dil 
isim
1 . Ağız boşluğunda, tatmaya, yutkunmaya, sesleri boğumlamaya yarayan etli, uzun, hareketli organ, tat alma organı:
"Ağzımı dolduran kocaman dil, kelimelere yer bırakmıyor ki..."- Y. Z. Ortaç.
2 . Birçok aletin uzun, yassı ve çoğu hareketli bölümleri:
"Terazi dili."- .
3 . Büyükbaş hayvanların haşlanıp pişirildikten sonra yenebilen dili:
"Birkaç dilim ekmek, ince bir iki dilim peynir veya dil, bazen de haşlanmış bir sebze yemeği."- S. F. Abasıyanık.
4 . Ayakkabı bağlarının ayağı rahatsız etmemesini sağlayan ve bağ altına rastlayan saya parçası.
5 . coğrafya Kıstak.
6 . denizcilik Makaraların ve bastikaların içine yerleştirilmiş olan, üzerinden geçirilen halatı istenilen yöne çevirmeye yarayan, çevresi oluklu, küçük döner tekerlek:
"İki dilli makara."- .
7 . müzik Bazı üflemeli çalgılarda titreşerek ses çıkaran ince metal yaprak.
8 . halk ağzında Anahtar.

isim
Sponsorlu Bağlantılar
"Ağzımı dolduran kocaman dil, kelimelere yer bırakmıyor ki..."- Y. Z. Ortaç.
2 . Birçok aletin uzun, yassı ve çoğu hareketli bölümleri:
"Terazi dili."- .
3 . Büyükbaş hayvanların haşlanıp pişirildikten sonra yenebilen dili:
"Birkaç dilim ekmek, ince bir iki dilim peynir veya dil, bazen de haşlanmış bir sebze yemeği."- S. F. Abasıyanık.
4 . Ayakkabı bağlarının ayağı rahatsız etmemesini sağlayan ve bağ altına rastlayan saya parçası.
5 . coğrafya Kıstak.
6 . denizcilik Makaraların ve bastikaların içine yerleştirilmiş olan, üzerinden geçirilen halatı istenilen yöne çevirmeye yarayan, çevresi oluklu, küçük döner tekerlek:
"İki dilli makara."- .
7 . müzik Bazı üflemeli çalgılarda titreşerek ses çıkaran ince metal yaprak.
8 . halk ağzında Anahtar.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
dil ağız vermemek
(birinde) dil bir karış
(birine) dil çıkarmak
dile (dillere) düşmek
dile gelmek
dile getirilmek
dile getirmek
dile vermek
dile (veya dillere) destan (olmak)
dili açılmak
dili ağırlaşmak
dili alışmak
dili (başka bir dile) çalmak
dili bir karış
dili bir karış dışarı çıkmak (veya sarkmak)
dili boğazına akmak
dili çözülmek
dili damağına yapışmak (veya dili damağı kurumak)
dili dolaşmak
dili döndüğü kadar
dili dönmemek (veya dönmek)
dili durmak
dili durmamak
dili ensesinden çekilsin!
dili kılıçtan keskin
dili kurusun!
dilinden anlamak
dilinden düşürmemek
dilinden kurtulamamak
dilinde tüy bitmek
diline dolamak (virt etmek veya diline takmak)
(birinin) diline düşmek
diline pelesenk etmek
diline sağlam olmak
diline virt etmek
dilini değdirmemek
dilini eşek arısı soksun!
dilini kedi (fare) mi yedi?
dilini kesmek (veya kesip oturmak)
dilinin altında bir şey olmak
dilinin altındaki baklayı çıkarmak
dilinin cezasını (veya belâsını) çekmek (veya bulmak)
dilinin ucuna gelmek
dilinin ucunda (olmak)
dilinin ucuyla
dilini tutamamak
dilini tutmak
(birinin) dilini (veya ağzını) bağlamak
dilini (veya dillerini) yutmak
dilin kemiği yok
dili olsa da söylese (veya anlatsa)
dili pabuç kadar
dili tutulmak
dili uzamak
dili varmak (veya varmamak)
dili yanmak
dili yatkın
diliyle sokmak
diliyle tutulmak (veya yakalanmak)
dillerde dolaşmak (veya gezmek)
dillere destan olmak
dil otu yemek
dil sürçmek
dil tutmak
dil uzatmak
dil (veya diller) dökmek
dil ağız vermemek
(birinde) dil bir karış
(birine) dil çıkarmak
dile (dillere) düşmek
dile gelmek
dile getirilmek
dile getirmek
dile vermek
dile (veya dillere) destan (olmak)
dili açılmak
dili ağırlaşmak
dili alışmak
dili (başka bir dile) çalmak
dili bir karış
dili bir karış dışarı çıkmak (veya sarkmak)
dili boğazına akmak
dili çözülmek
dili damağına yapışmak (veya dili damağı kurumak)
dili dolaşmak
dili döndüğü kadar
dili dönmemek (veya dönmek)
dili durmak
dili durmamak
dili ensesinden çekilsin!
dili kılıçtan keskin
dili kurusun!
dilinden anlamak
dilinden düşürmemek
dilinden kurtulamamak
dilinde tüy bitmek
diline dolamak (virt etmek veya diline takmak)
(birinin) diline düşmek
diline pelesenk etmek
diline sağlam olmak
diline virt etmek
dilini değdirmemek
dilini eşek arısı soksun!
dilini kedi (fare) mi yedi?
dilini kesmek (veya kesip oturmak)
dilinin altında bir şey olmak
dilinin altındaki baklayı çıkarmak
dilinin cezasını (veya belâsını) çekmek (veya bulmak)
dilinin ucuna gelmek
dilinin ucunda (olmak)
dilinin ucuyla
dilini tutamamak
dilini tutmak
(birinin) dilini (veya ağzını) bağlamak
dilini (veya dillerini) yutmak
dilin kemiği yok
dili olsa da söylese (veya anlatsa)
dili pabuç kadar
dili tutulmak
dili uzamak
dili varmak (veya varmamak)
dili yanmak
dili yatkın
diliyle sokmak
diliyle tutulmak (veya yakalanmak)
dillerde dolaşmak (veya gezmek)
dillere destan olmak
dil otu yemek
dil sürçmek
dil tutmak
dil uzatmak
dil (veya diller) dökmek
Birleşik Sözler
dil adasıdil akrabalığıdilaltıdil altıdil atlasıdil avcısıdil balığıdilbasandil bilgisidil bilimidil birliğidil cambazıdil coğrafyasıdil dalaşıdil ebesidil felsefesidil kavgasıdil laboratuvarıdil oğlanıdil öğrenimidil öğretimidil pelesengidil peyniridilseverdil sürçmesidil şakasıdil tutukluğudil yarasıdilden diledile kolaydili bozukdili tutukdili uzundili yatkındili zifirana dilAri dilbitişken dilbükünlü dildiplomatik dilgizli dilGüneş Dil Teorisiiltisaki dilküçük dilortak dilölçünlü dilölü dilözel dilresmî dilsivri dilstandart diltatlı diltek heceli dilyabancı dilyapay dilyapısal dil bilimiyapma dilana dilibeden diliçevirici diliçeviri diliçocuk dilidanadiligeyikdilihâl dilihalk dilikayış dilikaynanadilikedidilikıyı dilikilit dilikonuşma dilikuşdilikuş diliöküzdilisığırdilivücut diliyazı diliyazın diliyılandiliakraba dillerBaltık dilleriCermen dilleriİskandinav dilleriLatin dilleriRoman dilleriUral dilleri
dil adasıdil akrabalığıdilaltıdil altıdil atlasıdil avcısıdil balığıdilbasandil bilgisidil bilimidil birliğidil cambazıdil coğrafyasıdil dalaşıdil ebesidil felsefesidil kavgasıdil laboratuvarıdil oğlanıdil öğrenimidil öğretimidil pelesengidil peyniridilseverdil sürçmesidil şakasıdil tutukluğudil yarasıdilden diledile kolaydili bozukdili tutukdili uzundili yatkındili zifirana dilAri dilbitişken dilbükünlü dildiplomatik dilgizli dilGüneş Dil Teorisiiltisaki dilküçük dilortak dilölçünlü dilölü dilözel dilresmî dilsivri dilstandart diltatlı diltek heceli dilyabancı dilyapay dilyapısal dil bilimiyapma dilana dilibeden diliçevirici diliçeviri diliçocuk dilidanadiligeyikdilihâl dilihalk dilikayış dilikaynanadilikedidilikıyı dilikilit dilikonuşma dilikuşdilikuş diliöküzdilisığırdilivücut diliyazı diliyazın diliyılandiliakraba dillerBaltık dilleriCermen dilleriİskandinav dilleriLatin dilleriRoman dilleriUral dilleri
dil (II)
1 . İnsanların düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek için kelimelerle veya işaretlerle yaptıkları anlaşma, lisan, zeban:
"Dilinden Anadolulu olduğu ancak belli oluyordu."- S. F. Abasıyanık.
2 . Bir çağa, bir gruba, bir yazara özgü söz dağarcığı ve söz dizimi:
"Halk dilinin günebakan ismini verdiği bu çiçek, güneşe âşıktır."- H. S. Tanrıöver.
3 . Belli mesleklere özgü dil:
"Hukuk dili."- .
4 . Düşünce ve duyguları bildirmeye yarayan herhangi bir anlatım aracı:
"Gözlerin dili. Çiçeklerin dili. Müzik dili. Yazı dili."- .
5 . tarih Sorguya çekilmek için yakalanan tutsak.
Birleşik Sözler
günlük dilişaret dili
günlük dilişaret dili
dil (III)
isim, eskimiş Farsça dil
Gönül, yürek.
isim, eskimiş Farsça dil
Gönül, yürek.
Birleşik Sözler
deryadil-ehlidil-safdil-suzidil
deryadil-ehlidil-safdil-suzidil
Son düzenleyen Safi; 23 Nisan 2016 23:28
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Bir bildiğim varsa hiç bir şey bilmediğimdir. (: