
Evet, bir bardak çay deyip geçmeyin aslında birçok gerçeği gösterir, hayatımızdan bir kesittir. İsterseniz başlayalım.
Çayın alt demliği "KAYNANADIR" sürekli kaynar durur. Hatta dikkat edilmezse taşabilir.
Üst demlik "GELİNDİR" alt demlik kaynadıkça onun da hareketi artar. Ama zamanla da olgunlaşır ve demlenir...
"GELİNİN KOCASI'' ise bardaktır. Her iki çaydanlıktan da yeterince nasibini alır. Biraz Kaynana doldurur onu; birazda Gelin... Bu nedenle de denge unsurudur. Açık ya da demli çayın hoşa gitmemesi bundandır.
"ÇOCUKLAR" çayın şekeridir. Tat verir. Çok şeker çayın lezzetini bozar. Şekersiz çaya alışanlara ise bir tanesi bile. Fazla gelir.
"GÖRÜMCE" ise çay kaşığıdır. Arada bir gelir; karıştırıp gider.
"KAYINPEDERE GELİNCE" oda " çay tabağı"dır. Çayın demine, suyuna karışmaz; bir kenarda lök gibi oturur. Sadece dökülenleri toplar ve çevreye zarar vermesini engeller. Ancak; ara sıra boşaltılması gerekir, yoksa taşıp her şeyi berbat edebilir.
"ÇAY SÜZGECİ" ailenin sahip olduğu değerlerdir. Aileyi dış müdahalelerden korur. Delikler büyük olursa çayın tadı kaçar.
Suyu ısıtan "ATEŞ" ise HOŞGÖRÜDÜR. O olmadan çay da olmaz.
KISACASI bir bardak çay "AİLEDİR"ve ağız tadıyla içilen bir bardak çayın üstüne yoktur.
HERKESE AFİYET OLSUN...

))



