Doğumla başlar herşey... hayatın akımına kapılmışsınızdır, mutluluklarla, işkencelerle, darbelerle başlayan serüvene hoş gelmişinizdir artık. İlk yaşlarda ne olduğunu bilemezsiniz 5-6 yaşlarında artık görmeye başlarsınız etrafınızı, insanlara sadece boş boş bakarsınız, derken 7 yaşınıza gelmiş kendinizden büyük çanta sırtınıza yüklenmiş, süslü püslü defterler, kalemler, süslü silgiler...
5 yıl öyle böyle geçer anlamazsınız, öğretmeninizden kimi zaman dayak yersiniz, kimi zaman sınıfın içinde övülürsünüz, teneffüslerde koridorlarda koşarsınız neden koştuğunuzu dahi düşünmeden oyun oynarsınız neden oynadığızı bilmeden, arkadaşlarınızı değerlenderecek kadar bile bir düşünce erişkinliğine ulaşamamışınızdır, masumsunuzdur...
Artık ortaokul yılları başlar, artistleşme güdüleriniz olgunluğa ulaşmak için yol almaya başlamıştır, artık karşı cins yavaş yavaş gözünüzün önüne gelir, kimi zaman hoşlandığınız erkek, ve kıza yaklaşamaz çekinir, kimi zaman oralı bile olmazsınız.. ya çok kötü istenmeyen bir öğrenci, velilerin dahi şunu okuldan atsınlar dediği biri, ya da inek gibi çalışıp teşekkür, takdir serisini tamamlayan bir kravatı boğazına kadar düğümlenmiş bir erkek, ya da saçları örgülü masum bir kız...
Yaz tatillerinde işte çalışmak zorunda kalan bir çocuk ya da yaz tatilini denizde geçiren ya da evde bilgisayar karşısında zamanını tüketen biri..
Yaşam size yön vermeye başlamıştır, artık ya sosyal ya da asosyal olarak insanların beyninde tanımlanmışınızdır...
Lise yılları başlamıştır, o sınav bu sınav..o erkek, o kız, aşk, sevgi, ihtiras, kavga, kıskançlık, uyuşamamazlık, ergenlik çağı gürültüleri...Herkes sizden hukuk kazan, öğretmen ol, doktor ol diye baskıya başlamıştır , siz ya değil tıp fakültesini kazanacak puanı alma, sınavda kalem dahi oynatamayacak birisinizdir..hehe der geçiştirmeye çalışırsınız...
Sınav günü gelmiştir, kıyaslama dönemi başlamıştır.. benim oğlan şurayı tutturdu, benim kız bi sene daha hazırlanacak, karmaşalığın arasında kalmışınızdır..
İyi bir yeri kazanırsanız övgüler başlar, kazanamazsanız "neden olmadı, senin kızda çocukta hiç kafa yok" eleştirileri hakim olmaya başlar, bunalmışınızdır...
Üniversiteyi kazanamayan erkek askeremi gitsem düşüncelerine erişir, bir taraftan git iş bul, kazanamadın gör bakalım piyasayı başına dank etsin derler.. Askerlik bir çözüm yolu olur kimi zaman...
Kız öğrencimiz kazanamadığında hemen başlarlar "Evlensin ya evde oturup napcak!, ya da mağazalarda tezgahtarlık yapsın madem okumadı!" üzücü ve yıpratıcı eliştiriler hep devam eder, evlenmeyi çözüm olarak görür çoğu zaman belkide kızımız...
Kazanan ve üniversitede okuyan çocuğumuz, kızımız başlar "Bi sene dahamı hazırlansaydım?, off 2 punla orayı burayı kaçırdım" bu arada KPSS ye hazırlanmayıda hiç eksik etmez...
Önlisans okuyanlara geç geç 4 yıllığa geç eleştirileri başlar, sankı çok kolaymış gibi... hep bir eleştiri yumağı devam hali alır...
Lisans okuyanlara.. Sende işsizler ordusuna katılacaksın hadi bakalım demeye başlarlar, tabi arada olumlu konuşahlarda olmaz değil...sen bi mezun olda işin hazır yavrummm
Mezun olursun ne iş ne güç.. Kpss de çakmışsındır... saçların ağrır vaziyet hele bi askere gideyim dönünce Allah Kerim dersin, askere gidersin bitmesin diye dua edenlerin sayısı inanınki az değildir...Kız, erkek mezun olur insan kaynakları sitelerinin müdavimi olurlar 1000 yere başvururlar nafile..ne arayan ne soran,, ya acaba sitelere cep telefonumu yanlışmı yazdım beni aramıyorlar dersin nafile.... doğru yazmışsındır...
Arkanız sağlamsa relaks olmanız gerekir.. işiniz hazırdır...Hele bide güzelseniz, iş başvurularınızın değerlendirilmesi çoğu zaman olumlu olur... bilginize dahi bakmazlar..acı/
İş bulmuşsunuzdur iyi kötü, bu sefer evlilik muhabbetleri başlar "İşini buldun, askerliğine yaptın, aslansın kaplansın evlen artık" baskıları başlar, belki yine dayanamazsınız evlenirsiniz...
Evlenirsin ya çoçuk ne zaman olacak baskıları başlar..ya hadi al sana çocuk onuda yaptık dersiniz...
Ha bu arada faturalar gelir, taksitler, kredi kartları yamulmaya başlamışsınızdır.. derken yaşlanmaya ve hala borçlanmaya devam edersiniz... saçlar beyazlaşmaya, yüz kırışmaya, gözler görmemeye, dişler dökülmeye yüz tutmuştur...
Arkanıza dönüp baktığınızda birşe göremezsiniz, dönmek istersiniz olmaz, hadi bir şans daha,, ben bu sefer çizmek isterim hayatımı ben şekillendirmek isterim dersiniz... SENİN HAKKIN 1... derler.. kompleks yapmışsınızdır... ama gerçeklerden kaçamazsınız... artık baba ve anneliği bırakıp, büyük anne ve büyük baba modlarına ulaştırmalısınızdır kendinizi...
Çünkü çocuklarınız evlenme çağına gelmiştir, krediler çekilmiştir, borç gırtlaktadır, sorunlar kermekeştir...
lay lay lay layyyy evlenmişinizdir çocuğu/çocuklarınızı .. artık tatil yapmak emekli olduysanız gezip tozmak istersiniz...
la lay layyyyy elinize torunu sıkıştırmışlardır. Anne ben çalışıyorum, baba ben çalışıyorum... Lütfeeen bak derler,...bakarsınız.. zor olur ama anna kalbidir işte hayır diyemezsiniz..
Derken kalp hastası ve benzeri bir hastalığa tutulmuşunuzdur, torununuza şeker alırken bakkalda markette yığılıp kalpten gidersiniz...
Acılarla, tatlılarla bir hayata nokta dersiniz ve biter... bayram olur, seyran olur, mezarınıza o çocuklarınıza belkide gelmez... siz geri dönemezsiniz...
Toplam Yorum 0
