Ziyaretçi
BURSALI KADIZADE RUMİ
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar
1364′de doğdu. Bursa kadısı Mehmet Çelebi’nin oğlu olan Kadızadei Rumi (asıl adı Musa Paşa Bin Mahmut Bin Mehmet Bin Selahattin’dir) Molla Fenari’den matematik ve astronomi dersleri aldı. Çağın ünlü bilim merkezlerinden sayılan Semerkant’a gidip, Uluğ Bey’den yakınlık görerek, Uluğ Bey’in Semerkant’ta kurduğu medreseyi yönetti ve Uluğ Bey’in Zic’i adı verilen astronomi cetvellerinin hazırlanmasına katkıda bulundu. Seyyit Şerif Cürcani’yle tartışmalara girişip, onun Mevakıf (Duraklar) adlı yapıtındaki birçok yanlışı gösterdi.
Dedesi Mahmûd Efendi, uzun zaman Bursa kâdılığı yapması sebebiyle Koca Kâdı adıyla tanınmıştı. Babası Mehmed Efendi de genç yaşta Bursa kâdılığına getirildi. Fakat kısa bir süre sonra vefât etti. Âilenin büyük oğlu olması hasebiyle, adının sonuna paşa kelimesi eklenerek, Mûsâ Paşa denilen Kâdızâde’ye, Selâhaddîn lakabı verildi. Dede ve babasına nisbetle Kâdızâde, Anadolu’dan Semerkand’a gittiği için de Rûmî denildi.
Kâdızâde, babası Mehmed Efendinin vefâtından sonra dedesi Kâdı Mahmûd’un himâyesinde büyüdü. Dedesinden ve talebelerinden ilim öğrendi. Molla Fenârî’den fıkıh, matematik ve astronomi ilimlerini tahsil etti. Bursa’daki tahsilini tamamladıktan sonra, Seyyid Şerîf Cürcânî’nin nâmını duyunca, ilim öğrenmek için 25 yaşlarındayken, 1362’de Horasan taraflarına gitti. Seyyid Şerîf Cürcânî’den kelâm ve fen ilimlerini öğrendi. Astronomi ve matematikte söz sâhibi oldu. Mâverâünnehr taraflarına gitti. Semerkand’da Tîmûr Hanın oğlu Şahruh’tan büyük îtibâr gördü. Şahruh’un büyük oğlu Uluğ Beyin hocalığına tâyin edildi. Uluğ Beye Türkistan ve Mâverâünnehr bölgesinin idâresi verilince, Semerkand’ı kendisine merkez yaptı. Hocası, Kâdızâde’ye büyük ihtimâm gösterip, onun için bir medrese ve rasathâne inşâ ettirdi. Her talebe için bir dershâne yaptırdı. Medreseye müderrisler ve müderrislerin başına Kâdızâde’yi tâyin etti.
Kadızâde Rûmi, ilk öğrenimini Molla Fenari gibi değerli bilim insanlarının ders verdiği bursa medreselerinde bitirdikten sonra, matematik ve astronomi konularındaki mevcut bilgilerine yeni bilgiler katmak, yeni yapıtlar ortaya koymak üzere çağın en tanınmış kişi bilim merkezlerinden Horosan ve Maveraünnehir bölgelerine gitti. Ancak Bursa’dan ayrılıp buralara gitmeden önce, babası ve öteki aile etrafının mani olabileceğini düşünerek yolcu kararını yalnızca kız kardeşine söyledi. Yanına kitaplarını koyduğu heybeden başka bir şey almadı ve üzerinde yeteri kadar para bulunmadığını bilen kız kardeşi, kendisine ait bütün mücevherlerini ağabeyinin kitapları arasına koydu.
Çeşitli önemli kitaplar hakkında "şerh" adı verilen yorumlar yazmış ve bu konuda ünlenmiştir. Bunlardan bir tanesi Osmanlı Medreselerinde okutulan el-Harezmi'nin Mülahhas fi'l-hey'e adlı astronomi kitabına yazdığı şerhdir. İkinci olarak da Şemseddin-i Semerkandi'nin geometri ve üçgenlerin niteliklerine dair kaleme aldığı Eşkalü't-te'sis'i şerh etmiştir. Bir de Muhtasar fi'l-hisab adında bir Arapça eseri vardır ki, birinci kısım aritmetik, ikinci kısım cebir ve denklemler, üçüncü kısım ise ölçmelerden ibarettir.
Son derece dürüst , alçak gönüllü ve ciddi bir yaratılışa sahip olan Kadızâde Rûmi, önce doğduğu şehir olan Bursa’da hemen peşinden çağın en tanınmış kişi bilim odakları olan Horosan ve Maveraünnehir Bölgelerinde yetişerek ün kazanmış Orta Çağ’ın en ehemmiyetli Matematik ve astronomi bilginlerindendir. Yapıtlarında Yaşadığı çağda Moda olan Astrolojiye (yıldız falcılığına) ait bir satır dahi bulunmayan Kadızâde Rûmi, Gözlem ev’de gökcisimlerinin hareketlerini inceleyip, çağın en yetkin astronomi cetvellerinin bitirmesinde ehemmiyetli katkılarda bulundu. Bu çalışmaları sırasında matematik ve astronomi biliminin en son kaidelerini geliştirip uyguladığı gibi, astronomi için gerekli olan fizik kaidelerini astronomiye ilk uygulayan da odur.
Kadızade'nin en önemli eseri ise, Gıyaseddin Cemşid'in Risale fi'istihraci'l-ceyb-i derece vahide eseri için yazdığı şerhdir. Sadece kitap hakkındaki yorumlarını belirtmesine rağmen Kadızade burada bir derecelik yay sinüs hesabı usulünü yazardan daha iyi ve daha basit bir şekilde açıklamıştır. Kadızade'den zamanın en ciddi ve gerçek astronomu olarak bahsedilir. Tüm bu sebeplerden dolayı Kadızade'yi Osmanlı Türklerinin birinci gerçek astronomu ve matematikçisi olarak kabul edebiliriz.
Derlemedir.
Biyografi Konusu: Bursalı Kadızade Rumi nereli hayatı kimdir.