Ziyaretçi
Nasrettin Hoca'nın fıkraları hakkında bilgi verir misiniz?
Nasreddin Hoca
Fıkralarında derinlik, anlam zenginliği ve engin bir hayat tecrübesi vardır. Halkımızın mizahlı, güzel ve anlamlı sözler söyleme gücü âdeta Nasrettin Hoca'da simgeleşmiştir. Bu yüzden o da Türk halkının duygu, düşünce ve zevkini anlatan büyük şairlerimiz gibi halka mal olmuştur. Anadolu kültürünün en güçlü figürü Nasreddin Hoca, güler yüzlü, sabırlı, ağırbaşlı yapısı ile Türk halkının kendisidir.Sponsorlu Bağlantılar
Nasreddin Hoca fıkralarında kişiler pek kalabalık değildir. Başkahraman her zaman kendisidir. Etrafında en çok görülenler karısı, eşeği ve komşularıdır. Hoca’nın fıkralarından atasözleri gibi bazı hikmetli sonuçlar da çıkmıştır: “Parayı veren düdüğü çalar.”, “Acemi bülbül bu kadar öter.”, “Yorgan gitti, kavga bitti.” “Vermeye gönlü olmayan ipe un serer.”, “Ye kürküm dünyası.” gibi.
Fıkraların Özellikleri
Nasreddin Hoca fıkralarının temel özelliği insandan yola çıkmasıdır. Fıkralarında insanın yaşam karşısındaki ve toplumdaki durumunu zekice yapılan nüktelerle karikatürize eder. Nesir diliyle anlatılan bu ürünler bir tez ve karşı tezden oluşur. Başlangıç, gelişme ve sonuç bölümleri vardır.So runlar karşılıklı konuşmalar ve tartışmalarla sonuca bağlanır. Sonuç bölümünde hisse vardır. Her fıkrada mutlaka yer alan bu hisse bölümü hüküm ifadesi taşır. Gülme, hiciv ve hikmetli sözler taşıyan çatışma bölümü fıkranın estetiğini oluşturan temel unsurdur. Mantığı zorlamayan bir karakterde olan Türk fıkraları kıssadan hisse (anlatılanlardan pay, sonuç çıkarma) amacıyla söylenmiştir.
DEVAMI >>>> Nasreddin Hoca
Son düzenleyen Baturalp; 1 Aralık 2016 00:33