Arama

Bitki Hormonları ve Tarım Açısından Önemi

Güncelleme: 29 Ağustos 2011 Gösterim: 9.786 Cevap: 1
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
5 Şubat 2010       Mesaj #1
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
Bitki Hormonları ve Tarım Açısından Önemi

Bitki hormonları bitki içerisinde çok küçük miktarlarda üretilen, üretildiği dokudan başka dokulara taşınan, taşındığı dokunun gelişimi ve değişimi üzerinde etkili olan organik maddelerdir. Dolayısıyla bir bitkinin her dokusu, miktarı değişmekle birlikte çeşitli hormonları içermektedir.
Sponsorlu Bağlantılar

Bitki içerisinde üretilen bu hormonlar 5 grupta toplanmaktadır. Bunlar;

1. Oksinler: Tarımda meyve tutumu, meyve seyreltmesi, meyve dökümünün önlenmesi, bitki çeliklerinin köklenmesinin teşviki amacıyla kullanılmaktadır. Çok yüksek dozlarda herbisit etkisi göstermektedir. Oksinler, herbisit olarak en çok buğdayda ve mısırda geniş yapraklı otlara karşı kullanılmaktadır.
2. Gibberellinler: Meyve tutumu, tohumların çimlendirilmesi ve bitki gelişimini teşvik gibi amaçlarla kullanılmaktadır. Bitki içerisinde doğal olarak bulunmasına rağmen, yapay olarak Giberella fujikuroi mantarından da elde edilmektedir.
3. Sitokininler: Meyve kalitesini arttırmak amacıyla çok nadir olarak kullanılmaktadır. Yapay sitokininlerin çok pahalı olması yaygın kullanımını sınırlandırmaktadır.
4. Absizik Asit: Bitkilerin gelişmesini yavaşlatıcı, stomaların açılıp kapanmasını düzenleyici etkilere sahiptir. Özellikle stres altında bulunan bitkilerde yüksek miktarlarda üretilmektedir. Pratikte tarımda kullanımı söz konusu değildir.
5. Etilen: Bitkilerde doğal olarak üretilen gaz halindeki bir olgunlaştırma hormonudur.


Özellikle yeşil muzların olgunlaştırılması ve sarartılması, yeme olumunda ve fakat yeşil olarak derilen mandarin ve limon gibi bazı turunçgillerin kabuklarının sarartılması için kullanılmaktadır. Kullanılan etilenin kaynağı direk etilen veya asetilen gazı olduğu gibi bazı etilen üreten kimyasallar da olmaktadır. Bitki içerisinde üretilen bu hormonlardan oksinler, sitokininler ve etilen kimya sanayinin yardımıyla yapay olarak üretilebilmektedir. Bu maddeler, etilen hariç kimyasal yapı olarak bitkisel doğal hormonlarla aynı olmamakla birlikte, bitkilerde kullanıldığında doğal hormonlara benzer veya aynı etkileri oluşturmaktadır. Bu maddeler doğal hormonların bitkilerden saflaştırılması güç ve zahmetli olması nedeniyle yapay olarak üretilmektedir.

Bitki içerisinde ve yapay olarak üretilen, bitkilerde hormonal etkiye sahip tüm kimyasallara ise büyümeyi düzenleyici maddeler adı verilmektedir. Bu maddelerden sadece bitki içerisinde üretilenlere ise bitkisel hormonlar adı verilmektedir.

Oksinler, bitki büyümesini düzenleyici maddeler içerisinde en yaygın kullanılanıdır. Tarımda yapay formu kullanılmaktadır. Naftelen asetik asit, 2,4 dikloro fenoksi asetik asit, indol butrik asit gibi pek çok formu bulunmaktadır.
Günümüzde gibberellinlerin bitkilerde 108 değişik formu bulunmuştur. Bu gibberellinlere GA1, GA2,'..GA108 gibi isimler verilmiştir. Tarımda en yaygın kullanılan formu GA3, GA4 ve GA7'dir. Bu gibberellinler, Giberella fujikuroi mantarından elde edilerek kullanılmaktadır.

Sitokininler, oksin ve gibberellinlerde olduğu gibi pek çok farklı yapıda kimyasalları içermektedir. Tarımda daha çok benzil adenin adı verilen yapay sitokinin yaygın olarak kullanılmaktadır.
Bu hormonların yanı sıra, son zamanlarda bitkilerden elde edilen ve hormonal etkilerinin olduğu kanıtlanan maddeler de bulunmaktadır. Bunlar brassinosteroidler, salisilik asit, jasmonik asit ve poliaminlerdir. Brassinosteroidler, salisilik asit ve poliaminler yapay olarak üretilebilmektedir.

Günümüzde bu maddelerin tarımda sınırlı sayıda kullanım alanı mevcuttur.
Tarımda, bitki hormonları genellikle bir sorun olduğu taktirde ve çok düşük miktarlarda kullanılmalıdır. Kullanılan bu miktar çok düşük düzeylerde olduğu için ürünün derim zamanına kadar olan sürede bitki içerisinde parçalanmakta veya zararsız bir düzeye inmektedir. Dolayısıyla, uygulamada gereksinim duyulan madde miktarı aşılmadığı taktirde, bitki hormonlarının insan sağlığı açısından sakıncalı olabileceği düşünülmemelidir.

Gereksinim duyulmadığı halde veya gereksinim duyulan miktardan daha yüksek dozda bitkiye uygulanıldığı taktirde ise üretici, kullanılan söz konusu maddenin istenilen amaca hizmet edemeyeceğini, bitkiye yarar yerine zarar vereceğini, bu uygulanan yüksek doza karşı meyve anormalileri gibi bitkinin tepki göstereceğini ve tüketicinin de üreticiyi bu meyvelere ilgi göstermeyerek cezalandıracağını bilmelidir.


Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
29 Ağustos 2011       Mesaj #2
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Bitki Hormonu - Giberellin
Sponsorlu Bağlantılar

Bazı bitkilerin aşırı büyümesine etki eden organik madde (bitkisel hormon). Gibberella fungikuroi denilen asalak bir mantardan elde edilir. Bitkilerin boy atmasında, erken ya da geç çiçek açmasında ve tohumları erken uyandırmada rol oynar.

İkinci grup bitki hormonudur. 1950’li yıllarda karakterize edilen giberellinler 80’den fazla bileşin bulunduğu bir gruptur. Giberellinlerin esas etkisi, bitkilerin boyuna büyümesini sağlamaktır. Böylece uzun bir bitki gövdesi aktif giberellinleri, cüce bir bitki gövdesinden daha fazla ihtiva eder. Giberellinlerin sentezi ve kontrolü genetik kontrol altındadır.

Giberellinler izopren birimlerinden yapılmıştır. Giberellinler 4 izoprenoid biriminden türevlenen 20 karbonlu terpenoidlerir. GA -aldehit bütün bitkilerde ilk oluşan giberellinlerdir ve bütün giberellinlerin öncü maddesidir. GA ’nin hidroksilasyon ve oksidasyonu sonucunda diğer giberellinler oluşur.

İlk olarak giberellinler Gibberella fujikuroi ’ de bir metabolit olarak keşfedilmiştir. Bu mantarın pirinç fidelerinde aşırı gövde ve yaprak uzamasına sebep olduğu belirlenmiştir. 1930’larda Japon bilim adamları Gibberella fujikuroi fungusundan büyümeyi uyaran bir bileşiği kristal olarak elde etmeyi başardılar ve giberellin A olarak adlandırdılar. 1950’lerde Amerika ve İngiltere’de mantarlardan saflaştırılan maddeye giberillik asit adı verildi. 1958’de Mac Millan ve arkadaşları yüksek bitkilerde giberellin keşfettiler. Olgun olmayan tohumlardaki giberellin konsantrasyonu vejetatif dokulardakinden çok fazla olduğundan bu çalışmada tohumlar kullanıldı.

Ad:  dd.jpg
Gösterim: 684
Boyut:  29.0 KB

Oksin giberellin biyosentezini teşvik eder

Her ne kadar hormonların etkileri tek tek etkili oluyormuş gibi tartışılsa da bitkilerde büyüme ve gelişme pek çok sinyalin birlikteliğinin bir sonucudur. Ayrıca hormonlar bir diğerinin biyosentezini etkileyebilir. Dolayısıyla bir hormonun oluşturduğu etkilere diğeri aracılık edebilir. Oksinlerin etilen biyosentezini teşvik ettiği uzun zamandan beri bilinmektedir.Günümüzde giberellinin oksin biyosentezini , oksinin de giberellin biyosentezini teşvik ettiği iyi bilinmektedir.

Giberellinlerin tayini ve biyoassayler

Giberellinlerin saflaştırılmasında kâğıt veya ince tabaka kromatografisi, son zamanlarda yüksek performanslı sıvı kromatografisi (HPLC) kullanılmaktadır. İmmunoassay, giberellin kullanımı için sınırlıdır.

Biyoassayler


Giberellinler için çok sayıda bioassay mevcuttur fakat üç tanesinin genel kullanım amacı fazladır. Bu bioassayler, inhibitör bileşiklere çok duyarlıdır. Bu nedenle bitki ekstratından bir dereceye kadar saflaştırılmaları oldukça önemlidir.

Marul hipokotil uzama bioassayı


Marul fidelerinin parlak bir ışık altında filtre kağıdı üzerinde çimlendirilmesi ile çok kısa hipokotil (5mm) elde edilir. Bu hipokotiller filtre kağıdı üzerinde giberellinlerle muamele edilirse 30mm kadar uzaya bilirler. Bu metodun dezavantajları fidelerin tam olarak saflaştırılmamış ekstratlardaki inhibitörlere çok duyarlı olmalarıdır. Fideler inhibitörler tarafından öldürülebilir.

Cüce pirinç / mikrodamla bioassayi


Cüce pirinç fideleri ışıkta, küçük agar kutularında çimlendirilerek elde edilir ve test edilecek çözeltiden damlalar her bir fidenin ikinci çıkan yaprağının ucu üzerine konulur. Bu işlemden sonra yaprak kınının uzaması ölçülür.

Çimlenen hububat tanelerinde alfa-amilaz üretimi

Hububat tanelerindeki giberellin mevcudiyeti, nişastayı parçalayan enzim olan alfa-amilazın üretimini uyarır. Sulandırılmış hububat taneleri yarısından enine kesilir ve embriyosuz yarım, giberellin ihtiva eden çözelti ile inkübe edilir. Üretilen alfa-amilazın yıktığı şekerler kolorimetrik olarak belirlenir.

Giberellinlerin fizyolojik etkileri


Giberellinler, birçok otsu çok yıllık bitkilerin ve tanesiz hububatların uzayan gövdelerindeki genişleme ve hücre bölünmesi olaylarının başlatılmasında, meyve büyümesi ve tohum çimlenmesinin uyarılmasında, tohum dormansisinin kırılmasında, çiçeklenme için uygun şartların oluşumunda ve ilkbaharda ılıman bölge odunsu bitkilerinde dormansi kırılmasında görev alırlar.

Cüce bitkilerin gövde uzaması


GA tek gen cüce mutantların (cüce mısır) ve rozet şeklindeki (lahana, marul) bitkilerin gövde uzamasını uyarırlar. Bu etkiye paralel olarak gövde kalınlığında azalma, yaprak boyutunda küçülme ve yapraklarda açık yeşil renge doğru azalmalar meydana gelir. Diğer taraftan gövde uzamasını sağlayan GA miktarıyla gövde uzaması arasında her zaman doğru bir orantı yoktur.

Uzun gün bitkilerinde gövde uzaması


Bazı bitkiler rozet formunda kalır, uzun günlerde ise gövde büyür, uzar ve sadece bu peryotta çiçek açar kısa gün koşullarında bırakılan bitkilere giberellin uygulanması, gövdenin uzamasını sağlar. Bu sonuçlar tabii olarak gövde uzamasının giberellinler tarafından uyarıldığını gösterir.

Meyve oluşumu ve büyüme


Giberellinlerin dıştan uygulanması, oksinlerin etkisiz olduğu bazı durumlarda meyve oluşumunu uyarırlar. Büyüme uyarılmasının en güzel örneği üzümlerdedir. GA, partenokarpiye neden olur. Bu işlem bitki çiçeğine GA çözeltisi püskürtülerek sağlanır. Partenokarpi, döllenme olmadan meyve oluşumudur. Meydana gelen meyve normal görünüşlü fakat meyve tohumsuzdur. Oksinler de partenokarp meyve oluşumunu uyarır fakat GA’lar daha aktiftir.

Çiçeklenmenin uyarılması


GA, bitkilerin büyük bir kısmında çiçeklenmeyi uyarır. Bu işi yapan tek kimyasal olarak giberellik asitler bilinir. Çiçeklenme için gerekli GA miktarı türlere göre değişmekle birlikte ortalama 3-100 mg arasında değişir. Hormon uygulanması bir kez değil belli aralıklarla tekrarlanmalıdır.

Vernalizasyonla ilişkisi


Dıştan uygulanan GA iki yıllık bitkilerde vernalizasyonun (bitkinin soğuk şoku etkisiyle çiçeklenmenin uyarılması olayı) yerini tutar. GA uygulanması, soğuğa maruz kalmadan çiçeklenmeyi sağlar.

Tohum çimlenmesinin uyarılması


Bazı tohumlar özellikle yabani bitkilerin tohumları çimlenmek için ışık ya da soğuğa ihtiyaç duyar. Böyle tohumlarda, ışık ya da soğuk muamelesi olmaksızın giberellin uygulaması dormansi kırılabilir. Daimi olmamakla beraber tohumların üşümesine cevap olarak giberellin seviyesinde sık sık değişiklik olur.

Vikipedi
MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi



Benzer Konular

19 Nisan 2014 / Ziyaretçi Soru-Cevap
24 Mart 2013 / Misafir Soru-Cevap
19 Haziran 2008 / baltaoglu Taslak Konular
19 Kasım 2011 / Misafir Taslak Konular