bende de kekemelik var ama o kadar fazla değil.belli başlı kelimeleri söylerken kekeliyorum.yaşım 16.lütfen bana da yardımcı olun.halk arasında konuşmaktan çekiniyorum.okulda arkadaşlar arasında mahcup oluyorum.insanlardan utanıyorum.bu nasıl geçer yardım edin.
benim adaım taha 6 yaşımda asansörde kaldım ve o günden beri kekeli yorunm bir çaresi yokmu bunun
ya henüz ortaokuldayım ama 4 ay sonra liseye geçeceğim ve çok olmasada hafif kekemeliğim var liseye geçtiğimde milletin sen neden kekeliyosun sorularına cevap vermek istemiyorum nolur yardımm ACİL!!!!!!
bende kekemeyim ama heyecanlandığımda elim ayağım birbirine karışıyor ve konuşamıyorum ama kitabı dıştan okumak ve kekemeliği unutmak tedavidir diyorum
bende sünnet olduğundan beri kekelerdim ama şimdi paylaşım diye bir yere gidiyorum erzurumda
ben kekeliyorum yardımcı olurmusunuz tşk
slm arkadaşlar bende bir kekemeyim bunun cözümü yok mu bulan söylesin ya bıktım artık yaşamak tan her yerde sorun yaratıyor bende kekeliyoruyorum diye lise ye gitmedim
arkadaşım ben kübra kekeme duası ::rabbişrahli sadri ve yessirli emri vehlül ugdeten milliseni yefgahu gavlü...
Kekemelik Tedavisi
KEKELEMELİK
Kekemelik nedir?
Kekemelik; konuşmanın akıcılığı ve ritminin, duraklamalar, tekrarlar, uzatmalarla ve çoğu kez bunlara eşlik eden beden hareketleriyle kesintiye uğramasıdır. Kekemeliğin miktarı ve şiddeti, farklı ort*****da, günden güne, hatta aynı gün içersinde bile değişebilmektedir.
Kekemelik popülâsyonun %5’ini etkilemektedir ve en yüksek görülme oranı okulöncesi dönemdedir. Genellikle 2–7 yaş arasında ortaya çıkar ve erkek çocuklarda daha ağır seyreder. Kız-erkek oranı 1/4 tür. Bu çocukların en az %20’sinde kekemelik devam eder, genellikle giderek şiddetlenir ve ergenlik döneminden sonra da devam ediyorsa yaşam boyu sürecek olan bir bozukluk haline gelmesi muhtemeldir.
Kekemeliğin Arttığı Durumlar:
Telefonda, kalabalık dinleyicilere ve otorite figürlerine karşı konuşma, fıkra anlatma, birinin adını söyleme, adı sorulduğunda cevap verme, zaman baskısı altında olma, beklenmedik bir durumla karşılaşma, yeni insanlarla tanışma, yeni bir şey söylemek durumunda kalma kekemeliğin arttığı durumlardır.
Kekemeliğin Azaldığı / Yok Olduğu Durumlar:
Şarkı söyleme, küfür etme, dua okuma, koroyla ya da diğer bir kişiyle birlikte okuma, fısıltıyla konuşma, küçük çocuklarla konuşma, yüksek/ maskeleyici gürültünün etkisi altında konuşma, monoton konuşma, ritim tutarak konuşma. Bu gibi konuşma durumlarında en ağır kekemelerin bile oldukça akıcı konuşabildiklerini görebilirsiniz.
Kekemeliğe ilişkin yanlış inançlar:
“Kekemeliğin nedeni psikolojiktir!”
Günümüzde kekemeliğin nedenlerine ilişkin pek çok farklı görüş ileri sürülmektedir. Bu görüşlerden en yaygın olarak kabul görüleni kekemeliğin psikolojik nedenlerden kaynaklandığı görüşüdür. Pek çok kişi kekemeliğin nedeninin aşırı korku, üzüntü ya da heyecan gibi psikolojik bir nedeni olduğuna inanmaktadır. Bu yaygın kanın aksine uzmanlar, kekemeliğin psikolojik nedenlerden kaynaklanmadığını ancak, bu gibi faktörlerin kekeme bireylerin konuşmaları üzerinde olumsuz etkileri olduğunu kabul etmektedir. Yani hiçbir çocuk ya da yetişkin bir şeyden çok korktuğu ya da bir olaya çok üzüldüğü için kekeme olmaz. Bu gibi nedenlerin, kekemeliğe yatkınlığı olan bireylerde tetikleyici ya da kekemeliği şiddetlendirici etkileri olabilir. Ancak asla kekemeliğin doğrudan nedeni değildirler.
“Kekemelik kalıtsaldır!”
Toplumda yaygın olarak kabul gören bir diğer görüş ise, kekemeliğin genetik geçiş gösterdiği varsayımıdır. Bir çocuğun anne ya da baba tarafındaki akrabalarından herhangi birinde kekemelik öyküsü varsa, o çocuğun kekeme olma olasılığı yaklaşık %40–60 oranında daha fazladır. Ancak, ailesinde hiç kekemelik öyküsü olmayan kekeme bireyler de vardır. Dolayısıyla kekemeliğin yalnızca genetik nedenlerden kaynaklandığı görüşü doğru değildir. Ayrıca birinci derece akrabalarında kekemelik öyküsü olan pek çok kişide kekemelik görülmemektedir. Günümüzde kekemeliğin nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Ancak uzmanlar, kekeme bireylerde, beyin hemisferlerinden konuşmadan sorumlu olan sol hemisferin baskın olmayışının kekemeliğe yol açtığı görüşünde birleşmektedirler. Yapılan araştırmalar bu yönde güçlü kanıtlar ortaya koymakla birlikte henüz kesin bir yargıya varılamamıştır.
“Kekemeliğin tedavisi yoktur!”
Kekemeliğe ilişkin bir başka yanlış inanış, kekemeliğin düzeltilemeyeceği ve tedavisinin olmadığına ilişkindir. Bazen konuşma terapisti olmayan ya da bu konuda yeterli bilgi sahibi olmayan kişi veya kurumlar, aileleri çocuklarının kekemeliğinin kalıcı olduğuna ve hiçbir zaman düzelmeyeceğine ilişkin yanlış yönde bilgilendirmektedir. Bu gibi yanlış telkinler ailelerin ümitsizlik duygularına kapılıp durumu bu şekilde kabullenmelerine ve çocuğu bu problemle tek başına bırakmalarına yol açabilmektedir. Günümüzde çok farklı kekemelik tedavi yöntemleri kullanılmaktadır ve kekeme kişiler bu yöntemlerden fayda sağlamaktadır. Özellikle de okul öncesi dönemde tedavi edilen çocuklar ileriki dönemlerde hiç kekelemedikleri gibi, pek çoğu küçük yaşlarda uygulanan terapileri dahi hatırlamamaktadır. Ancak yetişkinlik dönemine kadar hiçbir terapi görmeyen ya da bilimsel yöntemler dışında bir takım arayışlara yönelen bireylerde kısa sürede kesin sonuç alınması daha güç olmaktadır. Çünkü kişinin yaşı ilerledikçe, hiçbir zaman kekemeliğini kontrol altına alamayacağına inanmaya başlamaktadır. Ayrıca, sürekli olarak etrafındaki kişilerin alaylarına ve eleştirilerine maruz kaldıkları için konuşmayı gerektiren ort*****a dair bir takım korkular geliştirirler. Yetişkin bireylerle çalışırken, okul öncesi dönem çocuklarından farklı olarak konuşmaya, yabancı ortam ve kişilere dair bu korkularının da giderilmesine çalışılmaktadır. Bu da her zaman çok kolay olmamaktadır. Bu nedenle ebeveynlerin çocuklarının kekelediğini düşündükleri durumda hiç vakit kaybetmeden bu konuyla ilgilenen bir dil ve konuşma terapistinden yardım almaları gerekmektedir.
“Kekemelik ilaçlarla geçer!”
Kekemelerin tedavilerine ilişkin bir diğer yanlış inanış ise kekemeliğin ilaçla geçebileceği görüşüdür. Henüz dünyada kekemeliği geçiren bir ilaç tedavisi bulunamamıştır. Fakat bazı doktorlar kekemelik şikâyetiyle başvuran ailelere bazı ilaçlar önermekte ve bu ilaçların çocuğun konuşmasını düzelteceği yönünde yanlış bir izlenim yaratmaktadırlar. Kekemelik tedavisi için önerilen bu ilaçların çocuğu zaman çocuk için zararlı bir etkisi olmamakla birlikte hiçbir yararlı etkisi de bulunmamaktadır. Ailelerin kekemeliği düzeltecek, bilimsel olarak ispatlanmış herhangi bir ilaç tedavisi olmadığı konusunda bilinçli olmaları ve bu tip tedavilere bel bağlamamaları çok önemlidir.
“Kekeme çocuklar okulda başarısız olurlar!”
Kekeme çocuklar çocuğu zaman konuşmaktan kaçınırlar ve çok iyi bildikleri şeyler hakkında dahi konuşmayabilirler. Bu da ilk etapta onların yanlış tanınmalarına neden olur. Kekemeler zihinsel gelişim açısından diğer bireylerden daha geri değildirler. Yalnız konuşma konusunda daha isteksiz olabilirler. Değişik alanlardaki başarılarıyla topluma mal olmuş birçok kekeme vardır. Aristotle, Charles Darwin, Marylin Monroe, Bruce Willis, Isaac Newton, Musa Peygamber
kaynak
Bende kekemeyim ve kendi kendimi yıllardır tedavi etmeye çalışıyorum 6 yaşımdan beridir kekemeyim şuanda 16 yaşındayım hangi ortamlarda kekelemeyiz oyun oynarken yada rahat huzurlu ve sakinken düzgün nefes alıp verirken ve kendimize ben kekeme değilim derseniz düzgün konuşabilrsiniz Hangi ortamlarda kekeleriz toplum içinde stresliyken yada heyecanlıyken korkarken aynada kendizie bakarken kekeleriz.Ama kekeme olduğumuzu unutursak kekelemeyiz arkadaşlar aklımızdan kekme olduğumuzu çıkarırısak kekelemiyoruz ben bunların kanıtına ulaştım 10 yaşımda tamamamen kekemeyken kendimi geliştire geliştire daha da azalttım şimdi o kadar fazla keklemiyorum hatta toplum içinde düzgün bile konuşabilyiroum bazen sınıfta kitaplardaki şiirleri de okuyabliyorum sesli olarak kendinizi rahat bırakın arkadaşlar sakino lun ve içinizdeki korkuyu atın hiçbişey yokmuş gibi davranın bu kekemeliği dahada azaltabilir...
Arkadaslar bende kekemeyim,sesli kitap okumanin cok yarari var.
Bunu uzun sure devam ettirirseniz kurtulma sansiniz dogacaktir,tabiki allahin yardimiylada.
Butun olay dogru nefes alip vermek,bunu kekemeler konustuklarinda yapamaz ve boylece tikanir.
Hergun sesli kitap okuyarak(konusur gibi) kendiliginden dogru nefes alip veris yontemi asilanacaktir.
Allah hepimizin yardimcisi olsun,bide cok kafaya takmayin,gayretle hergun ne kadar okuyabiliyorsaniz okuyun selametle