Ne zamandan beri buradayım?
Ne zamandan beri boşalan kadehlerimi dolduruyorsun, ey meyhaneci?
Gel, karşıma otur… bana, senin bilip de benim bilmediklerimden bahset.
Bana, geçmiş çağlara basa basa bugünü bulmuş, bugünü de yarın için basamak yapmış âgâhlıklardan bahset!
Bana, sergüzeştlerini kendi kanlarıyla yazan aşk kahramanlarından bahset!
Bana, kahramanlıkların en şereflisi olan Hak kahramanlarından söz aç!
Bana, bu kapının kullarından, gazilerinden, şehitlerinden söyle!
Ey meyhaneci!
Yoksa bu aşırı dileklerimde, talepleri, duaları ve adaklarıyle gayb hazînelerini zorlayan kulların ısrarı mı var?
Hayır, hayır… ben, o bilmediklerini öğrenmek, bildiklerini îlân etmek isteyenlerin ebediyen yabancısı kalmayı arzularım.
Ey meyhâneci!
Sen sâde kadehimi kendi elinle doldur ve beni bu dünyânın ayılmaz sarhoşlarından kıl!
Eğer küplerin boşaldıysa, eğer kadehime koyacak içkin kalmadıysa, ziyânı yok… gel karşıma otur ve bana kendinden bahset!
Şâyet seni dinlemeye tahammül edemez olur da, gene elim, boş kadehime sarılırsa, düşünme, onu kanımla doldur ve korkmadan dudaklarıma daya!
Sh: 18
Kaynak: Sâmiha AYVERDİ HANIMEFENDİ, Dile Gelen Taş, Kubbealtı, I. Baskı: 1999, İstanbuL
Toplam Yorum 2