Arama

Önemli İcatlar - Roket

Güncelleme: 5 Ağustos 2012 Gösterim: 9.888 Cevap: 6
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
7 Eylül 2008       Mesaj #1
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
ROKET

Sponsorlu Bağlantılar
roket7231500138at5

Roket yüksek enerjili itki oluşturabilen bir motora verilen addır. Sıcak gazların yüksek hızlarda püskürtülmesi sonucunda, roketler ileri yönde hareket kazanırlar. Ayrıca, uzay mekiklerinde de kullanılan motor tipidir. Oksijensiz ortamda çalışabilirler. Bu sayede uzayda kullanılabilirler.

Roketler yakıtı püskürtme hızı ve yakıtın yanma hızına göre kategorize edilir.Momentum prensibine gore çalışırlar.Roketin asıl üretim amacı atmosfer dışında da çalışabilmesinin istenmesi ve kısa süreli yüksek hız ve güç elde edilmesi.Bu askeri ya da sivil amaçlı olabilir.

Roket yakıtı bittikten sonra kazandığı hız ile balistik kanunlarına göre roket taşıdığı yükten ayrılarak veya ayrılmadan amacına göre taşınan yükün yoluna devam etmesini sağlar (Bu kısımda silahtan çıkan bir mermiyi buna örnek verebiliriz).

Roketler içindeki yakıtı yakabilecek yakıcıyı(oksijen vb türleri) türüne göre sıvı veya katı halde bulundurur.Roketler sıvı ve katı yakıtlı olarak ikiye ayrılır.

Osmanlı 'Roket'i

IV. Murat zamanında yaşayan ünlü Türk mühendisi Lagari Hasan Çelebi tarafından yapılmıştır. Lagari Hasan Çelebi, 1633 yılında; IV. Murat'ın kızı Kaya Sultan'ın doğduğu gece, Sarayburnu'nda düzenlenen şenliklerde ilk uçuş denemesini neticelendirdi. Bu netice ilk insanlı roketin icadı ve ilk roketli uçuş denemesi olarak kabul görmektedir



BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
10 Mart 2009       Mesaj #2
Avatarı yok
Yasaklı
Roket ve Tarihi

Sponsorlu Bağlantılar
Roket:Atış sırasında mekanik olarak yön verilen, yörüngesinin başlangıcında özitmeli olarak yol alan ve daha sonra yalnız balistik kanunlarına bağlı kalan mermi.(Özel silahlardan farklı olarak, roket güdümlü değildir.) Bazen, bu tip mermileri atan hafif füzeatarlar için kullanılır. Özellikle XIV. yy. da, itici gücünü içindeki barutun yanmasından sağlayan humbarası: İngiliz generali Congreve’in icadı olan humbaraya <> adı verilmiştir.

roketvq6

Roket terimi, devindirici elemanını barutlu bir tapadan meydana gelen özitmeli taktik mermiler için kullanılır. Yalnız tepkiye sağlanan ilk hareket sırasında patlama olmaması, hem geri tepme problemini ortadan kaldırır, hem de basit ve hafif atış malzemesinin kullanılmasına imkan verir: ince namlular, çok namlulu çerçeveler v.b. Atış sıhhati az olduğu için, roket ancak çok yakın veya çok büyük hedeflere karşı kullanılabilir ve güdümlü bir mermi değil de, balistik kurallarına göre yol alan bir fırlatma mermi olduğu ölçüde özel silahlardan ayrılır. Çukur imla hakkıyla doldurulmağa çok elverişli olan roket, tanksavar silahlarda çok kullanılır (müttefiklerin bazoka’sı ve Almanların Panzerfaust’u). Ayrıca, füze-radarlarla donatılmış olsun veya olmasın, roket, uçaklarda kullanılan ve gerek düşman uçaklarında taarruzda (1945’te yapılan hesaplara göre, 1 000 m mesafeden atılan her iki roket bir uçak düşürmüştü), gerek yerdeki birliklerin desteklenmesinde çok yararlı olan bir silahtır. En çok kullanılanı 127 mm çapında olan bu çeşit mermilerde geri tepmenin olmayışı, otomatik silahların uçak kanatlarına yüklediği büyük kuvvetleri ortadan kaldırmaktadır.

Roketlerin füzelerden farkı, roketlerin sadece roket motorlarıyla, füzelerin ise hem roket motorları hem de herhangi bir jet motoru ile tahrik edilebilmesidir. Roket motorları hem yakıtı hem de yakıtın yanmasını sağlayan oksitleyici maddeyi bünyesinde bulundurur. Dış atmosfer havasına ihtiyaç duyulmaz. Bu sebeple dış çevreye bağlı olmadığı için boşlukta dahi çalışabilir. Esas olarak katı ve sıvı yakıtlı olmak üzere iki çeşide ayrılırlar. Katı yakıtlı roket motorlarının değişik ebatlarda olanları vardır. Yapıları basittir. Silindirik bir basınç kabı ve bunun içinde bulunan yakıt oksitleyici karışımı, egzozt ve ateşleyiciden ibarettir. Yakıt ve oksitleyici (nitrogliserin ve nitroselüloz) ya ayrı ayrı bulunur veya oksitleyici yakıt içine gömülmüş kompozit şekilde bulunur. Kompozit yakıt-oksitleyici, roket gövdesine dökülerek doldurulabilir. Bu şekilde çok ince ve hafif yapılı roketler yapmak mümkündür.

Sıvı yakıtlı roket motorları balistik füzeleri ve uzay araçlarını tahrik etmede kullanılır. Yakıt ve oksitleyici oksijen tanklarda sıvı olarak depo edilir. Pompa, boru ve valflerden sonra karışan yakıt ve oksijen yanma odalarına sevk edilir. Yakıt olarak benzin gibi hidrokarbonlar, JP-4 ve alkol kullanılır. Roketlerde yakıttan istenen en önemli özellik tepkinin maksimum olması için yüksek sıcaklıklarda hafif olmasıdır. Bunu sağlayan en iyi yakıt hidrojen olmasına rağmen yoğunluğu düşük olduğundan çok büyük tanklar ve pompalara ihtiyaç göstermektedir. Bu sebeple hidrojen, yüksek performanslı büyük araçlar için uygun bir yakıttır. Diğer bir roket motor tipi olan nükleer roket motorlarında egzozttan çıkarak tepki saplayan bir akışkan mevcuttur. Depoda sıvı olarak bulunan bu akışkan bir nükleer reaktörden geçerek sıcak gaz haline gelir ve enerjisi artar. Hidrojen bu motorlarda elverişli bir akışkan olmasına rağmen, amonyak daha yoğun bir gaz olduğundan amonyağın depolanması daha kolaydır.

Sezyum, sodyum veya lityum gibi ir alkalinin ısıtmakla elde edilen iyonlarının hızlandırılarak egzozsttan atılması suretiyle tepki elde etmeye yarayan iyon motorları da bir tip roket motorudur. Bu motorlar uzay araçlarının uzayda manevra yapmasında kullanılır. Bir rokette motorlar tek veya kademeli olarak birden fazla da bulunabilir.

Roketlerin Tarihi:Barutla, roketin kullanılması hemen hemen aynı tarihlere rastlar. M.S. 1200’lerde Çinlilerin kağıtlara sardıkları kara barutu roket gibi kullandıkları iddia edilmektedir. Kayıtlara geçmiş ilk roketin kullanıldığı yer, 1232 tarihli Kayfeng kuşatmasıdır. Avrupa’da ilk roket 1258’de Cologne’de rastlanmaktadır.1258’den itibaren 20 sene içinde Avrupa’da Roger Bacon, Albertus Mağrus, gibi isimler roketle ilgilenirken birçok Arabi kitaplarda roketler hakkında geniş malumat mevcuttur. Bu tarihlerde roektler kendisini, kara muharebelerinden çok yelkenleri yaktığı için deniz muharebelerinde gösterdi. Seringapatan’da (1792-1798) cereyan eden savaşlarda Haydar Ali ve ordusuna ait roektler sebebiyle çok kayba uğrayan İngilizler silah olarak kullanılabilecek roket imali için çalışmaya başladılar. Birkaç sene sonra roketlerin menzili 200 m.den 3000 m.ye ulaştı. Cengreeve’nin roketleri ilk defa 1805’te Bouloğne’de deniz taarruzunda kullanıldı. Bu dönemde birçok Avrupa devleti roket birlikleri kurdu.

1846’da Williom Hale, uçuş esnasında roketlerin egzxozt kısmına üç küçük meyilli ****l taktı. Bu küçük kanalcıklar vasıtasıyla roketler dönerek gidiyor ve daha isabetli oluyordu. Birinci Dünya Harbi’nde Fransızlar, Almanların topçu ileri gözetleyicisi olarak kullandıkları balonları düşürmek için katı yakıtlı roketleri kullanırken, Almanlar da bunların daha geniş ve ipli olanlarını kullandılar. Fakat bu arada özellikle tahrip maksatlı roektler üzerinde yoğun çalışmalar yapıyorlardı. Daha sonra Fredich Krupp’un firması tahrip maksatlı roketlerin seri imalatına başladı. Bu roketlerde yakıt %50 nitrogliserin, %41 nitro selüloz, %9 karbonitten müteşekkil idi. İngiltere, Almanya ve Amerika’da da yakıt tüpleriüzerine geniş araştırmalar yapılıyordu.

İkinci Dünya Savaşı yıllarında özellikle Amerika’nın geliştirdiği AT-MI roketi, en gelişmiş bir antitantik roketiydi. İlk defa 1943 senesinde Tunus’a karşı kullanıldı. “Bazuka”adı ile anılan bu roket 3.75 cm. boyunda ve 5.9 cm çapında idi. Tesirli menzili 180 metre olan bu rokete yeni keşfedilen “Munroe Prensibi” ile çalışan patlayıcı konuldu. Bu roketlerle beton ve çelik zırhlar delinebilmiştir. Bu roketin daha kuvvetli ve daha tekamül etmiş tipi olan 8,75 cm.lik roket ilk defa Kore’de denendi. Daha sonra 11,25 cm.lik M-8 roketleri seri olarak imal edilmeye başlandı. 12,5 cm.lik HUAR, 18 cm.lik denizcilerin kullandığı tahrip roketleri ve 16.25 cm.lik uçak roketi RAM bu gelişmeleri takip etti.

İkinci Dünya Harbi yıllarında İngiltere’nin 9,25 cm. “Z” roketleri, Rusların Katusha adlı roketleri, Almanların “Nebelwerger 41” ve “Rhenbote” adlı roketleri kullanıldı. Japonların ise bu sırada roketleri pek gelişmiş değildi. Savaştan sonraki son 10 sene içinde 1000 kg. katı yakıtlı roketler yapılmıştır. Katı yakıtlı roket yardımcı kalkış elemanları (RAKE)ler üzerine de yapılan uzun araştırmalar sonucunda büyük gelişmeler kaydedildi. Bundan sonra Almanya’da sıvı yakıtlı RAKE’ler üzerinde çalışmalar yapıldı. Sıvı yakıtlı roketler 19372den sonra yaygınlık kazanmaya başladı. Bu çalışmaları Amerikalı fizikçi Robert Hutehings Goddard (1882-1955) başlattı. 1935 senesinde yapılan deneyler başarılı oldu. Bu çalışmalar Avrupa’ya sıçradı. 1950’lerin ortalarına kadar 15 değişik ülkede 20 roket tekamül heyeti ortaya çıktı. Çalışmalar hızlandı ve bakışlar fezaya yöneldi.

Alman Roketleri:1932’ye kadar sivil geliştirilmeye çalışılan sıvı yakıtlı roketler bu tarihten sonra askeri sahada yerini aldı. Bu maksatla yapılan çalışmalar sonucunda A1-A2-A3-A5 ve 1942’de A4 roketleri yapıldı. 8 Eylül 1944’de Hollanda’dan İngiltere’ye V2 roketleri atılmaya başlandı. V1 roket değil, insansız bir jet bombası idi. U2 roketlerinden 1300 kadar atıldı. 1115’i İngiltere’ye ulaştı. 2724 kişi öldü. V2 roketlerinin menzili 300 km.yi buluyordu.

ABD Roketleri:İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra 80 adet A4 roket parçası toplandı ve bunların ışığında Meksiko City’de çalışmalara başlandı. Çalışmalara, davet edilen general Dornberger ve Dr. Van Broun da katıldı. A4’ler ve bundan sonra da Viking’ler üretilmeye başlandı. Vikinglerin son tipinin menzili 1954’de 158 mile ulaştı. Daha sonra 250 mile ulaştı. Daha sonra 250 mile (400km.) ve 1956’dan sonra da Bumper, Jüpiter C, X-17 ve Farside roketleri ile de 5000 km. ye ulaşıldı. Farside roketi 2400 metre yüksekte bir balondan fırlatılan dört bölmeli bir rokettir. Amerika’da yapılan bu çalışmalar dünya yörüngesine gönderdiği roketler ve en sonunda da Ay’a ulaşmaya kadar devam etmiştir. Başlangıçtan itibaren feza çalışmalarında kullanılan roketler şöyle idi: Scout, Eksplorer, Son Marco (Ther-Agena-D), Agene-D, Alouette, DeHA, TAD, Atlas D, Centour, Titan II, Titan III-c, Satürn I, Pegasus I, Apollo serisi, Satürn IB, Satürn II, Satürn IV B ve nihayet Satürn V91.000 kg. itme gücüne sahip 177 kilometrelik yörüngeye 120 tonluk yükü yerleştirebilecek kapasitedeydi. Bu arada “roket uçakları” üzerinde çalışmalar sürdü. İlk çalışmalar Almanya’da başladı. Planörlerle başlayan çalışmalar, sırasıyla HE-176 uçağı, HE-112, Me-163, Me-163A, Me-163B ve Notter uçağı ile devam etti.

Amerika uzay araçlarını fırlatmak maksadı ile katı yakıtlı Scout ve Agena D roketlerini yaptı. Daha sonra yapılan delta roketleri sıvı yakıtlıdır. Bu roketler dört kademelidir. Tiros ve Telstor uyduları delta roketi ile fırlayılmışlardır. Mariner IV’ü Mars’a ***üren roket Atlas D ve Agena D roketlerinin birleşimi idi.Kademeli olan bu roketlere füze denir. Uzay araçlarını fırlatmakta kullanılan çok katlı roketler arasında Centaur, Titan, Satürn türlerini saymak mümkündür. Bunların hepsi güdümlü füze sınıfına girer.

SSCB Roketleri:İkinci Dünya Harbi’nin sonuna kadar kayda değer bir çalışması olmayan Rusya, İkinci Dünya Harbi’nden sonra iki adet Alman V-2 roketi ele geçirdi. Hemen çalışmalara başlayarak 400 adet V-2 roketinin kopyasını yaptılar. Proje ve planlarını da ele geçirerek beş adet uçaksavar roket tipi, beş kadar deniz kuvvetlerinde kullanılacak roket çeşidi, taktik ve kıtalararası balistik füze yaptılar.

İlk Rus peyki olan Sputnik 1, T-2 roketi daha sonra peykler ve insanlı feza araçları Vostok ve sıvı yakıtlı bir roket olan Vostok T-3 roketiyle fırlatıldı.

Kaynak:Bilimnet
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen asla_asla_deme; 3 Aralık 2010 13:43
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
11 Ağustos 2011       Mesaj #3
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi


Füze

Egzoz gazlarının itmesiyle hareket eden taşıyıcı araç; roket.

Dinamiğin etki-tepki prensibi uyarınca çalışır. Füzenin ayırıcı özelliği, yakıtının yanı sıra bunu yakacak oksijeni de taşımasıdır. Bu nedenle füzeler oksijensiz ortamlarda, yani uzayda da kullanılabilir.

Karton boruya konulan barutun ateşlenmesiyle yükselen fişek türünden ilkel füzeler 13. yüzyılda Çin'de kullanılmaktaydı. Bunu William Congreve geliştirerek silâh olarak kullanmayı başardı (1805). William Hale, Congrave füzesinin ardına eğri kanatçıklar takarak egzoz gazlarının etkisiyle füzenin kendi ekseninde dönmesini sağladı. Sıvı yakıtlı ilk füzeyi ise Robert H. Goddard fırlattı (1926). Almanların 1944 yılında gerçekleştirerek 1944 Eylül, 1945 Mart aylarında Londra ve Anvers'e attıkları V2'ler füzecilik tarihinin gerçek başlama noktasını simgeler. 3 ton ağırlığındaki V2'lerin kontrol mekanizmaları ilkeldi. Yakıt olarak alkol ve propergol, yakıcı olarak da hidrojen peroksit kullanıyorlardı. Sıvı yakıtlı araçların gelişmesi, V2'lerin mucidi Alman Wernher von Braun'un savaştan sonra Amerika'ya gelmesiyle başladı. Yapılan V2'ler 1946'da 200 km., 1949'da 400 km. yüksekliğe ulaştılar.

Füzelerin yükselme sınırının artmasıyla ortaya çıkan yüksek miktarlarda yakıt depolanması zorunluluğu çok sakıncalı bir ağırlık artışını beraberinde getirdi. Bu sorunu çözmek amacıyla Von Braun, yine Goddard tarafından bulunmuş olan kademeli füzeler üzerinde çalıştı ve yakıt depoları kademeli olarak boşalan ve boşaldıkça bir safra gibi, araçtan ayrılan füzeler geliştirildi. Ayrıca yine ağırlığı azaltmak amacıyla füze yapımında hafif ve dayanıklı alaşımlar kullanıldı. Dünya'ya geri dönen füzelerin burunlarının atmosfere girerken sürtünerek yanmalarını önlemek için burunlar tabaka tabaka buharlaşan plastik levhalarla kaplandı.

Uzaya ilk füze 1957'de SSCB tarafından fırlatıldı. Bunu ABD, İngiltere, Fransa, Çin, İsveç, İsviçre ve İtalya'nın yaptığı, çeşitli amaçlarla kullanılabilen füzeler izledi. Günümüzde savaş başlıklı güdümlü füzelerin yanı sıra meteoroloji füzeleri de yapılmaktadır.


MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
31 Aralık 2011       Mesaj #4
Avatarı yok
Yasaklı
Roket Yakıt Sistemleri

Gerek askeri, gerekse sivil alanda kullanılan roketler nasıl hareket eder? İtki sistemleri nedir ve nasıl çalışır? Kaç türlü yakıt vardır? Bu yazının amacı bu konulara genel olarak değinip bir bakış açısı kazanmaktır.

Bilindiği üzere roketler, Newton’un etki-tepki ilkesine göre çalışan araçlardır. Yakıt yanınca çıkan gazlar bir lüle(nozul) vasıtasıyla hızlandırılır ve roket çalışır. Roketler iki türlü yakıtla çalışırlar: Sıvı yakıtlı ve katı yakıtlı.

Sıvı Yakıtlı Roketler:

Sıvı yakıtlı sistemler katı sistemlere göre daha karmaşıktır. Bu grupta sıvı yakıtı sıvı halde tutmak ve yakıtın yanma odasına iletimi tasarımın kalbini oluşturur. Yakıtın kendisi sıvı oksijen ve sıvı hidrojendir. Burada hidrojen yakıt, oksijen ise oksitleyicidir. Burada saf hidrojen peroksit ve kerozen gibi maddeler de kullanılabilir. Sıvı yakıtlarda herhangi bir araç olmadan kendi kendilerine yanabilen sıvı yakıtlara hipergolik yakıtlar denir. Sıvı roketlerin temel sistemi aşağıdaki gibidir:

mertas1

Katı Yakıtlı Roketler :

Katı yakıtlı roketlerde yakıt ve oksitleyici polimer bir matriks içinde homojen bir şekilde dağıtılmıştır. Burada polimer doğal veya sentetik olabilir. En temel katı yakıtlı sistemler çift bazlı denilen ve nitroselüloz/nitrogliserin karışımı yakıtlardır. Nitrogliserinin kullanımındaki zorluk ve kısıtlamalardan dolayı nitrogliserin belli bir yüzdenin üzerine çıkamaz; bu da özgül itkisinin çok yüksek olmamasına neden olur. Çift bazlı yakıtlarda metal bileşen genellikle kullanılmaz ve bu yüzden duman yoğunluğu düşük olur.

mertas2

Şekilde HYDRA 70 olarak bilinen mühimmatın roket motoruna ait çift bazlı yakıt kartuşları görülmektedir. Çift bazlı yakıtlar kalıp içine kartuş halinde dökülebilmektedir. Çift bazlı yakıtların yanısıra kompozit yakıtlar da mevcuttur. Kompozit yakıtta öğütülmüş metal yakıt olarak kullanılır. Metalin yanması için oksijen kaynağı da toz halindeki perkloratlar, kloratlar gibi içinde oksijen içeren moleküllerdir.

Tipik bir kompozit yakıtta yakıt olarak aluminyum, oksitleyici olarak AP denilen amonyum perklorat kullanılır. Bu yakıt, son derece dumanlı ancak çok yüksek itki gücüne sahiptir. Burada tasarımda en önemli nokta yakıt sistemlerinin düzgün bir şekilde yanma profili göstermesidir. Eğer bu sağlanamazsa ya da yakıtta çatlak vs. gibi düzgün yanmayı engelleyecek bir durum olursa yanma düzgün olmaz ve roket patlar. Normal çalışan rokette yakıt yanar ve oluşan sıcak gazlar lüle vasıtasıyla hızlandırılarak roket itkiye kavuşur.

mertas3

Sonuç :

Roket sistemleri, askeri veya sivil alanda olsun benzer mantıkla üretilirler. Askeri anlamda roket bir savaş başlığını düşman mevzilerine taşımakla görevli iken sivil alanda; bir uydu ya da mekiği atmosfer ötesine taşıyarak onu hedefine ulaştırır. Özellikle mekik taşıyan sistemlerde hem sıvı hem de katı yakıt sistemleri kullanılır. Mekiği atmosfer ve dünyanın çekim alanı ötesine taşıyabilmek için itki gücü çok yüksek olan katı yakıt “booster” roketleri kullanılırken uzayda manevra yapabilme imkanı olması ve uzay ortamında sürtünme olmadığı için gerekli itki dünyadakine göre daha azdır. Günümüz teknolojileri sayesinde gerek sıvı gerekse katı yakıt sistemleri çok gelişmiştir.


Kaynak : Solid Rocket Propulsion Technology, Davenas A., Pergamon Press, 1993
NATO Lettre du Newsletter, 1st Quarter 2003


Ahm3TcaN - avatarı
Ahm3TcaN
Ziyaretçi
31 Aralık 2011       Mesaj #5
Ahm3TcaN - avatarı
Ziyaretçi
lrolaunch nasa
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
30 Nisan 2012       Mesaj #6
Avatarı yok
Yasaklı
Uzay Yolculuğunda Roketler Tarih Olacak

resizephpq

İngiliz bilim adamları, bir uçağı uzaya götürebilecek ve dünyanın herhangi bir yerine sadece 4 saat içinde ulaşmasını sağlayabilecek yeni bir motorun testlerine başladı.

İngiliz basınında çıkan haberlere göre, Skylon adlı araç normal uçak pistine inip kalkabilecek, aynı zamanda sesin 5 katı hızla 30 km yükseğe tırmanarak, Dünya'nın atmosferi dışında seyahat edebilecek.

Merkezi Oxfordshire'daki Culham'da bulunan Reaction Engines Limited (REL) firmasında geliştirilmekte olan yeni motor normal bir jet motoru gibi çalışırken, gerektiği anda roket motoru konumuna getirilebilecek.Hava aracı havalandığında başta havadaki oksijeni toplayan "nefes alma" konumunda çalışan motor, bunu sıvı helyum ile sıfırın altında 140 santigrat dereceye kadar soğuttuktan sonra tanklarındaki sıvı hidrojenle birleştirerek, yükseklere ve uzaya çıkmak için itici güç olarak kullanıyor.

Havacılık ve uzay tarihinde devrim oluşturması beklenen yeni motorun İngiltere'deki Farnborough Uluslararası Havacılık Fuarı'nda tanıtılması bekleniyor.REL şirketi motorun tüm önemli testlerinin tamamlanmasından sonra nihai tasarım aşamasına geçilmesi için 250 milyon sterlin (720 milyon TL) daha toplamayı planlıyor.

REL işletme müdürü Alan Bond, aracın, dünyanın herhangi bir yerine en fazla dört saatte gidilebileceğini belirterek, bu yeni motorun aynı zamanda bugünkü tek kullanımlık roketlerin yerine uzaya gidebilen bir hava aracı inşa etme imkanı sağladığını kaydetti.Bu projenin bütçesinin yüzde 85'inin özel yatırımcılardan sağlandığını söyleyen Bond, ancak gerekli mali desteği sağlamak için hükümetten yardım isteyebileceklerini belirtti.

Uzmanlar, şu anda sesin 5 katına ulaşan hızda (Mach 5) sürtünmenin aracın motorlarına giren havanın ısısını bin santigrat dereceye kadar çıkardığını ve bunun da motorun bu havayı kullanması için çok sıcak olduğunu belirterek, bu ayki testler sırasında kritik "ön soğutma" sisteminin içeriye giren havayı kullanılabilir derecede soğutması konusuna odaklanacaklarını kaydettiler.



Kaynak : Gençbilim (29 Nisan 2012,23:35)
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
5 Ağustos 2012       Mesaj #7
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Roket
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

İtme kuvvetini veren gaz çıkışını sağlayan maddeleri, yani yakıtı ve yakıcı maddeyi de kendisiyle birlikte taşıyan bir tür jet motoru; füze. Uzay araçlarında, güdümlü mermilerde, süpersonik ve dikine havalanabilen uçaklarda, hatta kimi yarış otomobillerinde kullanılır. Füze ve roket terimleri birbiriyle eşanlamlı olarak, ancak füze, daha çok silâh anlamında ya da aracın tümü için kullanılır. Şimdiye dek geliştirilen en güçlü roket motorları ABD'nin Apollo projesinde, Satürn V taşıyıcı roketi üzerinde kullanılan F-1 motorlarıdır. Yalnızca birinci kademesine beş tane yerleştirilen sıvı yakıtlı bu motor 3.750 tonluk bir itme sağlamaktaydı. Son zamanlarda nükleer fırınla, elektriksel olarak hızlandırılmış plazmalar ve iyonlar aracılığıyla çalışan roketler de denenmektedir.

Benzer Konular

5 Mart 2017 / Misafir Mühendislik Bilimleri
28 Kasım 2012 / evo Mühendislik Bilimleri
17 Ekim 2008 / asla_asla_deme Taslak Konular
2 Haziran 2008 / KisukE UraharA Taslak Konular