Uğur Babat / Sen gittin ya.
SuDoKu 29 Eylül 2012 12:20
Şimdi her yer karanlık. Varlığında olan tüm renkler, terk ettiğin gün siyahları giydirdi üzerime. Gökkuşağı dahi sadece tek rengi gösteriyor oda gece karanlığında. Artık ihtiyaç duymuyor yağan bir yağmur sırasında doğan güneşe...
Yarasalar gibi dolaşıyorum etrafta sessizce. Kimseye zarar vermeden, kaldırım taşlarına bakarak yürüyorum yosun tutmuş boş sokaklarda. Elimdeki ucuz biranın tek mezesi oldu şu yalnızlık. Daha bir efkarlı oluyormuş meğer sensiz içmek..
Beni . . .
Yarasalar gibi dolaşıyorum etrafta sessizce. Kimseye zarar vermeden, kaldırım taşlarına bakarak yürüyorum yosun tutmuş boş sokaklarda. Elimdeki ucuz biranın tek mezesi oldu şu yalnızlık. Daha bir efkarlı oluyormuş meğer sensiz içmek..
Beni . . .
'Başka' _ KT
SuDoKu 7 Mayıs 2012 21:05
Yıkılmışlığımın enkazı altında nefes almaya çalıştığım sırada geri döndü ve gözlerindeki yaşları saklamaya çalışarak <meğer ne çok beklemişsin dönmemi.> dedi. Arkamı dönüp yürümeye başlarken ona son sözümü söyledim: <Gittiğine inansam. dönmeni beklerdim...>
İstanbul hala yağmur ağlıyordu!
_Kahraman Tazeoğlu/ Başka'dan kesit_
. . .
Hayat derken..
SuDoKu 29 Şubat 2012 19:06
Umutsuzca dinlersin hayatın tik tak'larını
Geri dönüşü olmadığını bile bile..
Oysa "umut" olmalıydı hayat
Kapalı kutular ardında yaşanan kalıplaşmış ömür değil!
. . .
der bilge.
SuDoKu 21 Kasım 2011 19:22
"Yalnızca bir türlü aşk vardır; ama görüntüleri binlerce türlüdür” der bir bilge.
Üç çeşidini söyleyelim:
Aşk beşeridir; şakayla baslar, sorumluluk getirir. Gözden girer, gönülde yasar. Surete meyledenler ziyandadır.
Aşk platoniktir; sohbetle baslar, zahmet getirir. Zihinden girer, gönülde yaşar. Siretini süslemeyenler yol şaşırır.
Aşk İlahidir; imanla başlar, vahdete . . .
Üç çeşidini söyleyelim:
Aşk beşeridir; şakayla baslar, sorumluluk getirir. Gözden girer, gönülde yasar. Surete meyledenler ziyandadır.
Aşk platoniktir; sohbetle baslar, zahmet getirir. Zihinden girer, gönülde yaşar. Siretini süslemeyenler yol şaşırır.
Aşk İlahidir; imanla başlar, vahdete . . .