir şekil, iki noktadan geçen bir doğru yaratır, üç doğruya teğet bir daire çizer, gösterilen nesneyi ölçülendirir, vb.

Elu şekilde tasarlanan nesneler ya düzlemsel izdüşümleriyle ya da üçboyutlu hacimleri daha iyi kavramak için perspektif görünümleriyle gösterilir. Bu son durumda tasarımcı, incelenen hacmin düzlemsel bir kesitini çizmeye, perspektif görünümdeki gizli çizgileri yok etmeye, değişik bakış açılarından inceleyebilmek amacıyla hacmi döndürmeye olanak veren bilişim fonksiyonlarını kullanabilir.

Bu fonksiyonlar genellikle, grafik ekranın denetim mantığında ya da grafik ekranı veri ve program olarak besleyen, yönlendiren ve yöneten bilgisayarda bulunan maddesel düzenekler ya da yazılımlar sayesinde kullanılabilir. Günümüzde kullanılan grafik ekranlar, bir teknik ressamın yaptığı planlardaki çizim duyarlığını verebilecek şekilde, yüttsek kaliteli bir televizyon tüpü ya da özel bir katot tüpünden oluşur.

Yeni bir bileşeni ya da tam ürünü tasarladıktan sonra, operatör bilgisayara, bu sonucu, daha önceden tasarlanan altküme ve parçaların belirlenip kaydedildiği bir veri bankasında korumasını bildirir; böylece tasarımcı, değişikliklerin, ölçeklendirmelerin yapılmasından sonra, yeni bir parçada ya da yapıda kullanmak üzere önceden incelenmiş biçimlere başvurabilir inceleme, nesnenin grafik gösterim ve kimi parametrelerinin (hacim, ağırlık merkezi, dayanım . ) hesabı açısından tasarımcıyı tatmin ediyorsa, planlar ekranı yöneten ve tasarlanan ürünün şeklini tamamen tanımlayan bir bilgisayara bağlı otomatik çizici tarafından çizilir: bu mekanik parça, uçak, otomobil, konfeksiyonda patronlar, elektronik devreler, şehircilik planı, bina planı vb. olabilir. Bu plandan yola çıkarak, üretim atölyesi böylece tanımlanmış mekanik parçaya ilişkin işleme dizilerini kurabilir.

Grafik BDJ sistemi giderek genel bir bilgisayar destekli tasarım ve üretim (B.D.Ü.) sistemine yaygınlaşmaktadır: bu genel sistemde üretim dizileri, ürünün tasarım aşamasından sonra, kullanılabilen aletmakine parkının bilişimleştirilmiş betimlemeleri dikkate alınarak doğrudan ve otomatik olarak hazırlanır. Böylece bilgisayarla tasarım kuruluşun sınai ve teknik birikimini yönetir: tasarlanan parçaların parametreli tanımı, hesap ve doğrulama programları, işleme yollarının tanımı, üretim yöntemlerini hazırlayan programlar ve üretim yönetimi.

—Fels. Platon'a göre bilgi süreci, duyum birikimine dayanmaz. Gerçek bilgi, duyulur veriler ve idealar arasındaki ilişkiye dayanır. Platoncu idealar kuramına göre ruh, bedene girmeden önceki dönemde, ideâları seyredalmıştır ve duyulur veriler dolayısıyla bu öncesiz sonrası. özleri anımsar. Buna göre tasarım, duyular yoluyla belleğe yerleştirilen imge olmaktan çıkar ve bilgi ilkesinin, doğanın incelenmesiyle idealar kuramı arasında kurulan bağlantının sonucu durumuna gelir. Platon’a göre bu süreç, nesnel tasarımla sonuçlanır.

Aristoteles'e göre bilgi, imgelerin tasarımından doğar. Herhangi bir bilgiye ruh, algı yoluyla erişir ve imgesiz bilgi olanaksızdır (Peri Psykhes, 3, 7).
Descartes ve özellikle Leibniz'e göre tasarım, zihinde mevcut ve bilince bağlı olan bir şeye karşılık düşer. Leibniz şöyle der: “Bütünü düzenlerken Tanrı, her parçayı ve özellikle her monadı göz önünde bulundurmuştur. Monat tasarımsa! bir nitelik taşıdığı için, bu tasarım evrenin tümü bakımından belirsiz ve şeylerin ancak küçük bir parçası bakımından seçik bir nitelik de taşısa, hiçbir şey onu şeylerin yalnız bir parçasını tasarlamakla sınırlandıramaz [...]" (Moradoto/i, 60). Başka bir yerde Leibniz, şöyle yazar: "Doğal algıda ve duyguda, bölünebilir ve maddi olan ve birçok varlık biçiminde dağılmış bulunan şeyin, ya bir tek bölünmez varlıkta, ya da gerçek bir birlikle donatılmış olan tözde dile getirilmesi yeter Birçok şeyin bir tek şey içinde böyle bir tasarımının olanaklısından hiçbir kuşku duyulamaz; çünkü ruhumuz, bize bunun bir örneğini verir. Ancak bir tasarım, akıllı ruhtaki bilinçle birlikte bulunur ve ancak o zaman düşünce olarak adlandırılır" (beibniz'den Arnauld'a 9 ekim 1687 tarihli mektup).

Kant'a göre bilgi, zihinsel bir kurmanın sonucudur. Bilinci nesne belirlemez, tersine nesnelerin “bilgimizi kendilerine örnek almaları gerekir” (Salt aklın eleştirisi [Kritik der reinen Vernuft]. 2. basıma "Önsöz”). Kant şöyle der: “Eğer sezgi nesnelerin doğasını kendine örnek almak zorunda olsaydı, herhangi bir şeyin, a priori nasıl bilinebileceğini anlayamazdım; eğer nesne, tersine [...] bizim sezgi gücümüzün doğasını kendine örnek alırsa, bu olanağı çok güzel tasarlayabilirim" (ay. ypt.). Tasarımın, deneyin bilişsel rolünü de yadsımayan bu idealizm biçimindeki işlevi, burada ortaya çıkıyor. Tasarım, bilgi sürecinin bir uğrağıdır: "Hiç kuşku yok ki bütün bilgilerimiz deneyle başlar. Çünkü bilme yetimiz, duyularımızı etkileyen ve bir yandan kşndi başlarına tasarımlar üretirken öte yandan düşünsel etkinliğimizi harekete geçiren nesnelerden başka hiçbir şeyle uyarılıp etkinliğe geçirilemez [...]" (ay. ypt., 2. basıma "Giriş").

Son olarak Kant'a göre, görüngütnumen ayrımı, "kendinde şeyler”, yani şeylerin kendileri ve bilinebilir tek şey olan tasarımlarımız (Vorstellungen) arasındaki ayrımla çakışır.

Bununla birlikte idealist gelenek, Maine de Biran'ın diliyle, tasarıma hiçbir saygınlık tanımayacaktır: “Gerçeklik, başlangıçta ve her şeyden önce tasarımlar dünyamızın alanına girmez. Duyular ve imgeler her an yanıltır ve her zaman yanıltabilirler" (Examen des leçons de philosophie [Felsefe derslerinin incelenmesi).

Hegel'de bu terim, bilgiyi adlandırır ve bilgi bakımından nesne, zamanın ve mekânın dışsallığı içinde bir başkası olarak kalır, içerik "kavramsal olarak anlaşıldığı" zaman "bilinç, dolayımsız olarak bu belirli ve seçik durumla olan birliğinin farkına varır. Tasarımdaysa bu böyle olmaz; çünkü tasarımda bilincin, bunun kendinin bir tasarımı olduğunu özel bir biçimde anımsaması gerekir" (Tinin görüngübilimi [Phânomenologie des Geistes], "Kendinin bilinci"). Hegelci görüşü kabul etmeyen Schopenhauer, şöyle der: "Dünya, benim tasarımımdır. (...) Eğer a priori olumlanabilecek bir gerçek varsa, o da işte bu gerçektir [...] Ne nesneden yola çıkabiliriz, ne de özneden; ama bu iki terimi de kapsayan ve içeren bir görüngü olan tasarımdan hareket edebiliriz" (DieW eltsals Wille und Vorstellung [istenç ve tasarım olarak dünya). Bu kantsonrası felsefede gerçek olan, yalnız istençtir.

Husserl'e göre tasarım, “nesneyi bir anda kavrayan ve bir tek düşünce alanı içinde onu elde etmeye çalışan algılarda ya da sezgilerde olduğu gibi, belli ve dar bir anlamda bizim için herhangi bir şeyi nesnelleştiren herhangi bir edimi" anlamamıza yarayan şeyin adıdır (Logische Untersuchungen [Mantık araştırmaları]. Husserl şöyle yazar: ' Başlangıçta tasarım vardı." Geleneksel çözümlemenin parolası, budur. Geleneksel çözümlemeye göre biz, daha önce bir tasarım aracılığıyla ilişkiye geçirilmedikçe, istek, yargı, istenç vh kiplerinin herhangi biriyle ilişki kuramayız. Brentano şöyle der: "Daha başlangıçta tasarlanmadıkça, hiçbir şey istenemez, hiçbir şey sevindiremez ". Husserl'e göre bu çözümleme kaypak ve eksiktir; çünkü basit tasanm (Prâsentation) "maddesi" ile edim arasında, ancak tam ve gerçek edim arasında değil, nesnenin her türlü var olma ya da var olmama iddiası dışında ortaya çıktığı etkisizleştirilmiş edim arasında bir ayrım yapmamız gerekirdi.

Buna göre husserlci yönelmişlik kuramı çerçevesinde, “nesnelerini varoluşan, istenen [...] ve temellerinde her zaman tasarım [maddelerinin] yer aldıkları nesneler olarak koyan 'ilkesel' edimlerle, davranmamak, inanmamak, tahmin etmemek vb. için kişinin kendini zor tuttuğu etkisizleştirilmiş savlı edimler" karşı karşıya getirileceklerdir. Saf tasarımları, bir sonuncu edimler oluşturur. Tasarım (maddeleri), tasarım ediminin kendisi (saf tasarım) dahil, tüm tam edimlerin temelini meydana getirir. Husserl şöyle der: "Her edim, ya kendisi bir tasarımdır, ya da bir veya birkaç tasarıma dayanır” (Logische Untersu chungen) [Mantık araştırmaları]
Kaynak: Büyük Larousse

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 0 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 30 Ocak 2019 14:37
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Pirana Kovalayan Çılgın Hamsi...
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
31 Aralık 2009       Mesaj #2
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
Dilimize tasarlama sözcüğü, İngilizce ve Fransızca da ki “desing” kelimesi karşılığı olarak kullanılmaktadır. Desing kelimesi de Latince kökenlidir. Tasarımın birçok tanımı yapılabilir. Bunlardan birkaçını verelim:
Tasarım, algı ile kavram arasında bir bağlama aracıdır. Nesnel gerçeklik ile doğrudan ilişkisi bulunmaz. Bu nedenle önemsiz ayrıntılar yerine, önemli özelliklere dikkat çeker. Bunun sonucu olarak ta algılardan genelleştirme yapılarak kanılara varılır.
Sponsorlu Bağlantılar
Tasarım bilgi edinme öğesidir. Çünkü, duyumsal tasarım ile zihinsel tasarım daima birbirini etkiler. Bu nedenle duyumsal bilgi ile ussal bilgi her zaman iç içedir. Gerçek bilgi ise böylelikle oluşur.
Güzel sanatlar alanında tasarım, yaratıcı sürecin kendisi olup, bir faaliyet için gerekli olan eskiz ve planların hazırlanması süreci çalışmalarını kapsar.

Tasarım: Bir şeyi zihinde biçimlendirme kurma, tasarımlanan biçim , tasavvur.
Bilgisayar alanında ise: Bilgisayar destekli tasarım: Araştırma bürolarında, yeni bir ürünün tasarımı için kullanılabilen bilişim tekniklerinin tümü.

TASARIMIN OLUŞUMU VE TASARIMIN DALLARI
Bir tasarım kendi içinde bir yapıya ve bu yapı arkasında bir planlamaya sahip olmalıdır. Bütün sanatların temelinde bir tasarım olgusu bulunmaktadır. Tasarlama eylemi, oluşturulacak yapının organizasyonu ile ilgili her türlü faaliyeti içine almaktadır.
Uygulamalı tasarım dallarını üç ana başlıkta toplamak mümkündür: Endüstri tasarımı, Çevre tasarımı ve Grafik tasarımı.
Endüstri tasarımı üç boyutlu nesnelerin tasarlanması ve geliştirilmesiyle ilgilidir. Makineler, araç-gerçler, mutfak malzemeleri ve diğer birçok ürün endüstri tasarımına girer.
Çevre tasarımcısı ise bina, peyzaj ve iç mekan tasarımını kapsayan oldukça geniş bir çalışma alanıdır. Bu alanda da tasarımcını görevi dayanıklı, işlevsel ve estetik olanı bulmaktır.
Grafik tasarımcı ise genel olarak, okunan ve izlenen görüntülerin tasarımında sorumludur. Afişler, kitaplar, bilgi ve uyarı işaretleri, broşürler vb. grafik tasarımı etkinlik alanı içine girer. Grafik tasarımın amacı da gerek iletişim, gerekse estetik kaliteyi en üst düzeye çıkarmaktır.
Bir tasarım problemi daima iletişim ile ilgilidir. Tasarımcı; uygulama yöntemlerinin yanı sıra görsel algılamanın doğasını, görsel yanılsamanın rolünü ve sözel ile görsel iletişim arasındaki ilişkileri de bilmek ve göz önüne almak zorundadır.

Tasarım Süreci;
1)PROBLEMİN TANIMI
2)BİLGİ TOPLAMA
3)YARATICILIK VE BULUŞ SÜRECİ
4)ÇÖZÜM BULMA
5)UYGULAMA

1) Problemin tanımlanması: Bir tasarım problemini çözümündeki ilk aşama , problemi tanımlamaktır. Verilen konunu ne olduğunu tam olarak anlama ve o konuyu benimseyebilmektir. Bir problemi tanımlarken, sınırları zorlamak ve alışılmış düşünce sistemlerine takılıp kalmamak gerekir.
2) Bilgi toplama: Yapılacak tasarımda bir hareket noktası bulabilmenin tek yolu, problem hakkında mümkün oldukça çok bilgi toplaya bilmektir.
3) Yaratıcılık ve Buluş: Tasarımcı yada tasarım öğrencisi, konu ile ilgili araştırmalar yapıp gerekli bilgi ve verileri toplamışsa ve bunları değerlendirebiliyorsa yaratıcılığa ulaşılabilir. Yaratıcılık tasarımın en önemli bölümü sayılabilir.
Yaratıcılıkta iki aşama olduğu söylene bilir. Tasarımcı kağıda ilk eskizlerini karaladığında “dışavurumculu yaratıcılık” aşamasındadır. Eskiz biraz daha ayrıntılı bir hale getirildiğinde ise “üretken yaratıcılık” aşamasına geçilmiş olur.
4) Çözüm bulma: Yaratıcılık ve buluş süreci, problemin ortaya konması ve olasılıkların araştırılmasına yönelik çalışmaları içerir. Çözüm bulma ise bu olasılıklar hakkında bir karara varılarak, araştırmanın sona erdirilmesidir. Çözüm olarak seçilen olasılıklar, daha sonra ayrıntılı taslaklar halinde hazırlanır.
5) Uygulama: Tüm aşamalardan geçmiş olan tasarımın hazır hale getirilmesi işlemidir.

TASARIM İLKELERİ
Bir tasarımın hammaddeleri şunlardır:
1) Çizgi: Düz yada kıvrımlı, sürekli yada kesik, grenli yada keskin özelliklere sahip olabilir. Çizgiler karakterine yada konumuna bağlı olarak bazı mesajlar iletebilir. Düşey çizgi:saygınlık. Yatay çizgi: durgunluk. Kıvrımlı çizgi: zafer. Diyalog çizgi: canlılık.
2) Ton
3) Renk : İzleyicide bir çok duygular uyandırabilir. Sıcak renkler uyarıcı, soğuk renkler ise dinlendirici etkiye sahiptir.
4) Doku: Bir yüzey üzerinde tekrarlara dayalı biçimsel bir düzen bulunuyorsa orada bir dokunun varlığından söz edilebilir.
5) Biçim: Birçok çizginin bir arada bulunuşu, tek bir çizgi içerisindeki dönüş ve kıvrımlar ile değişik tonların oluşturduğu yüzeyler, bir tasarımda biçimi oluşturan unsurlardır.
6) Ölçü: Tasarım daima değişik ve belirli ölçülere sahip görsel unsurların bir araya gelmesiyle oluşur.
7) Yön: Bir tasarım üzerindeki çizgiler ve noktalar değişik noktalara yönelerek bir hareket oluştururlar. Tasarımcı , vereceği etki doğrultusunda bu hareketi yönlendirmekle yükümlüdür.

Bir tasarımın beş temel ilkesi bulunmaktadır.
1)Denge
2)Orantı ve görsel hiyerarşi
3)Görsel devamlılık
4)Bütünlük
5)Vurgulama
Tasarım çalışmalarında bu beş temel ilke göz önünde tutulmalıdır. Tasarım hazırlanırken denge, orantı ve görsel devamlılık bir bütünlük içerisinde iyi bir vurgulamayla verilmelidir.

TASARIMIN GÖRSELLEŞTİRİLMESİ
Taslaklar: Görselleştirmenin ilk basamağı olan taslaklar, yaratıcı düşünceleri yalınlaştırarak aktaran görsel notlar yada kararlamalardır. Her taslak birer zihinsel alıştırmadır. Taslak aşaması, tasarım sürecinin beklide en uzun tutulması gereken kısmıdır.
Taslak aşamasında yaratıcılığın bütün sınırları zorlanmalı, bu çalışmalar belirli bir olgunluğa erişmeden herhangi bir seçme yoluna gidilmemelidir. Taslaklar, tasarımın görünümü hakkında üretim öncesinde bilgi veren unsurlardır. Her tasarım için en az bir taslak önceden hazırlanmalıdır.
Taslak çalışmasının gelişim evresi: Taslaklar ilk önce karalamalardan yola çıkılarak hazırlanır yani taslak hazırlamanın ilk aşaması karalamalardır. Tasarımcı karalamaları arasında seçtiği birkaç örneği biraz daha görsel hale getirir buna ön taslak denir. Çalışmanın son aşaması ayrıntılı taslaklardır. Bu taslaklarda iyice ayrıntıya girilir ve tasarım görselleştirilmiş olur.

TASARIMIN OLUŞTURULMASI
Mümkün olduğu kadar basit ve net bir tasarım yapabilmek için, tasarımın çözümünde üç boyuta geçerken çizgi, yön, doku, oran- orantı ve renkten oluşan görsel öğeler kullanılır. Kullanılan görsel öğeler yeni bir bütünü meydana getiren esas parçalardır.
Tasarım doğrultusunun, ulaşacağı kitlenin farkında olmalıdır. Neyi hangi fiyata satabileceğini, neyi niçin satamayacağını yi bilmelidir. Biçim ve dekorda farklı kitleleri hedeflemelidir. Firmanın rekabet ettiği diğer firmaların ne yaptıklarını , ne ürettiklerini bilmelidir. İnsan ilişkileri de işin en önemli kısmıdır.
Kısaca özetlenen tasarım ilke ve yöntemleri, seramik tasarımı konusunda irdelendiğinde, ele alınan görsel yöntem ve ilkelerin bilinmesi, biçim kaygısı kadar malzeme yani sır, ve boya maddeleri ve yapıları, uygun şekillendirme ve kurutma yöntemleri, fırın ve ısı faktörü kullanılabilir dekor yöntemlerinin de bilinmesi gerekir. Çünkü ürün tasarımında kullanılacak çamur ve sır hammaddelerinin aralarındaki ilişkiler ve kontrol yöntemleri, toplu küçülme, su emme ve mukavemet oranları önemli rol oynar. Bu ilişkiler birbirini etkiler.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 0 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 30 Ocak 2019 14:18
SyruS - avatarı
SyruS
Ziyaretçi
6 Ekim 2014       Mesaj #3
SyruS - avatarı
Ziyaretçi
Tasarım, bir planın, bir nesnenin ya da bir inşaat süreci içinde (mimari çizimler, mühendislik çizimleri, iş süreci vb.) yaratılması. Elizabeth Adams Hurwitz tarafından kısa ve öz olarak, “gerekli olanın araştırılması” şeklinde tanımlanmıştır. Genellikle uygulamalı sanatlar ve görsel sanatlar, mühendislik, mimari, peyzaj ve diğer yaratıcı işler çerçevesinde ele alınır. Hem bir isim hem bir fiil (tasarlamak) olarak kullanılır. Tasarlamak, yeni bir obje veya ürün (makine, mobilya, endüstriyel ürün vb.), mekan ve alan (yapı, peyzaj) için bir plan yaratma ve geliştirme sürecine işaret eder. Tasarı ise hem son plan veya taslak (bir çizim, modelleme vb.); ya da bir plan veya taslağın sonucu (üretilen bir obje, ürün, mekan ve alan) için kullanılır.
Son düzenleyen Safi; 30 Ocak 2019 14:24
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
21 Temmuz 2015       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM

tasarım
isim
1 . Zihinde canlandırılan biçim, tasavvur:
"İmgeleme dayanan duyusal tasarımlar, şiirinin başlıca malzemesi."- S. Hilav.
2 . Bir sanat eserinin, yapının veya teknik ürünün ilk taslağı, tasar çizim, dizayn:
"Kentsel tasarım. Çevre tasarımı."- .
3 . Bir araştırma sürecinin çeşitli dönemlerinde izlenecek yol ve işlemleri tasarlayan çerçeve, tasar çizim, dizayn.
4 . felsefe Daha önce algılanmış olan bir nesne veya olayın bilinçte sonradan ortaya çıkan kopyası.

Birleşik Sözler
  • ilk tasarım
Son düzenleyen Safi; 30 Ocak 2019 14:19

Benzer Konular

15 Aralık 2015 / ByLloyd Soru-Cevap
16 Mayıs 2015 / Misafir Soru-Cevap
28 Eylül 2018 / Misafir Cevaplanmış
21 Kasım 2010 / Misafir Cevaplanmış
2 Temmuz 2012 / Teusa Mühendislik Bilimleri