Arama
Günlük Kontrol Paneli
Bu Mesaja Puan Verin

Mustafa Kemal Paşa,izmir, İngiliz Konsolosu

Baragyal 4 Ocak 2014 21:18

Başkumandan, düşmandan kurtardığı İzmir'de geçireceği ilk gecesinin tarif edilemez sevincini yaşıyordu.
Izmir'deki yeni evinde Mustafa Kemal Paşa ilk gecesini çalışarak geçirdi.
Kendisi için zengin bir sofra hazırlandığı halde hiçbir yemeğe dokunmadan ufak tefekle karnını doyurdu ve geç vakitlere kadar çalıştı. Ertesi sabah erkenden uyanmıştık. Hafif bir kahvaltıdan sonra vilayet konağına gittik ve doğruca Vali'nin odasına girdik. Vali, İngiliz Konsolosu ile konuşuyordu. Biz gelince Vali ayağa kalktı ve Konsolos ile Mustafa Kemal Paşa'yı tanıştırdı. Konsolos, iyi Turkçe biliyordu. Paşa Vali'ye sordu:

-Konu nedir?

Vali anlattı:

-Sayın Konsolos, İngiliz tebasından olan vatandaşlar ile Rum, Ermeni, Yahudi gibi azınlıkların güven altında bulunduklarını belirtir bir "güvence" istiyorlar. Ben kendilerine herkesin eşit biçimde güven altında olduklarını bildirdim.

Mustafa Kemal Paşa, Konsolos'un Türkçe bildiğini biliyordu, öyle olduğu halde öfkesini belirtmek için sordu:

- Ee, peki daha ne istiyormuş?

Bu soruya Konsolos Türkçe cevap verdi.

-Tebamız hakkında hükümetinizden yazılı teminat istiyorum!

Konsolos garip bir biçimde diklenmişti... Paşa'nın sesi havada kırbaç gibi şakladı:

-Yunanlılar zamanında kendi tebanızı daha emniyette mi görüyordunuz?

Konsolos gerisinde İngiliz devletinin bulunduğunu belli eden bir kasılma ile:

-Evet , dedi. Yunanlılar burada iken tebamızı emniyette görüyorduk.

-Öyleyse buyrun tebanızla birlikte Yunanistan'a gidin, efendim!

Konsolos kendisinden umulmayacak bir cesaret gosterdi:

-Yani majestelerimin hükümetine savaş mı açıyorsunuz?

Mustafa Kemal iyice öfkelenmişti fakat öfkesini tuttu ve Konsolos'a:

-Siz kiminle ve ne konuştuğunuzu biliyor musunuz?.. Ben Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve Türk Orduları Başkomutanıyım. Savaş açmaya, barış yapmaya hakkım var. Siz kimsiniz!.. Hükümetiniz adına savaş ve barış görüşmeleri yapmaya yetkili misiniz? Böyle bir yetkiniz varsa görüşelim. Yoksa (eliyle kapiyi gosterdi) buyurunuz efendim!..

O kasım kasım kasılan Konsolos, Mustafa Kemal Paşa'nın son cümlesi üzerine sapsarı kesildi ve tek bir kelime söylemeden kapıdan cıktı gitti.

Mustafa Kemal Paşa arkasından bir süre baktıktan sonra Vali'ye döndü:

-Yüz vermeyin Vali Bey! Bunlar karşılarında hala Babaili Hükumeti var sanıyorlar. Bir zırhlısı önünde pısacak, bir blöfü önünde yelkenleri suya indirecek "devletcik" sanıyorlar bizi!.. Küstahlığın derecesine bakın, bana "Savaş mı açıyorsunuz?" diye soruyor, barut kokan bir odada sorduğuna bak!.. Savaş halinde değil miyiz sanki!..

Atatürk'ün Başyaveri Salih Bozok Anlatıyor
Bu Kategoride: Varsayılan
Gösterim 459  Yorum 0  
Önceki     Ana Sayfa     Sonraki
Toplam Yorum 0

Yorumlar