Arama
Günlük Kontrol Paneli
Bu Mesaja Puan Verin

Sonsuz Sessizlik

adsız 4 Eylül 2012 21:14

Koca bir boşluk, sanki artık orada kalbim yok. Artık acımıyor, kanamıyor, acaba öldüm mü? Bu uzun ve karanlık sonsuzluk ne? Kalbime ne oldu, neden hiçbir şey hissetmiyor?
  • Acının da sınırı var derlerdi, o kadar çok acıdı ki; demek artık hissetmiyor. Çok ağrıma gitmişti yaptıkların, demek artık ömrüm böyle geçecek ama bu hissizlik ne tuhaf, insan hiçbir şey duyamıyor.
    Peki sevgime ne oldu?
    Yüzümde patlayan tokadın gibi, yere düşüp parçalara mı ayrıldı yüreğim? Madem parçalanabilirdi, bunca acıya nasıl dayanabildim? Tuhaf…
    Ölüm de böyle bir şey olmalı! Hiç işte! Hiç… Hiçbir şeysiz kalmak olmalı, hiçbir şey hissedememek, bomboş bir hal… Evet, evet, ölüm dediğimiz de bir hal olmalı. Zaten hissetmek için bedene ne gerek var?
    Sevildiğin tarafından ihanete uğramak, demek ölüm kadar acıymış.. Her ihanet bedenle yapılmıyor ki! Her yalanın ihanet, her kandırışın ihanet, her şiddetin ihanet ve anladım ki; her ihanet ölüm gibi ömrünü alıp götürüyor. Geriye koca bir hiç aklıyor, hiç…
    Aslında aşk da bir hiçlik hali değil mi? Kendinden başka birine, bir duyguya, bir ömre adamak varlığını ve daha çok o olmak, onunla var olduğunu bilmek, onunla yaşamak…
    O yüzden mi aşıklar bir nevi ölü sayılırlar? Onların varlıkları sanki aşığa karışır ve dünyada artık bedenen var olsalar da, ruhen yok sayılır….
    Ben bu karanlıkta şimdi hiç gibiyim. İhanetinle ruhum fırladı bedenimden, kırıldım, parçalandım, tükendim, inançlarımı, sevdamı, her ne varsa içimde güzel yaşattığım hepsini seninle kaybettim. Artık hiçteyim, ne olduğum yerdeyim, ne değilim!
    Hiç olmak; ölüm gibi, aşk gibi…. Zaten hiçtik, şimdi de hiçteyim…
Bu Kategoride: Varsayılan
Gösterim 3570  Yorum 1  
Önceki     Ana Sayfa     Sonraki
Toplam Yorum 1

Yorumlar

  1. Avatarı yok
    bENCE GÜZEL
     
    Ziyaretçi 5 Eylül 2012 11:34