Arama

Beyin göçü nedir, nedenleri nelerdir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 6 Nisan 2017 Gösterim: 34.757 Cevap: 4
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
11 Kasım 2008       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Beyin göçü nedir, nedenleri nelerdir?
EN İYİ CEVABI _Yağmur_ verdi

Beyin Göçü


Yetiştirilmesi görece büyük kaynak gerektiren bilim adamı, hekim, mühendis vb gibi nitelikli insan gücünün daha gelişmiş bir başka ülkeye göç etmesi.
Sponsorlu Bağlantılar

Alıntıdaki Ek 63341
Beyin göçünden söz edilebilmesi için, terk edilen ülke ile göç edilen ülke arasında gelişmişlik açısından az da olsa bir fark bulunması gerekli ve yeterlidir. Dolayısıyla bir gelişmiş ülkeden (örn. Kanada) daha da gelişmiş bir başka ülkeye (örn. ABD) yönelen beyin göçü ile azgelişmiş bir ülkeden herhangi bir gelişmiş ülkeye yönelen beyin göçü arasında ilkesel bir ayrım yapılamaz. Ama, gelişmiş ülkelerin yitirdiği nitelikli insan gücü hem sayıca daha azdır, hem de bu ülkeler kayıplarını azgelişmiş ülkelerden kendilerine yönelen beyin göçü ile nitel ve nicel olarak fazlasıyla karşılamaktadır.

Beyin göçü, temelde gelişmiş ülkelere yönelik bir kaynak aktarımı olarak değerlendirilebilir. Azgelişmiş ülkelerin bu yüzden uğradığı kayıp, gelişmiş ülkelerden bu ülkelere gönderilen geçici uzman ve teknik personel yardımıyla kapatılamayacak kadar büyüktür. Gelişmiş ülkelerce gönderilen uzmanların görev süresinin sınırlı olmasına karşılık, gelişmiş ülkelere giden uzmanlar göç ettikleri ülkelere genellikle yerleşmektedir. Gelişmiş ülkelere göç eden hekim, mühendis, bilim adamı ve öteki uzmanların yetişmesi için harcanmış ulusal kaynaklar toplamı, göç alan gelişmiş ülkelerin göç veren ülkelerdeki kalkınma programları için yaptıkları yardımları genellikle aşmaktadır.

DEVAMI.>> Beyin Göçü, Kavram ve Kapsamları

Son düzenleyen _Yağmur_; 6 Nisan 2017 15:53
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
11 Kasım 2008       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye

BEYİN GÖÇÜ


Beyin göçü iyi eğitim görmüş, kalifiye ve yetenekli işgücünün yetiştiği az gelişmiş/gelişmekte olan bir ülkeden gelişmiş bir ülkeye akışı/göçü olarak tanımlanabilir. Kıt ve sınırlı kaynakları ile yetiştirdiği değerli beyinleri kaybeden az gelişmiş/gelişmekte olan ülkelerin beyin göçü nedeni ile gelişmeleri daha da yavaşlarken, gelişmiş ülkelerin yetişmiş beyinlere daha yüksek ücret ve daha iyi olanaklar sağlaması ile gelişmeleri daha da hızlanmaktadır. Beyin göçü ülkeler arasındaki gelişmişlik farkının daha da artmasına neden olmaktadır.
Sponsorlu Bağlantılar

Beyin göçü 1960’lı yıllarda başlamış olup, önce doktorlar, mühendisler ve sonra bilim adamları arasında yaygınlaşmıştır. Beyin göçü iç ve dış beyin göçü olarak ikiye ayrılabilir. Ülke içindeki beyin göçüne iç ve ülke dışına olan beyin göçüne ise dış beyin göçü adı verilir. Ülkemizde iç beyin göçü çoğunlukla devlet sektöründen özel sektöre olmaktadır. Örneğin Devlet Üniversitelerinden Vakıf Üniversitelerine Öğretim Üyesi erozyonu veya devlet dairelerinden yetişen elemanların özel sektöre geçiş iç beyin göçü olarak adlandırılabilir. Dış beyin göçü ise iyi yetişmiş yetenekli işgücünün gelişmiş ülkelere akışı şeklinde algılanabilir.

Türkiye beyin göçü en fazla olan 34 ülke içinde 24. sırada yer almakta olup, maalesef iyi eğitim gören yüz kişiden 59’unu elinden kaybetmektedir. Beyin göçü Dünyada’ da önemli bir sorundur. Beyin göçünün fazla verildiği ülkeler arasında Hindistan, Pakistan, Birleşik Devletler Topluluğu, Çin, Filipinler, Cezayir, Fas, Tunus, İran, Nijerya, Türki Cumhuriyetler vs. de vardır. Önemli ölçüde beyin göçü alan ülkeler arasında ABD, Kanada, Avusturalya, G. Afrika, Almanya, Fransa vs gibi ülkeler vardır.

Gelişmiş ülkeler arasında bile beyin göçü söz konusudur. Örneğin Kanada’dan ABD’ye beyin göçü söz konusudur. Kanadalılar daha yüksek ücret ve daha düşük vergi nedeniyle ABD’de çalışmayı tercih etmektedirler. Kanada’dan dışarıya olan beyin göçü kadar da Kanada kendisi dışarıdan beyin göçü aldığından gidenler ve gelenler birbirini dengelemektedir. Çoğunlukla gelenler daha fazla olmaktadır. Türkiye ise son on yıldır özellikle Sovyetler Birliğinin dağılması ile birlikte Türki Cumhuriyetlerden bir miktar beyin göçü alsa da bunu iyi değerlendirdiğini söylemek yanlış olacaktır.

YÖK’ün hazırladığı bir rapora göre 24 bini Almanya’da, 15 bini ABD’de olmak üzere 50 binden fazla Türk genci yurt dışında eğitim görmektedir. Dünya Bankasına göre yurt dışında yüksek öğretim gören öğrencilerimizin yurt içindekilere göre oranı %3.2’ler civarındadır. Yurt dışında önce eğitim ve sonra iş arayan gençlerimizin bir kısmı Üniversitelere giremediğinden yurt dışına gitmeyi tercih etmektedir. Türkiye yurt dışına en çok öğrenci gönderen/okutan ülkeler arasında 11. sırada yer almaktadır. Türk öğrenciler Almanya, ABD, İngiltere, Kanada, Belçika, Avusturalya, Fransa ve G. Afrika’ya gitmekte ve büyük çoğunluğu lisans veya lisans üstü (Y. Lisans ve/veya Doktora) eğitimlerinden sonra ülkeye geri dönmemektedir. Türkiye ABD’de en fazla öğrencisi bulunan 9. ülkedir. TÜSİAD’a göre Türk öğrencilerin ABD ekonomisine yılda 824 milyon dolar katkı sağlamaktadır. Öğrencilerimizin ileri ülkelerde yüksek öğretim görmeleri tabii ki yararlıdır. Ancak eğitim kalitesi düşük ülkelere öğrenci gönderilmemesinde yarar vardır. Yurt dışında eğitim gören ve yurda dönen yetişmiş beyinlerin de ülkemizde iyi değerlendirilmesi ve iyi olanaklar sunulması gerekmektedir. Aksi halde ülkeye geri dönenler tekrar batılı ülkelere kısa sürede geri gidebilmektedir.

Ülkemizde bilim, teknoloji ve Ar-Ge’ye verilen önemin yetersizliği DİE verilerine göre şöyledir. Onbin kişiye düşen Ar-Ge personeli sayısı ülkemizde 1990 yılında binde 6.7 iken 2000 yılında ancak binde 10.5’e çıkabilmiştir. Bu oran Rusya’da binde 153, Japonya’da binde 136, Almanya’da binde 116 ve AB topluluğunda binde 95’dir. Ar-Ge harcamalarının GSYIH içindeki payı 1990 yılında binde 3.2 iken 2000 yılında ancak binde 6.3’e çıkabilmiştir. Bu oran Japonya’da yüzde 3.04, ABD’de yüzde 2.64, Almanya’da yüzde 2.46 ve AB ülkelerinde yüzde 1.85’tir. Fen Bilimleri atıf endeksinde taranan dergiler içinde yer alan Türkiye adresli 6074 bilimsel yayın ile 2000 yılında 25. sırada yer alabilmekteyiz. Ülkemizde buluş ve patent için başvuru sayısı 2000 yılında ancak 3442 olmuştur. Bu rakam gelişmiş ülkelerdeki birkaç günlük başvuruya eşittir.

BEYİN GÖÇÜNÜN NEDENLERİ


Beyin göçünün nedenleri 6 grupta toplanabilir

I)Ekonomik Nedenler

  • ·Düşük üçret politikası varlığı,
  • ·Vergi oranlarının yüksek olması,
  • ·Ekonomik istikrarsızlık varlığı,
  • ·Gelecek endişesi olması.
II)Politik/Siyasal
  • ·Etnik köken farklılığı/ayrılığı oluşumu,
  • ·Siyasal istikrarsızlık oluşumu,
  • ·Siyasetin iş hayatına girip, onu kontrol etmesi.

III)Bilim ve Teknoloji Politikalarındaki Yanlışlıklar

  • ·Ar-Ge’ye önem vermeme,
  • ·Bilim ve teknolojiye değer vermeme,
  • ·Fikir üretiminin ve buluşun para etmemesi ve desteklenmemesi,
  • ·Ar-Ge alt yapı eksikliği,
  • ·Ar-Ge yatırım teşvik azlığı,
  • ·Ar-Ge yatırım yardımı azlığı,
  • ·Ar-Ge vergi indirimlerinin yetersizliği.
  • IV)Eğitim Sistemindeki Çarpıklıklar
  • ·Kişibaşına (142 $) en az eğitim harcaması yapan 5. ülke olmamız,
  • ·Eğitim harcamasında 109 ülke içinde 105. sırada yer almamız,
  • ·Ulusal gelirden eğitime ayrılan pay Dünya ortalaması %5.2 iken bizde %2.2 olması,
  • ·Kalıcı milli eğitim politikası yokluğu,
  • ·Eğitimde fırsat eşitsizliği oluşu.
V)İşsizlik
  • ·Üniversite mezunlarının %70’inin meslekleriyle ilgisiz işlerde çalışması,
  • ·En fazla işsizliğin Üniversite mezunları arasında olması,
  • ·İş bulamama.
VI)Yabancı Dilde Eğitim
  • ·Yabancı dilde eğitim beyin göçünde katalizör görevi görmesi,
  • ·Yabancı dilde eğitim batıya bedavaya insan kaynağı üretmeye yardımcı oluyor.

SONUÇ


Eğitilmiş insan sermayesinin fakir ülkelerden akışı/kaçışı batı dünyasının bilim ve ekonomisini artırırken, göç veren ülkelerin gelişmelerini yavaşlatmakta/engellemektedir. Buda beyin göçünün az gelişmişlikle özdeşleşmesi anlamına gelmektedir. Beyin göçünü engellemek/kontrol etmek sadece gelişmekte olan ülkenin elinde değildir. Gelişmiş ülkelerdeki iş ve fırsat olanakları olduğu ve daha iyi bir gelecek sunulduğu sürece beyin göçü kaçınılmaz olarak devam edecektir. Yapılacak en iyi iş bunu minimuma indirmektir.

Ülkemiz insanlarının refah düzeyini artırmak ve yaşam kalitesini yükseltmek bilim, teknoloji ve buluş yeteneğimizin yükselmesine bağlıdır. Buda ancak yetişmiş beyinlerle başarılabilir. En önemli yatırım eğitilmiş insana yapılan yatırımdır. Refah seviyemizi ancak teknoloji üreterek artırabiliriz. Bunu da bilime, teknolojiye, Ar-Ge’ye ve yetişmiş beyin gücüne gereken önem verilerek başarabiliriz. Ülkemizde beyin göçünü tersine çevirecek akımların acilen güçlendirilmesine ihtiyaç vardır. Bunun için Ar-Ge’ye önem verilip, Tekno-Parklar ve Araştırma Merkezleri kurulup verimli işletilmesinde ve Üniversitelerin cazip hale getirilmesinde yarar vardır.

Daha detaylı bilgi için tıklayınız
Son düzenleyen _Yağmur_; 7 Nisan 2017 15:08
Quo vadis?
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
4 Aralık 2009       Mesaj #3
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
KinG ArtHur adlı kullanıcıdan alıntı

beyin göçü hakında bilgi verirmisiniz

Beyin göçü, yetiştirilmesi için büyük kaynak gerektiren veya yetiştiği halde ilgisizlik ve olanaksızlık nedeniyle bilim adamı, hekim, mühendis vb. gibi vasıflı insan gücünün daha gelişmiş bir ülkeye göç etmesidir.

Beyin göçünden bahsedilebilmesi için terk edilen ülke ile göç edilen ülke arasında gelişmişlik ve olanak açısından az da olsa bir fark bulunmalıdır. Beyin göçü temelde gelişmiş ülkelere yönelik bir kaynak aktarımı olarak değerlendirilebilir. Az gelişmiş ülkelerin bu yüzden uğradığı kayıp gelişmiş ülkelerden bu ülkelere gönderilen geçici uzman ve teknik personel yardımıyla kapatılamayacak kadar büyüktür. Gelişmiş ülkelerce gönderilen uzmanların görev sürelerinin sınırlı olmasına karşılık, gelişmiş ülkelere giden uzmanlar göç ettikleri ülkelere büyük çoğunlukla yerleşmektedirler. Gelişmiş ülkelere göç eden, hekim, mühendis, bilim adamı ve diğer uzmanların yetişmesi için harcanmış olan ulusal kaynaklar toplamı, göçü kabul eden gelişmiş ülkelerin, göç veren az gelişmiş ülkelerdeki kalkınma programları için yaptıkları yardımları çok aşmaktadır.

"Yetişmiş insan gücü hareketi" olarak değerlendirilen beyin göçünün geçmişi çok eski devirlere dayanır. Çeşitli dini, siyasi, bilimsel nedenlere dayanan beyin göçü ilk ve ortaçağlarda bulunuyordu. II Dünya Savaşı'ndan önce çok sayıda bilim adamı Hitler'den kaçıp ABD'ye yerleştiler. Bu gelişmelerde Amerikanın gelişmesinde büyük ölçüde rol oynadı. (Amerika gibi emperyalist ülkeler böyle durumlardan hep faydalanmıştır) .

Günümüzde ise genellikle ekonomik, sosyal nedenlerle ve siyasi baskının fazla olduğu ülkelerden, diğer ülkelere doğru insan gücü akımı devam etmektedir. Ülkemizden de vözellikle ABD'ye beyin göçü sürmektedir. Gerek ülke olanaklarının sınırlı olması gerek yasal düzenlemelerdeki karmaşıklıklar ve devlet yetkililerinin ilgisizliği, gerekse iç ve dış menfaat gruplarının baskıları sebebiyle yetişmiş insan gücüne sahip çıkılamamaktadır. Bilim ve teknoloji
alanında ilerlemiş ülkeler ise bu yetişmiş insan gücüne her türlü olanağı hazırlayarak ülke çıkarlarına göre istihdam etmektedirler.

Gelişmiş ülkelerin geliştirdiği ve uyguladığı projelerdeki Türk bilim adamı, hekim, mühendis gibi yetişmiş elemanın bulunması Türkiye'den olan beyin göçünün durumunu göstermektedir.
Türkiyede beyin göçü yüzünden başarılı gençler, yurt dışına okumak için gidip oraya yerleşmektedir. Bunu engellemenin yolu bu beyinleri ülkemizde istihdam edebilecek yeterlikte iş alanı açmaktır.
Son düzenleyen _Yağmur_; 7 Nisan 2017 15:09
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Kasım 2011       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Beyin göçü; az gelişmiş veya gelişmekte olan bir ülkedeki iyi eğitimli, düşünen, üreten, kalifiye, nitelikli, seçkin, profesyonel ve yetenekli iş gücünün, araştırma ya da çalışma yapmak amacıyla en verimli dönemlerinde gelişmiş ülkelere gidip geri dönmemeleriyle meydana geliyor.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
6 Nisan 2017       Mesaj #5
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.

Beyin Göçü


Yetiştirilmesi görece büyük kaynak gerektiren bilim adamı, hekim, mühendis vb gibi nitelikli insan gücünün daha gelişmiş bir başka ülkeye göç etmesi.

Ad:  Beyin göçü.jpg
Gösterim: 1306
Boyut:  32.2 KB
Beyin göçünden söz edilebilmesi için, terk edilen ülke ile göç edilen ülke arasında gelişmişlik açısından az da olsa bir fark bulunması gerekli ve yeterlidir. Dolayısıyla bir gelişmiş ülkeden (örn. Kanada) daha da gelişmiş bir başka ülkeye (örn. ABD) yönelen beyin göçü ile azgelişmiş bir ülkeden herhangi bir gelişmiş ülkeye yönelen beyin göçü arasında ilkesel bir ayrım yapılamaz. Ama, gelişmiş ülkelerin yitirdiği nitelikli insan gücü hem sayıca daha azdır, hem de bu ülkeler kayıplarını azgelişmiş ülkelerden kendilerine yönelen beyin göçü ile nitel ve nicel olarak fazlasıyla karşılamaktadır.

Beyin göçü, temelde gelişmiş ülkelere yönelik bir kaynak aktarımı olarak değerlendirilebilir. Azgelişmiş ülkelerin bu yüzden uğradığı kayıp, gelişmiş ülkelerden bu ülkelere gönderilen geçici uzman ve teknik personel yardımıyla kapatılamayacak kadar büyüktür. Gelişmiş ülkelerce gönderilen uzmanların görev süresinin sınırlı olmasına karşılık, gelişmiş ülkelere giden uzmanlar göç ettikleri ülkelere genellikle yerleşmektedir. Gelişmiş ülkelere göç eden hekim, mühendis, bilim adamı ve öteki uzmanların yetişmesi için harcanmış ulusal kaynaklar toplamı, göç alan gelişmiş ülkelerin göç veren ülkelerdeki kalkınma programları için yaptıkları yardımları genellikle aşmaktadır.

DEVAMI.>> Beyin Göçü, Kavram ve Kapsamları
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.

Benzer Konular

27 Kasım 2018 / Misafir Sosyoloji
4 Şubat 2010 / Ziyaretçi Cevaplanmış
21 Kasım 2011 / volkankız Soru-Cevap
28 Kasım 2018 / Misafir Cevaplanmış