Temel ve Fadime evlenir, şehire gezmeye giderler, lunaparka gelirler.Fadime uçan salıncağa binmek ister ,Temel olmaz der,Fadime binmek istiyorum der,Temel olmaz der,Fadime ısrar eder,Temel
''olmaz donun gözükür'' der.
Temel yürür ,biraz sonra arkasına bakar ki Fadime yok, kafasını kaldırır ,Fadime salıncakta, bağırır;
''Ben sana demedim mi binme donun gözükür diye'',
Fadime cevap verir:
Gözükmesin diye donumu çıkardım !
.................. .................... ....................
Temel ava çıkmış, eli boş dönmemek için kasaptan bir tavşan almış. Fadime,
- Ha pu netur, soyulmuş tavşanı nasıl avlaysun?
- Sevişirken yakaladum, çiyinmeye firsatu olmadu vurdimm onuuu.
............. ................ ................
Agop'un Hiristo'ya borcu vardır ama ödeyecek parası yoktur.
Borcun Vadesi gelmiş Agop evde dönelemektedir. Hanımı sorar :
-"Efendi bu ne haldir ?"
-"Sorma Hiristo'nun parasının günü yarın. Ödeyecek para yok uyku tutmuyor ki yatayım."
- "A efendi ben onu hallederim şimdi"
diyen kadın Hiristo'nun kapısını çalar
- "Hiristo Hiristo bizimkinin sana borcu vardır ya"
- "A evet"
- Ha onu yarın ödeyemeyecek parası yoktur. "Şimdi birazda sen uykusuz kal"
der.
............ ............. ...........
Viagra kullanımının yasak olduğu Mısır'da bir mısırlı pazarda gezerken yanına bir yabancı kaçakçı yaklaşmış. "Beyefendi" demiş, "Viagra almak istemez misiniz. Sadece 100 Mısır lirası"
- Değmez...
- 50 Mısır lirasına ne dersiniz?
- Değmez...
- Peki ya 20?
- Hayır değmez...
- Peki ya 10 Mısır Lirası?
- Değmez...
- Bakın, bu hapların her bir tanesi 10 Mısır Lirasına maloluyor. Nasıl olur da "Değmez" dersiniz !
- Yo yo, Haplara değer. Ama karım buna değmez..
............... .................... .................
Antikacı dükkanına giren adam,hiddetle bağırdı:
bana gerçek fildişi diye sattığınız biblo,meğer fildişi değilmiş,sahteymiş!..
antikacı hiddetli müşteriyi dinledikten sonra sakince cevap verdi:
olamaz efendim,dedi.Çünkü bizim biblolarımızın,hepsi gerçek fildişidir.Haa,ama fil takma diş takıyorsa onu bilemem.
............ ............. .............
İdris'in babası vefat etmiştir. Bunu ona alıştıra alıştıra söyleme görevi en yakın arkadaşı Temel'e düşer:
-Ula İdrus' Anan var mi?
-Var.
-Baban var mi?
-Var.
-Nah var!
...................
Temel ile Dursun Akmerkez'de karılarını kaybetmiş hararetle arıyorlarmış. Ortada koşuşturup dururken birbirlerine çarpmışlar. Ne oluyor birader demeye kalmamış, Temel:
- Kusura kalmayasun karımı kaybettim de onu arayrum, demiş.
Dursun,
- Sen de kusura bakma ama bende karımı kaybettum oni arayrum! diye karşılık vermiş.
Temel’in aklına bir fikir gelmiş ve demiş ki:
- Ula madem ikimiz da karılarımızı arayruz, karılarımızın tipini birbirimize tarif edelum ve ayrı ayrı yerlerde aramaya başlayalum. Eğer rastlarsak saat 12'de Mc Donalds'ın önüne gitmesini söyleruk.
Dursun tamam demiş ve başlamış karısını tarif etmeye:
- Benim karım sarışın, mavi gözlü, 21 yaşında, 1.75 boyunda, 60 kg, topuklu beyaz ayakkabı ve kırmızı mini etekli tek parça elbise giyeyur.
Sonra da Temel’e dönüp
- Senin karın nasıl biri? diye sormuş.
Temel içini çektinten sonra konuşmuş:
- Sittir et benimkini, seninkini arıyalum...
Toplam Yorum 2





