Ziyaretçi
Bir ülkenin kalkınmasında tarım mı yoksa sanayi mi önemlidir?
1. Konuşma :
Değerli jüri üyeleri ve sevgili arkadaşlar hepiniz hoş geldiniz. Bugün burada toplumların kalkınmasında tarımın önemli olduğunu savunacağım.
İlk olarak tarımın tanımını yapmak istiyorum.
Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, bunların kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, bu ürünlerin uygun koşullarda muhafazası, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanmasına tarım denir.
Hayvansal ve bitkisel bir ürünün işlenip değerlendirilmesi bu ürünleri sanayi ürünü haline getirmez. Bunlar yine de tarım ürünü olarak kalır. Böyle bir durumda nasıl olur da sanayisel kalkınmadan söz edilebilir.
Tarımın geçmişi günümüzden 10.000 yıl öncesine dayanmaktadır.İnsanlığın uygarlığa geçişini sağlayan ilk ve başlıca unsur tarım olmuştur. Bu suretle insan, toplayıcı konumundan üretici konumuna geçmiştir. İlk tarım örneklerinin ardından, zamanla bir çok toplumun arasındaki etkileşimin bir sonucu olarak tüm dünyaya yaygınlaştı. Tarım sayesinde insanlık toplu yaşama geçti ve günümüzdeki devletler oluştu. Tarım tarih boyunca Hiç değişmeyecek önemdir. Milyonlarca gökdeleniniz olsun, makineleriniz, trilyonlarca dolarlık işlem yapan borsalarınız olsun. Bunların hiç birini oturup yiyemezsiniz. Sonuçta ekmek, pirinç gereklidir insanoğluna. Bu bağlamda tarım önemli olmakla birlikte önümüzdeki yıllarda toprağa duyulan ihtiyaç daha da artacaktır. Bir çok gelişmiş ülke gelecekte toplumlarına yeterli gıda sağlayabilmek için Afrika’da geniş miktarda tarım arazisi satın almaktadır. Şimdi birkaç haber başlığına bakalım. Örneğin Türkiye Sudandan verimli toprak kiralamıştır. Aynı şekilde Çin Ukrayna’da 3 milyon hektarlık ekime elverişli toprak satın almıştır. Alınan topraklar Hollanda ve İsrail’den büyüktür.
Geçmişten günümüze baktığımızda bütün toplumlar tarım yaparak büyümüşlerdir. Sanayi tarımda sadece ve sadece araç olarak kullanılabilir.
Elverişli coğrafi koşullara ve iklime zengin bir torak yanı sıra ve biyolojik çeşitliliğe sahip olan Türkiye’de tarım önde gelen sektörlerden biridir. 2008 ve 2009 yıllarındaki tarımsal üretim sırasıyla 73 milyon TL olarak açıklanmıştır.
Tarım sektörü ulusal ekonomilere,halkın temel gıda maddelerinin üretimini garanti ederek , nüfusun önemli bir kısmına istihdam olanağı sağlayarak ulusal gelire ve ihracata destek olarak katkılar sağlamaktadır. Tarım sektörü gelişme sürecinde ekonominin en önemli sektörü konumundadır. Tarım sektöründeki gelişme ve refah artışı diğer sektörlerle de oransal olarak daha büyük bir gelişme refah artışı sağlayacağı anlamına gelmektedir.
Günümüzde gerek gelişmiş ülkeler gerekse geri kalmış ülkelerin her biri tarımsal ürün üretimi bakımından kendine yeterli olmak ister.
Bu bağlamda Amerika Hollanda Çin gibi ekonomik ve toplumsal anlamda üst düzey olan ülkeler tarımdan neden vazgeçip sanayiye yönelmiyor ?
2.Konuşma :
Sayın müdirem, değerli jüri üyeleri ve sevgili arkadaşlar Hepiniz hoş geldiniz. Ben ...... sınıfından M...... G...... Bende toplumların kalkınmasında tarımın önemini savunanlardanım.
Hepimizin de bildiği gibi tarım insan hayatında her zaman önemli bir yere sahipti, hep de öyle kalacak. Tarım gelmiş geçmiş bütün toplumlarda kullanılmış, toplumların kalkınmasında çok önemli yer edinmiştir.
Tarım bir ülkede yerel kalkınmaya en büyük katkıyı sağlarken komple kalkınmadaki payı da göz ardı edilemez. Sen istediğin kadar sanayi kur, istediğin kadar traktör yap.Köydeki amcam mahsulünü ekip biçmediği zaman ne yapabilirsin ? O traktör ne işine yarayacak ? Eskiden sanayi mi vardı ? O zamanın devletleri nasıl geliştirdi kendini, nasıl kalkındı ? Bütün bu sorulara verilecek yanıtların dayandığı tek bir kapı var. O da TARIM. Toplumların kalkınmasında sanayi önemli değildir çünkü buna uygun teknolojik ve teknik bilgiye sahip değiliz.Bu teknik bilgileri almak ancak eğitimin artmasıyla ve uzun vadede gerçekleşebilir.Çok güçlü miktarlarda yatırıma ihtiyaç vardır. Bunun için yeterli kaynak yok. Ama saydığım bütün bu şartlar sağlanmış olsa bile ‘’ evet tarımın hiçbir önemi kalmamıştır’’ denilebilir mi ? Elbette Hayır! Hatta bu şartlar sağlandığında tarıma duyulan ihtiyaç daha da artacak, sektörel dağılımlarda tarımın payı artış gösterecektir.
Şimdi başka bir açıdan bakacak olursak madem kalkınacağız bu demektir ki fakiriz. Konuda da toplumların kalkınmasında dediğine göre biz gelişmekte olan yada gelişmemiş ülkelerden bahsediyoruz. Eğer yatırım yok ise sanayiye olan para nereden gelecek ? Tabiki de tarımdan gelecek.Bir ülkenin tarım sektörünü geliştirmesi kalkınmasıyla doğru orantılıdır.
Bakış açınızı bir kez daha değiştirmek istiyorum. Sanayileşme ye bakacak olursak beraberinde getirdiği kirliliği görmezden gelemeyiz. İzmit sanayileşmiş bir ilimiz. Kanser oranının en yüksek olduğu bölge Dilovası bölgesi.Sanayinin getirdiği hava kirliliği, su kirliliği hem insan hayatını hemde diğer canlıları olumsuz etkiliyor.Bu zararlar engellenemez değil. Elbette engellenebilir. Fakat eğitim düzeyi ve maliyetin yüksek olmasından dolayı çoğu şirket bu engelleme yöntemlerine başvurmuyor.
Konumuz sanayinin zararları değil ki diye düşünebilirsiniz. Evet değil Fakat bağlayacak olursak içinde yaşadığımız doğaya, aynı tabiatı paylaştığımız hayvanlara, biz insanlara ve en önemlisi tarım yaptığımız toprağımıza zarar veren bir sanayiyle ne kadar kalkınabiliriz ? Sanayi o ülkeyi geliştirmek için mi yoksa çürütmek, çökertmek için mi kullanılmış olur ? Bu kirlilikten nasibini alan toprak kullanılmayacak duruma geldiğinde yükselttiğiniz sanayiniz çözüm olacak mı ? Hepimiz farkındayız ki böyle bir çözüm yolu yok.
O yüzden ülkelerin kalkınmasında tarım daha önemlidir.
3. Konuşma
Sevgili arkadaşlar bir ülkenin kalkınması tarımla başlar. Tarım hep önemliydi.Ancak yarın daha da önemli olacak.Artan nüfus baskısının toprak ve çevreye üzerindeki olumsuz etkisi ,iklim değişmelerine bağlı olarak yetersiz üretim ürünlerin kalitesi azalacak.Tıpkı GDOlarda olduğu gibi dışa bağlı olacağız.Arkadaşlar sizlere soruyorum bana tarihte öyle bir devlet söyleyin ki dışa bağımlılığı olmadan kalkınmış, gelişmiş olsun.Vietnam da binlerce fabrika ve sanayi kuruluşları var peki neden kalkınamıyor.Çünkü dışa bağımlı kuruluşlar başka ülkelerin.Vietnam ne yapıyor biliyor musunuz ?Kendini tarımda geliştiriyor ve tarımda dünya devi olmayı amaçlıyor.Çünkü insanları arabalar metaller değil insanları meyve ve sebzeler doyurur.
Tarımsal üretim insan neslinin ilk çağlardan günümüze gelmesi,bundan sonra yaşaması ve kalkınması için tarımın gerektiği 2 kere 2nin 4 ettiği kadar açık ve nettir.Sevgili arkadaşlar cumhuriyetin ilk yıllarında neden ülkede hemen fabrikalar kurulmadı.çünkü para yok para neden yok çünkü tarım yok.Babamın münazara için söylediği bir söz var.Kalkınma tarımla başlar.tarım olursa para olur.para olursa her şey olur.Denklem gayet açık.sanayi sektörü üretimde bulunabilmek için ham maddeye gereksinim duyacaktır.kalkınma sürecinde giderek aratacak olan bu açığı kapatacak tek şey tarımdır.Arkadaşlar sizlere soruyorum bir nehir mi önemlidir yoksa o nehri besleyen kollar mı.Nehri besleyen kollar olmasa nehirin sizce bir önemi kalır mı.Arkadaşlar sanayi kalkınmada avantaj gibi görünse de tamamen bir dezavantajdır.biraz mantıklı düşünseler eğer sanayi ülkede çok gelişmiş olsa işsizlik oranı artacak çünkü iş gücü yerini makineler almış olacaktır.ben kalkınmayı ne kadar çok makinen sanayin var diye bakmam arkadaşlar kalkınma dediğin bir ülkede kaç kişi işsiz kaç kişi aç kalmıyor kaç kişi akşam evindekileri doyurabiliyor?Ülkemizde o kadar sanayi kuruluşu ve sanayi açılıyor.Sanayi ve fabrikalar ülkemizi sürekli zarara sokuyor.Ancak tarım öylemi tarım neredeyse hiç masraf yapmadan %100 kar yaptığımız bir sektör.GAP projesi mademki toprakları değerlendirmek madem ki sanayi daha önemli neden tarım için kullanılıyor ? Şunu iyi idrak etmenizi istiyorum arkadaşlar kalkınmak için tarımda sanayide önemlidir ama sanayi bile tarım için kullanılıyor. Tabiri caiz ise tarımı kral olarak düşünürsek sanayi ancak onun soytarısı olabilir. Atatürk’ün sevdiğim sözlerinden birini paylaşmak istiyorum.’’ Milli ekonomimizin temeli tarımdır.Eğer milletimizin büyük çoğunluğu çiftçi olmasaydı biz bugün dünya üzerinde olmayacaktık.’’ Koskoca Atatürk bile tarımı savunurken sizin sanayiyi savunmanız biraz tuhaf değil mi ?
Değerli jüri üyeleri ve sevgili arkadaşlar hepiniz hoş geldiniz. Bugün burada toplumların kalkınmasında tarımın önemli olduğunu savunacağım.
Sponsorlu Bağlantılar
Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, bunların kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, bu ürünlerin uygun koşullarda muhafazası, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanmasına tarım denir.
Hayvansal ve bitkisel bir ürünün işlenip değerlendirilmesi bu ürünleri sanayi ürünü haline getirmez. Bunlar yine de tarım ürünü olarak kalır. Böyle bir durumda nasıl olur da sanayisel kalkınmadan söz edilebilir.
Tarımın geçmişi günümüzden 10.000 yıl öncesine dayanmaktadır.İnsanlığın uygarlığa geçişini sağlayan ilk ve başlıca unsur tarım olmuştur. Bu suretle insan, toplayıcı konumundan üretici konumuna geçmiştir. İlk tarım örneklerinin ardından, zamanla bir çok toplumun arasındaki etkileşimin bir sonucu olarak tüm dünyaya yaygınlaştı. Tarım sayesinde insanlık toplu yaşama geçti ve günümüzdeki devletler oluştu. Tarım tarih boyunca Hiç değişmeyecek önemdir. Milyonlarca gökdeleniniz olsun, makineleriniz, trilyonlarca dolarlık işlem yapan borsalarınız olsun. Bunların hiç birini oturup yiyemezsiniz. Sonuçta ekmek, pirinç gereklidir insanoğluna. Bu bağlamda tarım önemli olmakla birlikte önümüzdeki yıllarda toprağa duyulan ihtiyaç daha da artacaktır. Bir çok gelişmiş ülke gelecekte toplumlarına yeterli gıda sağlayabilmek için Afrika’da geniş miktarda tarım arazisi satın almaktadır. Şimdi birkaç haber başlığına bakalım. Örneğin Türkiye Sudandan verimli toprak kiralamıştır. Aynı şekilde Çin Ukrayna’da 3 milyon hektarlık ekime elverişli toprak satın almıştır. Alınan topraklar Hollanda ve İsrail’den büyüktür.
Geçmişten günümüze baktığımızda bütün toplumlar tarım yaparak büyümüşlerdir. Sanayi tarımda sadece ve sadece araç olarak kullanılabilir.
Elverişli coğrafi koşullara ve iklime zengin bir torak yanı sıra ve biyolojik çeşitliliğe sahip olan Türkiye’de tarım önde gelen sektörlerden biridir. 2008 ve 2009 yıllarındaki tarımsal üretim sırasıyla 73 milyon TL olarak açıklanmıştır.
Tarım sektörü ulusal ekonomilere,halkın temel gıda maddelerinin üretimini garanti ederek , nüfusun önemli bir kısmına istihdam olanağı sağlayarak ulusal gelire ve ihracata destek olarak katkılar sağlamaktadır. Tarım sektörü gelişme sürecinde ekonominin en önemli sektörü konumundadır. Tarım sektöründeki gelişme ve refah artışı diğer sektörlerle de oransal olarak daha büyük bir gelişme refah artışı sağlayacağı anlamına gelmektedir.
Günümüzde gerek gelişmiş ülkeler gerekse geri kalmış ülkelerin her biri tarımsal ürün üretimi bakımından kendine yeterli olmak ister.
Bu bağlamda Amerika Hollanda Çin gibi ekonomik ve toplumsal anlamda üst düzey olan ülkeler tarımdan neden vazgeçip sanayiye yönelmiyor ?
Sizce tarım olmadan sanayi olur mu ?
2.Konuşma :
Sayın müdirem, değerli jüri üyeleri ve sevgili arkadaşlar Hepiniz hoş geldiniz. Ben ...... sınıfından M...... G...... Bende toplumların kalkınmasında tarımın önemini savunanlardanım.
Hepimizin de bildiği gibi tarım insan hayatında her zaman önemli bir yere sahipti, hep de öyle kalacak. Tarım gelmiş geçmiş bütün toplumlarda kullanılmış, toplumların kalkınmasında çok önemli yer edinmiştir.
Tarım bir ülkede yerel kalkınmaya en büyük katkıyı sağlarken komple kalkınmadaki payı da göz ardı edilemez. Sen istediğin kadar sanayi kur, istediğin kadar traktör yap.Köydeki amcam mahsulünü ekip biçmediği zaman ne yapabilirsin ? O traktör ne işine yarayacak ? Eskiden sanayi mi vardı ? O zamanın devletleri nasıl geliştirdi kendini, nasıl kalkındı ? Bütün bu sorulara verilecek yanıtların dayandığı tek bir kapı var. O da TARIM. Toplumların kalkınmasında sanayi önemli değildir çünkü buna uygun teknolojik ve teknik bilgiye sahip değiliz.Bu teknik bilgileri almak ancak eğitimin artmasıyla ve uzun vadede gerçekleşebilir.Çok güçlü miktarlarda yatırıma ihtiyaç vardır. Bunun için yeterli kaynak yok. Ama saydığım bütün bu şartlar sağlanmış olsa bile ‘’ evet tarımın hiçbir önemi kalmamıştır’’ denilebilir mi ? Elbette Hayır! Hatta bu şartlar sağlandığında tarıma duyulan ihtiyaç daha da artacak, sektörel dağılımlarda tarımın payı artış gösterecektir.
Şimdi başka bir açıdan bakacak olursak madem kalkınacağız bu demektir ki fakiriz. Konuda da toplumların kalkınmasında dediğine göre biz gelişmekte olan yada gelişmemiş ülkelerden bahsediyoruz. Eğer yatırım yok ise sanayiye olan para nereden gelecek ? Tabiki de tarımdan gelecek.Bir ülkenin tarım sektörünü geliştirmesi kalkınmasıyla doğru orantılıdır.
Bakış açınızı bir kez daha değiştirmek istiyorum. Sanayileşme ye bakacak olursak beraberinde getirdiği kirliliği görmezden gelemeyiz. İzmit sanayileşmiş bir ilimiz. Kanser oranının en yüksek olduğu bölge Dilovası bölgesi.Sanayinin getirdiği hava kirliliği, su kirliliği hem insan hayatını hemde diğer canlıları olumsuz etkiliyor.Bu zararlar engellenemez değil. Elbette engellenebilir. Fakat eğitim düzeyi ve maliyetin yüksek olmasından dolayı çoğu şirket bu engelleme yöntemlerine başvurmuyor.
Konumuz sanayinin zararları değil ki diye düşünebilirsiniz. Evet değil Fakat bağlayacak olursak içinde yaşadığımız doğaya, aynı tabiatı paylaştığımız hayvanlara, biz insanlara ve en önemlisi tarım yaptığımız toprağımıza zarar veren bir sanayiyle ne kadar kalkınabiliriz ? Sanayi o ülkeyi geliştirmek için mi yoksa çürütmek, çökertmek için mi kullanılmış olur ? Bu kirlilikten nasibini alan toprak kullanılmayacak duruma geldiğinde yükselttiğiniz sanayiniz çözüm olacak mı ? Hepimiz farkındayız ki böyle bir çözüm yolu yok.
O yüzden ülkelerin kalkınmasında tarım daha önemlidir.
3. Konuşma
Sevgili arkadaşlar bir ülkenin kalkınması tarımla başlar. Tarım hep önemliydi.Ancak yarın daha da önemli olacak.Artan nüfus baskısının toprak ve çevreye üzerindeki olumsuz etkisi ,iklim değişmelerine bağlı olarak yetersiz üretim ürünlerin kalitesi azalacak.Tıpkı GDOlarda olduğu gibi dışa bağlı olacağız.Arkadaşlar sizlere soruyorum bana tarihte öyle bir devlet söyleyin ki dışa bağımlılığı olmadan kalkınmış, gelişmiş olsun.Vietnam da binlerce fabrika ve sanayi kuruluşları var peki neden kalkınamıyor.Çünkü dışa bağımlı kuruluşlar başka ülkelerin.Vietnam ne yapıyor biliyor musunuz ?Kendini tarımda geliştiriyor ve tarımda dünya devi olmayı amaçlıyor.Çünkü insanları arabalar metaller değil insanları meyve ve sebzeler doyurur.
Tarımsal üretim insan neslinin ilk çağlardan günümüze gelmesi,bundan sonra yaşaması ve kalkınması için tarımın gerektiği 2 kere 2nin 4 ettiği kadar açık ve nettir.Sevgili arkadaşlar cumhuriyetin ilk yıllarında neden ülkede hemen fabrikalar kurulmadı.çünkü para yok para neden yok çünkü tarım yok.Babamın münazara için söylediği bir söz var.Kalkınma tarımla başlar.tarım olursa para olur.para olursa her şey olur.Denklem gayet açık.sanayi sektörü üretimde bulunabilmek için ham maddeye gereksinim duyacaktır.kalkınma sürecinde giderek aratacak olan bu açığı kapatacak tek şey tarımdır.Arkadaşlar sizlere soruyorum bir nehir mi önemlidir yoksa o nehri besleyen kollar mı.Nehri besleyen kollar olmasa nehirin sizce bir önemi kalır mı.Arkadaşlar sanayi kalkınmada avantaj gibi görünse de tamamen bir dezavantajdır.biraz mantıklı düşünseler eğer sanayi ülkede çok gelişmiş olsa işsizlik oranı artacak çünkü iş gücü yerini makineler almış olacaktır.ben kalkınmayı ne kadar çok makinen sanayin var diye bakmam arkadaşlar kalkınma dediğin bir ülkede kaç kişi işsiz kaç kişi aç kalmıyor kaç kişi akşam evindekileri doyurabiliyor?Ülkemizde o kadar sanayi kuruluşu ve sanayi açılıyor.Sanayi ve fabrikalar ülkemizi sürekli zarara sokuyor.Ancak tarım öylemi tarım neredeyse hiç masraf yapmadan %100 kar yaptığımız bir sektör.GAP projesi mademki toprakları değerlendirmek madem ki sanayi daha önemli neden tarım için kullanılıyor ? Şunu iyi idrak etmenizi istiyorum arkadaşlar kalkınmak için tarımda sanayide önemlidir ama sanayi bile tarım için kullanılıyor. Tabiri caiz ise tarımı kral olarak düşünürsek sanayi ancak onun soytarısı olabilir. Atatürk’ün sevdiğim sözlerinden birini paylaşmak istiyorum.’’ Milli ekonomimizin temeli tarımdır.Eğer milletimizin büyük çoğunluğu çiftçi olmasaydı biz bugün dünya üzerinde olmayacaktık.’’ Koskoca Atatürk bile tarımı savunurken sizin sanayiyi savunmanız biraz tuhaf değil mi ?
Son düzenleyen Safi; 28 Ekim 2017 03:06