Ampere gibi, fakirliği bilgi aşkıyla mağlub et!
Aristippus gibi, haz ahlâkının asil kurucusu ol!
Bentham gibi, (En alçak adam, kanunları kendi menfaatine alet edendir.) de.
Bergson gibi, (Hakikat geçmişte değil, gelecektedir.) diye söyle.
Berkeley gibi, Tanrıdan başka varlık tanımayan ol!
Buda gibi, (Ölümün ötesinde hiç kimse yoktur) ne demek, düşün.
Comte gibi, (Müsbet ilim ve insanlıktan üstün bir hakikat . . .
YEDİ MEHMETLER
Baragyal 17 Aralık 2014 23:12
Yıldızlar vardır görünmezler. Gölgeleri vardır toprakta... Bazı yıldızlar da vardır. Omuzlarda taşınmaz.
Kalote taşınır. Onu kimse bilemez Görünmezler de.... Namsız, nişansızdırlar."Muhacir çıktıktan sonra günlerce yürüdük. Köylerde kaldık. Hanlarda yattık... Çocuktum hafızamda hayal halinde kalanlar bu...”
Bugünün insanları gölgeleri ayaklarından zincire vurulmuş esirlere benzerler. Gölgeleri kendileri değil. Bir gölge yürüdü mü, diğerleri de yürümeye mecbur . . .
Kalote taşınır. Onu kimse bilemez Görünmezler de.... Namsız, nişansızdırlar."Muhacir çıktıktan sonra günlerce yürüdük. Köylerde kaldık. Hanlarda yattık... Çocuktum hafızamda hayal halinde kalanlar bu...”
Bugünün insanları gölgeleri ayaklarından zincire vurulmuş esirlere benzerler. Gölgeleri kendileri değil. Bir gölge yürüdü mü, diğerleri de yürümeye mecbur . . .
“Hamd ve Şükür.”
“Hamd ve Şükür.”
Hamd etmek. Hani “Elhamdulillaaah çok şükür!” deriz.
İslamda hamd ve şükür çok büyük bir şeydir.
“Ama ne kadar büyük?”
Elhamdulillah çok şükür yok öyle, öyle Elhamdulillah!
Hamd ve şükür! Hamd başkadır, şükür başkadır.
Şükredeceğin yerde hamd edersen tepetaklak gidersin.
Hamd edeceğin yerde şükredersen yine tepetaklak gidersin.
İslamiyette ya bir nezaket . . .
Hamd etmek. Hani “Elhamdulillaaah çok şükür!” deriz.
İslamda hamd ve şükür çok büyük bir şeydir.
“Ama ne kadar büyük?”
Elhamdulillah çok şükür yok öyle, öyle Elhamdulillah!
Hamd ve şükür! Hamd başkadır, şükür başkadır.
Şükredeceğin yerde hamd edersen tepetaklak gidersin.
Hamd edeceğin yerde şükredersen yine tepetaklak gidersin.
İslamiyette ya bir nezaket . . .
Ampul'ün faturası
Baragyal 13 Kasım 2014 12:55
İlk iş, personel sayısını azalttı, danışman, aşçı, garson, memur, polis, azalttı. Telefonlara kısıtlama getirdi, özel konuşma yapan, first lady dahil, kendi cebinden ödedi. Köşk’e tahsis edilen araçlardan 14’ünü, fazla diyerek iade etti. Geçiş üstünlüğünü asla kullanmadı, kırmızı ışıkta durdu. Eşiyle birlikte, sivil plakayla, markete gitti, kasada sıra bekledi. Eşi bileğini kırdı, ortalığı ayağa kaldırıp ambulans-doktor çağırmadı, sivil plakayla acil servise götürdü, röntgen çekilirken öncelik verilmesini . . .
zeytin ağaçlarını keserler kardeşim!
Baragyal 13 Kasım 2014 12:49
En sonda söyleyeceğimi, en başta söyleyeyim. Yeşilliği sadece çiğ köftenin yanında marul olarak seven bi milletin, zeytin ağaçlarını keserler kardeşim!
*
Çünkü, mesele sırf zeytin değildir.
*
Rahmetli annaneniz ovalaya ovalaya tarhana yaparken, amaaan boşver deyip, tarifini bi kenara yazmadınız ve marketten hazır çorba aldınız ya… İşte maalesef o nedenle gdo’dan kurtulamazsınız. Ne verirlerse, onu yiyeceksiniz. Zahmet edip sütlaç yapmadığınız için, katkı maddeleri belirsiz, . . .
*
Çünkü, mesele sırf zeytin değildir.
*
Rahmetli annaneniz ovalaya ovalaya tarhana yaparken, amaaan boşver deyip, tarifini bi kenara yazmadınız ve marketten hazır çorba aldınız ya… İşte maalesef o nedenle gdo’dan kurtulamazsınız. Ne verirlerse, onu yiyeceksiniz. Zahmet edip sütlaç yapmadığınız için, katkı maddeleri belirsiz, . . .