Arama

Soyu Tükenmiş İnsansılar

Güncelleme: 13 Haziran 2011 Gösterim: 4.586 Cevap: 0
AndThe_BlackSky - avatarı
AndThe_BlackSky
VIP VIP Üye
13 Haziran 2011       Mesaj #1
AndThe_BlackSky - avatarı
VIP VIP Üye
Homo erectus
Bundan yaklaşık 1.8 milyon yıl önce dik duran Homo erectus türü ortaya çıkmıştır. Bir bataklığa yüzüstü düşmüş halde bulunan Turkana boy ismi verilen homo erectus iskeleti, günümüze kadar neredeyse tam olarak ulaştığı için homo erectuslara dair birçok bilgiye ulaşılmasını sağlamıştır. Bulgular homo erectusun oldukça iri olduğunu, avcılıkla veya leş yeyicilikle geçindiğini göstermektedir.
Sponsorlu Bağlantılar
260px Homme de Tautavel

Homo erectus (Latince’de "dik insan"), soyu tükenmiş insangil türüdür ve modern insanların (Homo sapiens) atası olduğuna inanılır.
Homo erectus, insangillerin evrim sürecinde yeni bir türdür. Yaklaşık olarak 1.9 milyon yıl öncesinden 250 bin yıl öncesine kadar var olmuştur. Bu zaman dilimi, Pleistosen’in başlangıcından ortalarına kadar uzanır. Homo erectus’un fosil kalıntılarına ilk kez 1890’larda rastlandı, ancak o tarihlerde insan evrimi konusunda yeterli bilgi bulunmadığından, bulunan her Homo erectus fosili ayrı insan türü olarak adlandırıldı. Günümüzde bu kalıntıların tümü Homo erectus olarak sınıflandırılır.
Kronolojik açıdan bakıldığında Homo erectus, maymuna daha yakın duran Australopithecus ile Homo sapiens arasında yer alır. Fosil kalıntıları 2 milyon-1,5 milyon yıl öncesine ait olan Homo habilis, Homo erectus ile Homo sapiens arasında bir türdür.
Homo erectus’un yeryüzünde geniş bir alana dağıldığı fosil buluntularından anlaşılmaktadır. İlk fosil Cava Adasında ortaya çıkarılmıştı. Daha sonra Pekin yakınlarında, Cezayir’de, Orta Afrika’da, Avrupa’da pek çok fosil bulundu. Bu fosillerin bazılarında Homo erectus ile Homo sapiens arasındaki ayrımın belirsiz hale geldiği görülür.
Homo erectus ile Homo sapiens arasındaki temel ayrımın kafatası ve diş yapılarında olduğu görülür. Homo erectus’a ait kol ve bacak kalıntıları Homo sapiens’inkine benzer ve bu benzerlik Homo erectus’un da dik yürüdüğünün bir göstergesidir. Homo erectus’un beyin hacmi Homo sapiens’in beyin hacminden daha küçüktür. Ancak, Homo erectus’un beyin hacminin kendisinden önceki türden daha büyük olduğu görülür. Homo erectus ile Homo sapiens arasındaki geçiş türü olan Homo habilis’in beyin hacmi Homo sapiens’inkine oldukça yakındır.
Fosil kalıntıları Homo erectus’un kafatası boşluğunun alçak, kemiklerinin kalın olduğunu gösterir. Ama kaş kemikleri yüksektir. Alın çökük, burun, çeneler ve damak geniştir. Öte yandan Homo erectus’un dişleri, başka hiçbir insan türünde rastlanmayan ölçüde iridir. Homo erectus, ateşi kullanan ve mağaralarda barınan ilk insan türüdür.
American Journal of Physical Anthropology dergisinde yayınlanan aşağıdaki makale Türkiyeden bir örneğe yer veriyor.Araştırmaya göre, homo erectus kafatası üzerinde tüberkülozun yol açtığı kemik deformasyonları açıkça görülüyor. Böyle kemik deformasyonlarının D vitamini eksikliğine bağlı iskelet ve bağışıklık sistemi zayıflığından kaynaklandığı tıp uzmanlarınca zaten biliniyor. Bilinenler ile fosil üzerindeki buluntular ortak değerlendirildiğinde Anadolu’daki ilk insanların ekvator bölgesinden geldikleri ve siyah derili oldukları sonucu çıkarılıyor. Ekvator bölgesinden kuzey enlemlere doğru göç eden siyah derili insanların, deri yapısından dolayı vücutlarında daha az D vitamini oluştuğu, bunun da iskelet ve bağışıklık sistemlerini zayıflattığı, böylece tüberküloz dahil hastalıklara kolay yakalandıkları tezinin jeolojik geçmiş için de doğru olduğu anlaşılıyor.

Homo habilis
260px Homo habilis
Homo habilis (Latince yetenekli insan), soyu tükenmiş hominid türlerinden biridir. Günümüzden yaklaşık 2.5 ila 1.8 milyon yıl önce Pleistosen'nin başlangıcında yaşamıştır.
H. habilis genellikle homo türünün ilk örneği kabul edilir. Homo türüne dahil canlılar arasında muhtemelen insana en az benzeyenidir. Kısa boylu, uzun kolludur. Ancak yüzü fazla çıkıntı yapmaz, yani modern insana benzer şekilde basıklaşmaya başlamıştır. Australopithecinenin soyundan geldiğine inanılır. İnsansı maymunlara benzeyen ve h. habilisden daha iri olan homo rudolfensisin ise yakın atalarından olduğu düşünülmektedir.
H. habilisin beyni modern insanın beyninin yarısından biraz küçüktür. Buna rağmen fosil kalıntılarının yanında çoğunlukla taş aletlere rastlanır. Daha uzun boylu ve daha beyni daha gelişmiş olan homo ergasterin de atası olduğu düşünülmektedir. Homo ergaster modern insana oldukça benzeyen homo erectusun atasıdır. Homo habilisin modern insanın doğrudan atası olduğu mevzuu hala tartışmalıdır.
Homo habilisten 100 - 200 bin yıl önce australopithecus garhi de taştan aletler yapmıştır (yaklaşık günümüzden 2.6 milyon yıl önce). Homo habilis taştan aletler ve silahlar yapmış olduğu halde avcılıkta torunları kadar usta olduğu söylenemez. Daha çok leş yeyici olduğu, silahları savunmada ve et sıyırmada kullandığı düşünülmektedir. Kendini savunabiliyor olması, daha tehlikeli ortamlarda diğer primatlaraoranla hayatta kalmasına daha fazla imkân vermiştir.

Homo habilis buluntuları
H. habilis, Tanzanya’da Olduvai Boğazında bulunan fosilleriyle tanınır. Bu fosillerin bulunduğu yerler I. Yatak ve II. Yatak olarak adlandırılır. Türe bu ad, 1964 yılında verilmiştir. Bu fosillerin bulunduğu I. Yatak’ta ayrıca Australopithecus boisei kalıntıları, yontulmuş taş aletler ve dericilikte kullanılan bir alet bulunmuştur. II. Yatak olarak adlandırılan kazı alanında Homo erectus kalıntıları da ortaya çıkarılmıştır.
Burada bulunan ve Homo habilis olarak adlandırılan birey sayısı yedidir. Homo habilis’in insan evrimindeki yeri kesinlik kazanmamıştır. Bir görüşe göre Homo habilis, Australopithecus africanus türünden çok az farklılık gösterir. Bu arada homo habilis ile Homo erectus’un ayrı evrim çizgisi izlediğini savlayan bilimadamları da vardır.
Koobi Fora'da keşfedilmiş olan, "KNM ER 1813" katalog numarası ile anılan, yeniden birleştirilmiş fosil, H. habilis kafatası.
200px Homo habilis KNM ER 1813

H. habilis'e ait olduğu belirlenmiş olan bazı önemli fosil örnekleri aşağıda, belirlenmiş yaşlarına göre en yaşlı olandan başlayarak sıralanmıştır.
  • KNM ER 1813: 1973'de Kenya'nın Koobi Fora bölgesinde keşfedilmiş ve 1,9 milyon yaşında olduğu belirlenmiş olan, görece tam bir H. habilis kafatasıdır. Beyin kapasitesinin 510 mL olduğu saptanmıştır ki, keşfedilmiş başka bazı erken H. habilis örnek ve formlarınınki gibi etkileyici değildir.
  • OH 24: Ekim 1968'de Tanzanya'nın Olduvai Kanyonu'nda Jonathan Leakey tarafından keşfedilmiş ve 1,8 milyon yaşında olduğu belirlenmiş olan, "Twiggy" takma adıyla anılan, biçimi belli ölçüde bozulmuş bir H. habilis kafatasıdır. Beyin hacminin 600 mL'den biraz daha az olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, yüzünün öne çıkıklığının, daha ilkel olan australopitekin üyelerine göre daha az olduğu da saptanmıştır.
  • OH 7: 4 Kasım 1960'da Tanzanya'nın Olduvai Kanyonu'nda Jonathan Leakey tarafından keşfedilmiş ve 1,75 milyon yaşında olduğu belirlenmiş olan, dişleri tam bir H. habilis alt çenesidir. Araştırmacılar, dişlerin küçüklüğüne dayanarak, çenenin sahibi olan bireyin 363 mL gibi bir beyin hacmine sahip olduğunu öngörmektedirler.
  • KNM ER 1805: Kenya'nın Koobi Fora bölgesinde keşfedilmiş ve 1,74 milyon yaşında olduğu belirlenmiş olan, erişkin bir Homo habilis kafatasının üç parçasını içeren bir örnektir. Bir H. habilis'e ait olduğu belirlenmeden önce, kafatasının genel şekline ve çenenin öne çıkıklığındaki (prognatizmdeki) azlığa dayanarak, bu örneğin bir Homo erectus'a ait olduğu öne sürülmüştür.

Homo tricapus

Homo tricapuslar 1.5 - 1.000.000 yıl arası yaşamışlardır. Homo Sapienslere en yakın türdür. Beyin hacimleri homo erectuslara göre daha genişti ve homo erectuslardan daha iriydiler. Bu canlılar ağaçtan kendi yaptıkları mızraklarla avlanarak ve meyve toplayarak yaşamlarını sürdürüyorlardı. Homo tricapuslar çok sosyal canlılardı. Ateş yakıyor, ölülerini gömüyor, yaşadıkları mağaralarda resimler çiziyorlardı. Avladıkları hayvanların kürklerinden kıyafet yapıyorlardı. Bu canlılara ait kalıntılar kuzey Afrika,Mezopotamya ve Anadolu'da bulunmuştur.

Homo neanderthalensis
Homo sapiens ile bundan yaklaşık 250-300 bin yıl önce ortaya çıkan Neandertalin uzunca bir süre dünya üzerinde birlikte bulunduğu ve bu iki türün birbirleriyle karşılaştığına dair arkeolojik kanıtlar mevcuttur. Kimi görüşler de, bu iki türün birbirinin farklı olduğunu fark etmeden birlikte üremiş olabileceğini, dolayısıyla da günümüz insanının kökeninde Neandertaller'in de olduğunu iddia etmektedir. Nitekim Asya'da bulunan bir fosilin Neandertal ve Homo sapiens türlerinin çiftleşmesinden meydana geldiği anlaşılmıştır. Neandertalın kemik-iskelet yapısı günümüz insanından oldukça farklıdır. Neandertal insanının çene kemiğindeki mandibular kemik kanalının tipik yapısı ayırt edici bir temel özelliktir. Neandertalın soyunun nasıl tükendiği kesin olarak bilinmemektedir. Bazı teorilere göre daha zeki ve daha yetenekli olan Homo sapiens tarafından yok edilmişlerdir.
Günümüze ulaşmış birçok Neandertal fosili bulunmuştur. Bu nedenle hakkında en fazla bilgiye ulaşılmış hominid türüdür. Neandertallerin soyu yaklaşık 30.000 yıl önce tükenmiştir. Ancak küçük bir kısmının çok daha uzun süre yeryüzünde kalmış olabileceği düşünülmektedir. Belki de dünyanın her yerinde binlerce yıldır karşılaşılan koca ayak vb. folklorik öykülerin kökeninde bu hantal ve tüylü hominid vardır.
Neandertaller fosillerinde yapılan çalışmalar parmaklarının kalın ve hantal olduğunu göstermektedir. Bu çağdaş insan kadar ince el işleri yapamadığının kanıtıdır. Neandertaller toplu halde yaşamış sosyal yaratıklardır. Sakat kalanlara bakmış, ölülerini gömmüşlerdir. Çok fazla fosil bulunmasının nedeni ölülerini gömmüş olmalarıdır.

Vikipedi, özgür ansiklopedi

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.

Benzer Konular

16 Aralık 2011 / ThinkerBeLL Zooloji
4 Ekim 2009 / nünü Çevre Bilimleri
27 Aralık 2012 / Misafir Soru-Cevap
27 Haziran 2012 / Misafir Cevaplanmış
9 Mart 2010 / _KleopatrA_ X-Sözlük