
Dalarsın düşüncelere ve bu düşüncelerle birlikte annemden hediye olan defterime, evet annemden... İki damla gözyaşı iner sessizliğime, iki damlanın sesi... Özlem değildir bunun adı,anlatılması imkansız... İçimde bir boşluk sonsuzluğu simgeleyen... Elimi kaldırdım "Kurtarın!!!..." diye. Ama feryatlar boşuna kimse tutmaz ellerimden. İnsanlara anlatmak boşuna. Seni dinler; ama anlamazlar, sadece boş yorumlar... Oysa ben yorum değil, sadece beni dinleyen ve başını sallayan insanlar isitiyorum, onaylarcasına düşüncemi...
Bu fedâkarlığı; ancak beni benle paylaşan güvercinim yapabilir.
Avucumun içinde canlı, tatlımı tatlı bir benlik. İnsanların bütün kötülüklerinden uzak ve masum bir arkadaş. Yaşlı gözlerimle anlatırken kafamdakileri, bir yandanda narin başını okşuyorum. O kadar masumki, sanki beni bana anlatıyormuş gibi anlamlı gözlerle bana bakıyor. Hiç kimseye anlatamadım kendimi... Can dostum, sensin benim yoldaşım, sensin benim arkadaşım...