İBRET DOLU BİR RÜYA

Mehmet Akif her sabah namaz için Sultan Ahmet Camii’ne gelir. Her gelişinde de yaşlı bir adamın kendisinden önce gelmiş olduğunu görür. Ne kadar erken gelse bu durum değişmez. Yaşlı adam mutlaka camiye ondan önce gelmiş bulunur. Ancak bu yaşlı pir-i fâni ve bu nur yüzlü adam hiç durmadan ağlamakta ve gözyaşı dökmektedir. Bundan sonras...ını Mehmet Akif şöyle anlatıyor:



Bu yaşlı insanın yanına bir gün sokuldum ve niçin durmadan . . .

nerden başlasam nasıl yapsam ne konuşsam bilemiyorum aklım durmuş başım dönüyor güleyimmi ağlayımmı bilemiyorum aslında yüreğim çığlık çığlığa ağlıyor ama ben görmek isdemiyorum gülmek isdiyorum sevmek sevilmek isdiyorum çokşeymi isdiyorum be canısı . . .

bu kalp unuturmu bilmem ama birşey biliyorumki çok acıyor durmadan kanıyor kanımın son damlasıda bittiğinde unuturum sandım meğer kendimi aldtmışım şimdi hep yanındayım uyuduğunda koynunda ağladığında omuzlarında koşduğunda sırtında güldüğünde dudaklarında kalbinde anlamsız bir acı hissetiğindeyse kalbinin en derinlerindeyim be canısı . . .

bu çeşmeden MÜSLÜMANA SU içmek haram!!!!!!!!!!!

Vaktiyle Bursa’ da bir Müslüman, eski adı “Yahudilik Yolağzı”, bugünkü adı Arap Şükrü olan muhitte çeşme yaptırmış ve başına bir kitabe eklemiş:

“Her kula helâl, Müslüman’a haram!..”

Bursa başkent, tabii Osmanlı karışmış, bu nasıl fitnedir diye…

Gitmişler kadıya şikâyete, adam yakalanıp yaka-paça huzûra getirilmiş. “Bu nasıl fitnedir, dîni İslâm, ahâlisi . . .

Bugün üç yıl bitti.

Onun karşısına gelinlikle çıktığ...ım günkü kadar mutlu...yum. Tanrım, onu ne kadar seviyorum.

Mükemmel bir erkek,cazibeli, yakışıklı, anlayışlı,sevecen, her şey var.

Bugün Cumartesi,bıraktım arkadaşlarıyla eğlensin.

En sevdiği yemek olan pastırmalı Kurufasulye ile pilav yapıyorum.

Pişti, demleniyor.

Banyo yaptım, en sevdiği kıyafeti giydim.

Yemekten sonra, şöminenin karşısına bir şişe . . .