PENÇİK a. (fars. penç, beş'ten) Tar.
1. Osmanlılar’da gümrük yönetimi tarafından belli bir vergi karşılığı kölenin sahibine verilen ve sahiplik hakkını belgeleyen senet.
2. Satılmak amacıyla tutsak pazarına çıkarılan tutsağın boynuna asılı, üzerinde künyesi yazılı madalyon.
—Kur. tar. Pençik emini, Osmanlılar'da pençikçi'lerden önce pençik resmini toplayan görevli. (Bu görevliler İstanbul ve Gelibolu'da oturur, seferlere katılmazlardı.)
|| Pençik kadısı, pençikçilerden önce pençik resmini toplayan görevli. (Bunlar, akıncılarla birlikte seferlere katılırlardı.) || Pençik kanunu, pençik resminin toplanması ve pençik oğlanları ile ilgili hükümleri içeren yasa. (Bk. ansikl. böl.) || Pençik oğlanı, Osmanlılar'da akınlar ve savaşlarda alınan tutsaklardan devletin payına düşen hıristiyanlara verilen ad. (Bk. ansikl. böl.) || Pençik resmi, akınlarda ve savaşlarda tutsak edilenlerin sahiplerinden alınan vergi. (Bk. ansikl. böl.)
—ANSİKL. Pençik kanunu, Murat I döneminde Karamanlı Kara Rüstem, savaş tutsaklarının beşte birine devlet adına elkonmasını, öteki tutsak sahiplerinden vergi alınmasını önerdi (1361). Bu öneri kabul edilerek yasallaştı. Akıncıların elde ettikleri tutsaklar, pençikçiler tarafından saptanır, akıncılara belirli tutarda tutsak bırakıldıktan sonra geriye kalanlardan genç ve sağlıklı olanlar tanesi 300 akçeden devlet tarafından satın alınırdı. Dana sonra yasada değişiklikler yapılarak tutsaklar yaş, cins ve sağlık durumlarına göre birtakım sınıf ve gruplara ayrıldı. Her sınıf ve gruba giren tutsaktan sınıf ve grubuna göre vergi alınmaya başlandı. İstanbul'da cariye satışlarından alınan bir fındık altını (23 ayar ve 3,457 5 g ağırlığında kesilen para) tutarındaki vergiye de "pençik resmi" denirdi.
•
Pençik oğlanı, hıristiyan tutsakların beşte birine "pençik" adı altında devlet adına elkonulması uygulamasına XIV. yy.'ın ikinci yarısından sonra başlandı. Kara-' manii Kara Rüstem, Rumeli'de elde edilen tutsaklardan genç, güçlü ve eli işe yatkınlardan beşte birini ayırarak bunları Gelibolu'da önce gemicilik işlerinde çalıştırdı. Daha sonra pençik oğlanları türk-islam gelenek ve göreneklerim öğrenmeleri amacıyla belli bir bedel karşılığında Anadolu'daki türk köylülerinin yanına verildi. Türk-islam gelenek ve göreneklerini öğrenenler birer akçe yevmiye ile Acemi ocağı'na alındılar.
•
Pençik resmi, başlangıçta akıncı kadıları, pençikçi, pençik emini denilen görevlilerce alındı. Pençik yasası'na göre, yaş, cins ve sağlık durumlarına göre tutsaklardan alınan pençik resimlerinin tutarları şöyleydı: süt çocukları (şirho) için 10-30 akçe 3-8 yaş arası çocuklar (beççe) için 100 akçe, 8-12 yaş arası çocuklar (gulamçe) için 120-200 akçe, ergenlik çağındakiler (gulam) için 250-270 akçe, daha yaşlılar (sakallı ve pir) için 150-200 akçe sakatlar için 130-150 akçe, kadınlar için 120-150 akçe.
Kaynak: Büyük Larousse