Şimdi;
utançtır,tanelenen sarışın çocukların başaklarında.
Ovadan;
gözü bağlı bir leylak kokusu,ovadan çeviriyor o küçücük güneşimizi.
Taşarak evlerden taraçalardan,gelip sesime yerleşiyor.
Sesimin esnek baldıranı,sesimin alaca baldıranı.
Ve kuşlara doğru
fildişi: rüzgarın tavrı.
Dağ: güneş iskeleti.
Tahta heykeller arasında denizin yavrusu kocaman.
Kan görüyorum,taş görüyorum,bütün heykeller arasında
karabasan ılık acemi
- uykusuzluğun sütlü inciri -
kovanlara sızmıyor.
Annem çok küçükken öldü
beni öp, sonra doğur beni.
Cemal SÜREYA
Toplam Yorum 0