Bazen o kadar yalnýz hissedersin ki kendini,
gözyaþlarýn dahi kuru akar gözlerinden...
Kirpiklerinden süzülüveremez zarifçe,acýtýr,yakar geçtiði yerleri...
Hiçbir iz býrakmaz yüzünde varolduðuna dair...
Býraktýðý izleri görebilecek kimse olmadýðýný
düþünmekse daha da kurutur onlarý...
Bazen o kadar yalnýz hissedersin ki kendini,
bir omuz ararsýn baþýný koyacak...
Oysa hiçbir omuz yoktur yakýnlarda kendi omuzundan baþka...
Kafandaki aðýrlýðý atmaktýr tek isteðin;
kafaný kendi omuzuna koymaksa daha da yorar
boynunu,ve daha da zorlaþýr sabah baþýn dik uyanývermek...

Bazen o kadar yalnýz hissedersin ki kendini,
baðýrmak, haykýrmak istersin delicesine...
Oysa seni duyabilecek kadar yakýn birini hissedebilsen tam o anda,
fýsýldamak dahi yeterli olurdu birkaç sözcüðü...

Bazen o kadar yalnýz hissedersin ki kendini,
evine,odana sýðýnýrsýn ve kalemin seni çaðýrýr olmadýk bir saatte...
Kelimeler yalnýzlýðýný döker masum kaðýtlara,
kaðýtlarda dolaþan gözlerin yine ýslanmaya baþlar kuru kuru...
Sabah olduðunda, yazýlarý yalnýzlýkla birlikte

Bazen o kadar yalnýz hissedersin ki kendini,
gözyaþlarýný öpebilecek,omuzu omuzundan daha yakýnda,
dile getirilmemiþ fýsýltýlarýný dahi duyabilecek ve
yazýlmamýþ kelimeleri dahi okuyabilecek birini ararsýn kuru gözlerinle...
Oysa ufuðu bulandýracak kadar ýslaktýrlar hala, bakarsýn da göremezsin...

Bazen o kadar yalnýz hissedersin ki kendini
gözyaþlarýn dahi kuru akar gözlerinden...
Kirpiklerinden süzülüveremez zarifçe,acýtýr,yakar geçtiði yerleri...
Hiçbir iz býrakmaz yüzünde varolduðuna dair...
Býraktýðý izleri görebilecek kimse olmadýðýný
düþünmekse daha da kurutur onlarý...
Bazen o kadar yalnýz hissedersin ki kendini,
bir omuz ararsýn baþýný koyacak...
Oysa hiçbir omuz yoktur yakýnlarda kendi omuzundan baþka...
Kafandaki aðýrlýðý atmaktýr tek isteðin;
kafaný kendi omuzuna koymaksa daha da yorar
boynunu,ve daha da zorlaþýr sabah baþýn dik uyanývermek...

Bazen o kadar yalnýz hissedersin ki kendini,
baðýrmak, haykýrmak istersin delicesine...
Oysa seni duyabilecek kadar yakýn birini hissedebilsen tam o anda,
fýsýldamak dahi yeterli olurdu birkaç sözcüðü...

Bazen o kadar yalnýz hissedersin ki kendini,
evine,odana sýðýnýrsýn ve kalemin seni çaðýrýr olmadýk bir saatte...
Kelimeler yalnýzlýðýný döker masum kaðýtlara,
kaðýtlarda dolaþan gözlerin yine ýslanmaya baþlar kuru kuru...
Sabah olduðunda, yazýlarý yalnýzlýkla birlikte

Bazen o kadar yalnýz hissedersin ki kendini,
gözyaþlarýný öpebilecek,omuzu omuzundan daha yakýnda,
dile getirilmemiþ fýsýltýlarýný dahi duyabilecek ve
yazýlmamýþ kelimeleri dahi okuyabilecek birini ararsýn kuru gözlerinle...
Oysa ufuðu bulandýracak kadar ýslaktýrlar hala, bakarsýn da göremezsin...

Bazen o kadar yalnýz hissedersin ki kendini



