Arama

Çabuk sinirlenmemek için neler yapmalıyım?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 5 Kasım 2016 Gösterim: 34.076 Cevap: 7
düşünen adam - avatarı
düşünen adam
Ziyaretçi
8 Nisan 2009       Mesaj #1
düşünen adam - avatarı
Ziyaretçi
Ben 20 yaşında bir gencim. Çok stresli bir hayat yaşadım ve artık bazı şeylere tahammülüm kalmadı. Çok çabuk sinirleniyor en ufak şeylere aşırı reaksiyon gösteriyorum ayrıca bir noktaya yoğunlaştığım zaman bakmadığım ama görüş alanımdaki yerlerde hareketlenmeler hissediyorum bişeyler geziyormuş gibi oluyor dengemi yavaş yavaş kaybettiğimi kesin bir şekilde farkediyorum bana yardımcı olun?
EN İYİ CEVABI OneNight verdi

Sinirliliğin sebepleri


Kişilerin mizacı, çabuk sinirlenmenin en önemli sebeplerden biridir. Fevri mizaçlı fertlerde, çabuk sinirlenme daha sık görülür. Bu kişilerin stres hormonuna daha kolay cevap verdiği bilinir. Reseptörleri daha hassastır. Bu kişilerin amigdala ve hipokampus aktivitesi diğer kişilere göre daha farklı bulunurken, frontal kortekslerinde (alnın arkasındaki beyin bölümü) de bazı farklılıklar görülmüştür. Tiroit hormonu fazla olan kişilerde de, bu hormonun tesirlerine bağlı sinirlilik olabilir. Ayrıca aşırı yük altında bulunan, yoğun bir sorumluluk alan kişilerin stres hormonu daha fazla salgılanır. Bu süreçte kontrol mekanizmaları bozulur. Rekabetçi, mükemmeliyetçi, ayrıntıcı ve titiz (A tipi) kişilik yapılarında da sinirlilik daha sıktır. Egoist yapıdaki kişilerin de engellenme karşısında çabuk tepki verdiği bilinir. Çocukluk ve Ergenlik döneminde çabuk sinirlenmesinde ise, sayılan bu sebeplerin yanı sıra kötü rol modelleri de önemli bir etkiye sahiptir.
Sponsorlu Bağlantılar

Sinirliliğin psikiyatrik sebeplerine baktığımızda, depresyondaki kişide strese karşı ya aşırı duyarlılık veya tepkisizlik görülür. Aşırı gergin ve tepkili bir yapı varsa, kronik depresyon akla gelmelidir. Ayrıca duygu durum bozukluklarında ve manik kaymalarda da aşırı bir sinirlilik hâli görülür. Uyuşturucu madde bağımlılarında, hem madde kullanırken hem de maddeden yoksunluk döneminde sinirlilik çok belirgindir. Kişilik bozukluklarında özellikle antisosyal yapıdaki kişilerde aşırı öfkelenme, öfkesini kontrol edememe ve sonrasında ise fizikî zarar verme görülür. Bu kişiler, karşıdaki kişiye zarar veremezse kendilerine zarar verirler. Dışlanma, sosyal izolasyon, mobbing (işyerindeki kişilere yapılan psikolojik taciz) gibi durumlara maruz kalan kişilerde de gerginlik ve buna bağlı olarak da sinirlilik görülebilir. Uykusuzluk, açlık gibi fizyolojik ihtiyaçların karşılanmaması da sinirliliğe yol açar. Stres sürecindeki kişilerde ilginç bir şekilde uykusuzluk veya aşırı uykulu olma hâli görülebilir. Benzer şekilde iştah artışı ve iştah azalması da söz konusudur. Uyku, iştah problemleri sinirliliğe yol açtığı gibi, sinirlilik de uyku ve iştah problemlerine sebep olabilir.


Sinirliliği nasıl azaltabiliriz?



"Allah'tan korkan kimseler öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah, iyilik edenleri sever." (Âli İmran/134) mealindeki âyet bize bu konuda çok net bir ölçü vermektedir. Öfkeyi hafifletmenin önemli bir yolunun insanları affetmek ve iyilik yapmak olduğu anlaşılabilir. Çünkü öfkeyi yutmak, insanı affetmek ve iyilik etmek âyeti kerîmede ardı ardına anlatılmaktadır.

Nefsin terbiyesi sinirliliği azaltmanın ilk adımlardan birisidir. Günümüz insanının ben merkezli bakış açısı, kendine dönük her türlü eleştiriye aşırı reaksiyon vermesine sebep olmaktadır. Kendine haksızlık yapıldığını düşünen, saygı görmediğini söyleyen, sözünün dinlenmediğini ifade eden, en küçük engellenme karşısında sinirlenip saldırgan bir tavır içine giren kişilerde, egoist bakış açısının ön plânda olduğu görülür. Bu sebeple kişinin kendi tepkisi konusunda 'farkındalık' oluşturması, çözüm için ilk adımdır. Mütevekkil ve kadere teslim olma da, kişinin ruh haline müspet tesir eder. Üzerimize aldığımız sorumluluğu, bu değerlerle stresi artırmadan yerine getirmek mümkündür. Kişinin mânevî hayatının sağlam olması, kendine has bir güven ve huzur meydana getirir. Yaratıcı'yı bilen ve O'na teslim olan kişi, hâdiseler karşısında sükûnetle davranacak ve teenni ile hareket edecektir. Abdest, namaz, zikir, dua ve diğer ibadetler, her bir ferdin kalb balansını ayarlamasını kolaylaştıracak, dolayısıyla onu, şeytanı ve nefsi hoşnut edecek tepkiler vermekten alıkoyacaktır.

Sohbet ve nasihat meclisleri de, her bir ferdi değiştirecektir. Mânevî atmosferi teneffüs eden kişinin ben merkezli davranması, olur olmaz şeylerden başkalarının kalbini kırması, insanları hiçe sayarak kendi tepkilerini ölçüsüz bir şekilde ortaya koyması daha zordur. Şeyh Sadi'nin Bostan Gülistan isimli eserinde bu konuda güzel bir misâl verilir: "Toprağa sormuşlar sen neden güzel kokuyorsun diye... Toprak cevap vermiş, bir testinin içinde misk yaprakları ile birlikte kaldım da ondan." Netice olarak kişinin çevresi, münasebet içinde olduğu kimseler, onun şuuraltı davranışlarını besler. İyi tepki vermek için, iyi insanlarla birlikte olmak gerekir.

Kişinin elinde olmadan verdiği aşırı tepkiler ve bütün gayretine rağmen düzelmeyen durumlar ise, psikiyatrik bir tedavi gerektirir. Kullanılacak bazı ilâçlar vasıtasıyla bu tepkilerin dengelenmesi mümkündür.

Sinirlenmenin ve öfkenin verdiği zararın şuurunda olan ve ona göre hareket eden kişiler, hem kendilerine hem çevrelerine huzur verir. Burada önemli olan herkesin kendi söz ve davranışlarını kontrol edebilmesidir. Bunu başarabilen kişilerin, öfkenin ve sinirliliğin zararlarından kurtulacağı, güzel sözleri ve davranışları ile çevresine örnek teşkil edeceği açıktır. İnancımızın gereği de budur.


DEVAMI >>>> Sinirlilik Nedir?


Son düzenleyen perlina; 5 Kasım 2016 17:46
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
8 Nisan 2009       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Size yardım etmeyi çok istesek te maalesef burası sadece bir forum sitesi. teşhis koyamaz, özellikle tahmin yürütemeyiz..
önerim bir psikiyatra görünmeniz sağlıklı günler dilerim
Sponsorlu Bağlantılar
Son düzenleyen perlina; 5 Kasım 2016 17:39
Quo vadis?
hakannet32 - avatarı
hakannet32
Ziyaretçi
3 Şubat 2010       Mesaj #3
hakannet32 - avatarı
Ziyaretçi
benim tavsiyem bende biyerden ögrendi m evet bende çok sinirliyim yenmek istiyorum çünkü sinirli olmak çok zaraarlı bişey alllah korusun insan her an başını beleya sokabilir benim ögrendigim kadarıyla OĞUL OTU iyi gelıyto onuda kulllanımı bi çay kasıgı otu kaynar suya koyulacak sogutulacak ve günde 3 kere aynı sekilde hazırlanarak içilecek
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Nisan 2010       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ALLAH 'ım EL- HALÎM isminle beni de etrafındakileri dağıtan kaba, katı biri değil tatlı bir su gibi etrafında toplanılan yumuşak biri kıl ve öfkesini yenenlerden eyle. Bu duayı edebilirsin.
Gece Prensesi - avatarı
Gece Prensesi
Ziyaretçi
30 Nisan 2011       Mesaj #5
Gece Prensesi - avatarı
Ziyaretçi
Burası bir forum sitesi keten prensesinde söylediği gibi sizin öncelikle kendinizi bu monoton yaşamınızdan sıyrılmanız gerekiyor.. sinemaya gidin farklı arkadaşlıklar edinin.. kendinizi değiştirin kötü bi durumla karşılaştığınız da içinizden 10 a kadar sayın lütfen o zaman göreceksiniz ki hayatta daha farklı zevk alıcaksınızz... biraz daha dışa dönük olun... hayattı kaybetmeyi değil kazanmaya çalışın.. herkesi ciddiye almayın bırakın onlar sizi güçlü sansın sizi adam yerine koysun,, benm temennim size bu bunları yapın ufak tefek şeyler gibi görünebilir ama eminim size çok yararlı olacaktır bir psikiyatrislede görüşmenizi öneririm psikologa da gidebilirsiniz en yakın arkinize de açılabilirsiniz öncelikkle ailenize tabiii... bu söylediklerimi ciddiye alın lütfen
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 0 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 5 Kasım 2016 17:41
Gece Prensesi - avatarı
Gece Prensesi
Ziyaretçi
30 Nisan 2011       Mesaj #6
Gece Prensesi - avatarı
Ziyaretçi
Herşeyden önce sakin olun ve kötü bi durumla karşılaştığınızda sorunu çok büyütmeden içinizden 10 a kadar sayın ve hayatın sizi yenemeyeceği düşüncesi ile ilerleyinn ... en değerli olanı sizsiniz unutmayın...
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 0 üye beğendi.
biruni - avatarı
biruni
VIP Önce Sağlık
6 Ağustos 2012       Mesaj #7
biruni - avatarı
VIP Önce Sağlık
"ey iman edenler! başınıza gelecek her şeye sabretmekle ve namaz kılmakla Allah'tan yardım isteyin.
Allah sabredenlerle beraberdir."
bakara sûresi (2) 153
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Düşüncene katılmam şart değil, düşünceni anlatman için savaşırım...
Avatarı yok
OneNight
Yasaklı
5 Kasım 2016       Mesaj #8
Avatarı yok
Yasaklı
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.

Sinirliliğin sebepleri


Kişilerin mizacı, çabuk sinirlenmenin en önemli sebeplerden biridir. Fevri mizaçlı fertlerde, çabuk sinirlenme daha sık görülür. Bu kişilerin stres hormonuna daha kolay cevap verdiği bilinir. Reseptörleri daha hassastır. Bu kişilerin amigdala ve hipokampus aktivitesi diğer kişilere göre daha farklı bulunurken, frontal kortekslerinde (alnın arkasındaki beyin bölümü) de bazı farklılıklar görülmüştür. Tiroit hormonu fazla olan kişilerde de, bu hormonun tesirlerine bağlı sinirlilik olabilir. Ayrıca aşırı yük altında bulunan, yoğun bir sorumluluk alan kişilerin stres hormonu daha fazla salgılanır. Bu süreçte kontrol mekanizmaları bozulur. Rekabetçi, mükemmeliyetçi, ayrıntıcı ve titiz (A tipi) kişilik yapılarında da sinirlilik daha sıktır. Egoist yapıdaki kişilerin de engellenme karşısında çabuk tepki verdiği bilinir. Çocukluk ve Ergenlik döneminde çabuk sinirlenmesinde ise, sayılan bu sebeplerin yanı sıra kötü rol modelleri de önemli bir etkiye sahiptir.

Sinirliliğin psikiyatrik sebeplerine baktığımızda, depresyondaki kişide strese karşı ya aşırı duyarlılık veya tepkisizlik görülür. Aşırı gergin ve tepkili bir yapı varsa, kronik depresyon akla gelmelidir. Ayrıca duygu durum bozukluklarında ve manik kaymalarda da aşırı bir sinirlilik hâli görülür. Uyuşturucu madde bağımlılarında, hem madde kullanırken hem de maddeden yoksunluk döneminde sinirlilik çok belirgindir. Kişilik bozukluklarında özellikle antisosyal yapıdaki kişilerde aşırı öfkelenme, öfkesini kontrol edememe ve sonrasında ise fizikî zarar verme görülür. Bu kişiler, karşıdaki kişiye zarar veremezse kendilerine zarar verirler. Dışlanma, sosyal izolasyon, mobbing (işyerindeki kişilere yapılan psikolojik taciz) gibi durumlara maruz kalan kişilerde de gerginlik ve buna bağlı olarak da sinirlilik görülebilir. Uykusuzluk, açlık gibi fizyolojik ihtiyaçların karşılanmaması da sinirliliğe yol açar. Stres sürecindeki kişilerde ilginç bir şekilde uykusuzluk veya aşırı uykulu olma hâli görülebilir. Benzer şekilde iştah artışı ve iştah azalması da söz konusudur. Uyku, iştah problemleri sinirliliğe yol açtığı gibi, sinirlilik de uyku ve iştah problemlerine sebep olabilir.


Sinirliliği nasıl azaltabiliriz?



"Allah'tan korkan kimseler öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah, iyilik edenleri sever." (Âli İmran/134) mealindeki âyet bize bu konuda çok net bir ölçü vermektedir. Öfkeyi hafifletmenin önemli bir yolunun insanları affetmek ve iyilik yapmak olduğu anlaşılabilir. Çünkü öfkeyi yutmak, insanı affetmek ve iyilik etmek âyeti kerîmede ardı ardına anlatılmaktadır.

Nefsin terbiyesi sinirliliği azaltmanın ilk adımlardan birisidir. Günümüz insanının ben merkezli bakış açısı, kendine dönük her türlü eleştiriye aşırı reaksiyon vermesine sebep olmaktadır. Kendine haksızlık yapıldığını düşünen, saygı görmediğini söyleyen, sözünün dinlenmediğini ifade eden, en küçük engellenme karşısında sinirlenip saldırgan bir tavır içine giren kişilerde, egoist bakış açısının ön plânda olduğu görülür. Bu sebeple kişinin kendi tepkisi konusunda 'farkındalık' oluşturması, çözüm için ilk adımdır. Mütevekkil ve kadere teslim olma da, kişinin ruh haline müspet tesir eder. Üzerimize aldığımız sorumluluğu, bu değerlerle stresi artırmadan yerine getirmek mümkündür. Kişinin mânevî hayatının sağlam olması, kendine has bir güven ve huzur meydana getirir. Yaratıcı'yı bilen ve O'na teslim olan kişi, hâdiseler karşısında sükûnetle davranacak ve teenni ile hareket edecektir. Abdest, namaz, zikir, dua ve diğer ibadetler, her bir ferdin kalb balansını ayarlamasını kolaylaştıracak, dolayısıyla onu, şeytanı ve nefsi hoşnut edecek tepkiler vermekten alıkoyacaktır.

Sohbet ve nasihat meclisleri de, her bir ferdi değiştirecektir. Mânevî atmosferi teneffüs eden kişinin ben merkezli davranması, olur olmaz şeylerden başkalarının kalbini kırması, insanları hiçe sayarak kendi tepkilerini ölçüsüz bir şekilde ortaya koyması daha zordur. Şeyh Sadi'nin Bostan Gülistan isimli eserinde bu konuda güzel bir misâl verilir: "Toprağa sormuşlar sen neden güzel kokuyorsun diye... Toprak cevap vermiş, bir testinin içinde misk yaprakları ile birlikte kaldım da ondan." Netice olarak kişinin çevresi, münasebet içinde olduğu kimseler, onun şuuraltı davranışlarını besler. İyi tepki vermek için, iyi insanlarla birlikte olmak gerekir.

Kişinin elinde olmadan verdiği aşırı tepkiler ve bütün gayretine rağmen düzelmeyen durumlar ise, psikiyatrik bir tedavi gerektirir. Kullanılacak bazı ilâçlar vasıtasıyla bu tepkilerin dengelenmesi mümkündür.

Sinirlenmenin ve öfkenin verdiği zararın şuurunda olan ve ona göre hareket eden kişiler, hem kendilerine hem çevrelerine huzur verir. Burada önemli olan herkesin kendi söz ve davranışlarını kontrol edebilmesidir. Bunu başarabilen kişilerin, öfkenin ve sinirliliğin zararlarından kurtulacağı, güzel sözleri ve davranışları ile çevresine örnek teşkil edeceği açıktır. İnancımızın gereği de budur.


DEVAMI >>>> Sinirlilik Nedir?

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 5 Kasım 2016 17:45

Benzer Konular

9 Eylül 2015 / Ziyaretçi Soru-Cevap
3 Şubat 2010 / Ziyaretçi Soru-Cevap
14 Eylül 2016 / Ziyaretçi Tıp Bilimleri
27 Mart 2015 / Duyguxx Cevaplanmış
30 Mayıs 2012 / Misafir Soru-Cevap