Baban Mehmet Âkif
gonuldostu 4 Kasım 2011 09:53
edigün dergisinin 1 Temmuz 1936 tarihli sayısında Mehmet Âkif’in Mısır dönüşü, ölmeden önceki son röportajı yayımlanır. Hastadır Âkif, dermansızdır, kırçıl sakalın çerçevelediği sapsarı bir yüzle cevap verir sorulara. “Özledin mi bizi üstat?” sorusuna, “Özlemek mi oğlum?… Özlemek mi?.. Mısır’dan üç gecede geldim. Bu üç gece, otuz asır kadar uzun sürdü… Orada on bir yıl kaldım. Fakat bir an oldu ki, on bir gün daha kalsaydım, çıldırırdım.” diye . . .
Bir Köy Camisinde Ramazan
gonuldostu 4 Kasım 2011 09:50
İster şehirde isterse köy, kasaba gibi daha küçük yerleşim birimlerinde olsun mahalle, geleneksel olarak caminin etrafında şekillenir. Cami dinî hayatın olduğu kadar sosyal yaşantının, insanî ilişkilerin, buna bağlı olarak yerleşmenin de merkezindedir. Çok yönlü bu merkezîlik herhâlde en çok Ramazan ayında hissedilir.
Çocukluğumun geçtiği köyde . . .
Çocukluğumun geçtiği köyde . . .
insanı insan yapan degerleridir
gonuldostu 3 Kasım 2011 11:19
Her gün menfaat peşinde
Kaçan insan insan değil
İki dostun arasın
Bozan insan insan değil.
Yeme fakir parasını
Deşme Adem'in acısını
İki dostun arasını
Bozan insan insan değil.
Gözler olur nehir
Dolaşırım şehir şehir
Haksız yere birtek küfür
Eden insan insan değil.
Vasiyetim vardır size
Yaşları doldurmam göze
Söylenen tatlı söze
Kızan insan insan değil. . . .
Kaçan insan insan değil
İki dostun arasın
Bozan insan insan değil.
Yeme fakir parasını
Deşme Adem'in acısını
İki dostun arasını
Bozan insan insan değil.
Gözler olur nehir
Dolaşırım şehir şehir
Haksız yere birtek küfür
Eden insan insan değil.
Vasiyetim vardır size
Yaşları doldurmam göze
Söylenen tatlı söze
Kızan insan insan değil. . . .
anadolu inasını böyle sözler yazar ve şarkılar oluşturur gölümüze hitaben
gonuldostu 3 Kasım 2011 11:15
EFKARIM ZOR
Ettiler dost pazarında
Esir gözler kaşa beni
Sorgusuz can pazarında
Yazdılar başa beni.
Efkarım zor gelir bile
Sözüm sohbetim merdiyle
Nice bulunmaz derdiyle
Koydunuz baş başa beni.
Başım yüce arşa değil
Gücünüz yeterse eğil
Meyil vermiş bellemeyin
Acı pişmiş aşa beni.
Ateş vursa çam dalına
Demir dönse at nalına
Kızgın kömür mangalına
Yakmayınız maşa beni. . . .
Ettiler dost pazarında
Esir gözler kaşa beni
Sorgusuz can pazarında
Yazdılar başa beni.
Efkarım zor gelir bile
Sözüm sohbetim merdiyle
Nice bulunmaz derdiyle
Koydunuz baş başa beni.
Başım yüce arşa değil
Gücünüz yeterse eğil
Meyil vermiş bellemeyin
Acı pişmiş aşa beni.
Ateş vursa çam dalına
Demir dönse at nalına
Kızgın kömür mangalına
Yakmayınız maşa beni. . . .
düşmanmısın dünya bana
gonuldostu 3 Kasım 2011 11:13
Bırakmadın hiç yakamı
Kader bana düşmanmısın
Zindan ettin şu dünyamı
Zalim bana kader bana düşmamısın.
Yerden yere vurdun beni
Dertten derde sattın beni
Saldın gurbet ele beni
Zalim bana kader bana düşmanmısın.
Pişman ettin doğduğuma
Bu dünyaya geldiğime
Acımadın geçliğime
Zalim bana kader bana düşmanmısın.
Bir gün olsun güldürmedin
Göz yaşımı sildirmedin
Yaşantımı bildirmedin . . .
Kader bana düşmanmısın
Zindan ettin şu dünyamı
Zalim bana kader bana düşmamısın.
Yerden yere vurdun beni
Dertten derde sattın beni
Saldın gurbet ele beni
Zalim bana kader bana düşmanmısın.
Pişman ettin doğduğuma
Bu dünyaya geldiğime
Acımadın geçliğime
Zalim bana kader bana düşmanmısın.
Bir gün olsun güldürmedin
Göz yaşımı sildirmedin
Yaşantımı bildirmedin . . .




