2) -Bizden Âlâ Doktor mu Var-
“Kişi kendinin doktorudur”
Bu söz, her ne kadar uluslar arası atasözleri sınıfından olsa da, bizden fazla sarıp sarmalayan, benimseyip kucaklayan hiç bir millet yoktur. Bunun bir nedeni de, hastalıklara karşı çekici bi yanımız olmasındandır. Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Süleyman Türk, Türkiye’de hasta sayısının her geçen gün anormal şekilde arttığını, hastalığı olan insan sayısının, nüfusun yüzde 90’ına ulaştığını söylemiş. Bununla beraber, Türk Sağlık-Sen'den yapılan açıklamaya göre, Türkiye'de yaklaşık 108 bin doktor görev yapıyormuş.
E şimdi elini vicdanına koy arkadaş. Doktor başına 653 hasta düşen bir ülkede yaşıyorsan, sen ne yaparsın? Dur dur söyleme. Ben tahmin edeyim. Eminim söyleyeceklerin bir kaç maddeyi geçmez.
1- Hastalanmazsın (Eğer bunu yapabiliyorsan Allah aşkına bize de öğret)
2- Hastalanır fakat çaktırmazsın.
3- Hastalanır ve senin haricinde 652 hasta ile uğraşan doktordan yardım istersin (sıranı beklerken ölmen, bizi ve gündemi şaşırtmaz haberin olsun)
4- Hastalığını kendin tedavi edersin.
Bu maddelerden en popüler olanları şüphesiz ki 3. ve 4. maddelerdir. Ama konumuz gereği biz 4. madde üzerinde duralım.
- Hastalığını kendin tedavi edersin -
Bu yöntem bir zamanlar ebeveynden çocuğa miras olarak aktarılır ve tedavi yöntemleri pek değiştirilmezdi. Ama günümüz Türkiye’sinde sürekli kabuk atan, yenilenen teknolojiye bir nevi ayak uydurmak düşüncesiyle, gençler artık sadece ebeveynlerinden aldıkları bilgilerle yetinmiyor ve kendilerini geliştirip bir bakıma alanlarında uzman oluyorlar.
Mehmet, ekşimsi bi suratla babasının yanına gelir.. Karnını tutarak;
-Baba buram çok ağrıyoooder.
Baba, bilirkişi edasıyla Mehmet’i süzdükten sonra;
-Üşütmüşündür lan. Git annene söyle, bi leğen sıcak su hazırlasın, ayaklarını içine sok beklet iyice..diye tedaviyi patlatır.
Aradan yıllar geçer. Mehmet büyümüş ve evlenmiştir. Bir gün aynı sahne, Mehmet ve oğlu Ali arasında geçer. Ali gelir;
-Baba buram çok ağrıyooo der.
Mehmet kendinden emin bir şekilde;
- Üşütmüşsündür oğlum. Git annene söyle, bi leğen sıcak su hazırlasın, ayaklarını içine sok beklet iyice.. Ama ayaklarını sudan çıkarınca çok güzel bi şekilde kurula ki, sonra benimkiler gibi mantar olmasın

Bu gibi doktorların, bakteri misali her gün artmasının, en temel sebeplerinden bazıları da, yıllarca okulda dirsek çürütmeden, matematik fizik nedir bilmeden, öğrenciyi psikopat eden dönem ödevleriyle tanışmadan ve Hipokrat yemini edipte, yemine uymayınca çarpılma riski almadan doktor olabilmektir.
Bu arada şunu da belirtelim ki, ebeveyn hangi konuda uzmansa, çocukları da o konu üzerinde uzmanlaşır diye bir kaide yoktur. Mesela bizim diplomasız kadın doğum uzmanı Ayşe teyze vardır. Fakat çocuklarından biri kırık-çıkıkçı olmuştur. Diğeri ise Nazar Duası okuyarak baş ağrısını geçirir

Kozmik BiLincH'in "Çok Büyük Adamız Biz Var Ya" İsimli Kitabından Alıntıdır
