Arama

Vicdan Nedir?

Güncelleme: 7 Temmuz 2015 Gösterim: 34.587 Cevap: 3
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
19 Haziran 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Vicdan
TDK, Türk Dil Kurumu
Sponsorlu Bağlantılar

isim (vicda:nı) Arapça vicd¥n
Kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerine dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan güç:
"Tüm insanlar dünyaya, kafa ve yüreklerinde bir iç mahkeme ile gelirler. Bunun adına vicdan denir."- A. Boysan.
Birleşik Sözler
  • vicdan azabı

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
19 Haziran 2009       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Vicdan
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar

Vicdan, birçok dinde, birçok felsefi akımda, mistisizmde önem verilmiş bir kavramdır. Günümüzde kimileri "kamusal vicdan" ifadesini kullanmaktaysa da, dinsel, mistik vb. alanlarda böyle bir kavram bulunmaz, vicdan kavramı bu alanlarda hep bireysel vicdan anlamında kullanılmıştır. Felsefeye göre, iç huzuru veya iç sıkıntısı vererek kişiyi uyaran vicdan bir kavram değil, kişinin bir yeteneğidir. Felsefede metafizik anlayış, bu yeteneğin doğuştan var olduğunu ileri sürer, diyalektik anlayış ise insanın içinde bulunduğu toplumsal koşullarla belirlenmiş görgü ve bilgisinin sonucunda oluştuğunu ileri sürer. Neo-spiritüalist görüşe göre ise, ruhun ancak belirli bir gelişim aşamasında (hayvanlık ara aşamasından sonraki insanlık aşamasında) açığa çıkan, ruhun gelişimi oranında derece derece gelişen bir yeteneğidir.

Psikanaliz Kuramında Vicdan
Vicdan kavramı psikanaliz kuramında benlik yapıpısının açıklanmasında ve ruhsal cözümlemenin anlaşılmasında önemli bir yer tutar. Freud'un oluşturduğu psikanaliz kuramına göre ruhsal yapının oluşumunda üç önemli bölüm yer alır. Bunlar;
  • İd yani altbenlik,
  • Ego yani benlik,
  • Süperego yani üstbenlik kavramlarıdır.
Bunlar zihnin işleveleri olarak meydana gelirler ve zihnin oluşumunda rol oynarlar.
İnsanın ruhsal varoluşunun oluşumunda bunlar belirli şekillerde meydana gelirler ve birbirleriyle ilişkili olarak yer alırlar. Buna göre id icgüdüsel ögelerin temsilcisidir, sürekli doyum arar, haz ilkesine ve birincil düşünme süreçlerine uyar. Ego ie altbenlikten belirli bir şekilde ayrışarak meydana gelir, böylece insan yavrusunun kendisi ve kendisi olmayanı ayırmaya başlaması sözkonusu olur. Dürtüeler ve doyum arayan ögeler üzerinde hakim olmaya başlar, gerçeklik ilkesine doğru ilerlemeye başlar. İkincil süreç düşünme biçimleri de bu süreçte meydana gelir. Benlik tüm yaşam boyunca altbenlik ile üstbenlik arasında denge sağlayıcı rolü üstlenir.
Süperego yani üstbenliğin ortaya çıkışıysa, ödipal karmaşanın cözüldüğü döneme denk düşmektedir ve bu dönemden itibaren artık birey insan iyi-kötü, doğru-yanlış gibi ayrımları edinir. Çocuk bu süreçte hem cinsel kimliğini edinmeye başlar hem de toplumsal değer yargılarını edinir. Ruhsal yapının düzenleyici, dizginleyici, yargılayıcı, suclayıcı ve cezalandırıcı ögesidir süperego. Dolayısıyla da vicdan denilen kavramla bu anlamda özdeştir. Suçluluk duygusu olarak meydana gelen duygular vicdandan yani süperegonun özelliklerinden gelir ve üstbenliğin benliği cezalandırmasını gösterir.

Vicdan Hakkında Yapılan Farklı Tanımlar
  • Vicdan insanın görgü ve bilgileriyle kendini yargılama yetisidir. (Felsefi tanım)
  • Vicdan kişiye eylemleri hakkında yargılayarak, onaylayarak, hesap sorarak, suçlayarak hükümler veren öznel bir bilinçtir.
  • Vicdan insana hata ve doğruyu bildiren bir iç sestir.
  • Vicdan insana iyi ve kötüyü gösteren en iyi yol gösterici, en iyi pusuladır.
  • Vicdan neyin doğru neyin yanlış olduğunu bildiren gerçek ve tek ahlak hocasıdır.
  • Vicdan hata ve doğrunun sınırını belirleyen, uyumak bilmeyen, kişiyi her an, her yerde izleyen, kişinin niyetlerine göre yargılarda bulunan bir hakimdir.
  • Vicdan insanın bütün duygu ve düşüncelerini, bu duygu ve düşüncelerdeki maksat ve niyetleri adım adım izleyen, hiçbirisini kaçırmayan, hatır, gönül, hoşgörü, merhamet, dostluk, iltimas vb. tanımadan yargılayıp sorumluluğu takdir eden her zaman uyanık bir hakimdir.
  • Vicdan, ruhun İlahi irade yasaları’nın yüce bir ses tarzında yansıdığı, İlahi İrade. Yasaları’nın gereklerini bildiren bir yeteneğidir. (Neo-spiritüalist tanım)

Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
yelzzz - avatarı
yelzzz
Ziyaretçi
27 Nisan 2012       Mesaj #3
yelzzz - avatarı
Ziyaretçi
Sözlük anlamıyla vicdan;yanlış ve doğrunun ne olduğunu bildiren duygu, içsel ses. Davranışlarımızın ahlakça değerli olup olmadığı hakkında öznel şuur. Bu şuur yapmayı ya da yapmamayı öğütleyerek, uyararak, suçlayarak, kınayarak, yargılayarak onaylayarak kendine özgü bir biçimde yaşam ve eylemlerimize etki eder. Ruhsal bilgiye göre vicdan, ruhun özmalı olan bir yetenektir,kudrettir ve tekamül oranında gelişir.

Vicdan; insan ruhunun en mumtaz hususiyeti. en ileri bilgi kaynagi… O, birseye “evet” dedimi; onu ne akil yalanlayabilir, ne de duyu organlari…

Vicdan, akil ve bes duyu… Hepsi de insana birseyler takdim ederler, ayri ayri hakikatlara kapi acarlar. Ama, ustunluk daima vicdandadir; onu akil takip eder, bes duyu ise en sonda gelir.


Gercek akil bir hakikati buldu mu, onun duyu organlarina ters dusmesi hicbir mana ifade etmez. Bunun en guzel ornegi, dunyanin dondugunu aklin emretmesine karsilik hissin reddetmesidir. Neticede akil galip gelmis, hokum ona gore verilmistir.


Hissin akil karsisindaki durumu ne ise, aklin vicdan karsisindaki durumu da odur. Vicdana ters dusen bir akilla amel edilmez. Bir hakikati vicdanen biliyorsak, onun olmadigina dair getirilen butun akli(!) deliller demagojiden ileri gitmez. Mesela, yaptigimiz bir haksizlik icin vicdanimiz bizi tazib ediyorsa, aklin ileri surecegi hicbir ozur, derdimize deva olmaz.


Insan bir cok hakikati vicdanen bilir. Gorme, isitmeden ne kadar farkli ise vicdanen bilme de aklen kavramadan o kadar ayridir. Vicdanda kiyas, mantik, fikir yurutme hipotezler kurma yoktur. O, butun bunlara muhtac olmaksizin hakikatlari dogrudan bilir.


Maviyi yesilden gozumuzle ayirdettigimiz halde, “sefkatin sevgiden” yahut “korkunun endiseden” farkini vicdanen biliriz.


Insan kendi varligini da vicdanen bilir. Bunun icin dusunup tasinmasina, “acaba ben varmiyim, yok muyum?” diye bir soru ortaya atmasina ve sonunda “madem ki dusunuyorum, o halde varim” gibi manasiz deliller getirmesine ihtiyac yoktur. Insan kendi varligi gibi, kendi sifatlarinida yine vicdanen bilir. Hayatta oldugunu, ilmi, iradesi bulundugunu, gormeye isitmeye sahip oldugunu hep vicdanen bilir. Bunlardan suphe ettigi olmaz.


Insan, gozune inanmayabilir; “acaba yanlis mi goruyorum?” diye gozlerini ogusturup yeniden bakabilir. Keza, aklina da inanmayabilir; “yanlis mi anladim?” diye yeniden okuyabilir. Ama, vicdani hususunda, onun bildirdikleri hakkinda boyle bir tereddute dustugu olmaz.

Alıntı
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
7 Temmuz 2015       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
VİCDAN a. (ar. vicdan).
1. İnsanı kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten yeti: Herkes vicdanına göre bir karara varacak. Vicdanının sesini dinlemek. Sende vicdan yok mu? (Eşanl. bulunç.)
2. Vicdan azabı, kötü ve uygunsuz bir davranıştan duyulan pişmanlık ve iç sıkıntısı || Vicdanı rahat olmak, kendini suçlu hissetmemek, doğru hareket ettiğinden emin olmak.

—Esk.
1. Bulma, bir şeyi bir halde görme.
2. Kendinden geçme, dalma, bir- şeyin içine gömülme.

Kaynak: Büyük Larousse

Benzer Konular

29 Şubat 2016 / Misafir Edebiyat
10 Eylül 2008 / asla_asla_deme X-Sözlük
2 Mayıs 2010 / SUNU Soru-Cevap
9 Mayıs 2011 / Misafir Soru-Cevap
7 Haziran 2012 / Misafir Soru-Cevap