
Ziyaretçi
köpekbalığı, Pleurotremata (ya da Selachi- morpha) üsttakımından kelerbalıklan dışında kalan kıkırdaklıbalıklann ortak adı. One doğru uzamış sivri bir burnu, burnun altında üçgen biçimli keskin dişlerle donanmış, hilal biçiminde bir ağzı, belirgin gözleri, vücudun yanlarında yer alan solungaç açıklıkları, sivri uçlu yüzgeçleri, güçlü ve yukarıya doğru kıvnk kuyruğu ve dişe benzer pullan olan bu balıklann yaşayan 300’ü aşkın türü vardır. Birçok türü denizde yüzen insanlar için büyük bir tehlike oluşturur. Bazı türleri yenmekle birlikte, asıl karaciğerlerinden elde edilen yağ için avlanır.
Köpekbalığı türleri genel olarak birbirlerine
benzer ve renkleri ayırt edici özellik taşımaz. Birçoğu kremden boz, kahverengi, san ya da maviye kadar değişen renklerde, benekli ya da çizgilidir. Bazılannın vücudunda belirgin kabartılar bulunabilir. Pa- mukbalığı (Prionace glauca), beyaz köpekbalığı (Carcharodon carcharias) gibi birkaç tür, günlük kullanımdaki adını renginden alır. Kaplan köpekbalığınm (Galeocerdo cuvie- ri) vücudunda erken yaşlarda bantlar halinde koyu benekler bulunur. Yaklaşık 18 m’yi bulan uzunluğuyla en iri balık olan balina köpekbalığı (Rhincodon typus) ve büyük camgöz (Cetorhinus maximus) ince uzun, çok sayıda solungaç dikeniyle süzdüğü planktonları yiyerek beslenen zararsız dev türlerdir. Bütün öbür köpekbalıklan ise küçük köpekbalıklan, balıklar, mürekkep- balıklan, ahtapotlar ve kabuklu deniz hay- vanlanyla beslenir, bazı türler çöp bile yer. Bu yırtıcı türler arasında en irisi, oburluğuyla tanınan, 11-12 m uzunluğundaki beyaz köpekbalığıdır. Beyaz köpekbalığınm yan büyüklüğünde ve daha az hareketli olan Grönland köpekbalığı (Somniosus mic- rocephalus) soğuk dip sulannda yaşar; foklar, iri balıklar ve balinaların yanı sıra, yüzen ren geyiklerine bile saldırır. Genellikle
gruplar oluşturarak avlanan köpekbalıklan- nın temel besini balıklardır. Dikburun harharyas (Lamna nasus), dikburun (Isurus cinsi) ve sabanbahğı (Alopias cinsi) gibi açık deniz türleri sık sık yüzeye yakın yerlerde beslendiğinden açık denizde olta avcılığı yapan amatör balıkçılann en çok aradığı köpekbalıklan arasında yer alırlar. Suyun içinde kolayca süzülmesini sağlayan profilleri ve güçlü kaslarıyla iyi birer yüzücü olan bu açık deniz köpekbalıklan orkinos, kılıç- bahğı, marlin gibi hızh balıklan avlamakta ustadır. Dipte beslenen türler ise kalın yapılı, küt burunludur ve daha hareketsiz bir yaşama yatkındır. Kabuklu deniz hay- vanlanyla beslenenlerin kaldırım taşlanna benzeyen ezici f dişleri vardır. En garip görünüşlü köpekbalığı olan çekiçbalıklann- da (Sphyma cinsi) burun delikleri ve gözler başın yanlara doğru yaptığı çıkıntılarda bulunur.
Köpekbalıklannda üreme iç döllenme yoluyla gerçekleşir. Erkeklerin kann yüzgeçlerinden gelişmiş olan çiftleşme organları spermanın dişiye aktarılmasına yarayacak biçimde olukludur. Türlerin çoğunda yumurtalar dişinin içinde açılır ve yavrular canlı doğar.
Köpekbalıklarının kökeni belirsizdir. Ama bu balıklann fosilleri Devoniyen Döneme (y. 395-345 milyon yıl önce) değin uzanır. Bulunan en eski köpekbalığı fosilleri Orta Devoniyen’e tarihlenmiştir; bu dönemi izleyen Karbonifer Dönemde (y. 345-280 milyon yıl önce) havanın ısınarak kuzey ve güney kutup bölgelerinin daralmasıyla birlikte köpekbahklannın denizlerdeki egemen
omurgalı durumuna geldiği anlaşılmaktadır. Günümüz köpekbalıklan ise Jura Döneminin (y. 190-136 milyon yıl önce) başlannda ortaya çıkmış ve Kretase (Teşe- bir) Döneminde (y. 136-65 milyon yıl önce) varlığını günümüzde de sürdüren familyalar oluşmuştur. Köpekbahklannın evrimleri boyunca, beslenme ve yüzme sistemlerindeki gelişim dışında vücut yapılan çok az değişikliğe uğramıştır. Yaşayan ve soyu tükenmiş türlerin ayırt edilmesinde en temel gösterge dişlerdir.
Üreme ve beslenme etkinlikleri ya da mevsimlik göçler sonucu sürekli yer değiştiren bu balıklann coğrafi dağılımlannı belirlemek çök güçtür. ABD’nin doğu kıyılann- daki iri köpekbahklannın markalanması bu hayvanlann Florida ve New Jersey arasında düzenli bir biçimde hareket ettiklerini ortaya çıkarmıştır. Bir mahmuzlu camgöz (Squalus acanthias) markalandığı yerden yaklaşık 1.600 km uzakta yakalandığında 129 gün geçmiş, pars köpekbahğıysa ÇTria- kis semifasciata) 47 günde yalnızca 3 km ilerlemişti. Carcharhinus cinsinin bazı türleri tatlı sulara girmeleriyle dikkat çeker. Bu balıklann görüldüğü başlıca tath sular Zam- bezi, Ganj, Fırat ve Dicle ırmaklan; Asya, Avustralya, tropik Orta ve Güney Amerika ile ABD’nin güneyindeki birçok küçük ırmak ve Nikaragua Gölüdür. Irmak kö-
pekbahklan küçük ve orta boyda olmalarına karşın, çok obur ve saldırgandır.
20. yüzyılın ikinci yansında, köpekbalığı ekolojisi ile birey ve grup etkinlikleri üstüne elde edilen bilgiler, bu hayvanlann davranış biçimlerinin anlaşılması yolunda önemli katkılar sağlamıştır. Büyük köpekbalıklan küçükleri yediğinden, aynı büyüklükte olanlann bir araya gelmesi yaşamlannı sürdürebilmeleri için kaçınılmazdır. Bu gruplarda türler arası baskınlık hiyerarşisi açık bir biçimde gözlenir. Son derece gelişmiş başının sağladığı manevra yeteneği sayesinde çekiçbalıklan öbür köpekbahklan karşısında açık bir üstünlük sağlamıştır. Köpekbahklan genellikle alttan yaklaşarak beklenmedik bir yönde ortaya çıkar ve avının çevresinde daireler çizer. Avı bulan köpek- balıklarının çoğalması yüzme hızlanm artıran ve beslenme davramşlanm uyaran bir etki yapar. Avın çevresindeki hareketler giderek küçülen daireler çizmekten çapraz geçişlere dönüşür. Güçlü beslenme uyanla- nyla çılgınlaşan köpekbahklan iriliğine bakmaksızın yaralı türdeşlerini parçalar. Uzun süre beslenmeden yaşayabilen bu hayvanlar yaşama alanlan kısıtlandığında verilen yiyeceklere ilgisiz kalabilir, iri yapılı erkekler kur yapma döneminde, gebe dişiler yavrulama yerlerinde beslenmezler. Dişi yavrulamak için genellikle büyük köpekbahklannın bulunmadığı bölgeleri seçer. Kimyasal alıcı- lann, özellikle koku duyusunun, yiyeceğin yerini saptamada belirleyici olduğu anlaşılmaktadır. Vücudun üstünde bulunan dokunma alıcılan ses dalgalannın geliş yönünü saptamaya yarar ve köpekbalığı 800 Hz’nin altındaki düzensiz titreşimlerin kaynağına hızla yönelir.
Isırma davranıştan beslenme biçimlerine ve diş yapılarına göre değişir. Kesmeye ve testere gibi çalışmaya uyarlanmış dişleri olan köpekbalıklan, ısırma sırasında değişik vücut hareketleri yaparak parçalama işini kolaylaştınr.
Avustralya, Yeni Zelanda, Güney Afrika ve köpekbahklannın tehlike oluşturduğu öbür yerlerdeki kamuya açık plajlarda köpekbalığı saldınlanna karşı korunmak amacıyla gözetleme kuleleri, çanlar, sirenler ya da ağlar kullanılmaktadır. Plajlarda çok sayıda insanın suda yüzmesi, parlak renkli mayolar ya da yansımalara neden olan takılar, suda zıpkınlanan balıklar, su altında çıkanlan sesler, kıyıya yakın doğal ya da yapay setler köpekbahklannı kışkırtan etkenler arasındadır. Köpekbahklannın en çok, kıyıdan 100 m kadar uzakta 1 m’yi geçmeyen sığlıklarda insanlara saldırdığı gözlenmiş, bugüne değin yüzücülerin güvenliğini sağlayabilecek hiçbir etkili yöntem geliştirilememiştir. Köpekbahklannın insanlarla karşılaştığında gösterdikleri önceden kestirilemeyen davramş biçimleri önerilen korunma yöntemlerinin her durumda başanyla uygulanabilmesini olanaksız kılmaktadır.
Köpekbahklannın Türkiye’yi çevreleyen denizlerde yaşadığı bilinen 27 kadar türü vardır. Köpekbalığı türleri ve gruplan üstüne daha çok bilgi için bak. alaca köpekbalığı; balina köpekbalığı; beyaz köpekbalığı; camgöz; çekıçbalığı; dikburun; dikburun harharyas; Grönland köpekbalığı; harharyasgiller; Heterodontus; kaplan köpekbalığı; kedibalığı; mahmuzlu camgöz; pamuk- balığı; pars köpekbalığı; sabanbahğı; testere köpekbalığı.
Köpekbalığı türleri genel olarak birbirlerine
Sponsorlu Bağlantılar
benzer ve renkleri ayırt edici özellik taşımaz. Birçoğu kremden boz, kahverengi, san ya da maviye kadar değişen renklerde, benekli ya da çizgilidir. Bazılannın vücudunda belirgin kabartılar bulunabilir. Pa- mukbalığı (Prionace glauca), beyaz köpekbalığı (Carcharodon carcharias) gibi birkaç tür, günlük kullanımdaki adını renginden alır. Kaplan köpekbalığınm (Galeocerdo cuvie- ri) vücudunda erken yaşlarda bantlar halinde koyu benekler bulunur. Yaklaşık 18 m’yi bulan uzunluğuyla en iri balık olan balina köpekbalığı (Rhincodon typus) ve büyük camgöz (Cetorhinus maximus) ince uzun, çok sayıda solungaç dikeniyle süzdüğü planktonları yiyerek beslenen zararsız dev türlerdir. Bütün öbür köpekbalıklan ise küçük köpekbalıklan, balıklar, mürekkep- balıklan, ahtapotlar ve kabuklu deniz hay- vanlanyla beslenir, bazı türler çöp bile yer. Bu yırtıcı türler arasında en irisi, oburluğuyla tanınan, 11-12 m uzunluğundaki beyaz köpekbalığıdır. Beyaz köpekbalığınm yan büyüklüğünde ve daha az hareketli olan Grönland köpekbalığı (Somniosus mic- rocephalus) soğuk dip sulannda yaşar; foklar, iri balıklar ve balinaların yanı sıra, yüzen ren geyiklerine bile saldırır. Genellikle
gruplar oluşturarak avlanan köpekbalıklan- nın temel besini balıklardır. Dikburun harharyas (Lamna nasus), dikburun (Isurus cinsi) ve sabanbahğı (Alopias cinsi) gibi açık deniz türleri sık sık yüzeye yakın yerlerde beslendiğinden açık denizde olta avcılığı yapan amatör balıkçılann en çok aradığı köpekbalıklan arasında yer alırlar. Suyun içinde kolayca süzülmesini sağlayan profilleri ve güçlü kaslarıyla iyi birer yüzücü olan bu açık deniz köpekbalıklan orkinos, kılıç- bahğı, marlin gibi hızh balıklan avlamakta ustadır. Dipte beslenen türler ise kalın yapılı, küt burunludur ve daha hareketsiz bir yaşama yatkındır. Kabuklu deniz hay- vanlanyla beslenenlerin kaldırım taşlanna benzeyen ezici f dişleri vardır. En garip görünüşlü köpekbalığı olan çekiçbalıklann- da (Sphyma cinsi) burun delikleri ve gözler başın yanlara doğru yaptığı çıkıntılarda bulunur.
Köpekbalıklannda üreme iç döllenme yoluyla gerçekleşir. Erkeklerin kann yüzgeçlerinden gelişmiş olan çiftleşme organları spermanın dişiye aktarılmasına yarayacak biçimde olukludur. Türlerin çoğunda yumurtalar dişinin içinde açılır ve yavrular canlı doğar.
Köpekbalıklarının kökeni belirsizdir. Ama bu balıklann fosilleri Devoniyen Döneme (y. 395-345 milyon yıl önce) değin uzanır. Bulunan en eski köpekbalığı fosilleri Orta Devoniyen’e tarihlenmiştir; bu dönemi izleyen Karbonifer Dönemde (y. 345-280 milyon yıl önce) havanın ısınarak kuzey ve güney kutup bölgelerinin daralmasıyla birlikte köpekbahklannın denizlerdeki egemen
omurgalı durumuna geldiği anlaşılmaktadır. Günümüz köpekbalıklan ise Jura Döneminin (y. 190-136 milyon yıl önce) başlannda ortaya çıkmış ve Kretase (Teşe- bir) Döneminde (y. 136-65 milyon yıl önce) varlığını günümüzde de sürdüren familyalar oluşmuştur. Köpekbahklannın evrimleri boyunca, beslenme ve yüzme sistemlerindeki gelişim dışında vücut yapılan çok az değişikliğe uğramıştır. Yaşayan ve soyu tükenmiş türlerin ayırt edilmesinde en temel gösterge dişlerdir.
Üreme ve beslenme etkinlikleri ya da mevsimlik göçler sonucu sürekli yer değiştiren bu balıklann coğrafi dağılımlannı belirlemek çök güçtür. ABD’nin doğu kıyılann- daki iri köpekbahklannın markalanması bu hayvanlann Florida ve New Jersey arasında düzenli bir biçimde hareket ettiklerini ortaya çıkarmıştır. Bir mahmuzlu camgöz (Squalus acanthias) markalandığı yerden yaklaşık 1.600 km uzakta yakalandığında 129 gün geçmiş, pars köpekbahğıysa ÇTria- kis semifasciata) 47 günde yalnızca 3 km ilerlemişti. Carcharhinus cinsinin bazı türleri tatlı sulara girmeleriyle dikkat çeker. Bu balıklann görüldüğü başlıca tath sular Zam- bezi, Ganj, Fırat ve Dicle ırmaklan; Asya, Avustralya, tropik Orta ve Güney Amerika ile ABD’nin güneyindeki birçok küçük ırmak ve Nikaragua Gölüdür. Irmak kö-
pekbahklan küçük ve orta boyda olmalarına karşın, çok obur ve saldırgandır.
20. yüzyılın ikinci yansında, köpekbalığı ekolojisi ile birey ve grup etkinlikleri üstüne elde edilen bilgiler, bu hayvanlann davranış biçimlerinin anlaşılması yolunda önemli katkılar sağlamıştır. Büyük köpekbalıklan küçükleri yediğinden, aynı büyüklükte olanlann bir araya gelmesi yaşamlannı sürdürebilmeleri için kaçınılmazdır. Bu gruplarda türler arası baskınlık hiyerarşisi açık bir biçimde gözlenir. Son derece gelişmiş başının sağladığı manevra yeteneği sayesinde çekiçbalıklan öbür köpekbahklan karşısında açık bir üstünlük sağlamıştır. Köpekbahklan genellikle alttan yaklaşarak beklenmedik bir yönde ortaya çıkar ve avının çevresinde daireler çizer. Avı bulan köpek- balıklarının çoğalması yüzme hızlanm artıran ve beslenme davramşlanm uyaran bir etki yapar. Avın çevresindeki hareketler giderek küçülen daireler çizmekten çapraz geçişlere dönüşür. Güçlü beslenme uyanla- nyla çılgınlaşan köpekbahklan iriliğine bakmaksızın yaralı türdeşlerini parçalar. Uzun süre beslenmeden yaşayabilen bu hayvanlar yaşama alanlan kısıtlandığında verilen yiyeceklere ilgisiz kalabilir, iri yapılı erkekler kur yapma döneminde, gebe dişiler yavrulama yerlerinde beslenmezler. Dişi yavrulamak için genellikle büyük köpekbahklannın bulunmadığı bölgeleri seçer. Kimyasal alıcı- lann, özellikle koku duyusunun, yiyeceğin yerini saptamada belirleyici olduğu anlaşılmaktadır. Vücudun üstünde bulunan dokunma alıcılan ses dalgalannın geliş yönünü saptamaya yarar ve köpekbalığı 800 Hz’nin altındaki düzensiz titreşimlerin kaynağına hızla yönelir.
Isırma davranıştan beslenme biçimlerine ve diş yapılarına göre değişir. Kesmeye ve testere gibi çalışmaya uyarlanmış dişleri olan köpekbalıklan, ısırma sırasında değişik vücut hareketleri yaparak parçalama işini kolaylaştınr.
Avustralya, Yeni Zelanda, Güney Afrika ve köpekbahklannın tehlike oluşturduğu öbür yerlerdeki kamuya açık plajlarda köpekbalığı saldınlanna karşı korunmak amacıyla gözetleme kuleleri, çanlar, sirenler ya da ağlar kullanılmaktadır. Plajlarda çok sayıda insanın suda yüzmesi, parlak renkli mayolar ya da yansımalara neden olan takılar, suda zıpkınlanan balıklar, su altında çıkanlan sesler, kıyıya yakın doğal ya da yapay setler köpekbahklannı kışkırtan etkenler arasındadır. Köpekbahklannın en çok, kıyıdan 100 m kadar uzakta 1 m’yi geçmeyen sığlıklarda insanlara saldırdığı gözlenmiş, bugüne değin yüzücülerin güvenliğini sağlayabilecek hiçbir etkili yöntem geliştirilememiştir. Köpekbahklannın insanlarla karşılaştığında gösterdikleri önceden kestirilemeyen davramş biçimleri önerilen korunma yöntemlerinin her durumda başanyla uygulanabilmesini olanaksız kılmaktadır.
Köpekbahklannın Türkiye’yi çevreleyen denizlerde yaşadığı bilinen 27 kadar türü vardır. Köpekbalığı türleri ve gruplan üstüne daha çok bilgi için bak. alaca köpekbalığı; balina köpekbalığı; beyaz köpekbalığı; camgöz; çekıçbalığı; dikburun; dikburun harharyas; Grönland köpekbalığı; harharyasgiller; Heterodontus; kaplan köpekbalığı; kedibalığı; mahmuzlu camgöz; pamuk- balığı; pars köpekbalığı; sabanbahğı; testere köpekbalığı.
Son düzenleyen Safi; 12 Nisan 2018 02:27