Arama

Kekemeliğin tedavisi nedir? - Sayfa 3

En İyi Cevap Var Güncelleme: 3 Nisan 2015 Gösterim: 47.189 Cevap: 78
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
27 Şubat 2010       Mesaj #21
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

bende de kekemelik var ama o kadar fazla değil.belli başlı kelimeleri söylerken kekeliyorum.yaşım 16.lütfen bana da yardımcı olun.halk arasında konuşmaktan çekiniyorum.okulda arkadaşlar arasında mahcup oluyorum.insanlardan utanıyorum.bu nasıl geçer yardım edin.

Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

benim adaım taha 6 yaşımda asansörde kaldım ve o günden beri kekeli yorunm bir çaresi yokmu bunun

Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

ya henüz ortaokuldayım ama 4 ay sonra liseye geçeceğim ve çok olmasada hafif kekemeliğim var liseye geçtiğimde milletin sen neden kekeliyosun sorularına cevap vermek istemiyorum nolur yardımm ACİL!!!!!!

Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

bende kekemeyim ama heyecanlandığımda elim ayağım birbirine karışıyor ve konuşamıyorum ama kitabı dıştan okumak ve kekemeliği unutmak tedavidir diyorum

Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

bende sünnet olduğundan beri kekelerdim ama şimdi paylaşım diye bir yere gidiyorum erzurumda

Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

ben kekeliyorum yardımcı olurmusunuz tşk

Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

slm arkadaşlar bende bir kekemeyim bunun cözümü yok mu bulan söylesin ya bıktım artık yaşamak tan her yerde sorun yaratıyor bende kekeliyoruyorum diye lise ye gitmedim

Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

arkadaşım ben kübra kekeme duası ::rabbişrahli sadri ve yessirli emri vehlül ugdeten milliseni yefgahu gavlü...

Alttaki mesajları okuyun.

Sponsorlu Bağlantılar
Alıntı
fadedliver adlı kullanıcıdan alıntı

Kekemelik Tedavisi
KEKELEMELİK
Kekemelik nedir?
Kekemelik; konuşmanın akıcılığı ve ritminin, duraklamalar, tekrarlar, uzatmalarla ve çoğu kez bunlara eşlik eden beden hareketleriyle kesintiye uğramasıdır. Kekemeliğin miktarı ve şiddeti, farklı ort*****da, günden güne, hatta aynı gün içersinde bile değişebilmektedir.
Kekemelik popülâsyonun %5’ini etkilemektedir ve en yüksek görülme oranı okulöncesi dönemdedir. Genellikle 2–7 yaş arasında ortaya çıkar ve erkek çocuklarda daha ağır seyreder. Kız-erkek oranı 1/4 tür. Bu çocukların en az %20’sinde kekemelik devam eder, genellikle giderek şiddetlenir ve ergenlik döneminden sonra da devam ediyorsa yaşam boyu sürecek olan bir bozukluk haline gelmesi muhtemeldir.
Kekemeliğin Arttığı Durumlar:

Telefonda, kalabalık dinleyicilere ve otorite figürlerine karşı konuşma, fıkra anlatma, birinin adını söyleme, adı sorulduğunda cevap verme, zaman baskısı altında olma, beklenmedik bir durumla karşılaşma, yeni insanlarla tanışma, yeni bir şey söylemek durumunda kalma kekemeliğin arttığı durumlardır.

Kekemeliğin Azaldığı / Yok Olduğu Durumlar:

Şarkı söyleme, küfür etme, dua okuma, koroyla ya da diğer bir kişiyle birlikte okuma, fısıltıyla konuşma, küçük çocuklarla konuşma, yüksek/ maskeleyici gürültünün etkisi altında konuşma, monoton konuşma, ritim tutarak konuşma. Bu gibi konuşma durumlarında en ağır kekemelerin bile oldukça akıcı konuşabildiklerini görebilirsiniz.

Kekemeliğe ilişkin yanlış inançlar:

“Kekemeliğin nedeni psikolojiktir!”
Günümüzde kekemeliğin nedenlerine ilişkin pek çok farklı görüş ileri sürülmektedir. Bu görüşlerden en yaygın olarak kabul görüleni kekemeliğin psikolojik nedenlerden kaynaklandığı görüşüdür. Pek çok kişi kekemeliğin nedeninin aşırı korku, üzüntü ya da heyecan gibi psikolojik bir nedeni olduğuna inanmaktadır. Bu yaygın kanın aksine uzmanlar, kekemeliğin psikolojik nedenlerden kaynaklanmadığını ancak, bu gibi faktörlerin kekeme bireylerin konuşmaları üzerinde olumsuz etkileri olduğunu kabul etmektedir. Yani hiçbir çocuk ya da yetişkin bir şeyden çok korktuğu ya da bir olaya çok üzüldüğü için kekeme olmaz. Bu gibi nedenlerin, kekemeliğe yatkınlığı olan bireylerde tetikleyici ya da kekemeliği şiddetlendirici etkileri olabilir. Ancak asla kekemeliğin doğrudan nedeni değildirler.

“Kekemelik kalıtsaldır!”
Toplumda yaygın olarak kabul gören bir diğer görüş ise, kekemeliğin genetik geçiş gösterdiği varsayımıdır. Bir çocuğun anne ya da baba tarafındaki akrabalarından herhangi birinde kekemelik öyküsü varsa, o çocuğun kekeme olma olasılığı yaklaşık %40–60 oranında daha fazladır. Ancak, ailesinde hiç kekemelik öyküsü olmayan kekeme bireyler de vardır. Dolayısıyla kekemeliğin yalnızca genetik nedenlerden kaynaklandığı görüşü doğru değildir. Ayrıca birinci derece akrabalarında kekemelik öyküsü olan pek çok kişide kekemelik görülmemektedir. Günümüzde kekemeliğin nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Ancak uzmanlar, kekeme bireylerde, beyin hemisferlerinden konuşmadan sorumlu olan sol hemisferin baskın olmayışının kekemeliğe yol açtığı görüşünde birleşmektedirler. Yapılan araştırmalar bu yönde güçlü kanıtlar ortaya koymakla birlikte henüz kesin bir yargıya varılamamıştır.

“Kekemeliğin tedavisi yoktur!”
Kekemeliğe ilişkin bir başka yanlış inanış, kekemeliğin düzeltilemeyeceği ve tedavisinin olmadığına ilişkindir. Bazen konuşma terapisti olmayan ya da bu konuda yeterli bilgi sahibi olmayan kişi veya kurumlar, aileleri çocuklarının kekemeliğinin kalıcı olduğuna ve hiçbir zaman düzelmeyeceğine ilişkin yanlış yönde bilgilendirmektedir. Bu gibi yanlış telkinler ailelerin ümitsizlik duygularına kapılıp durumu bu şekilde kabullenmelerine ve çocuğu bu problemle tek başına bırakmalarına yol açabilmektedir. Günümüzde çok farklı kekemelik tedavi yöntemleri kullanılmaktadır ve kekeme kişiler bu yöntemlerden fayda sağlamaktadır. Özellikle de okul öncesi dönemde tedavi edilen çocuklar ileriki dönemlerde hiç kekelemedikleri gibi, pek çoğu küçük yaşlarda uygulanan terapileri dahi hatırlamamaktadır. Ancak yetişkinlik dönemine kadar hiçbir terapi görmeyen ya da bilimsel yöntemler dışında bir takım arayışlara yönelen bireylerde kısa sürede kesin sonuç alınması daha güç olmaktadır. Çünkü kişinin yaşı ilerledikçe, hiçbir zaman kekemeliğini kontrol altına alamayacağına inanmaya başlamaktadır. Ayrıca, sürekli olarak etrafındaki kişilerin alaylarına ve eleştirilerine maruz kaldıkları için konuşmayı gerektiren ort*****a dair bir takım korkular geliştirirler. Yetişkin bireylerle çalışırken, okul öncesi dönem çocuklarından farklı olarak konuşmaya, yabancı ortam ve kişilere dair bu korkularının da giderilmesine çalışılmaktadır. Bu da her zaman çok kolay olmamaktadır. Bu nedenle ebeveynlerin çocuklarının kekelediğini düşündükleri durumda hiç vakit kaybetmeden bu konuyla ilgilenen bir dil ve konuşma terapistinden yardım almaları gerekmektedir.

“Kekemelik ilaçlarla geçer!”
Kekemelerin tedavilerine ilişkin bir diğer yanlış inanış ise kekemeliğin ilaçla geçebileceği görüşüdür. Henüz dünyada kekemeliği geçiren bir ilaç tedavisi bulunamamıştır. Fakat bazı doktorlar kekemelik şikâyetiyle başvuran ailelere bazı ilaçlar önermekte ve bu ilaçların çocuğun konuşmasını düzelteceği yönünde yanlış bir izlenim yaratmaktadırlar. Kekemelik tedavisi için önerilen bu ilaçların çocuğu zaman çocuk için zararlı bir etkisi olmamakla birlikte hiçbir yararlı etkisi de bulunmamaktadır. Ailelerin kekemeliği düzeltecek, bilimsel olarak ispatlanmış herhangi bir ilaç tedavisi olmadığı konusunda bilinçli olmaları ve bu tip tedavilere bel bağlamamaları çok önemlidir.

“Kekeme çocuklar okulda başarısız olurlar!”
Kekeme çocuklar çocuğu zaman konuşmaktan kaçınırlar ve çok iyi bildikleri şeyler hakkında dahi konuşmayabilirler. Bu da ilk etapta onların yanlış tanınmalarına neden olur. Kekemeler zihinsel gelişim açısından diğer bireylerden daha geri değildirler. Yalnız konuşma konusunda daha isteksiz olabilirler. Değişik alanlardaki başarılarıyla topluma mal olmuş birçok kekeme vardır. Aristotle, Charles Darwin, Marylin Monroe, Bruce Willis, Isaac Newton, Musa Peygamber

kaynak

Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

Bende kekemeyim ve kendi kendimi yıllardır tedavi etmeye çalışıyorum 6 yaşımdan beridir kekemeyim şuanda 16 yaşındayım hangi ortamlarda kekelemeyiz oyun oynarken yada rahat huzurlu ve sakinken düzgün nefes alıp verirken ve kendimize ben kekeme değilim derseniz düzgün konuşabilrsiniz Hangi ortamlarda kekeleriz toplum içinde stresliyken yada heyecanlıyken korkarken aynada kendizie bakarken kekeleriz.Ama kekeme olduğumuzu unutursak kekelemeyiz arkadaşlar aklımızdan kekme olduğumuzu çıkarırısak kekelemiyoruz ben bunların kanıtına ulaştım 10 yaşımda tamamamen kekemeyken kendimi geliştire geliştire daha da azalttım şimdi o kadar fazla keklemiyorum hatta toplum içinde düzgün bile konuşabilyiroum bazen sınıfta kitaplardaki şiirleri de okuyabliyorum sesli olarak kendinizi rahat bırakın arkadaşlar sakino lun ve içinizdeki korkuyu atın hiçbişey yokmuş gibi davranın bu kekemeliği dahada azaltabilir...

Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

Arkadaslar bende kekemeyim,sesli kitap okumanin cok yarari var.
Bunu uzun sure devam ettirirseniz kurtulma sansiniz dogacaktir,tabiki allahin yardimiylada.
Butun olay dogru nefes alip vermek,bunu kekemeler konustuklarinda yapamaz ve boylece tikanir.
Hergun sesli kitap okuyarak(konusur gibi) kendiliginden dogru nefes alip veris yontemi asilanacaktir.
Allah hepimizin yardimcisi olsun,bide cok kafaya takmayin,gayretle hergun ne kadar okuyabiliyorsaniz okuyun selametle


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Mart 2010       Mesaj #22
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

ben kekeliyorum. kekeme duaslnı yollarmısınız.

kekeme duası nasıldır
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Mart 2010       Mesaj #23
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Arkadaşlar bu dertten kesin olarak kurtulmanın yolları:
1)Aynanın karşısına geçerek sesli bir şekilde kitap okumak.
2)Nefes alıp verme çalışmaları yapmak.
3)Kekeme olduğunuzu aklınıza getirmemek.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Mart 2010       Mesaj #24
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
hasta yakını adlı kullanıcıdan alıntı

kardeşim 18 yaşında ve 14 yıldır kekeme bunun için bir çözüm arıyorum

ben samet 14 yıldır kekemeyim gecmiyor
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Nisan 2010       Mesaj #25
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ben gürsel 32 yaşımdayım 25 senedir kekeliyorum insan uzun zaman olunca bir şeye bu kötü bilr olsa alışır ama kekemeliğe alışamıyor insan insanın tüm hayat enerjisini alan.bir illet ALLAH tüm kekeme arkadaşlara şifa diliyorum. pagoclone diye bir ilaç var ama henüz tr ye gelmiş değil.
kekeç - avatarı
kekeç
Ziyaretçi
2 Nisan 2010       Mesaj #26
kekeç - avatarı
Ziyaretçi
bendede kekemelik var 5 yaşımdan beri ve şuan 20 yaşındayım hiç geçmiyor geçmezde bir sürü tedavi denedim ama hiç biri fayda etmedi çok üzgünüm arkadaşlar sizi hayata küstürmek hiç istemiyorum ama sonuç böle tecrübe konuşuyor hiç bi tedavi işe yaramaz yarasa bile bir müddt sonra tekrar başlıyor kekemelik hemde dağa ağır kader bölemiş diyelim artık başka çaremiz yok hayırlı hayatlar
testosteron - avatarı
testosteron
Ziyaretçi
17 Nisan 2010       Mesaj #27
testosteron - avatarı
Ziyaretçi
merhaba ben hakan. Ben de sizin gibiyim dostlar, sizi çok net anlayabiliyorum. kendimi yolda yürüken bile bir kafes içindeymiş hissi veriyor bu illet. karamsar olmak istemiyorum ama bu şekilde böyle ölücez, son nefesimizde bile kekeliycez. ben buna inanıyorum.
ben de kendimi bildim bileli kekemeyim. yaş 29. evlenmek dahi istemiyorum. askere de gitmedim. açıkçası hayattan kendimden soğudum. yakışıklı biriyim de. ukalalık yapmak istemem, bana bakan kızlar bir daha bakıyor ama hiçbiriyle gidip de yanlarına konuşmam. kendime güvenim var fakat o lanet olası harfler bir türlü çıkmıyor, çıkmıyor, çıkmıyor, çıkmıyor ....
ben de denedim sorun nerde, çözeyim diye, nafile.... konuşma kursuna bile gittim, milyarlar verdim, sonuç yine aynı... psikolojik diyorlar, küçüklükten kalma baskı diyorlar, korku diyorlar, ben bunlara inanmam. beni hiç baskı görmedim ne ailemden ne de çevremden, baskı gören insanlar da gördüm ve kekelemiyorlar, bu tamamen saçmalık..... öyle bir şey ki bu, ilk söylediğim kelime ağızdan çıkmıyor, fakat aynı kelime başka zaman, başka saniyede başka yerde çıkabiliyor ağızdan. adamı delirtiyor.
Kısacası, bu allahın bir lütfu bize, ben de bunu kabullenemiyorum ama şifası yok işte, kanserin bile şifası var, bu lânetin yok Msn Sad ....
Tüm kekemelere bir tavsiyede.... bırakın insanlar arasında böyle hatırlanın, bir özelliğiniz olsun. her ne kadar siz bu şekilde anılmak istemesenizde... saygılarrr ...
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
17 Nisan 2010       Mesaj #28
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

kekeme duası nasıldır

Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

Arkadaşlar bu dertten kesin olarak kurtulmanın yolları:
1)Aynanın karşısına geçerek sesli bir şekilde kitap okumak.
2)Nefes alıp verme çalışmaları yapmak.
3)Kekeme olduğunuzu aklınıza getirmemek.

Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

ben samet 14 yıldır kekemeyim gecmiyor

Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

ben gürsel 32 yaşımdayım 25 senedir kekeliyorum insan uzun zaman olunca bir şeye bu kötü bilr olsa alışır ama kekemeliğe alışamıyor insan insanın tüm hayat enerjisini alan.bir illet ALLAH tüm kekeme arkadaşlara şifa diliyorum. pagoclone diye bir ilaç var ama henüz tr ye gelmiş değil.

Alıntı
kekeç adlı kullanıcıdan alıntı

bendede kekemelik var 5 yaşımdan beri ve şuan 20 yaşındayım hiç geçmiyor geçmezde bir sürü tedavi denedim ama hiç biri fayda etmedi çok üzgünüm arkadaşlar sizi hayata küstürmek hiç istemiyorum ama sonuç böle tecrübe konuşuyor hiç bi tedavi işe yaramaz yarasa bile bir müddt sonra tekrar başlıyor kekemelik hemde dağa ağır kader bölemiş diyelim artık başka çaremiz yok hayırlı hayatlar

Alıntı
testosteron adlı kullanıcıdan alıntı

merhaba ben hakan. Ben de sizin gibiyim dostlar, sizi çok net anlayabiliyorum. kendimi yolda yürüken bile bir kafes içindeymiş hissi veriyor bu illet. karamsar olmak istemiyorum ama bu şekilde böyle ölücez, son nefesimizde bile kekeliycez. ben buna inanıyorum.
ben de kendimi bildim bileli kekemeyim. yaş 29. evlenmek dahi istemiyorum. askere de gitmedim. açıkçası hayattan kendimden soğudum. yakışıklı biriyim de. ukalalık yapmak istemem, bana bakan kızlar bir daha bakıyor ama hiçbiriyle gidip de yanlarına konuşmam. kendime güvenim var fakat o lanet olası harfler bir türlü çıkmıyor, çıkmıyor, çıkmıyor, çıkmıyor ....
ben de denedim sorun nerde, çözeyim diye, nafile.... konuşma kursuna bile gittim, milyarlar verdim, sonuç yine aynı... psikolojik diyorlar, küçüklükten kalma baskı diyorlar, korku diyorlar, ben bunlara inanmam. beni hiç baskı görmedim ne ailemden ne de çevremden, baskı gören insanlar da gördüm ve kekelemiyorlar, bu tamamen saçmalık..... öyle bir şey ki bu, ilk söylediğim kelime ağızdan çıkmıyor, fakat aynı kelime başka zaman, başka saniyede başka yerde çıkabiliyor ağızdan. adamı delirtiyor.
Kısacası, bu allahın bir lütfu bize, ben de bunu kabullenemiyorum ama şifası yok işte, kanserin bile şifası var, bu lânetin yok Msn Sad ....
Tüm kekemelere bir tavsiyede.... bırakın insanlar arasında böyle hatırlanın, bir özelliğiniz olsun. her ne kadar siz bu şekilde anılmak istemesenizde... saygılarrr ...


Mutlaka bir psikolog ya da psikiyatr ile görüşün. Eğer zaten görüşüyorsanız da bu soruyu ona yöneltin. Açıklamalı yanıtını ve daha fazlasını öğreneceksiniz. Önce kekemeliğin fizyolojik mi psikolojik mi olduğunu meydana çıkaracaktır, sonra da size özel tedavi yollarını belirleyip sizi sorununuzdan kurtaracaktır.
Ben pek çok kere "yüksek sesle kitap okumanın yararlı olduğunu" duydum.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Nisan 2010       Mesaj #29
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bilen bilmiyen konuşuyo olmaz böyle ehil olanlar yazsın
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Nisan 2010       Mesaj #30
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ben 18 yaşımdayım.Kendimi bildim bileli kekemeyim.Bunun bir çaresi yoktur diyen arkadaşlara gerçekten çok özel bir tavsiyem var.Kur'an-ı Kerim okumak belki ilk başlarda kekemeliğiniz artabilir ama okumayı öğrendikçe konuşmanızın güzelleştiğini fark edeceksiniz.Özellikle yüksek sesle okumayı tavsiye ederim.Geçen seneye kadar gerçekten çok fazla kekemeliğim vardı ve kendimi nerdeyse hayattan soyutlamıştım.Bu yaz Kur'an okumaya başladım ilk başlarda konuşmam daha fazla bozuldu ama okudukça nerdeyse kekemeliğim geçti,çok az kekemeliğim kaldı o da geçer inşallah ve okumaya devam etmekteyim.Kur'an okumanın yanında Allah'a da dua edin derdi veren Allah'tan dermanı da isteyin.Allah hepimize şifalar versin,Selametle...

Benzer Konular

16 Ağustos 2011 / Ziyaretçi Tıp Bilimleri
8 Kasım 2014 / Gabriella Tıp Bilimleri
11 Şubat 2011 / Ziyaretçi Soru-Cevap
12 Mart 2017 / hgm Tıp Bilimleri
10 Mart 2009 / 07klkn Soru-Cevap