MAZGAL a. (ar. mışkstdari). Kale ve sur gibi berkitilmiş mevzi ya da tesislerin duvarlarında dışarıyı gözetlemek, gerektiğinde ateş edebilmek amacıyla açılmış delik. (Mazgalların iç bölümü geniş, dışıysa kullanılacak silahın namlusunun ya da ucunun girebileceği genişlikte dar yapılırdı.)
—Esk. ask. Mazgal dişi, kale ya da surların üst bölümünde, mazgallar arasında bulunan çıkıntı, || Mazgal siperi, iki mazgal arasındaki duvar. || Mazgal şevi, mazgal yanlarını mazgal deliğine, ulaştıran eğimli bölüm. || Top mazgalı, gömme olarak yapılan top mevzilerinin, top namlusunun kullanılacağı, düşman yönündeki mazgal.
—Esk. sil. Top siperleri üzerinde, top namlusunun geçmesi, aşağı ve yukarı doğru hareket edebilmesi için açılan delik.
—inş. Bir mekâna hava ve ışık girmesini sağlayan, dar düşey açıt.
—istihkc. Çıkma mazgal, ortaçağ surlarının tepesinde yer alan ve kafesli döşemesinden sur dibine toplar atılabilen bindirmek galeri.
—Sil. Mürettebatın dışarıyı gözetlemasi için tankın zırhına açılmış delik. (Bk. ansikl. böl.)
—ANSİKL. Sil. Gövdede, kulede ya da kapakta bulunan mazgal, ilk tanklarda yeterince korunmuyordu, böylece tanka isabet eden mermiler parçalanıyor ve müret- tabatı ağır şekilde yaralıyordu. Bu nedenle, mazgallar önce oynak kapaklarla, sonra da diyaskop, episkop gibi optik aygıtlarla korundu.
Kaynak: Büyük Larousse